500 Kürtçe Atasözü: Bilgelik ve Hayat Rehberi
Kürt Kültürü Dili ve Edebiyatı: Asırlardır Yaşayan ve Dünyanın En Zengin Dilleri Arasında Bulunan Bir Miras
Kürt kültürü ve dili, asırlardır süregelen köklü bir medeniyetin parçası olarak, dünyanın en zengin ve derin dilleri arasında yer alır. Her bir kelimesinde, her bir atasözünde hayatın özünü, insanın varoluşunu ve evrensel değerleri bulmak mümkündür.
Kürtler, kadim bir dilin ve köklü bir halkın mensuplarıdır. Tarihî olarak Hz. Nuh (a.s)’dan bu yana Mezopotamya coğrafyasında var olmuş, başta bugünkü Türkiye, İran, Irak ve Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun farklı bölgelerinde yaşayan, çeşitli şive ve lehçelere sahip, çok yönlü ve zengin bir halktır. Kürtçe dili ise Kurmancî, Sorani, Zazaki (Dımıli), Gorani gibi farklı kollarıyla hâlâ yaşamaya devam eden güçlü bir sözlü ve yazılı kültür taşır.
Unutulmamalıdır ki her ırk, her dil, tıpkı güneş, ay, yıldızlar ve insan vücudu gibi Allah’ın ayetlerindendir. Rabbimiz Hucurat Suresi 13. ayette şöyle buyurur:
"Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir ve her şeyden haberdardır." (Hucurât 13)
Ancak ne acıdır ki bu ilahî ayetleri unutarak, ırkçılığı bir din hâline getirenler, şeytanın adımlarını izlemektedir. Şeytanı şeytan yapan en büyük fiil, kibir ve üstünlük iddiasıdır:
“Ben ondan üstünüm. Beni ateşten, onu topraktan yarattın.” (A’râf 12)
İşte ırkçılık da bu anlayışın bugünkü adıdır. Allah’ın ayetlerini inkâr edercesine kendini üstün görmek, bir kavmi küçümsemek, şeytanın izinden gitmektir. Rabbim biz müminleri bu tuzağa düşürmesin, bizleri din kardeşliği şemsiyesi altında toplayıp vahdet üzere bir araya getirsin.
Rabbimiz Hucurat Suresi 10. ayette şöyle buyurur:
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin." (Hucurât 10)
Bu derleme; sadece Kürtçe’nin güzelliğini göstermek için değil, aynı zamanda Allah’ın ayetlerinden biri olan kavimler farklılığının hikmetine dikkat çekmek ve kardeşlik ruhunu diri tutmak içindir. Kürtçe atasözleri, yalnızca bir halkın değil, insanlığın ortak hikmet mirasıdır.
Dilerim ki kitaplaştırmak istediğim ancak nasip olmadı,hep ertelediğim ve uzun emekler verdiğim bu çalışma, hem Kürt dilinin zenginliğini ve kültürel inceliklerini görmeye vesile olur, hem de bizleri kavimcilik fitnesinden uzaklaştırarak ihlâslı bir kardeşlik bilincine ulaştırır.
Muhsin Arslan
03.08.2002
Adilcevaz