|  20 Kasım 2008, 23:09 | Mesaj No:1 | 
  |     Durumu:    Medine No :  2797  Üyelik T.:
27 Temmuz 2008  Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj :
218Konular:
66  Beğenildi:4 Beğendi:0
 Takdirleri:10 Takdir Et: 
	  Konu Bu  
				Üyemize Aittir! |   Mutfağınızı kansere karşı koruyun 
   Mutfağınızı kansere karşı koruyun Geleneksel bazı pişirme yöntemlerimiz ve yemeklerimiz, kansere davetiye çıkarır nitelikte. Örneğin hemen hemen her kadın yemek yaparken, soğanı yağda kavurur. Ama soğanı yağda yakarak tüketmek adeta kanseri evlerimize davet etmek anlamına geliyor. 
 Kısacası, besinlerin sizi kanser yapmalarını istemiyorsanız onların canını yakmayın.
 
 
 • Susamı yanmış simit, yanarak üzerinde siyah benekler oluşmuş gözleme tipi yufkalar, kabuğu yanmış veya fazla kızartılmış ekmek, kavrulmuş sarı leblebi türü besinleri tüketmeyin.
 
 • Bol proteinli besinleri uzun süre yüksek ısıda pişirirseniz, kanserojen maddelerin de üretimine katkıda bulunursunuz. Eti 35 dakika ızgarada veya 5 dakika kızgın yağda kızartırsanız, kanserojen hale getirmeyi başardınız demektir.
 
 • Tek başına et yemektense sebzelerle tüketmeyi tercih edin. Eti sebzelerle birlikte pişirirseniz yemeğin kanserojen hale dönüşmesini çok büyük oranda önlemiş olursunuz.
 
 • Taze sebzeleri yağda kızartmayın. Sebze ve kuru baklagilleri yıkamadan yemeyin ve pişirmeyin.
 
 • Ateşe çok yakın tutarak pişirme ve tütsüleme yapmayın.
 
 • Tahılları kuru, nemli olmayan yerlerde saklayın.
 
 • Özellikle salça, turşu, reçel gibi besinleri boşalmış deterjan kutularında, boyalı plastiklerde saklamayın. Kanser yapıcı maddeler yiyeceğe geçer.
 | 
  |  |   |