NEREDE, NASIL KONUŞULUR?
Kur’ân-ı Kerîm, nerede nasıl konuşmak gerektiğine, yani söz söyleme âdâbına büyük ehemmiyet verir. Şöyle ki:
قَوْلًا لَيِّنًا : Zâlimlere karşı bile yumuşak söz,
قَوْلًا مَيْسُورًا : Yoksula karşı gönül alıcı, tesellî edici söz,
قَوْلًا كَر۪يمًا : Anne-babaya karşı tatlı ve güzel söz,
قَوْلًا سَد۪يدًا : Bütün insanlara karşı doğru söz,
قَوْلًا مَعْرُوفًا : Yetimlere ve muhtaçlara güzel söz,
قَوْلًا بَل۪يغًا : Tebliğ için açık, net ve hikmetli söz söylemeyi telkin eder.
Velhâsıl İslâm, her hususta insanların ince, nâzik, anlayışlı, hürmetkâr ve efendi olmasını sağlayacak en güzel esasları getirmiştir. Bu esaslara riâyet eden Müslümanlar, iki cihanda da mes’ûd olur ve ebedî saâdete kavuşurlar. İslâm’ı kabul etmeyip insanların koyduğu kâidelere göre yaşamak isteyenlerin ise saâdeti geçici olur ve neticede ebedî bir perişanlığa sürüklenirler.
|