[Mihrinaz]

Dijital ortamda Kur'an tefsiri ve Esma'ül Hüsna dersleri yaparak Türkiye'de bir ilke imza atan Mustafa İslamoğlu, Siret’ül Kur’an dersleriyle yine bir ilke imza attı.
Geçen sene başlayan Siret'ül Kur'an dersleri ile ilk kez Kur'an'ın hem 23 yıllık iniş yolculuğu hem de asırlar boyu süren yolculuğuna şahit olacaksınız.

Yapılan dersler, akla ve bilime uygun örneklerle Allah'ın gönderdiği vahyin doğru anlaşılmasında yeni bir usül ve soluk katıyor.
İslamoğlu, yaptığı Siret'ül Kur'an derslerini şu şekilde tarif ediyor:

Siretü’l Kur’an ifadesi Kur’an’ın seyri, Kur’an’ın hayat yürüyüşü, Kur’an’ın yolculuğu… Bununla kastımız 23 yıllık Kur’an’ın iniş sürecinde ilk muhatabı olan elçiyi ve elçinin ilk muhatapları olan Kur’an neslini adım adım nasıl inşa ettiği, zihinlerini, hayatlarını, toplumlarını, algılarını, akıllarını, iradelerini, vicdanlarını, kişiliklerini, ahlaklarını nasıl ilmek ilmek dokuduğu, onları nasıl bir noktadan alıp belli bir noktaya taşıdığının seyrüseferi...

Kur'an'ın hayata yön veren bir pusula olduğunun altını çizen İslamoğlu, bu derslerin klasik tefsir dersi olmadığını ise şu sözlerle özetliyor:

Bir kere Siretü’l Kur’an dersleri tefsir dersleri değil, Siretü’l Kur’an, adı üstünde Kur’an’ın hayat yolculuğu, hayatın içinde Kur’an’a sadece ve sadece hayatı gösteren bir işaret parmağı olarak baktığımız şeyler, hayatın kendisi olacak, Kur’an da zaten bize hayatı gösteriyor.

İkincisi elbette ki ‘siret’ çağrışımı aynı zamanda Allah Resulü’nün hayatının işleneceğini ifade eder. Allah Resulü’nün hayatı Kur’an’dı, Kur’an onun hayat rehberiydi, vahiyle çizildi ona hayat yolculuğu, vahiy onun pusulasıydı, tabiri caizse yol haritasıydı. O, sürekli vahiyle yani -tıpkı insanın elindeki yandex türü yol gösteren programlar gibi- Allah Resul’ünün yol gösteren programıydı. Yani nereden gidersem daha doğru olur, şurada yol tıkalı mı, şurada kaza mı var, şurada trafik mi var, şu noktadan bu noktaya nasıl gideceğim, sıratı müstakim neresidir, doğru yol neresidir gibi soruların yol haritasıdır.

Deizm ve ateizme yönelişlerin yoğun olduğu günümüzde insanların Kur'an'a aç olduğunu belirten Mustafa İslamoğlu, deizm ve ateizme yönelişin asıl nedeni olarak hurafeleri işaret ediyor.

"Ben Deizm ve Ateizm’in kaynağının Allah’ın indirdiği dinin değil uydurulmuş din olduğuna inanıyorum. Bizim gibi inanmayanlar hep olacaktır. Bunu hayattan asla silip atamayız. Fakat “National Geographic belgesellerini seyrederseniz dinden çıkarsınız” diyen insanların haberi bana ulaşıyor. Bu bir paranoyadır ve bu paranoyanın sahipleri asla kendi imanlarından emin de değillerdir. Çünkü bu bakış açısı varlığı ve fıtratı hem imanın karşısında koydu. Oysa Allah dini fıtrat üzerinden tanımlar ve dine dönmeyi kişinin fıtratına yönelme olarak ifade eder. Ama uydurulmuş din hep aklın ve fıtratın karşısında olduğu için deizm ve ateizmi hep besledi. Her türlü uydurmayı, hurafeyi, mitolojiyi gördü yaşadı ve yaşıyor. Bir tek Allah’ın dinini Vahiy kaynağından tanımadı, okumadı. O yüzden yüzyıllardır Kurana aç. Sadece inanlar değil inanmayanlar yani ateistler ve deistler bile aç."

Mustafa İslamoğlu'nun yaptığı Siret'ul Kur'an dersleri iki haftada bir periyotlarla Pazar günleri Akabe Vakfı konferans salonunda yapılıyor. Dersler ayrıca Hilal TV yoluyla yüzbinlerce takipçiye ulaşıyor.

Karar Gazetesi