1970 lerin sonu bizler çocuğuz. Ekmek almaya giderdik. Saatlerce uzun kuyrukta bekler sıra bize gelince un bitti:(
Sene 1980 lerin başı okula gidiyoruz. Ayda 1 dedem tavuk alırdı. Pilâv üstü 15 nüfuz hepimiz yerdik. Bırakın yemeyi tavuğun kemiklerini dahi amcamla emerdik.
Babam yurt dışında 8 sene kaldı. Mahallede tek telefon vardı. O da kereste, kum satan esnaftaydı. Babam orayı arar bizi cagirirlardi. Gene araması için orada beklerdik.
Elektrik desen biz istanbul 'da bilmeyiz. Sürekli gaz lambası karanlık tek oda. Bizler gibi milyonlarca aile.
Sene 1990lar babam yurt dışından kazandigiyla arsa aldı.insaat işlerine başladı. 1994 NisanTansu Çiller krizi. Memlekette çok büyük depilasyon. Gene sıkıntılar açıklar vs. Uzunca bitmez.
Babaannemi hastaneden randevu alacagiz. Gece 3 hastane kuyrugundayim . Fiş alırdık. Eve gider tekrar kuyruğa girer sonra muayene bize gelince doktoru bırak kapıcının asarını işitirdik. Istersen bir laf de bakalim. Hemen kapı dışarı. Ilaç mi alacaksın git al alabiliyorsan. Hey gidi yıllar heyy.
1998 de 28 şubat krizi. Bu sefer binlerce esnaf bir kırmızı kitap yüzünden kepekler kapandı. Benim dükkanım vardı. Battık bitti.
2002 ve ilk dönemi. 2008 e kadar ortalık toparlandı.
2013 malum gezi olaylarına kadar faiz en düşük seviyede.
Bir sürü memleketin başına olaylar geldi hepimiz yaşadık.
Eskiyi hatırlayın ecevit çıkardı kırmızı kitaptan dolayı ekonomi yerle bir.
Allah aşkına Tayyip Erdoğan ın yerine kim olsa 50 kere hükümet yıkılırdı .
E muhtıra mi?
Parti kapatma davası mi?
Gezi olayları mi?
Hendek çukur olayları mi?
Ekim pkk ayaklanması şehirlerin talan edilmesi mi?
15 Temmuz gibi çok ağır bir darbe mi?
Yoksa Reis 'in sırtından hançerleyen dostları mi?
Allah aşkına biraz merhametli savaşın.
Şimdi bakıyoruz en aglayınımıza.
Ellerimizde telefon internet bilgisayar.
Çocuklar mi? Yemek yemiyorlar efendim. Et sevmiyorlar.
Abur çubuklar bir sürü gereksiz para.
Hanımlar mi?
Birbirine özentiyle eşya değişmeler adamı gırtlağına kadar taksitlere boğmalar.
Herkesin elinde kredi kartı markete gidince poşetleri doldur. Lüks lokanta da ailece yemek ye. Arabayı taksitle al. Sonra açız diye ağla.
Insanoğlu yaşadığı anı düşünür.
Kimse kusura bakmasın ama kapitalizm sürekli tüketim toplumu ister.
Tum bu saydıklarını kısıtla sonra bak nasıl rahat yaşarsın.
Gelelim saray sözlerinize;
Yaşadığınız sisteme bakın. Yüz yıldır yiyen yiyene.. Bankaları soyup yurt dışına kaciranlara.
Devlet kapısında ki kapıdan tutta her alanda rüşvet yiyene.
Haaa diyeceksiniz ki Tayyip gelirken neydi şimdi servetine servet kattı. Doğrudur. Bu memlekette kralalar ve yaverler ne zaman yemedi ki. Artık ülkenin bağışıklık sistemleri alıştı bu harama.
Hangi belediye ye gidersek gidelim. Yiyen yiyene.
Sistemin çarkı bu yemeyeni harcarlar. Cezai müeyyide yok ki uygulansın.
KHK mağdurları diyorsunuz ya.
Ülke neredeyse bir iç savaş verdi.
Onlarin eline duşseydi. Siz o zaman misyonların mağdurunu görürdünüz.
Ara da onlara inanmış sempatizanlar var. Işte o sempatizanlara insan acıyor.
Saraya kızgın olabilirsiniz. Şunu iyi bilelim ki Tayyibin en kötü hali bile diğer partilerin en iyisinden daha iyidir.
Şahsıma gelince partici değilim ama kendi dünyamda insaf diyorum.
|