Hz Yusuf (as)’ın bugünün "iktidar taliplerine" dayanak teşkil eder mi?
Soru: Hz Yusuf (as)’ın hak olmayan bir idarede kendi ölçeğinde vazife talep etmesi, bugünün "iktidar taliplerine" dayanak teşkil eder mi? Bu meyanda "göreve talip olunmaz verilir" darbı meseli de ele alınabilir Bir de Musa (as) zamanında "imanını gizleyen adam" (40/28) misal olabilir mi müminlere?
Cevap: Bugün demokrasinin taşeronluğuna soyunanların yaptığı ile Yusuf (as)’ın yaptığı arasında hiçbir benzerlik yoktur Yusuf (as) işinde kimseden emir almayacak ve işine asla karışılmayacaktır O ne derse aynen yerine getirileceği konusunda kesin güvence verilmiştir
"ve böylece Yusuf’a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz Ve güzel davrananların mükafatını zayi etmeyiz" (12/56)
Bugün müslümanları kuşatan şartlar ise tamamı demokratlarca konulduğu gibi her türlü hareket imkanları da yasalarla kayıt altına alınmıştır Siz istediğinizi değil, sizden isteneni yapmak için çağrılmaktasınız Bununla birlikte demokrasiye olan inanıcınızdan da emin olunması gerekiyor Demokrasiye olan imanında şüpheye düşülenlere mahalle muhtarlığı bile verilmez Hiçbir ideoloji, kendisine inanmayanların eline bırakılmaz Hz Muhammed’i (as), Darun Nedve’nin reisliğine çağırırken ilk ve tek şartları, Davasından yani Dininden vazgeçmesiydi Onun cevabı ise: "Güneşi sağ Ayı da sol elime koysanız ben bu davamdan yine vazgeçmem" oluyordu Müslümanlar için örnek bu olmalı değil mi?
Kafirlerin koalisyon teklifine karşı: "Ey kafirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam sizde benim taptığıma tapmıyorsunuz Bende sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim Evet siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz (o halde) sizin dininiz size, benim dinim banadır" (109/1-6) diyen bir duruşun örnek alınması müslümanlar için kurtuluş olur diyoruz
Allah'ın sünnetinde asla bir tebdil ve değişme söz konusu olamaz Bu nedenle bütün peygamberler aynı hassasiyeti göstermişlerdir Hiçbir peygamber küfrün icraatını kendi eliyle yapmaya talip olmamıştır Bu nedenle HzYusuf’un Mısır’daki görevi yanlış yere konulmaktadır
İmanını gizleyen insan da bunlar için delil olamaz Çünkü Musa (as)’ın davetinin Mekkesi’nde cereyan eden bir olaydır Din tamamlanmamış olduğundan bunlarla ilgili bir hüküm yoktur Mekke’nin fethinden önce imanını Kureyş’ten gizleyen müslümanların olduğunu Allah'ın beyanıyla biliyoruz Bunlar farklı zaman ve mekanlarda vaki olan olaylardır
Topluma öncülük etmeye talip olanların takiyye yapma şansı yoktur Söylem ve eylemlerde açık, anlaşılır ve istikrarlı olmak; bu işin doğasıdır Çifte standartlılık ve bin bir suratla tevhidi duruş asla bağdaşmaz
İktibasinfo