Konu Başlıkları: Dr.Şehid Beheşti Hayatı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Şubat 2009, 12:35   Mesaj No:1

MERVE DEMİR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Dr.Şehid Beheşti Hayatı

Dr.Şehid Beheşti Hayatı

DR. ŞEHİD BEHEŞTİ

[JUSTIFY] Sümeyye Demir

“ ‘Şehid verdik’ demeyelim ‘şehid kazandık’ diyelim. Çünkü şehid, zahiren aramızdan ayrılıyor ama kanı daha büyük hizmetler görüyor... Zira biz aşk ehliyiz, akıl ehli değil. Sırf akıl ehli olanlar, davaları için sadece tedbir peşinde koşarlar... Aşk ehli olanlar ise davaları için ilk önce kendilerini feda etmeyi göze alırlar. Her bir müslüman inancına aşkla bağlanmalıdır. Sadece akılla değil.”<O:P></O:P>
“Müslüman emperyalizm, kapitalizm ve sömürgecilikten yalnız kendi toplumunu değil, tüm insanlığı kurtarmalıdır. İslam evrensel bir dindir ve Müslümanlar insanlığın kurtuluşunu ve saadetini evrensel bir hedef olarak görürüler. İslam sadece ümmetin kurtuluşu için değildir, insanlığın kurtuluşu içindir, bu bağlamda Müslüman; insanlık adına görevlendirilmiştir. Bir Müslüman diğer insanlar baskı, zulüm ve eziyet altında inlerken acı çeker.” [JUSTIFY]
Sözlerinin sahibi Dr. Muhammed Hüseyin Beheşti’nin bedenine değil, beyninin içerisine ve ideolojisine suikast düzenleyerek onu yok etmeye ve susturmaya çalışanlar, şehadetinin ardından hüsranla gördüler ki, akan kanının her bir damlası, ülke halkına ve tüm İslam camiasına daha bir güç, daha bir enerji ve İslam’a olan bağlılığa daha bir sağlam imanla teslimiyet şuuru aşıladı.[/JUSTIFY][JUSTIFY][/JUSTIFY][JUSTIFY]Çünkü O, sadece kendi ülkesindeki Müslümanların bekasını değil, tüm İslam camiasının geleceği ve konumu için endişeleniyor ve mücadele ediyordu. Dünyanın dört bir yanında Müslümanlara karşı işlenen cinayetleri, işkenceleri ve tüm ‘izm’lerin sarsıcı sonuçlarını esefle izliyor ve bunların bertaraf edilmesi ve İslam toplumunun bilinçlenmesi için uğraşıyordu.
En büyük arzusu Filistin’in Siyonist işgalinden kurtuluşuydu. İmam Humeyni’nin Ramazanın son cumasını ‘Kudüs Günü’ ilan etmesiyle, bunun dünya çapında düzenlenmesi için çalışmıştı.[JUSTIFY]
Batılı zihniyetlerin, vazgeçilmez bir silah olarak kuşandıkları ‘1400 yıl önce indirilmiş gerici fikirler’ tezlerini şiddetle reddederek, asıl gayelerinin, Müslümanların İslam’ın özünü kavrama, benimseme ve öyle hareket etme eğilimlerini kırmak olarak değerlendiriyordu ve bir konuşmasında, duygularını şöyle ifade etmeye çalışıyordu[/JUSTIFY][JUSTIFY][/JUSTIFY][JUSTIFY]“1400 yıl öncesine dönmeyelim diyorsunuz. Aslında sizler korkuyorsunuz. Eğer gençleri 1400 yıl öncesinin terbiyesiyle yetiştirirsek, az bir topluluğun iki imparatorluğu yerle bir ettiği gibi, aynısını günümüz süper güçlerinin başına da getiriler diye korkuyorsunuz. Bu yüzden de bize irticacı diyorsunuz. Oysa siz gençlerimizi batılı terbiye sistemine göre yetiştirmek ve onları batılıların, sömürge ülkeleri için hazırlamış olduğu eğitim programıyla eğitmek istiyorsunuz. Asıl sizler mürtecisiniz ve gençlerimizi gerisin geriye götürecek bir özgürlüğün peşindesiniz. Müstekbirlere yol açacak bir özgürlük istiyorsunuz.”[/JUSTIFY][JUSTIFY]
Sadece siyasi manada değil, sosyolojik açıdan da ideal İslami toplum yapısının çerçevesini çizmeye çalışıyor, muhataplarına her fırsatta bunları haykırmaktan geri durmuyordu. Batılı sistemin, İslam’a saldırmadaki diğer argümanlarından biri olan kadınlar mevzuu da, çalışmalarında ve mücadelesinde önemli bir yer işgal ediyordu.[JUSTIFY]
Batılı zihniyetlerin ısrarla kadını özgürleştirme ve her nevi haklarla donatma çığırtkanlıklarına prim vermeyerek, değil kadını özgürleştirmek, bilakis daha da köleleştirdikleri ve aşağıladıkları gerçekliğini haykırıyordu yüzlerine.
“ Kadın toplumun eğiticisidir, kadın değerli kadınların ve değerli erkeklerin eğiticisidir. Oysa kadın iki dönemde mazlum olmuştur, birincisi cahiliye döneminde; İslam gelerek kadını o bataklıktan kurtardı ve ikincisi de günümüz batı toplumunda. Onu özgür kılma adına ona zulümler yapıldı, kadını insanlık ve onur makamından aşağı çekerek sıradan bir eşya yaptılar.[JUSTIFY]
Onun durmak bilmeyen mücadeleci azmi, keskin sözleri ve muhataplarını rahatsız edecek, koltuklarını sarsacak eylemleri nedeniyle, zalimlerin değişmez fikir ve zihniyetleri gereğince, zaman ve mekan değişse de, âlimlere, aydınlara ve direnen Müslümanlara uyguladıkları değişmez politikaları yüzünden, kendinden öncekilerin yaşadığı gibi, kendiside pek çok sürgünler yaşamış, defalarca ölümle tehdit edilmiş, suikastlara maruz kalmış ve neticede, açık bir alın ve eğilmez bir baş ile Rabbine kavuşmuştur.[/JUSTIFY][JUSTIFY]
Peki Kimdir Muhammed Hüseyin Beheşti?[/JUSTIFY][JUSTIFY]
İsfahan’ın önde gelen âlimlerinden bir imam ile büyük taklit mercilerden Muhammed Sadık Hatunabadi'nin kızının erkek evladı olarak, 24 Ekim 1928’de dünyaya gelir. İlk ve orta öğrenimini İsfahan’da tamamlar. Yüksek zekası karşısında öğretmenleri yüksek öğrenimini tamamlaması konusunda baskılar yaparken, O ise Kum’a gidip İslami ilimler eğitimi almayı koymuştur kafasına ve dediğini yapar. 15 yaşlarında Allame Talabani’den felsefe dersleri almaya başlar.[/JUSTIFY][JUSTIFY]
Kum’da ilmini geliştirdikten sonra Tahran Üniversitesinde yüksek öğrenimini tamamlar. 1951’de Kum’a dönerek İngilizce öğretmeni olarak görev yapmaya başlar. Saygın bir ulema ailesinin kızıyla hayatını birleştirerek evlenir ve dört çocuğu olur. Bu arada eğitim almayı devam ettirir ve ilahiyat fakültesinden felsefe doktorluğu unvanını kazanır. Bir yandan kendi ilmini geliştirirken, diğer yandan genç beyinlerin eğitimine katkıda bulunur. 1957’de kendi açtığı özel bir okulda öğrenciler yetiştirir.[/JUSTIFY][JUSTIFY]
1962 yılında İmam Humeyni’nin Şaha karşı başlatmış olduğu harekete katılarak, İslam inkılâbının başarıya ulaşması için çalışmalara destek verir. İslami koalisyon hareketi din konseyi başkanlığına seçilir. Asıl amacı, âlimlerle halk arasında yakın bir irtibat kurmak ve geniş tabanlı İslamî hareket oluşturmaktır ve bu çabası etkili olur.
Aynı zamanda gelecekte kurulacak olan İslami hükümet konusunda, kendisine verilen görev gereği araştırmalar yaparak, kurulacak yönetimin anayasa taslağını hazırlar. Fakat kendisine ayak bağı ve tehlike olarak gören şahlık rejimi, Kum’dan çıkararak sürgüne gönderir.
1964 yılında Ayetullah Burucerdi tarafından, İslami tebliğde bulunması için Almanya’ya gönderilir. Burada Hamburg camiini kurar. Çeşitli kiliseler, üniversiteler ve kurumlarda pek çok konferans verir. Türkiye’nin de içinde bulunduğu değişik ülkelere seyahatler yapar. 1969 yılında Irak'a giderek burada sürgünde bulunan İmam Humeyni ile görüşerek, İran’a dönüşünde, ulemayı siyasi bir organizasyon etrafında toplayabilme çalışmaları içerisine girer. Bu yoğun çalışmaların akabinde bir yıl sonra, İmamın emri ve diğer âlimlerin katılımıyla, İslam Devrim Konseyi kurulur.
1979 yılında İslam inkılâbının başarıya ulaşmasının ardından, Ayetullah Hamanei ile birlikte İslam Cumhuriyeti Partisini kurar. Şehadetine kadar da bu partinin başkanlığını yürütür. Ayrıca İmam Humeyni tarafından yine 1979 yılında yüksek mahkeme başkanlığına getirilir[JUSTIFY]
Dr. Muhammed Hüseyin Beheşti, yoğun çalışmalar, sürgünler ve ölüm tehlikeleri altında sürülen bir yaşamda, ardında kendine yakışır şekilde pek çok eser bırakır
1- Bilmek[JUSTIFY]2- İslam ve Tarih[/JUSTIFY][JUSTIFY][/JUSTIFY][JUSTIFY]3- Dinin İnsan Yaşamındaki Konumu
4- Direniş
5- İslami Bankacılık
6- Mülkiyet[JUSTIFY]7- Dini Tanıma
8- Kur’an’da Mustaz’af
9- Hangi Din?
10- İslam'da Ve Müslümanlar Arasında Ruhaniyet
11- Namaz Nedir?
12- Kuran Açısından Yüce Allah[JUSTIFY]
Şehadeti
Dr. Muhammed Hüseyin Beheşti, gerek İ.İ. İnkılabından önce ve gerekse inkılaptan sonra, devrimin toplumun her katında sahiplenmesi ve ortak kabul edilmesi amacıyla, sürekli konferanslar, seminerler vermiş, ulema ile öğrenci, öğretmen ve halk arasında yıkılmaz köprüler kurulmasını sağlamıştır.
Beni Sadr’ın Batılı zihniyetlere çanak tutmasının açığa çıkarılmasıyla cumhurbaşkanlığından azl edilmesinin ardından, telaşa düşen emperyalist güçler, arka arkaya suikastlar düzenlemeye başlamıştır. Amaç, devrimin temel taşlarını oluşturan ulemayı ortadan kaldırmak, inkılâbı güçsüz ve soluksuz bırakarak yıkmak ve halkı yalnızlaştırmaktır.
Zalim güçler, devrimin gücünü kırmak ve ülke yönetimini tekrar kendi tekellerine alabilmek hedeflerine ulaşamamış olsalar da, Ayetullah Mutahhari, Ayetullah Mufattih, Ayetullah Destgayç, Ayetullah Medeni, Dr. Ali Şeraiti, Dr. Mustafa Çamran gibi alim ve aydınları şehid etmiştir.
27 Haziran 1981’de yapılan suikastte canlı olarak kurtulabilen Ayetullah Hamanei’in ardından, hemen ertesi gün, 28 Haziran da ise İslam Cumhuriyeti Partisi binasına bombalı bir saldırı düzenlenmiştir. Bu saldırıda, Muhammed Hüseyin Beheşti ile birlikte 72 arkadaşı hakkın rahmetine kavuşarak, şehadetle şereflenmiştir. Tüm ülke bu hain saldırıyla çalkalanmış, halkın sevgisine mazhar olan, güzide şehitler kervanına yenileri eklenmiştir.
Bu saldırının ardından halka seslenen İslam İnkılabı rehberi ve İran İslam Cumhuriyeti kurucusu rahmetli İmam Humeyni; “İran halkı bu faciada Kerbela şehitlerinin sayısınca 72 kişi azizini kaybetti. Behişti İslam düşmanlarının gözünde dikendi…” diyerek duygularını dile getirmiştir.
Dr. Muhammed Hüseyin Beheşti, şehadetinden önce yaptığı konuşmada, şu ayeti okumuştu dinleyicilere:
“İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.” (29/2-3)
Rabbim tüm Müslümanlara güçlü bir iman ve sabırlar nasip etsin. (Amin)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2760 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3368 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3102 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 7004 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6449 02 Ekim 2012 20:16