Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Ekim 2007, 23:15   Mesaj No:2

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:7
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 2.988
Konular: 339
Beğenildi:1173
Beğendi:346
Takdirleri:7784
Takdir Et:
Standart Cvp: korku için yapılan Muskaların dinimizde ki yeri..

Yüzyıllardır toplumumuzda var olan ve belayı defedeceğine inanılan bazı adetler vardır. Toplumun her kesiminde benimsenen bu adetlerin en meşhuru nazar boncuğudur.
bir hadis-i şerifte: “(Nazar değmesin diye) Kim bir temime takarsa ALLAH o kimsenin muradını tamam etmesin. Temime takan bir kimseye ALLAH bir menfaat vermesin.” (Ahmed) buyrulmuştur.
Temime: Arap çocuklarına nazar değmesin diye takılan nazarlık, muska ve tılsım gibi şeylerdir.
Zararı defeden ve kârı getiren ancak ALLAH’u Zülcelal’dir.
Dolayısıyla zararı defeder düşüncesiyle bir şeyin, çocukların üzerine, evlere, arabalara, hayvanlara v.s. şeylere takılması insanı şirk yoluna sevkeder. İslam daha ilk zamanlarda bunları yasaklamıştır. Hadiste zikredildiği gibi, ‘ALLAH o kimsenin muradını tamam etmesin’ buyruluyor. Yani arabasına boncuk asıp o taş parçasının kendini, çocuğunu, evini veya arabasını koruyacağını zannedenlerin haberleri olsun ki, muradları tamam olmayacaktır.
İbn-i Mesud ra Rasulullah’tan işittim O şöyle diyordu: “Sara ve sıtma için takılan ağaç parçaları, nazar boncukları ve tevelle şirktir.” buyurdu (İbni Hibban ve Hakim)
Tevelle: Kadının kocasına yaptığı şirinlik muskasıdır.
Müslümanın yardım beklediği taş ve tahta parçası değil, Yaratan’ın bizzat kendisidir.
Müslümana düşen vazife gördüğü hurafeleri üslubunca yerinden indirip, zararı defedebilenin yalnızca ALLAH-ı Zülcelal Hazretleri olduğunu bildirmek ve haykırmaktır. Unutulmamalıdır ki nazar haktır, yani gerçektir. Onu defetmek için ALLAH’tan yardım istenmelidir. Efendimiz sallALLAHu aleyhi ve sellem’de, “Ve hüve hasir”e kadar Mülk Suresinin baş kısmından üç defa okumanın bir yardım şekli olacağını, böyle yapıldığı takdirde ALLAH’ın izni ile fayda bulunacağını söyler.
Bazı rivayetlerde nazar için Kalem Suresi’nin son iki ayetinin okunması gerektiği ifade edilmiştir.
MUSKA YAZMAK
Sahabe’nin ve Tabiîn cumhur görüşü nefes ile tedavide bir zarar olmadığıdır.
Kişi ALLAH’ın izni ile şifanın geleceğini umarak ayetleri ve sahih rivayetlerde öğrendiği duaları okuyabilir.
Eğer kişi bunları okumaya güç yetiremiyorsa örneğin okuma yazması yoksa, çok ihtiyarsa veya çocuksa o zaman bu ayet ve dualar bir kağıda yazılır ve ihtiyaç sahibi bunu üzerinde taşıyabilir. İşte biz buna muska diyoruz. Muskanın yazılması için böyle bir gereklilik olmak zorundadır.
Ayrıca bir muskanın içinde şu üç özellikten biri bulunmak zorundadır:
1- ALLAH’ın isimleri olmalıdır.
2- Kur’an olmalıdır.
3- Açık bir şekilde yazılmak şartı ile hadis veya dua olmalıdır.
Okunmayan yazılar, anlaşılmayan şeyler, sayılar, harfler, karakterler, yıldızlar asla caiz değildir. Bunları yazanların uyarılması ve icap ederse kınanması gerekir. Üzerinde bu tip rumuzlar ve sayılar olan muskaları taşımak caiz değildir. Zira bunlar insanı şirke iter. (Neylül Evtar)
Tabii ki bu tip şeylerin terkinin evlâ olduğu, nefes etmenin daha sıhhatli olduğu aşikârdır. (Kurtubî)
Rebi, İmam-ı Şafi’ye muskanın hükmünü sorduğunda, Kur’an ve bazı zikirlerin bir sakıncası olmadığı cevabını alır.
Bu meyanda Cevşen de konumuzla alakalı diğer bir husustur. Cevşen taşıyanların durumunu iki ayrı şekilde değerlendirmek mümkündür:
1- Kişi Cevşeni içinde bulunan dualar hürmetine takar ve zararı yalnızca ALLAH’ın defedeceğini düşünürse taşıyabilir. Fakat yazısının tam okunaklı olması gerekir. Eğer okunaklı ve cam içinde ise bunlarla tuvalet v.s. yerlere girilmemesi gerekir.
2- Metropol şehirlerde ve bazı elit kesimlerde cevşen tabulaştırıp kendisinden yardım beklenilen bir kurtarıcı gibi algılanmaya başlamıştır. Bu ise İslam’ın ruhuna aykırıdır.
Bu noktada ulemanın Cevşen hakkında ciddi bir mütalaada bulunması gerekir ve insanlarımıza sağlıklı ve netice vermesi gerektiği kanaatindeyiz.
“Şu halde şüpheden kaçınıp takva ile amel etmek en hayırlı olacaktır.”
TEFECİLER
Müslümanların zaaflarından yararlanıp onlara anlaşılmayan kağıtları satanlar veya Cevşen satarken Hz. Peygambere bile iftira atanlar tefecilerdir. Zararı defedenin yalnız ALLAH olduğunu bilip yalnız O’ndan yardım dilemeliyiz. Bir önceki sayıda Cevşen satanların verdiği kağıttan bahsetmiştik. Eğer bu kağıdı vermeyip bu sadece bir duadır deselerdi yarar veren ve zarar defeden yalnız ALLAH’tır deselerdi Cevşen bu kadar yayılır mıydı?.. Tabi ki hayır.
saygılar..
Alıntı ile Cevapla