Konu Başlıkları: Ne Hüseyinler Bitti Ne Yezidler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 Ağustos 2021, 11:38   Mesaj No:1

Kara Kartal

Medineweb EDİTÖRÜ
Kara Kartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Kara Kartal isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 59105
Üyelik T.: 03 Şubat 2018
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 3.622
Konular: 428
Beğenildi:3240
Beğendi:3716
Takdirleri:26015
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ne Hüseyinler Bitti Ne Yezidler

Ne Hüseyinler Bitti Ne Yezidler

Yürekler Hüseyin İle Ya Bilekler?


Hicri 60. yılda Yezid babasının ölümünden sonra Şam’da hilafetini ilan edip, halktan biat almaya başlamıştı. Daha yönetime geçer geçmez yaptığı ilk iş, Medine valisi Velid b. Utbe’ye bir mektup gönderip, Peygamber şehrinde bulunan üç insandan ne şart ve durum ile olursa olsun biat almasını emretmek olmuştu. Bu üç insan; Hüseyin b. Ali, Abdullah b. Zübeyr ve Abdullah b. Ömer’di. Mektup Velid’e ulaşınca, vali emir gereği bu üç insanı huzuruna çağırmak için bir elçi gönderdi. Elçi Hz. Hüseyin ile Abdullah b. Zübeyr’i mescidde bulmuştu. Elçi bu iki insana gelince Hz. Hüseyin Abdullah’a bakmış ve meseleyi anlamıştı. Hz. Hüseyin dedi ki: “Bize yol göründü.” İmam kararını çoktan vermişti; sonunda ölüm bile olsa zalim Yezid’e biat edip, zulüm temelleri ile yükselmiş saltanatını meşrulaştırmayacaktı.

İmam Hüseyin ertesi gün Medine’den ayrılıp, Mekke’ye gitti. Dedesi Hz. Muhammed (s.a.v.) yeryüzünün en büyük medeniyetinin temellerini bir hicret ile atmıştı. Şimdi aynı medeniyetin temellerini koruma adına İmam Hüseyin yine bir hicret ile işe başlıyordu. İmamın Mekke’ye gittiğini duyan Küfeliler mektuplar üzerine mektuplar yazdılar; her gelen mektup İmama, “senin arkandayız, seninle beraberiz, ne olur Küfe’ye gel, sana yardımcı olup bu zalim düzeni ortadan kaldıralım” diyordu. İmam Hüseyin bu ısrarlı mektuplara daha fazla dayanamadı ve azatlı hizmetlisi Süleyman’ı Basra’ya, amcasının oğlu Müslim b. Akil’i de Küfe’ye gönderdi. Müslim Küfe’ye gidecek ve Küfelilerin halini yerinde görüp, İmama bildirecekti.

Müslim b. Akil Küfe’ye varır varmaz büyük bir teveccüh ile karşılandı. Daha ilk haftada neredeyse Küfe’nin tamamının biatını aldı. Gelişmelerden haberdar olan Yezid, Basra valisi Ubeydullah b. Ziyad’ı Küfe’de yönetim adına sükuneti sağlamak için görevlendirdi. Ubeydullah babası Ziyad’ı dahi gölgede bırakacak kadar zalim bir yönetici idi. Hz. Hüseyin’in Basra’ya gönderdiği elçi Süleyman’ı şehit etmiş, sıra Küfe’de İmama yönelen teveccühü kırmaya gelmişti.

Ubeydullah Küfe’ye varır varmaz büyük bir siyaset ve baskı ile insanları sindirmiş, bir anda İmam Hüseyin’e biat eden binlerce insan verdikleri sözleri unutarak, elçi Müslim b. Akil’i tek başına bırakmışlardı. Vali Ubeydullah ajanları ile Müslim b. Akil’in yerini tespit etmiş, onu ve ona yardımcı olan Hani b. Urve’yi yakalatmıştı. Bu iki Ehl-i Beyt sevdalısı ölüme doğru yürürlerken Müslim vasiyetini yapmak istemiş ve orada hazır bulunan Ömer b. Sad b.Ebi Vakkas’a dönerek demişti ki: “Ne olur, İmama haber verin bu ihanet şehrine gelmesin.”

Ubeydullah b. Ziyad bu iki hak aşığını vilayet binasının çatısında, halkın gözü önünde önce başlarını vurdurmuş, sonra cesetlerini çatıdan yere attırarak, insanları sindirmek istemişti. Bu amacında da başarılı olmuş, Küfe halkı artık yerinden kalkamayacak bir hale gelmişti. Küfe’de bu gelişmeler olurken, İmam Hüseyin’de 72 yakını ile beraber Küfe’ye doğru yola çıkmıştı. Yolun yarısında Irak’lı şair Ferezdak, İmamın kafilesi ile karşılaşmış ve Küfe’yi iyi tanıyan şair, bir cümle ile gelişen olayları İmama anlatmak istemişti. Ferezdak demişti ki; “Ey Hüseyin! Küfelilerin yürekleri seninle, ama kılıçları Yezid iledir.”

İmam Hüseyin anlamıştı olacakları; babası Ali’de bu yürek ve bilek dengesini kuramamış cahil insanlardan çok çekmişti. Ama yapacak bir şeyde yoktu; İmam yürümeli, Kerbela’ya gitmeli ve zalim kılıçlar altında Muhammed’in mesajını yeniden diriltme adına doğranmalıydı. İşte İmam Hüseyin bunu yaptı. O Kerbela’da şöyle haykırıyordu:

“Kanımla yükselecekse Muhammed’in dini
Ey kılıçlar doğrayın beni, alın bedenimi”

Kerbela’nın 1368. yıldönümü olan bugünler bir muhasebe günleridir. Her Hüseyin sevdalısının kendisini sorgulama ve yeniden dirilme zamanlarıdır. Yüreklerin Hüseyin ile olması yetmez, eğer yetseydi Küfeliler o zillete düşmezlerdi. Yürekler Hüseyin’in mesajı ile olduğu gibi, dillerde o mesaj ile uyum içerisinde olmalı, tavırlarda onun mesajına aykırı olmamalıdır.

Ne Hüseyinler bitti, ne Yezidler… Ne Kerbelalar bitti, ne Küfeler.. Tarih ve mekan değişebilir ama sergilenen tavırlar her zaman aynıdır. Yüzyıllardır bizler yürek ve bilek dengesini kuramadığımızdan dolayı her çağın Yezidlerinin malzemeleri olmuyor muyuz?

Ne zaman yürekler, diller ve bedenler, Hüseyin’in de kurban olduğu hakikatler yolunda yürümeye başlarsa, işte o zaman inşallah Yezidî zihniyetin sonu gelecektir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Kara Kartal 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Kızıl ordu utancı Gündem/ Manşetler Kara Kartal 0 6 25 Nisan 2024 00:22
Patiswisi küflü çikolata değil, zehirli dil yıktı Gündem/ Manşetler Kara Kartal 0 5 24 Nisan 2024 17:16
Türkiye yüzyılını THY yaşıyor Gündem/ Manşetler Esma_Nur 2 12 24 Nisan 2024 12:29
Böyle anne olmaz olsun Hafta'nın Konusu Kara Kartal 0 21 19 Nisan 2024 20:29
Kafe ve restoranları boykot Gündem/ Manşetler Kara Kartal 4 44 19 Nisan 2024 16:41