Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Mayıs 2019, 00:40   Mesaj No:1

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Mihrinaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.398
Konular: 1269
Beğenildi:11841
Beğendi:8986
Takdirleri:26241
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Sevgili Peygamberimiz Böyle Bir Dedeydi?

Sevgili Peygamberimiz Böyle Bir Dedeydi?

Sevgili Peygamberimiz (sas) Nasıl Bir Dedeydi?

Çocuk sevmek, o dönemde bir büyüğün çocuklarına şefkat göstermesi zaaf kabul ediliyordu. Efendimiz (sas), birçok cahiliye davranışı gibi bu yanlış tavrı da örnek hareketleriyle değiştirdi.

Sevgili Peygamberimiz (sas), torunları Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin (ra) doğduktan sonra onları görmek için daha sık Hz. Fâtıma’nın evine giderdi. Onların bakımlarıyla ilgilenir, onlarla oyun oynardı. Ayrıca onlara olan sevgisini sık sık ifade ederdi. Peygamberimiz (sas), Hz. Hasan (ra) için: “Allah’ım Ben, onu seviyorum. Onu Sen de sev. Onu seveni de sev.” diye buyurmuşlardır. (Müslim, Kitab-ı Fedailu’s-Sahabe 56)

Usame bin Zeyd şöyle buyurdu:

Resulullah beni alır, dizi üzerine, Hasan’ı da (ra) öbür dizine oturturdu. Sonra bizi göğsüne bastırır: “Allah’ım bu ikisine rahmet ihsan eyle. Çünkü ben bunlara hayır ve saadet diliyorum.”derdi. (Buhari, Kitabu’l-Edeb 22)

Sevgili Peygamberimiz (sas) bir gün torunu Hz. Hasan’ı (ra) öptü. Yanında da ashaptan Akra bin Habis oturmaktaydı. Akra: “Benim on tane çocuğum vardır, onlardan hiçbirini öpmedim.” dedi. Resulullah ona doğru baktı, sonra da “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” buyurdu. (Buhari, Kitabu’s-Salât 52)



Resulullah (sas) Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin’in (ra) gönüllerini namaz, cami ve manevi ilim meclislerinin aşkıyla daha çok küçük yaşlardan itibaren doldurmuştu. Şu iki örnekte Resulullah’ın (sas) namaz ve cami sevgisini torunlarına nasıl verdiğini gösterir. Bir gün cemaatle namaz kılarken Peygamberimiz (sas) secdeye varır. Secde o kadar uzun sürer ki, arkasında namaz kılanlar ne olduğunu merak ederler. Anormal bir şeylerin olduğunu ya da vahyin geldiğini düşünürler. Namaz bittikten sonra durumu merak edenlere Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle cevap verir:

“Hüseyin secdeye vardığımda sırtıma çıktı. Evde bu âdeti edindiğinden, onu sırtımdan atamadım ve böylece secde uzun sürdü.” buyurmuştur (Buhari, Kitabu’s-Salât 52).

Bir başka örnek ise:

Hz. Resulullah (sas) hutbedeyken Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin (ra) geldiler. Üstlerinde birer kırmızı gömlek vardı. Yürüyorlar ve arada sürçüyorlardı. Peygamberimiz (sas) minberden indi, onları alarak önüne koydu ve sonra şöyle buyurdu: “Allah’ın; ‘mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir’ sözü haktır. Şu iki çocuğa baktım. Yürüyorlar ve sürçüyorlar. Sabredemedim ve nihayet konuşmamı keserek onları kaldırdım.” buyurmuştur (Buhari, Sahih, Fiten20).

Çocukluklarından kaynaklanan ufak-tefek yaramazlıklarına rağmen Resulullah (sas), torunları Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin’i (ra) camiden, namazdan ve sohbet meclislerinden uzaklaştırmıyordu. Aksine, Sevgili Peygamberimiz (sas) onların caminin manevi havasından faydalanmalarını sağlayarak torunlarının gönlünde namaz ve sohbet aşkının yerleşmesini sağlıyordu.



Caminin feyzi ve namaz aşkıyla yetişen Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin (ra) yedi-sekiz yaşlarındayken hatalı abdest alan bir kişiye hatalı abdest aldığını söyleyemeyecek derecede ahlakî olgunluğa ulaşmışlardı. Onun gönlünü kırmak istemiyorlardı. Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin’den (ra) birisi doğru, diğeri hatalı abdest alarak adama: “Hangimiz doğru abdest alıyoruz?” diye sordular. Böylece adamın hatasını anlamasını sağlayarak mutlu bir şekilde ayrıldılar.

Hz. Hasan (ra) ve Hüseyin (ra) otuz yaşlarındayken, çocuklarına öğle ve ikindiyi, akşamla yatsıyı aynı zamanda kıldırarak öğreten bir adamı şikâyet eden birisine: “Çocuklara namazı sevdirebiliyor mu? Sen, onu önemse!” diyerek şikâyetçi adamı uyardılar.

Ebu Hüreyre’den (ra) rivayet edilen bir başka misal:

Resulullah (sas) ile birlikte günün bir bölümünde sokağa çıktım. O (sas) benimle konuşmuyor, ben de Efendimiz (sas) ile konuşmuyordum. Nihayet Benikaynuka pazarına geldik. Sonra burada fazla durmadan ayrıldı ve biricik kızı Fâtıma’nın evine gittik: “Ufaklık burada mı? Ufaklık burada mı?” diye sordu. Anladık ki annesi onu tertemiz yıkayıp giydirmek ve boynuna güzel kokulu gerdanlık takmak için alıkoymuş. Çok geçmeden Hasan (ra) koşarak geldi. Bunun üzerine Resulullah (sas): “Allah’ım! Ben, onu seviyorum. Onu Sen de sev. Onu seveni de sev” diye duada bulundu. (Buhari, Kitabu’l-Büyu 9)
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Dört Entrikacı mı Dört Dahi mi? Duhatul Arab İslam/Dinler/Mezhepler Kara Kartal 1 81 09 Nisan 2024 00:40
Fakire Makarna Sadakası Medineweb.net Videolar Kara Kartal 1 67 08 Nisan 2024 17:02
Başörtülü Bacıma Ters Kelepçe İslami Haberler Mihrinaz 1 48 08 Nisan 2024 03:17
Merhemet Duyğusu Sende Yoxdursa Şiirler ve Şairler Mihrinaz 0 73 05 Nisan 2024 15:20
Gazze Perdenin Yırtıldığı Yer Makale ve Köşe Yazıları Mihrinaz 0 69 01 Nisan 2024 03:25