Konsantre Gavurluk
Yüzölçümü 20 bin 777 kilometrekare.
İşgal ettiği alan, Suriye’nin parçası olan Golan, Batı Şeria ve Gazze dahil 27 bin 817 kilometrekare.
Nüfusu 10 milyon civarında. Bunun 7 milyonu Yahudi. Geri kalan nüfusun büyük bir kısmı Arap. Bu Arapların az bir kısmı da Hristiyan. Biraz da Dürzi, Nusayri veya başka kültürlere mensup insanlar var.
Sonuçta küçük bir ülke. Bizim Şanlıurfa’dan biraz geniş. Konya’nın yarısı kadar.
Küçük ölçekli haritalarda yerini ancak büyüteçle seçebilirsiniz.
Ebadı küçük sıkleti büyük bir kötülük merkezi.
Konsantre, sıkıştırılmış, yoğunlaştırılmış kötülük.
“Mazlumun ahı arşı titretir” diye bir söz var.
Filistin’de, Gazze’de kaç tane mazlumdan, kaç tane “Ah”tan söz ediyoruz?
İsrail’in imal edip Filistin’e yığdığı kötülüğün haddi hesabı yok.
Türkçede buna ‘gavurluk’ deniyor.
Bu anlamıyla ‘gavurluk’ Müslümanlıktan başka bir dine mensup olmak değildir.
Gavurluk, insanlara musallat olmaktır, eziyet etmektir, kötülük etmektir.
Anadolu’da esas kullanımı böyledir.
Çocukları tanklarla eziyorsun.
Parmak kadar çocuklara dağ kadar bombalar atıyorsun.
Evleri ailelerin başına yıkıyorsun.
Her gün her gün her gün savunmasız insanları öldürüyorsun.
Yeryüzünün değişik uluslara mensup mahlukları tarafından yalnız bırakılmış insanları.
Allah’ın mübarek topraklarına zulmü, acıyı dağ gibi yığıyorsun.
Bir zamanlar peygamberlerin dolaştığı topraklara…
İsrail’in ettiği kötülükler yerin altında kim bilir nasıl bir cehennem biriktiriyor.
Santimetrekareye en çok kötülüğün düştüğü ülke burası.
Ettiğin kötülük senin hudutlarını aşıyor, insanlığın hudutlarını aşıyor.
İsrail’in ettiği kötülükler yerin altında kim bilir nasıl bir cehennem biriktiriyor.
Santimetrekareye en çok kötülüğün düştüğü ülke burası.
Ettiğin kötülük senin hudutlarını aşıyor, insanlığın hudutlarını aşıyor.
Bu kadar kötülük bir gün bir yerden patlak verir.
Bu kadar kötülük bir gün bir yerden patlak verir.
(Bunun bir teselli cümlesi mi bir hakikat mi olduğunu bilmiyorum. Gönlüm hakikat olmasından yana. Eski kitaplarda Allah’ın adeti olduğuna dair ibareler var.)
Böyle düşünmek anti-semitizm sayılır mı?
Anti-semitizm, yani Yahudi kavmine karşı hissedilen nefret, düşmanlık.
Asla!
Başka bir ırka, başka bir dine kin veya düşmanlık beslemeye tabiatım müsait değil.
İnsanların düşüncelerinde, inançlarında özgür olmasını çok kıymetli buluyorum.
‘Öteki’nin hissettiği ferahlık bana da ferahlık veriyor.
Bu, başka bir dine duyulan nefret değil.
Kötülüğe duyulan nefret.
Nasıl Nazilerin Yahudilere yaptığı soykırım bende nefret uyandırıyorsa…
İsrail’in Filistinlilere yaptığı soykırım da bende aynı etkiyi yapıyor.
Şu diyeceklerim bugünkü savaşla ilgili değil.
Bütün zamanlarla ilgili:
Fazla bir şey istemiyorum.
Sadece adalet istiyorum.
Ne bir eksik ne bir fazla.
İsrail ettiğini bulsun yeter.
Y.Z Cömert