Örnek Şahsiyet mümine Süreyya Yüksel
Bir Mümine: "Süreyya Yüksel"
12 Haziran 2007 - 00:02:00
Süreyya Yüksel hanımefendi, 1954 yılında Bitlis’te doğdu. Babası İslâm dünyasında yakinen tanınan, ömrünü Kur'an hizmetine adayan merhum Molla Sadreddin Yüksel Hocaefendi, annesi Sarete Hanımefendi’dir. Süreyya Yüksel, ilkokul, ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdi. 1966 yılında ailesi ile birlikte Bitlis’ten İstanbul Fatih’e taşındı.
1971 yılından itibaren Fazilet Kur’an Kursu’nda öğrencilik ve öğrentmenlik yaptı. Bu kursta ve Suffe adı verdiği kurslarda yirmi yıl boyunca tefsir dersleri veren Yüksel, güncel meseleler hakkında fetva çalışmalarıyla tanınıyordu. Arkasında büyük bir talebe kitlesi bıraktı.
İstanbul Üniversitesi Astronomi Bölümü'nden mezun oldu. Özellikle üniversite gençliğinin yetişmesinde büyük emeği geçti.
Şahsiyet ve mücadelesiyle Türkiye müslümanlarına sönmez bir meşale olan kardeşi Metin Yüksel, 1979 yılında Fatih Camii avlusunda şehid edildi.
Hayatını ilme adayan, has bir mü’mine olarak yaşayan Süreyya Yüksel, 1980’li yıllardan itibaren başörtüsü mücadelesini omuzlayanlardan biri olarak öne çıktı.
Müslümanların olduğu her yerde ve her çalışmada ayrım gözetmeksizin bulunan, bütün samimiyetiyle destek veren Süreyya Yüksel, her zaman Allah rızası için koşuşturdu. Çok dinamik ve hareketliydi. Bu özelliği zihinsel olarak da aynıydı. Düşüncelerini anında ifade ederdi ve aktif biriydi. Kendisinden ilim konusunda her ne istendiyse yapmaya gayret etti.
Süreyya Yüksel, İslâm'ın bütün insanlara ulaşması ideali uğrunda bir ömür bütün çabasını ortaya koydu. Mücadeleci ve aktif kimliği ile birçok insanın hayatında yer edindi ve rehberlik etti. Aktif olarak Afgan direnişini destekleyen bir insan olarak da tanındı.
Çok iyi derecede Arapça bilen Süreyya Yüksel, Kur'an âşığı zeki ve cesaretli bir hanımdı. Öğrendiği bütün ilimlerle Kur’ân’ı anlamaya ve anlatmaya hayatını adamış bir Kur’ân talebesiydi. Özellikle Kur'an çağrısına kendini adamıştı, tarihselci ve reformist akımların karşısında çok ciddi eleştiriler getirdi.
İslâmi çalışmalar içinde ekol bir isimdi ve önemli bir misyon yüklenmişti. Olayların gidişatıyla neticeyi bağdaştırabilecek bir yapıya sahipti. Tavizsiz dik duruşu, sabrı ve emeği, öğütleyen kişiliği, birer vasiyet gibi ardında bıraktığı söylemi ve öğütleri ile inandığı değerlerden taviz vermeden yaşadı. Hiçbir değişim ve dönüşüm, onun çizgisinde hiçbir zikzak yaptırmadı. Son derece imanlı, sözüne güvenilir, hiçbir zaman eğilmeyen, dimdik ayakta duran, hiçbir etkide kalmadan doğru bildiğini son nefesine kadar devam ettiren yiğit bir dava insanıydı. Müslüman kadının İslâmi hareketi noktasında etkili ve aksiyoner bir insandı.
Hayatını Hicaz'da noktalamayı çok istedi, bu vesileyle bir çok kez umre ve hacca gitti.
Babası Molla Sadreddin Yüksel, 25 Aralık 2004 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuştu.
Kanser hastalığına yakalanan Süreyya Yüksel, Hicaz'da iki, Çapa Tıp Fakültesi'nde bir defa olmak üzere toplam üç defa ameliyat oldu.
Rahatsızlığı sebebiyle uzun süre tedavi gören Süreyya Yüksel, 11 Haziran 2005’te hakkın rahmetine kavuştu. Fatih camiinde sevenlerinin katıldığı cenaze namazından sonra Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanına defnedildi.
Kudüs Yolu