|     Durumu:    Medine No :  468  Üyelik T.:
25 Ekim 2007  Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj :
1.210Konular:
330  Beğenildi:24 Beğendi:0
 Takdirleri:10 Takdir Et: 
	  Konu Bu  
				Üyemize Aittir! |   RE: Ticaret ahlakımız 
 
 
 Mal İmtihanı Nasıl Kazanılır?
 Ticaret
 
 Enes (ra) anlatıyor: Rasülullah (as) buyurdular ki: "Sizden her kimin, dinini ve şerefini (iffet ve namusunu) malı ile korumaya gücü yeterse, korusun" (1)
 Her şeyi bizim hizmetimize sunan Yüce Rab-bimiz, bizden de davasına hizmet istemektedir Müslüman, her şeyi inancına hizmet ettirmeyi gaye edinmiş insandır Bizler, "Kuvvetli olmayı" emreden bir dinin mensuplarıyız ve "Güçlü mü'minin, zayıf mü'minden Allah'a daha sevimli ve daha hayırlı olduğunu" (2) bildiren bir peygamberin ümmetiyiz Dinin izzeti, müslümanla-nn şerefi, ancak her alanda güçlü olmakla korunabilir Günümüz şartlarında bu husus, daha da büyük önem arz etmektedir Başka bir Hadis-i Şerifte: "Ahir zamanda insanlara para-pul gerekecek Ta ki, onunla din ve dünyalarını ayakta tutabilsinler" (3) buyurulmuştur Bir İslam alimi bu hususa şöyle dikkat çeker:
 "Her bir mü'min İlâyı Kelimetullah (Allah'ın adını yüceltmek) ile mükelleftir Bu zamanda en büyük sebebi, maddeten terakki etmek (ilerlemek, yükselmek) tir Zira ecnebiler (yabancılar), fünun (fenler) ve sanayi silahıyla bizi istibdad-ı manevileri (manevi baskı ve diktatörlükleri) altında eziyorlar Biz de fen ve sanat silahıyla, İlâyı Kelimetullah'ın en müthiş düşmanı olan cahil ve fakirlik ve fikir ayrılıklarına karşı cihat edeceğiz" (4)
 Bu gün yapılmakta olan ve yapılması gereken birçok hizmetin maddî finansmanı gerektirmesi müslümanlar olarak maddi kalkınmaya, iktisadi çalışmalara ne kadar önem vermemiz gerektiğini ortaya koymaktadır Yapılan pek çok hizmet maddiyatı gerektirmektedir Özel okullar, yurtlar, insanların eğitiminin yaygınlaştırılması, teknolojik gelişmelerden yararlanılması, kitap, gazete, dergi gibi neşriyatlar, radyo, televizyon gibi medya araçları hep maddi imkanlarla ilgilidir Her gönü-le girecek anahtarı bulabilmek, her eve girebilmek, hem faydalı olanları yaygınlaştınp, zararlıları önleyebilmek, efkarı umumiyeyi doğru bilgi-lendirebilmek, güzel hizmetleri ve hareketleri tanıtabilmek, duyurabilmek için hep bu hizmet araçlarına ihtiyaç vardır Hiç kimse bunların önemini inkar edemez Öyleyse ekonomik açıdan da güçlü olunmalıdır Bütün bu hizmetleri omuzlaya-bilecek, kaldırabilecek, yürütebilecek maddi imkanlar geliştirilmelidir
 Bu hizmetlerin yürütülmesinde müslümanlann maddi destekleri çok önemlidir Ancak, iş sadece hep bu tür katkılara kalırsa sıkıntıya düşülebilir Onun için böyle güzel hizmetleri finanse edecek kurum ve kuruluşların da bulunması gerekir Bunun için de faaliyet alanı çok güzel seçilerek, ticari çalışmalar ortaya çıkarılmalıdır Tek tek değil, birlikte, daha büyük ve güçlü çalışmalar ortaya konulmalıdır Parayı sermayeye dönüştürmelidir Bunu başaramayanlar, sermaye sahiplerine muhtaç ve hizmetçi olurlar İslam'a servetle ve meziyetlerle hizmet edilir Sermayesi ve herhangi bir meziyeti olmayan insan İslam'a nasıl hizmet edebilir?
 
 
 
 Para Dediğin El Kiri
 
 Yaşamak, günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak için paranın önemli bir yeri vardır Pek çok şeyi yerine getirebilmek için maddi varlığa ihtiyaç vardır Mesela zekat verebilmek, hacca gidebilmek, kurban kesebilmek, fakirleri sevindirebil-mek, aile efradımızı geçindirebilmek için çalışmak emredilmiştir, bazı ibadetleri yerine getirebilmek için zenginlik şartı aranmıştır
 Bütün bunların yanında "paragöz" de olmamalıdır Para her şey demek değildir; yaşamak için araçtır Gerektiği zaman harcanır
 Paradan daha önemli şeyler vardır, ne çare ki, onları almak için de para gerekiyor
 Hz Ali ne güzel söylüyor: "Ey para, doğrusu öf sana, öyle bir şeysin ki, insanın elinden çıkmadıkça bir faydan dokunmuyor"
 Öyleyse onu nasıl kullanacağını bilmek lazım Bacon'un dediği gibi "para iyi bir uşak, kötü bir efendidir"
 Ölen Bir Zengine Mektup: "Artıyı severdi, eksiyi hiç sevmezdi Çarpmaya çok iyi kafası çalışırdı Bölmeyi yapmazdı Ölünce çocukları yaptı"
 "Ey paralar,paralar; Dostu düşmanı yaralar, Sade can olsa gam değil, Aziz dini paralar"
 İnsanların altın'ı ölçmek için bir mihenk taşlan vardır, insanları ölçen mihenk taşı da altın (para) dır (Thomas Fuller)
 "Paranın yeri gönül değil, cüzdandır" (HzMevlana)
 "Bana paradan bahsetmeyin Çünkü mirasına konmak için, rüşvetle babalarına deli raporu aldıran evlatlar bilirim"
 "İnsanların yaptığı sahte paralar kadar, paraların yaptığı sahte insanlar da vardır"
 "Servetin batırdığı insan sayısı kurtardığından fazladır"
 "Para her şeyi yapar" diyen kişi para için her şeyi yapabilir
 Hz Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Salih kişi için hayırlı mal ne güzeldir" (6)
 "İnsanoğlu hayır (yani mal) sevgisine aşırı düşkündür" (100 Âdiyat, 8)
 "Mal/ servet ve oğullar, dünya hayatının zineti (süsüdür)" (18 Kehf, 46)
 Malın hayır ve şer oluşu, kullanımı ve harcanmasına göredir İyi, iyi yerde, faydalı şekilde kullanılırsa hayır olur, hayır getirir, şayet zıddı olursa şer olur, şer getirir
 İslam, zenginliğe değil, onun kötü yolda kullanılmasına karşı çıkmıştır O, insanın hizmetçisidir, araçtır, onun için yeri kalp, gönül değil, cüzdandır O el kiridir
 Müslümanın kirli parayla ilişkisi olmaz, onun kazancı da temizdir Çünkü Cennet, temizlerin yeridir
 Batının ve batılın para anlayışını ise Mark Twain şöyle özetler:
 -İnsan hayatının amacı nedir?
 -Zengin olmak
 -Nasıl?
 -Eğer becerebilirsek şerefsizce, mecbur olursak namuslu yoldan
 -Tek ve gerçek Tanrı kimdir?
 -Tanrı paradır Altın, dolar ve hisse senedi, baba oğul ve ruhları
 Mü' mince tavır ise şudur:
 Elin kârda, dilin ikrarda, gönlün yâr (Allah)'da olsun
 Unutmayalım ki: para sahibinin nefsaniyetine hizmet ederse felakettir; ruhaniyetine hizmet ederse saadettir, rahmet vesilesidir
 
 
 Şükürle Kazandıklarımız
 
 İnanan insanın en önemli görevlerinden biri de şükretmesidir Biz insanlar genellikle sahip olmadığımız şeylere bakıp yakınırız Onun için de bir türlü Allah'a şükretme görevimizi hakkı ile yerine getiremeyiz Ayet-i Kerime'de bu husus şöyle ifade edilir:
 "O size istediğiniz her şeyi verdi Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız" (7)
 Mesela her nefes alıp verdiğimizde Allah'a iki can borçluyuz Çünkü, nefesimizi alamazsak havasızlıktan ölürüz Nefesi aldıktan sonra onu dışarı salamazsak yine boğuluruz Dakikada kaç kez nefes alıp veriyorsak, onun en az iki katı Allah'a şükretmeliyiz Çünkü bize nefes alma imkanı veren Allah'tır
 Öte yandan, her birimizin milyarder olduğu söylense bunu garipsememeliyiz Oysa biz elimizdeki servetin farkında değiliz Mesela, hangimiz gözümüzü milyarlara değişir? Ellerimizi trilyonlara satarız? Bütün dünyayı verseler aklımızı verir miyiz? Akıl olmadıktan sonra bütün dünya bizim olsa ne önemi var ki? Peki milyarlara, trilyonlara ve dünyalara değişmediğimiz bu organlar için Allah'a şükretmemiz gerekmez mi?
 Pek çok âyet-i kerime; "Rabbinizin rızkından yiyiniz ve O'na şükrediniz" (8)
 "Şükretmeniz gerekmez mi?" (9)
 "Hala şükretmiyorlar mı?" (10)
 "Bana şükredin, nankörlük etmeyin" (11) buyurulur
 Şükür Nedir Ve Nasıl Yapılır?
 Şükür; verilen herhangi bir nimetten dolayı, bu nimeti verene karşı söz, fiil veya kalp ile gösterilen saygı, karşılık, iyiliğin kıymetini bilme ve iyilik yapana bu hissi gösterme, nimet ve iyiliği anıp sahibini övme demektir Şükür üç şekilde yapılır; ilim, hal ve amel:
 1-Nimetlerin Allah'tan olduğunu bilmek
 2-Nimetleri vereni sevmek ve O'na karşı saygılı olmak
 3-Nimetleri verene itaat etmektir
 İşi sadece dille söylemekle bırakmamak, fiili olarak şükür işini gerçekleştirmek gerekir Nimetleri Allah'ın yolunda kullanmakla yapılır Bu da İslam'a uygun yaşamakla gerçekleşir
 İnsan şükür sayesinde en yüksek mertebelere yükselir, nankörlükle ise aşağıların aşağısına düşer
 Nimete saygı duymak, değerini bilmek, en önemlisi onun Allah'ın bir hediyesi olduğunu, onunla bize iltifatta bulunduğunu, denediğini düşünmek ve nimeti hor görmemek de bir şükürdür
 Şükrün ölçüsü kanaattir, iktisattır, Allah (cc) az veya çok ne verirse rıza göstermek ve halden memnun olmaktır Şükürsüzlüğün ölçüsü ise hırstır, israftır, nimete hürmet duymamaktır, haram helal demeyip rast geleni yemektir, almaktır
 Şükür, nimetleri artırır ve bereketlendirir (12), nankörlük ise batırır, helaka götürür (13) Allah herkese amelinin karşılığını verir ve şükredenleri mükafatlandırır (14)
 Sözün özü; nimetler içinde sıkıntı çekiyorsak, şükür görevimizi yapmadığımızdandır Zira nimetler arttıkça şükrümüzün artması gerekirken tersi oldu, isyanımız arttı, şükür kalktı Sıkıntılarımızın temelinde şükürsüzlük, kanaatsizlik, ikti-satsızlık yatmaktadır
 Hz Ömer (ra) bir adamın: "Allah'ım, beni azlardan kıl" diye dua ettiğini işitir ve "Bu nasıl dua!" diye çıkışır
 Adam: "Allahu Teala'nın "Kullarımdan şükre-denler azdır" (34 Sebe, 13) buyurduğunu işittim ve beni de bu az olanlardan kılması için dua ediyorum" deyince HzÖmer (ra): "İnsanların hepsi Ömer'den daha iyi bilmektedir" diye hayretini ifade eder (15)
 Aslında şükreden kendisi için şükretmiş olur Rabbimizin kulların şükrüne ihtiyacı yoktur (16)
 Öyleyse şükredenlerden olalım ki, hem dünyada hem ahirette kazanalım
 Şükrümüzün artması için, kendimizden daha zor durumda olanlara bakalım
 
 --------------------------------------------------------------------------------
 1-Hakim, Müstedrek,2/50;Miinavi,Feyzul- Kadir 6/54,(8405);Haşimi, Muhtarul- Ehadisin- Nebeviyye, 139(1140)
 2-Müslim, Kader, 34;İbni Mace, Mukaddime, 10
 3-Münavi,agel/425(812)
 4-Bediüzzaman, Divan-i Harbi-Örfı, 49
 5- Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, 2/8990
 6- Ahmed,Müsned,4/402 Buhari, Edebül- Müfred, 112 Hno299
 7-l4İbnhim,34;I6Nahl,18
 8-34Sebe,15; 16Nahl,114;29Ankebut,17;8Enfal,26 , ,j,
 9-56 Vakıa70
 10-36 Yasin35,73
 11-2Bakara,152
 12-14 İbrahim, 7
 13-16 NahI, 112;14 İbrahim, 28-29
 14-4 Nisa, 147; 54 Kamer, 33-35;3 Âli İmran, 145
 15-Bursevi, Ruhul Beyan Tefsiri, 4/325
 16-27Neml,40;39ZUmer,7
 Halil Atalay
 |