İman Etmemiş İnsanların Hasenatları?
İşte, hadis-i şerifte -2- mezkûr hakikate dahi işaret ediyor Yani, dünyada şu mü'min, kısmen kusurâtından cezasını gördüğü için, dünya onun hakkında bir dâr-ı cezadır Dünya, onların saadetli âhiretlerine nisbeten bir zindan ve cehennemdir Ve kâfirler, madem Cehennemden çıkmayacaklar; hasenatlarının mükâfatlarını kısmen dünyada gördükleri ve büyük seyyiatları tehir edildiği cihetle, onların âhiretine nisbeten dünya cennetleridir Yoksa, mü'min bu dünyada dahi kâfirden mânen ve hakikat nokta-i nazarında çok ziyade mesuttur
S - Pekâlâ, o ebedî ceza hikmete muvafıktır; kabul ettik Amma merhamet ve şefkat-i İlâhiyeye ne diyorsun?
C - Azizim! O kâfir hakkında iki ihtimal var O kâfir, ya yokluğa gidecektir veya daimî bir azap içinde mevcut kalacaktır Varlığın -velev Cehennemde olsun- yokluktan daha hayırlı olduğu vicdanî bir hükümdür Zira yokluk sırf şerr olduğu gibi, bütün musibet ve kötülüklerin de merciidir Vücut ise, velev Cehennem de olsa, hayırdır Buna binaen kâfirin meskeni Cehennemdir ve ebedî olarak orada kalacaktır
Fakat kâfir, kendi ameliyle bu duruma kesb-i istihkak etmişse de, amelinin cezasını çektikten sonra, ateşle bir nevi ülfet peyda eder ve evvelki şiddetlerden azade olur O kâfirlerin dünyada yaptıkları hayırlı amellerine mükâfaten, şu merhamet-i İlâhiyeye mazhar olduklarına dair işârât-ı hadisiye vardır ( İİ’caz 81)
((( Cehenneme ülfet edenler için birkaç tahdit vardır
1- Ehl-i kitap olmaları
2- Fetret devrini yaşamaları
3- İnsanlığa faydalı işler yapmaları
Ayrıca müşrik dahi olsa her kim faydalı bir iş ve amelde bulunmuş ise; Adil-i Hakim olan Allah, mutlaka ihkak-ı hak edecektir Buna delil şu ayeti kerimedir; “ kim zerre kadar hayır işlerse mükafatını, kim de zerre kadar şer işlese cezasını görecektir”
Bu ayete göre değil insanlar, hayvanlar arasında dahi bir muamele ve muadele olacaktır