Bir Rahmet Müdahalesi İnşirah-Duha Suresi
“
Elem neşrah leke sadrak?”
Rabbimiz, Resûl’üne soruyor.
Ama aslında o soruyla senin de yüreğine dokunuyor:
“
Yüreğini senin için genişletmedik mi?”
O hâlde neden hâlâ daralıyorsun? +++
Buradaki kelime: "
neşrah".
Açmak, yarmak, genişletmek anlamında.
Ama sadece bir kapıyı ya da yolu değil…
Göğsü.
İnsanın en darlandığı, en sıkıştığı yer…
Bu bir ameliyat değil.
Bu bir
rahmet müdahalesi.
Ruhsal bir genişleme.
Dertlerin içinde daralan gönle, yukarıdan açılan bir pencere gibi.
Kur’an’da
.kalbin daralması, inanmayanların hâlidir.
Kalbin
genişlemesi ise, Allah’a yönelenlerin.
“Allah, kimi doğru yola iletmek isterse, onun göğsünü İslam’a açar.” (
Enam, 125) Sadr kelimesi, kalbin dış kabuğudur.
Ama oradaki genişleme içe yansır.
Neşrah: İçsel ferahlık demektir.
Bu, psikolojide “
anlam bulma” dediğimiz şeydir aslında.
Hayat daralınca, sen genişleyemezsin.
Ama Allah dilerse, hayat aynı kalır, sen genişlersin.
Bütün fark budur.
Aynı ev, aynı maaş, aynı hastalık…
Ama göğsüne bir genişlik gelir:
“
Ben bu sıkıntının içinden de geçerim.”
İşte İnşirah budur.
Bu surede hiçbir maddi vaat yok.
Ne para, ne zafer, ne dış yardım…
Sadece sırtını dayadığın Rabbin genişliği.
Bu bir devrimdir.
Allah seni kurtarmadan önce, seni rahatlatır.
Çünkü mücadele edecek olan
sensin.
Ama ferahlığı verecek olan
O.
Ne zaman daralsan, hatırla:
O Resûl'ün gönlünü ferahlatan Rab, senin yüreğine de bakıyor.
“
Ve vada’na anke vizrek.”
Senin sırtındaki yükü indirmedik mi?
Evet, o yük hâlâ var… ama artık altında ezilmiyorsun.
Sırtında taşıdığın her yük, kalbinde bir yer kaplar.
Allah yükü indirdiğinde, için açılır.
En ağır yük, başkalarının yükü değildir.
Senin kendi kendine yüklediklerin:
Suçluluk, pişmanlık, kaygı, gelecek korkusu…
Allah diyor ki:
“Ben indirdim onları.
Sen hâlâ neden taşıyorsun?”
“
Fe inne me’al usri yusrâ”
Zorlukla birlikte kolaylık vardır.
Dikkat et, sonra değil, birlikte.
Kolaylık, zorluğun arkasından değil, içinden çıkar.
Karanlığın ortasında yol ararken bir ışık belirir.
İşte İnşirah tam olarak budur:
Zorlukla birlikte doğan bir kolaylık…
Karartının içinde açılan bir kapı…
“İnne me’al usri yusrâ” (tekrar)
Allah bir kolaylığı iki kere vurguladı.
Üstelik "
zorluk" kelimesi belirlidir
(el-usr),
"
kolaylık" ise belirsiz
(yusr) — yani çoğul anlamı taşır.
Bir zorluğa karşı, birden fazla kolaylık…
“Fe izâ ferağte fensab”
Boş kaldığında hemen başka bir işe koyul.
Hayat bir nehir gibi akar.
Sen yüzmeyi bırakırsan, sürüklenirsin.
Ferahlık geldiyse, onunla harekete geç.
İnşirah, eylemle tamam olur.
Çünkü boşluk, kalbin pas tuttuğu andır.
Rahatladın mı? Durma. Şimdi mücadele zamanı.
"Ve ilâ rabbike ferğab”
Yönel.
Dünyanın sana veremediği huzuru,
O’na yöneldiğinde bulacaksın.
İnşirah, sihirli bir kelime değil.
Ama yüreğine uzanan bir merhamet dokunuşudur.
Sen daralırsın… O açar.
Sen yorulursun… O yükünü indirir.
Sen unutursun… O seni hatırlar.
M.Yazıcı