Tekil Mesaj gösterimi
Alt Bugün, 15:26   Mesaj No:1

Hâdimul İslam

Medineweb Baş Editörü
Hâdimul İslam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Hâdimul İslam isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:45
Mesaj : 13.256
Konular: 1460
Beğenildi:13469
Beğendi:9748
Takdirleri:31416
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kur’an Arkeolojisi Üzerine Metodolojik Bir Değerlendirme

Kur’an Arkeolojisi Üzerine Metodolojik Bir Değerlendirme

Bu yazı, Kur’an Arkeolojisi kavramını yöntem ve yaklaşım açısından ele alan bir değerlendirmedir.





Bilim ve Dinin Kesişme Alanında “Kur’an Arkeolojisi”
Son 150 yıldır Kur’an ve arkeoloji arasında bağ kurma çabaları mevcut olmakla birlikte sistematik bir disiplin inşa edilememiştir. Kur’an Arkeolojisi bu açıdan merkezinde Kur’an metninin belirleyici olduğu yeni bir metodoloji; arkeolojik bulguların Kur’an ölçüleriyle “yorumlanması” demektir.
B.S. Erdeğer





Arkeoloji; özetle, geçmişte yaşamış veya kökleri geçmişten günümüze uzanmış canlılar, kültürler ve uygarlıklara ait her türlü fosil, alet, malzeme, yapı, yazı ve kurgusal maddi kalıntılar ile sosyal norm ve manevi kültür varlıklarını inceleyen bilim olarak tanımlanabilir. Kutsal metinler ve anlatılar da geçmişte yaşanmış birçok olayı hikâye ederek bu olaylardan ahlaki dersler çıkarmakta, kendi tarih anlatıları üzerinden bir kültür inşa etmektedir. Dolayısıyla arkeoloji ve din çoğu zaman yolları kesişen iki önemli unsurdur.



Konu Yakın Doğu olunca bu ilişki daha da önemli hal alıyor. Çünkü Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam’ın evi olan bu coğrafya en önemli arkeolojik kazı bölgesidir aynı zamanda.

Arkeolojinin kurucu babalarının Hristiyan hassasiyetine sahip olması ve Kutsal Kitap anlatılarının kökenlerini araştırmak için bu bilimi kurduklarını da unutmamak gerekir. Bu sebeple Biblical Archeology (Kutsal Kitap Arkeolojisi) çalışmaları 19’uncu yüzyılın sonlarında İngiliz ve Amerikalı arkeologlar tarafından Kutsal Kitap’ın tarihselliğini doğrulamak amacıyla ortaya çıkmıştır. Filistin’in İngiliz yönetimi altına girdiği I. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra 1920’ler ile 1960’lar arasında İncil arkeolojisi, William F. Albright ve G. Ernest Wright gibi isimlerin öncülüğünde Levanten arkeolojisinin baskın Amerikan ekolü haline geldi. Çalışmalar çoğunlukla kiliseler tarafından finanse edildi ve teologlar tarafından yönetiliyordu.



1960’ların sonlarından itibaren Kutsal Kitap Arkeolojisi süreçsel arkeoloji (Yeni Arkeoloji) tarafından etkilendi ve araştırmanın dini yönlerini bir kenara itmesine neden olan sorunlarla karşılaştı. Bu durum Amerikan okullarının Kutsal Kitap çalışmalarından uzaklaşmasına ve Kutsal Kitap’taki anlatıyı kanıtlamaya ya da çürütmeye çalışmak yerine bölgenin arkeolojisine ve bunun Kutsal Kitap metniyle ilişkisine odaklanmasına yol açtı.



Günümüz itibarıyla Yahudi ve Hristiyanlara ait onlarca Kutsal Kitap Arkeolojisi araştırma enstitüsü faaliyet göstermektedir. Bu alanda arkeologlar yetiştirilmekte ve bu bilim insanları birçok keşfe imza atmaktadır.



Kutsal Kitap arkeolojisinden uzaklaşarak seküler bir disiplin haline gelen ve bugün itibarıyla pozitivist skeptik/kuşkucu bilim insanlarından oluşan arkeoloji akımları da çeşitlilik kazanmıştır.[1]



Din ve bilimin birbirine rakip olduğu, hatta dinin zararlı bir unsur olup bilim yoluyla onunla mücadele etmek gerektiğine dair ideolojik önyargı da arkeolojinin dinle mücadelede araçsallaştırılmasını beraberinde getirmiştir. Oysa din ve bilimin farklı alanlar olduğu ve çatışmak zorunda olmadıklarını görmek gerekir. Bu ayrışmada elbette dindarların da payı da vardır. Bilimlere yönelik güvensizlik ve ilgisizlik, bilim yapmanın gereksiz görülmesi gibi tutumlar din-bilim ayrışmasına hizmet etmiştir.



Kur’an’ın en önemli söylemlerinden biri de geçmişte yaşanmış kıssaların doğru şekilde anlatmasıdır. Kitab-ı Mukaddes ve üzerine tarih boyunca eklenen Mişna, Talmud Midraş literatürü ile genellikle aynı kıssaları konu edinir. Ancak Ehl-i Kitap literatürünün tarihsel aktarımında yaşanan sorunlar, ekleme, çıkarma, asıl metin ve kimi yorumların birbirine karışması sebebiyle bu anlatılar deforme olmuştur. Kimi deformasyonlar o denli fazladır ki tarih biliminin de alanına giren konular adeta tanınmaz hale gelmiş, masalsı bir boyut kazanmıştır. Böylesi bir durum, bilim insanlarının Kutsal Kitap’ın ve diğer Ehl-i Kitap literatürünün tarihe dair anlatılarını gerçek olmayan hayali hikâyeler şeklinde görmesine de yol açmıştır.


Kur’an’ın doğrusunu anlatma iddiasına rağmen Müslüman dindarların arkeolojiye ilgisizliği ise büyük bir boşluk oluşturuyor. Öyle ki Müslümanlar Kur’an merkezli bir arkeolojik perspektif oluşturma, bu bakış açısını bir metodolojiye dönüştürme ve sonrasında sahada kazı yapmaktan halen çok uzakta. Yahudi ve Hristiyanların bu alanda bir hayli önde olduklarını yukarıda belirtmiştim. Tüm bu tablo da Muhammed Halefullah gibi bazı Müslüman akademisyenlerin Kur’an’daki kıssaların aslında yaşanmamış olabileceği iddiasına kadar sürüklemiştir.



Kur’an Arkeolojisi henüz doğum aşamasında. Bir elin parmakları kadar az sayıda araştırmacı ve akademisyenin uğraş verdiği bu alanın öncü isimleri 20’nci yüzyılın başlarında neşet etmeye başladı. Ancak burada iki olgu arasındaki farkı da belirtmek gerekir ki son 150 yıldır Kur’an ve arkeoloji arasında bağ kurma çabaları mevcut olmakla birlikte sistematik bir disiplin inşa edilememiştir. Kur’an Arkeolojisi bu açıdan merkezinde Kur’an metninin belirleyici olduğu yeni bir metodoloji; arkeolojik bulguların Kur’an ölçüleriyle “yorumlanması” demektir. Bu çerçeve elbette arkeolojik bulgulardan edindiğimiz bilgilerin çarpıtılması anlamına gelmez. Ancak tıpkı Kutsal Kitap Arkeolojisi’nde olduğu gibi Kur’an’ın işaret ettiği anlatılar ile arkeolojik kanıtların buluşturulmasını, bu çerçevede Kur’an’a iman eden kitlelerde bir tarih bilincinin oluşturulmasını hedefler. Kur’an tarihi, ahlaki dersler çıkartmak için muhataplarına aktarır. Bu sebeple çoğu kez detay vermez. Ancak tarihi detaylara aykırı kurgular da içermez.
__________________




İnsanı BEDENEN ameliyat için BAYILTMAK gerekir.

RUHEN ameliyat etmek içinse AYILTMAK...


Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Hâdimul İslam 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
İbrahimî Tarih ve İbrahimî Arkeoloji Nedir? Kur'an Arkeolojisi Hâdimul İslam 0 15 23 Aralık 2025 15:47
Kur'an Arkeolojisinde Öncü Çalışmalar Kur'an Arkeolojisi Hâdimul İslam 0 12 23 Aralık 2025 15:41
Kur’an Arkeolojisi Üzerine Metodolojik Bir... Kur'an Arkeolojisi Hâdimul İslam 2 29 23 Aralık 2025 15:26
Antik Mısır Kaynaklarında Peygamberlerin İzleri Kur'an Arkeolojisi Hâdimul İslam 0 17 23 Aralık 2025 13:25
Son Günlerde Artan Fuhuş ve Uyuşturucu... Gündem/ Manşetler Hâdimul İslam 1 20 23 Aralık 2025 12:48