Bu yazı sanalda karşılıklı evlilik, izdivaç ötesinde başka bir psikojiden bahsediyor. Onu belirtmek gerek.
Kişinin karşıdaki insanı gerçek özellikleriyle değil, kendi zihnindeki hayali imajla görmesi
Kendini kaptırmak, olmayan sevgiyi var sanma psikolojisi.”
“karşındakini kafanda büyütme”,
“mesajlara gereğinden fazla anlam yükleme”
ve “telefona bağımlı duygusal bağ kurma” durumunu anlatıyor.
Bu duygu tabiki insanı adım adım şeytanın ipine doğru götürür eyleme dönüşür. Sonucu ne olursa olsun dipsiz kuyuya ip salmak gibidir. Oradan hayır gelmez.
Kopyala yapıştır hayatlara kafanda ruh giydirmeye gerek yok.
Ne Yapmalı?
Sanal duygulara kapılmamak için ayaklar yere basmalı.
Bir ekranın arkasındaki insanı gerçekten tanımak mümkün değildir. Bunu bilmeli.
Yazışmları ölçü almamalı.
Kişi kafada büyütülmemeli, gerçek hayattaki davranışlarına bakmalı.
Zaman ayırmadan, emek vermeden sevgi olmaz.
Sanal aşktan evlilikler oluyor diye her yazışma doğru olacak diye bir şey yok.
Gerçek yakınlık, gerçek hayatta sınanır.
Birde nefsinizi sürekli hesaba çekin. Sanalı ne amaçla kullandığınızı bilin.
|