Dindarın çok, bu kadar ahlaksızın da çok olduğu bir toplumda bunu bir daha düşünmelisiniz. Sakın "ahlak olmadan din olmaz" olmasın
Allah rasulü peygamber olmadan öncede ahlakı övülen bir insandı. Yanı İslam olmadan, Peygamber olmadan, iman etmeden öncesi de ahlaklı, övülen, iyi, güvenilir bir insandı. El Emin'di. "Üstün bir ahlak üzere" olduğu "bizim için en güzel örnek" olduğu şüphe götürmeyecek şekilde Rabbi tarafından belirtilmişken önce din sonra ahlak demek bugünkü çürümüşlüğü, bozulmuşluğu, dindar ahlaksızlığını destekleyen bir sav olur ancak.
Zırh hırsızlığı yapıp, bir Yahudi'nin üzerine atan hakkında Kuran'ın hain dediği sahabeyi hatirlayın. Hakkında verilen hükümden sonra islamdan döndü.
Kuran hırsızlık yapan, yolsuzluk yapan sahabe dahi olsa (sahabeden daha dindarı yoktur herhalde) hain diyor. İslam’dan döndüğü için değil; yolsuzluk yaptığı için hain oluyor. Ahlakın olmadığı yerde ne din, ne vicdan, ne dava, ne merhamet barınabilir. En korkuncu da dinine ahlaksızlığı bulaştırmaktan da korkmaz. Adı ahlaksız dindar olur. Birbirinin yanina yakısmayan iki kavram. Dindarsan ahlaksız olamazsın. Allah güzel ahlak nasibeylesin.