Konu Başlıkları: Ney....ne değil ney????
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 Ocak 2009, 00:08   Mesaj No:5

Seher Yeli

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seher Yeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 778
Üyelik T.: 02 Şubat 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:54
Mesaj: 421
Konular: 138
Beğenildi:14
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Neyin bir hikayesi var mıdır ?



Neyin bir hikayesi var mıdır?

"Olmaz mı! Herşeyin, herkesin bir hikayesi vardır. Hikayesiz hayat olur mu hiç? Anlatılanlara göre... Ama önce size ondan anlatmalı. Siz onu bilir misiniz?

Muhammed' i? Rahmet peygamberi Hz. Muhammed' (sallallahu aleyhi vesellem) i? Bindörtyüz sene öncesi çöle inen nuru? Karanlığı dağıtıp, aydınlığı getiren mesajcıyı? İnanıyorum ki birçoğunuz onun ismini duydu, biryerlerde okudu! Onun bir damadı vardı Hz.Ali. Onu hiç duydunuz mu? Neyse konuyu çetrefile sokmadan size hikayenin özünü anlatayım ben.. Dileyen onları araştırır, öğrenir biryerleden.

Anlatılanlara göre, günlerden bir gün, derdin, elemin, kederin, zulmün, ıstırabın arttığı, ağır geldiği bir zamanda, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem), Hz.Ali' yi yanına çağırır, ona fısıltılar içinde, çok gizli, çok ağır bir sır söyler. Bu sırrı hiç kimseye söylememesini telkin eder. Aradan zaman geçer. Hz.Ali' yi büyük ateşler, büyük sıkıntılar kaplar. Taşıdığı sır omuzlarına çok ağır gelmekte, onu için için bitirmektedir. Hz.Ali dayanamaz, şehirden uzaklaşıp, çöllere düşer. Çok eski, kullanılmayan, artık içinde su bitmeyen derin bir kuyunun yanına varır. İçinde öyle bir ıstıraptır ki bu sır, söylemese derdinden çatlayıp oracıkta yiteceğini, öleceğini hisseder. Karanlık, derin kuyunun içine eğilir. Çölde kimsecikler yoktur.

Sesinin çıktığı kadar, bağırabildiği kadar haykırır kuyunun içine. Bütün sırrını o kurak, o susuz kuyunun içine bırakır. Aradan uzun zaman geçer. Sır öyle ağırdır ki, kuyu bile taşıyamaz onu. Derdinden göz yaşlarını tutamaz, kurumuş, kaybolmuş suları, tekrar fışkırarak gün yüzüne çıkar. Kuyunun etrafında sazlar, otlar, su kamışları biter. Bir gün bir çoban kuyunun yanından geçer. Sazlardan birisini alıp, maharetli elleriyle onu bir güzel işler, içini oyar, bir kor damlası bırakıp kamışın içinden, onu büsbütün yakar.

Sonra yaslanıp kuyunun ıstıraplı duvarlarına, üfler bu kamışın içine. İçinden bir hu sesi çıkar. Hu Allah demektir. İşte bu neydir. Ve ney üfürüldüğünde o sırrı salıverir içinden. Bunu ancak erbabı, nasibi olan duyumsar, anlar. Neyler üflendikçe, hu denildikçe çatlayan mahluklardır. Ama kimseler, hiç kimseler bilmez neyin sakladığını..."

__________________
Şu an yaptığınız hiçbirrr iş,

Kılınmayı bekleyen vakit namazından

daha önemli değildir!!
Alıntı ile Cevapla