Kene Kabusu Kırım Kongo
Kene kâbusu, sadece küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu kırsal illerle sınırlı değil. İstanbul’da da bu yıl içinde tam 7 bin kene ısırığı vakası kayıtlara geçti. Peki, geçen günlerde Türkiye'de ilk kez tespit edilen yeni kene türü, bu yılki vaka sayılarında daha büyük bir artışa yol açabilir mi? İşte gerçekler.
Yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların aniden artmasıyla birlikte, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını taşıyan keneler yeniden gündemde. Kenelerin köpekler gibi koku alıp insanların üzerine koştuğu videolar da endişe yaratmış durumda.
Başta Sivas olmak üzere Amasya, Tokat, Erzincan, Giresun ve Yozgat gibi illerde kene vakaları hızla artıyor. KKKA virüsü nedeniyle Sivas'ta biri bebek olmak üzere 8 kişi, Tokat'ta ise yine bir bebek hayatını kaybetti.
Ancak kene tehdidi yalnızca bu bölgelerle sınırlı değil. İstanbul’da da bu yıl içinde tam 7 bin kene ısırığı vakası kayda geçti. Üstelik bu vakaların 6 bin 165’i son 3 ayda, yani havaların ısınmasıyla birlikte gerçekleşti.
İstanbul’un kuş göç yolları üzerinde yer aldığını hatırlatan Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, göçmen kuşların en etkili kene taşıyıcıları arasında olduğunu belirtti. Göktürk’e göre risk sadece kuşlardan ibaret değil: “
Anadolu’dan İstanbul’a getirilen küçükbaş hayvanlar da yoğun şekilde kene taşıyabiliyor. Bu yıl havaların geç ısınması, doğada kış uykusuna yatan kenelerin ortaya çıkışını geciktirdi. Şu an yaşananlar, popülasyon artışından çok, kenelerin bir anda uyanıp doğaya yayılmasıyla ilgili.” TÜRKİYE’DE YENİ KERE TÜRÜ TESPİT EDİLDİ
Dünyada milyonlarca eklem bacaklı türü yaşadığını aktaran Prof. Dr. Temel Göktürk, “
Birçoğu teşhis edilse de her geçen gün yeni türler ortaya çıkıyor. Dünya genelinde Argasidae ve Ixodidae familyalarına bağlı 850 kene türü biliniyor. Türkiye'de yaygın olarak Amblyomma soyu dışındaki soylara bağlı birçok kene türü bulunuyor. Türkiye'de 55 kene türü biliniyordu. Geçen ay 'Haemaphysalis longicornis' adlı yeni bir kene türünün varlığı tespit edildi” bilgisini paylaştı.
Yeni tespit edilen Uzak Doğu kökenli muhtemelen Çin menşeli kene, Haemaphysalis longicornis Türkiye'deki 56. tür olarak kayıtlara geçti ve ülkemize yerleşmiş olduğu düşünülüyor. Bu kenenin, Hyalomma marginatum gibi yüksek vektör potansiyeline sahip, 30'dan fazla hastalık etkenini taşıdığı biliniyor.
Türkiye'ye 3-4 yıl önce geldiğini düşünülen kenenin, larva, nimf (yetişkin forma benzeyen) ve ergin dişi evrelerinin gözlemlenmesi nedeniyle ülkemize yerleştiği ve üremeye başladığı görülüyor.
Türkiye'de en yaygın bulunan kene türleri Ixodes ricinus, Hyalomma marginatum ve Rhipicephalus sanguineus'tur” diyen Prof. Dr. Temel Göktürk,
Bu keneler, insanları ve hayvanları ısırarak kanlarını emerler ve bazı hastalıkları taşıyabilirler. Bunlardan en tehlikeli olan Ixodes ricinus türü olup Lyme hastalığı ve Kırım Kongo kanamalı ateşi gibi hastalıkları taşıyabilen bir türdür” açıklamasını yaptı.