Rabbinin Keremini Unutan İnsan
(İnfitar Suresi 6. Ayet Üzerine Bir İç Muhasebe)
Kur’an’da bir ayet vardır ki, sarsar insanı. Kızmaz, bağırmaz ama içini oyup geçer:
“Ey insan! Seni, cömert olan Rabbin hakkında aldatan nedir?” (İnfitar, 6)
Ne büyük bir sorudur bu… Ve ne derin bir suskunluk düşürür yüreğe.
Düşünelim…
Allah seni yoktan var etti. Seni şekillendirdi. Sana ruhundan üfledi.
Gören bir göz, işiten bir kulak, hisseden bir kalp verdi.
Hayata anlam katacak bir akıl, secdeye varacak bir vicdan bahşetti.
Sonsuz nimetle donattı. Her gün yeniden yaşaman için seni diriltti.
Ama sen?
Günlük koşuşturmalara daldın, unuttun.
Kazancınla, konumunla, etiketinle meşgul olup seni Yaratanı arka plana attın.
Ve belki de hiç sormadın kendine şu soruyu:
“
Ben bu Rabbime karşı neden bu kadar vurdumduymazım?”
İnfitar Suresi’nin bu ayetinde Allah, kendisini “
Kerîm” sıfatıyla tanıtır.
Yani: Bağışlayan, lütfeden, utanan, incitmeyen, azarlamadan verendir O.
Sen yüz çevirsen de O seni terk etmez.
Gecenin karanlığında günahlarını çoğaltsan da, sabah güneşini senden esirgemez.
Ama insan, bazen en cömert dosta bile nankör olabiliyor.
Bugün bizler, Allah’ın dünyasında yaşayıp Allah’a meydan okuyan bir hayatın içindeyiz.
Nefesini O veriyor ama bu nefesle inkâr eden diller türedi.
Toprağı O veriyor, ama bu toprakta kibirle yürüyen ayaklar çoğaldı.
İnsana “
Sana şah damarından yakınım” diyen bir Rab var,
Ama insan, kendisine en yakın olanı en uzağa koydu.
Neye Aldandın Ey İnsan?
Ayetteki soru, aslında bir sarsmadır:
“
Seni aldatıp yoldan çıkaran ne oldu?”
Makam mı, para mı, çevre mi?
Geçici bir zevk mi, sönük bir özgürlük arzusu mu?
Modern çağın insanı “özgür” olduğunu sanıyor ama nefsinin esiri.
“Ben” merkezli bir hayat kurdu, her şeyi kontrol ettiğini zannediyor.
Ama küçük bir mikrop, ufacık bir arıza, en sağlam sandığı düzeni altüst etmeye yetiyor.
İnsan, gafletin en büyüğünü yaşarken; çoğu zaman bunu fark etmeyecek kadar da sağır.
Göz var, görmüyor.
Kulak var, duymuyor.
Kalp var, hissetmiyor.
Çünkü bunları sadece beden taşıyorsa, ruh uykudaysa;
İnsan, yaşayan bir ölüye dönüşür.
Bu ayet sadece sorgulamaz; çağırır da…
Der ki:
“
Hâlâ nefes alıyorsan, Rabbin seni terk etmemiştir.”
Dönmek için hâlâ bir yol, hâlâ bir kapı, hâlâ bir umut vardır.
Kur’an’ın usulü budur:
Sorar, düşündürür, ardından kalbe merhametle dokunur.
Şimdi bir an duralım ve içimizden dürüstçe cevaplayalım:
Bunca nimete rağmen neden hâlâ şükürsüzüz?
Bunca af çağrısına rağmen neden hâlâ kibirliyiz?
Bunca sevgiye rağmen neden hâlâ sevgisiz yaşıyoruz?
Seni yaratan, yaşatan, besleyen, koruyan Rabbin Kerîm’dir.
Onun cömertliği karşısında nankörlük; hem bir haksızlık, hem büyük bir ayıptır.
Sana sorulan bu ayeti, hayatının ortasına koy:
“Ey insan! Seni, o cömert Rabbin hakkında aldatan nedir?”
Ve eğer kendinle yüzleşebiliyorsan, artık yeni bir sayfa açma vaktidir.
Muhsin Arslan
06.02.2019
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]