Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 Şubat 2009, 11:37   Mesaj No:3

MERVE DEMİR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Taksitli Satışlarda Fiyat Farkı Faiz Yerine Geçer mi ?

B) Vâde Farkını Dolaylı veya Kapalı Bir üslûpta Caiz Görenler:
1- Şâfiî'nin talebesi arasında mümtâz bir yeri bulunan Müzenî üstâdından naklediyor:
"Bir satış içinde iki satışın" iki şekli vardır: Birisi "sana şu köleyi peşin bine veya bir sene vâde ile ikibine sattım! Bunlardan hangisini sen ve ben istersek satış ona göre bitmiştir" demek sureti ile olur Bu, bedeli meçhul olan bir satıştır Diğer şekli de şöyledir: "Sen bana evini bine satman şartıyla ben de şu köleyi sana bine sattım"45
Gerek Şâfiî ve gerekse Müzenî burada daha fazla açıklama yapmamışlardır Ancak Şâfiî'nin "bu bedeli meçhul olan bir satıştır" demesi onun maksadına delâlet etmektedir Fesadın sebebi "bedelin meçhul olması"; bunun sebebi de iki şekilden ve bedelden birisine karar verilmemiş bulunmasıdır Eğer meselâ "veresiye iki bine sattım, aldım" deselerdi, bedel meçhul olmayacak ve satış caiz olacak idi Nitekim Tirmîzî Sünen'inde, Şâfîi'nin tefsirini naklettikten sonra "bu belli bir fiyata karar vermeden ayrılmadır; alan ve satan akdin hangi şekil ve bedel üzerinde bittiğini bilmemektedirler" demiştir46
Şâfiîlerden İbn Rif'a da Kadî'den şunu nakletmiştir "Bu mesele satışın mübhem kalmış olması faraziyesine bağlıdır Eğer alan "Ben peşin olarak bine; veya veresiye olarak iki bine kabul ettim" dese (bunlardan birisini söylese) satış caizdir"47 İmam Şâfiî'nin bir malı günün fiyatından eksik veya fazlasına satmanın cevazına hükmettiğini de el-Umm isimli eserinden öğreniyoruz48 Bu açıklamalardan sonra İmam Şâfiî'nin maksadının "vadeli satışı menetmek" olmadığı açıkça ortaya çıkmaktadır
2- Büyük Şâfiî fakih Ebû İshak Şirâzî mezkûr hadîse temasla şu açıklamayı yapıyor:
"Peşin bine veya veresiye iki bine sattım" derse bu satış bâtıldır Çünkü bu akit muayyen bir bedel üzerine yapılmamıştır; tıpkı "sana şu iki köleden birisini sattım" demek gibidir49
Bu son örnek için İmam Muhammed de "fasid" tabirini kullanmıştır50
Burada satışın bâtıl veya fasid olmasının sebebi (illeti), birinci örnekte bedelin, ikinci örnekte satılan şeyin muayyen olmamasıdır (akitte cehalet vardır); yukarıda geçen açıklamalardan anlaşıldığı üzere bazı müctehidlere göre aynı mecliste, bazılarına göre ise bilahare fiyat veya satılan şey tayin edilirse satış caiz ve sahih olur51
Esasen akdin, onu ifsâd eden âmil ortadan kalkınca sıhhat kazanacağı, caiz olacağı bir fıkıh prensibidir52
3- İbn Hazm "bir satış içinde iki satış" hadîsini izah ederken diğer tefsir ve örnekler yanında "peşin iki dinara, veresiye üç dinara" örneğini de veriyor ve "bütün bunlar haramdır Böyle bir satışta, bedelin az olanını kabul ederlerse caiz olur meâlindeki hadîs de mensûhtur" diyor53
Bu ifade ilk bakışta İbn Hazm'ın satışta vâde farkını caiz görmediği intibaını verebilir Halbuki eserinin diğer bölümlerindeki sözleri ve hükümleri göz önüne alınınca maksadının vade farkı olmadığı, bedelin meçhul kalması sebebiyle bu hükme vardığı anlaşılmaktadır Nitekim günün fiyatından fazlaya satıştan bahsederken bunun caiz olduğunu açıkça ifade ettikten sonra Mâlikîlerin (fazlasına satarsa caizdir, eksik fiyatla satarsa caiz değildir) şeklinde görüşlerini münakaşa ve reddediyor54
Kezâ bir kimsenin bir malı veresiye sattığı kimseden aynı gün daha az bir bedel ile peşin olarak alması mevzûunu tartışırken bunun caiz olduğunu söylüyor ve karşı görüşleri reddediyor55
Bütün bunlar İbn Hazm'ın yukarda geçen ifadesinden maksadının vade farkını menetmek olmadığını, bedelin tayin edilmemiş olması sebebiyle bu hükme vardığını göstermektedir
4- Hindiyye ve Âlemgiriyye diye anılan meşhur eserde şartlı satıştan bahsedilirken "peşin şu kadara, veresiye şu kadara" ve "bir aya kadar şuna, iki aya kadar şuna" örneğine yer verilmiş ve bunun caiz olmadığı, akdin fasid olduğu ifade edilmiştir56
Aynı ifadeye el-Bezzâziyye adıyla meşhur fetvâ mecmûasında da yer verilmiştir57
Bu kitapların esaslı kaynaklarından birisi el-Mebsût'tur Söyledikleri de el-Mebsût'ta aynen mevcuttur Müellifleri, Serahsî'ye muhalefet edecek derecede değillerdir Bu karinelerle fetvalarını el-Mebsût'taki kayıt ve açıklama içinde anlamak gerekir Hatırlanacağı üzere orada fesad "bu iki şekil ve bedelden birisine karar verilmeden ayrılmış olunmasına" bağlanmış, birisine karar verildiği takdirde satışın caiz olduğu söylenmiş idi
5- Kâsânî "bir satış içinde iki satış" ve "bir satışta iki şart" hadîslerine örnek olarak "şunu sana ya bir ölçek buğday veya iki ölçek arpa karşılığında sattım" ve "şu köleyi sana bir yıl vade ile bin dirheme, yahut iki yıl vâde ile bin beşyüz dirheme sattım" cümlelerini vermiş ve bu satışların "bedel meçhul olduğu için caiz olmadığını, fasid olduğunu" ifade etmiştir58 Şu halde akid bitmeden tek fiyat üzerinde anlaşma olur ve satış buna göre yapılırsa cehalet ortadan kalkacak ve satış caiz olacaktır Vade farkı satışın caiz ve sahih olmasına mani değildir Kâsâni bir başka münasebetle "vade rağbet edilen bir şeydir; görmez misin ki vade sebebi ile fiyat arttırılır" diyerek bu anlayışımıza sarâhât getirmiştir59
6- İbn Kudâme (Abdullah b Ahmed) meselemize hem el-Muğni, hem de el-Mukni' isimli eserlerinde temas etmiştir Birincisinde "peşin şu kadar veya veresiye şu kadara" örneğini zikrettikten sonra "bu sahih değildir, fakat sahih olması ihtimali de vardır; bunu Tâvûs, Hakem, Hammâd ve bir rivâyete göre Ahmed caiz görmüşlerdir" diyor60
el-Muknî' isimli muhtasar eserinde ise daha kısa olarak "sahih değildir, sahih olması muhtemeldir" cümlesine yer veriyor61
İkinci eserin hâşiyesindeki açıklamalardan faydalanarak bu kısa ifadelerden maksadı anlayabiliyoruz Buna göre:
a) Peşin veya veresiyeden birisine karar verilmeden iki fiyat söyleyerek pazarlık bitirilirse bu -orada isimleri sayılan- bazı âlimlere göre caizdir; fakat cumhura göre caiz değildir; amma sahih olması ihtimali de vardır
b) Şayet pazarlıktan önce veya sonra peşin mi veresiye mi olduğuna karar verilir ve buna göre bir fiyatla (vadeli ise vade farkı ile) satış yapılırsa cumhura göre de caizdir
7- İbn Abidin şartlı satış mevzûunu işlerken "evde oturma, hediye veya ödünç verme şartlarıyla satmak" örneklerini vermiş, münakaşa ettiğimiz örneği vermemiştir62 Fakat murâbaha satışından bahsederken o da -El-Kâsâni gibi- vâde sebebiyle fiyatın arttırıldığını ve bunun nazar-ı itibare alınması gerektiğini ifade etmiştir
Açık veya kapalı olarak meselemiz hakkında görüşlerini bildiren âlimler yanında meseleyi sadece vazeden, görüşleri nakleden fakat tercih yapmayan âlimler de olmuştur63
Alıntı ile Cevapla