Konu Başlıkları: Sumud Günlüğü
Tekil Mesaj gösterimi
Alt Dün, 21:40   Mesaj No:5

Hâdimul İslam

Medineweb Baş Editörü
Hâdimul İslam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Hâdimul İslam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:45
Mesaj : 13.090
Konular: 1421
Beğenildi:13285
Beğendi:9663
Takdirleri:31079
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Sumud Günlüğü -5

30 Eylül 2025

Sumud Filosu’nun Neticesi Ne Olacak?

Sumud Filosu’nun Gazze’ye varmasına dört–beş gün kaldı. Herkesin merak ettiği, bu vicdanî eylemin nasıl bir karşılık bulacağıdır. İsrail’in sınır, kanun, hukuk, merhamet ve ahlâk tanımaz tavrı herkesin malumu… Dolayısıyla olası senaryolar konuşulurken çok da iyi ihtimaller gündeme gelmiyor. İsrail’in son günlerdeki açıklamaları da dikkate alındığında net bir şey söylemek zor. Ancak Mevlâ’nın takdiri ne ise, olacak olan da odur ve her ne olursa olsun kesinlikle hayır olacaktır. Biz yine büyük bir umut ve hasretle Gazze’ye ulaşacağımızı, o mazlum ama mağrur kardeşlerimizle kucaklaşacağımızı umuyoruz.

Neticenin ne olacağına takılmadan, nasıl bir hayra vesile olabileceğine dair bazı tespitlerimi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle hatırlayalım ki Gazze’de yıllardır süren abluka, bombardıman ve soykırım insanlık tarihine derin bir iz ve kara bir leke olarak kazındı. İşte bu karanlığın içinde “Sumud” denen bir direniş yeşerdi. Bu direniş, denizlerden karalara taşınmak istiyor. Bir defalık bir eylem değil, zulüm bitene kadar sürecek bir eylemler silsilesi hayal ediyor.

Peki bu filonun neticesi neler olabilir?

1. Sessizlik, Bir Haykırışa Dönüşebilir


Bugün dünya Gazze’yi izlemekten öteye geçemiyor. Devletler diplomatik denge ya da reel politik adına susuyor; uluslararası kurumlar satır aralarına gizlenmiş cümlelerle yetiniyor. İşte Sumud Filosu bu sessizliği bir çığlığa dönüştürmeye talip. İnşallah bu gemiler yol aldıkça dalga dalga yayılacak olan şey sadece yardım değil; vicdanların yeniden uyanışı olacaktır.

Unutmayalım: Bazen küçük ama samimi bir adım, bir tekne, bütün bir maskesini düşürebilir. Çünkü bu filo sadece bir protesto değil; bir yaşatma iddiası taşıyor. Gazze’ye umut götüren bu sivil hareket, dünyanın gözünün içine baka baka şunu söylüyor:

Siz yok saydınız, biz vardık. Siz sustunuz, biz konuştuk. Siz duvar ördünüz, biz denizleri geçtik.”

2. Yeni Bir Küresel Dayanışma Haritası Doğabilir

Sumud Filosu sadece bir yardım girişimi değil; yeni bir küresel dayanışma haritası çiziyor. Bu rotanın hedefi yalnız Gazze değil; yüreği ve bedeni kanayan tüm coğrafyalardır. Belki Yemen’e, belki Arakan’a, belki Afrika’nın susuz köylerine, belki zulüm altında unutulan Doğu Türkistan’a uzanacak umutların başlangıcı olabilir.

Bu yönüyle Sumud Filosu, insanlığın ortak değerlerini hatırlatan bir hareket manifestosu hâline gelebilir.

3. Zihinlerdeki Ablukayı Kırabilir

Gazze yıllardır abluka altında ama asıl kuşatma zihinlerdedir. Özellikle Batı’da birçok insan Filistin’i sadece bir haber başlığı, bir iç savaş ya da karmaşık bir diplomatik mesele olarak görüyor. Oysa Sumud Filosu Gazze’yi gerçek insan hikâyeleriyle anlatıyor.

O teknelerde dünya medyasının görmediği çocuklar var: elinde karne olan, oyuncak isteyen, bir sabah uyanıp okula gitmek dışında hayali olmayan çocuklar… Ve onların sesi inşallah bu filo ile milyonlara ulaşacak. Çünkü abluka önce zihinlerde yıkılmalıdır. Yanıltıcı algılar, en az fiziki ablukalar kadar zararlıdır.

4. İsrail’in Hukuksuzluğunu ve Siyonizmin Karanlık Yüzünü Teşhir Edebilir

Sumud Filosu sadece insanlara değil, hukuka da sesleniyor. Eğer Gazze limanına varmadan engellenirse –ki bu risk çok yüksek– bu durum, İsrail’in uluslararası hukuku bir kez daha hiçe saydığını gözler önüne serecek.

Ama bu sefer öncekilerden farklıdır: 50 ülkeden 600 katılımcı var ve dünya kamuoyu bu filoyu yakından takip ediyor. Herkes biliyor ki bu filo savaşmak için değil, yaşatmak için yola çıktı. Tüm süreç şeffaf yürütüldü. Böyle bir girişim engellenirse mesele artık siyasi değil, insanî bir vicdan mahkemesinin konusu olacaktır. Siyonizm, yeniden gerçek yüzünü tekrar göstermiş olacak ve daha derin bir nefretin odağı hâline gelecek.

5. Yeni Bir Direniş Dili ve Eylem Örneği Ortaya Çıkarabilir

Belki de en büyük netice, yeni bir direniş dilinin ortaya çıkmasıdır. Dünyanın aydın vicdan sahiplerini bundan sonra da ortak bir paydada buluşturabilir. Direnişi sadece karşı koyma biçimi değil, bir var olma şekli olarak yeniden tanımlayabilir.

Artık mazlum bir halkı savunmak yalnızca eylemle değil; düşünce, sanat, yazı, yardım ve şahitlikle de mümkün olacaktır. Bu, modern zamanların bir adalet devrimine dönüşebilir. Kimlik gözetmeksizin “Zalime karşı, mazlumdan yana!” ilkesiyle ortak bir direniş dili kurulabilir.

Sonuç: Denize Bırakılan Bir Dua

Unutmayalım: Sumud Filosu’nun varacağı liman yalnız Gazze olmayacak; insanlığın yeniden kendine gelmesine vesile olacaktır. Bu filo adeta bütün dünyaya şunu haykırıyor:

Bir halkı görmezden gelerek barış kurulamaz. Adâlet olmadan güvenlik sağlanamaz. Hak sahiplerine hakları verilmeden vicdanlar susturulamaz.

İşte bu sebeple Sumud Filosu, denize bırakılmış bir dua, insanlığa yazılmış bir mektup, susturulmuş mazlumların haykırışıdır.

Ve dünya bugün kendi sınavına yeniden girecektir: Ya yine kaybedecek ya da bu defa gerçekten kazanacaktır.
Alıntı ile Cevapla