Adalet  ve insan haklarına saygı islamın değişmez prensiplerindendir 
  
 Hukukun zaman içindeki gelişmesini iç ve dış 
faktörleri ile beraber takibe elverişli olduğu için 
devreleren ayırarak incelemek adet hâline gelmiş- 
tir Biz de buna uyarak İslâm hukuk tarihini baş- 
langıçtan zamanımıza kadar altı devrede içinde 
önemli değişme ve gelişmelerin vukubuldugu za- 
man parçasında ele alacağız Bunlar sırayla Hz 
Peygamber, Sahabe, Abbâsiler, Selçuklular Moğol 
istilasından Mecelle'ye ve son devir başlıklan al- 
tında verilecektir  
A - HZ PEYGAMBER DEVRİ 
Bu devir, İslam Hukuku'nun kuruluş devresi 
olması ve hukukun temeli olan vahyin bu dönem 
içinde sona ermesi bakımından çok önemli olup iki 
kısımda ele alınmaktadır:  
1) Mekke devri: 
Milâdi 610 yılında kendisine vahiy gelmeye 
başlamak suretiyle peygamber olan Muhammed 
Mustafa (Selamün Aleyküm) doğup büyüdüğü Mekke şehrinde, 
en yakınlarından başlamak üzere İslam'ı (kendisi- 
ne vahiy yoluyla bildirilenleri) insanlara ulaştır- 
maya, anlatmaya başlamış ve bu işe yaklaşık onüç 
yıl devam etmiştir Bu müddet içinde Kur'an-ı Ke- 
rim'in üçte birine yakını Allah tarafından vahye- 
dilmiştir Ancak Mekke devrinde nazil olan ayet- 
lerin çoğu iman ve ahlâk ile ilgilidir İslam Huku- 
ku'nun iman ve ahlâk ile sıkı ilişkisi göz önüne alı- 
nırsa temelin de bu devrede atıldığı söylenebilir 
Hukuk ve ibadetle ilgili az sayıdaki ayet, teferru- 
âtı geleceğe bırakarak prensipleri ve temel hüküm- 
leri vazetmektedir  
2) Medine devri: 
Hz Peygamber Mekke ve yakınlarında İs- 
lam'a dâvet vazifesini büyük bir gayretle sürdür- 
müş fakat toplumda istediği köklü kültür deği- 
şimini meydana getirememiştir Mekkeliler eski 
iman ve düzenlerinden vazgeçmemek hususunda 
direnmiş, Rasulullah'ı dâvasından vazgeçirmek için 
hemen her yola başvurmuşlardır Onüç yıllık mü- 
câdeleden sonra Allah'ın izni ile eski adı Yesrib 
olan Medine'ye hicret edilmiştir Medine'de birbi- 
rine düşmüş iki arap kabilesi ile bunların ihtila- 
fından istifade eden yahudiler bulunuyordu Yeni 
gelen Mekkeli müslümanlar (muhacirün) ile bun- 
ları yeni bir hukuk ve cemiyet nizamı içinde ade- 
tâ yeni baştan inşa etmek gerektiği için vahiy 
de ibâdetler, cihad, aile, miras, ceza, muhakeme 
usulü, borç münâsebetleri ve devletler arası iliş-- 
kilere yönelmiş, bu sâhaları düzenlemeye koyul- 
muştur 
ProfDr Hayrettin KARAMAN