Konu Başlıkları: BİD'ATI ANLAMA
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Mart 2009, 15:21   Mesaj No:2

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart RE: BİD'ATI ANLAMA

Şüphesiz mücadelede üslup çok önemlidir. Konunun önemine göre de farklılıklar gösterir. Yapılan mücadelede so*nuç almak için, o sonuca götürecek metodun iyi belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebepten özellikle bid'at konusu gibi ifrat ve tefrite düşme riski olan, mücadele alanı kaygan bir zemin teşkil eden konuda daha dikkatli olmak gerekmektedir. Çünkü konunun hem inanç yönü, hem uygulama yönü, hem ibadet yönü hatta taassub yönü gibi farklı yönleri bulunmaktadır. Bütün bu özellikleri dikkate almak lazımdır. Biz de bid'atlarla mücadele edilmesine inanan bir kişi olarak takip edilmesi ge*reken metodun ve uygulanacak mücadele üslubunun nasıl olması gerektiği konusunda aşağıdaki tesbitleri yapmış bu*lunuyoruz:

1. Bid'atlardan arındırmak için, içinde mücadele edilecek toplumun iyi tanınması gerekmektedir. Kültürel yapısının tüm incelikleri tesbit edilmeli, değer yargıları belirlenmeli, bir inanç haritası çıkarılmalıdır. Dinle ilgili olanlar ile dinle ilgili olmayanlar (Bununla Kur'an ve Sünnet tarafından belirlen*memiş adetler, gelenekler ve folklorik değerler gibi hususları kasdediyoruz) birbirinden iyi ayrılmalı, bid'atların ancak dinle ilgili olan alanda olduğu unutulmamalıdır.

2. Toplumun dini yaşayışında görülen bid'atların özel*liklerine göre tasnifi yapılmalı ve ortaya çıkış nedenleri sap*tanıp ilmî yönden değerlendirilmeli, yanlışlıkları işaret edil*meli, doğrular gösterilmelidir. Bid'atın yanlışlığı ifade edildik*ten sonra doğru olan mutlaka alternatif olarak sunulmalıdır.

Çünkü yıllardır benimsenerek topluma malolmuş bir bid'a*tın bir anda silinip yok olması beklenilmemelidir. Toplum birinci elden bilgilendirilmelidir.

3. Doğrular ve gerçekler hiç bir zaman gizlenilmemelidir. Her fırsatta dile getirilmeli ve bunda devamlılık sağlan*malıdır. Çünkü toplumsal bilinçlenmenin az olduğu ortam*larda bu tür bidatlar daha çabuk benimsenilmekte ve kısa zamanda toplumun bazı kültür değerleri adeta din haline gelmekte veya dinin emirleriymiş gibi benimsenmektedir.

4. Bid'atlarla mücadelede hedef uzun tutulmalı ve sonuç alma uzun vadeye yayılmalıdır. Sabırlı ama kararlı bir şekilde doğrular devamlı anlatılmalı, yanlışlar bıkmadan, usanmadan söylenmelidir.

5. Taassub olan konularda çok dikkatli ama taviz ver*meden hareket edilmeli, dinle çelişmeyen ve folklorik değer olarak benimsenmiş değer yargılarının üzerine gidilmemeli*dir. Ancak bu değer yargılarının dinin emirleriyle açıktan çe*liştiği olursa uygun bir üslup içinde kabul edilen bu değerin yanlışlığına işaret edilmelidir.

6. Bid'at olarak görülen her düşünce veya davranış bi*çimi, tek tek ele alınıp incelenmeli, yanlışlıklar tesbit edilmeli, gerekçeler ortaya konulmalıdır. Yani meseleye toptancı bir bakış açısı içinde yaklaşılmamalidır. Çünkü her düşünce ve davranış, kendi içinde bir bütündür, mutlaka arka planı var*dır. Aslında problemi çözecek olan da bu arka planının iyi bi*linmesidir.

Fakat bütün bu şekildeki ciddî, planlı ve organize bir mücadele yapılmış olsa bile özellikle şu küçülen dünyamızda, haberleşme araçlarının son derece geliştiği çağda özellikle inanca taalluk eden konulardaki yanlışlıkları tamamen gider*mek, bu alanda yapılan mücadelede başarı kazanmak zor görünmektedir. Fakat kazanılacak başarının yüzdesi de oldukça yüksek olacaktır.
Alıntı ile Cevapla