Göğceli Çivisiz Camii ve Mezarlığı
Samsun/Çarşamba Göğceli camii
Göğceli Camii ya da Gökçeli Camii, Samsun'un Çarşamba ilçesindeki Göğceli Mezarlığı içerisinde yer alan camidir.
1206 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde inşa edilen yapı tamamen ahşap malzemeden yığma tekniği ile inşa edilmiştir.
Kapladığı 392m2'lik alanla Türkiye'deki en büyük yığma ahşap camilerden biri olan yapı aynı zamanda Türkiye'deki en eski ahşap camidir.
Etimoloji
Caminin adı konusunda çeşitli varsayımlar bulunmaktadır. Bu görüşlerden birisine göre caminin adı içerisinde bulunduğu mezarlıktan gelmektedir. Mezarlıklara eskiden
dünyadan göçenlerin bulunduğu yer anlamında "
göç ehli" denmekteydi. Göç ehli zamanla
gökçeli şekline dönüşmüş ve bu ad da günümüzde
göğceli olmuştur.[1]
Bir diğer görüşe göre ise caminin yapımında kullanılan ağaçların uzun ve ağır oluşu nedeniyle camiye göğceli denmektedir.[2]
Dikdörtgen olarak temelsiz olarak inşa edilen[13] cami, tabana yerleştirilen büyük taşlar yardımı ile yerden 60-70 santimetre yükseltilmiştir.[14]
17.44×21.55 metre dış boyutlara sahip olan yapı 392m2'lik bir alanı kapsamakta[15] olup Türkiye'deki en büyük yığma ahşap camilerden biridir.[14]
Duvarlarında yalnızca kestane ağacı, diğer kısımlarındaysa dişbudak ve karaağaç kullanılan[2] camide 50-60-70 santimetre eninde ve 10-15 metre uzunluğundaki kalaslar kullanılmış, bunun yanı sıra çivi dahil olmak üzere hiçbir ek madde kullanılmamıştır.[12] Kalaslar giydirme tekniği ile birbirlerine monte edilmiş, dilme ahşap perdeler ile yığma olarak inşa edilmiş, köşeler kurtboğazı geçme tekniği ile birbirlerine bağlanmış,[12] çatısı ise üç omuz kırma tekniğiyle kaplanmıştır.[14] Tek katlı olan caminin çatısı oluklu kiremitle kaplı olup daha öncesinde ahşap kiremit ya da hartama ile kaplı olduğu düşünülmektedir.[16]
Harimde tavan bulunmamakla birlikte, çatı, harim içinde doğu-batı doğrultusunda eşit aralıklarla yerleştirilmiş ve üçer sütundan oluşan iki sütun dizisi tarafından taşınmaktadır.[17] Mihrap-kapı ekseninde bulunan ve iki sütun tarafından desteklenen ana kirişe, doğu-batı doğrultusunda uzanan ve üçerli sütun dizisi ile taşınan diğer paralel iki kiriş bindirilmiştir.[17] Ana kirişin üzerineyse çatının omurgasını taşıyan, orta noktada bir dikme her iki uçtaysa üst üste bindirilmiş ahşaplardan oluşan perde blok dikmeler yerleştirilmiştir.[
Harim ve son cemaat yerini kuzey, doğu ve batı yönlerinde tek sıralı revaklar sarmaktadır.[20] Toplam sekiz sütun ile oluşturulan kuzey yönündeki giriş revakını taşıyan sütunlar cephede dışbükey bir yay formu ile dizilmiş olup alışılmışın dışında bir düzen arz etmektedir.[20] Revakın köşelerdeki genişliği 1.80 metre, orta noktadaki genişliğiyse 2.43 metredir.[20] Doğu ve batı cephelerinde bulunan revaklar ise eşit aralıklı onar sütun üzerinde taşınmaktadır.[20]
Süslemeler
Kök boyaları kullanılarak kalem işi ve renkli boyama şeklinde bitkisel formlar kullanılarak oluşturulan cami içerisindeki süslemeler hemen hemen her tahtada farklı motif ve kompozisyonlar ile oluşturulmuş, tekrar eden süslemelerden kaçınılmıştır.[21] Rumiler, stilize parmetler, C ve S kıvrımlı dallar ve çiçekler dikkat çeken süslemelerden olmakla birlikte mertekler üzerindeki aşı boyası ile yapılmış yılanvari kıvrımlı dallar ve baklava dilimine benzeyen şekiller diğer süslemelere göre daha kalitesizdir.[21] Ayrıca harim içerisindeki sütunların bazılarının başlıklarında ve konsollarda kaba ahşap oyma ve renkli boyama şeklinde süslemeler mevcuttur.[21]
Süslemeler camiye göre daha yeni tarihli olup Osmanlı klasik döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.