Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Nisan 2009, 10:13   Mesaj No:1

MERVE DEMİR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Nikah İslâm Hukukuda "evlilik akdi" anlamında bir terim olarak kullanılmaktadır

Nikah İslâm Hukukuda "evlilik akdi" anlamında bir terim olarak kullanılmaktadır

Nikâh

"Ne-ke-ha" kelimesi sözlükte "eklemek, toplamak" veya "akid yapmak" manâsına gelirken, İslâm Hukuku�nda da "evlilik akdi" anlamında bir terim olarak kullanılmaktadır. Geçerli bir evlenmenin olabilmesi için önce bu akdin iki tarafının (tarafeyn veya velileri) olması gerekir. Sağlıklı bir neslin devamı için nikâh şarttır. Bunun için nikâh, İslâm Hukuku�nda medeni bir muamele olarak kabul edildiği halde bir cihette ibadet bile sayılmıştır. Bazı âlimlere göre evlenmek, evliliğin gereklerini yerine getirmek, yuvanın saadetine hizmet etmek, haramlardan uzak durarak iffetli bir hayat yaşamak, imanî ve ahlâkî değerlerle donatarak çocuk yetiştirmek nafile ibadet için bir kenara çekilmekten daha faziletlidir. (İbn Âbidin, 3:3)

Nikâh Hz. Adem (a.s.) ile başlamış olup, kıyamete kadar hattâ Cennet'te de devam edecektir. Nikâhın bir ibadet olup olmadığı meselesi âlimler arasında tartışmalıdır. Şafiîler evliliğin alış-veriş gibi dünyevi amellerden olduğunu ve ibadetler arasında sayılamayacağını söylerken, başta İmam Ebû Hanife olmak üzere bir çok âlim evliliği bizatihî ibadet saymışlardır. Hatta evlenmenin nafile ibadetlerden daha faziletli olduğu bile söylenmiştir. (İbnü'l-Hümam, 3:98) Şafiiler, evlilik ibadet olsaydı kafirin yaptığı evlilik sahih olmazdı şeklinde görüşlerini temellendirmeye çalışmışlardır. Hanefîler ise, kâfirin yaptığı evlilik dünyada hayatın devamını sağladığı için sahihtir. Zira mescid ve camilerin inşası bir Müslüman tarafından yapıldığında onun için bir ibadet sayılırken, kafirin yaptığı ise ibadet sayılmaz demektedirler. Dolayısıyla, iyi bir nesil yetiştirmek ve nefsi korumak gibi bir çok maslahata vesile olması açısından evliliği de, bir derece ibadet olarak değerlendirmek mümkündür. (Zuhaylî, 9:32) Nitekim, Hz. Peygamber hanımının ağzına helal bir lokmayı koymayı dahi sadaka olarak nitelendirirken (Buharî, "Nikâh", 15) evliliğin ibadet hükmünde olduğuna işaret etmiş olmaktadır.

Evlilik esasına dayalı, ibadet düşüncesiyle kurulan bu kutsal yuvayı temellendirirken elbetteki dikkat edilmesi gereken hususlar olmalıdır. Hz. Peygamber'in eş seçiminde özellikle gençlere yönelik olarak yaptığı şu tavsiye dinî düşünce temelli evlilik müessesesinin en önemli esasıdır: "Kadın, dört şey için nikâh edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini; sen dindar olanını seç ki elin bereket bulsun." (Buharî, "Nikâh", 15) Bir başka hadiste de "Hadrâ-i dimen'den sakının!" buyurduklarında sahabiler: "Hadrâ-i dimen nedir ya Resûlallâh?" diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Bataklıkta (kokuşmuş bir çevre ve gayr-ı İslâmî şartlarda) yetişen güzel kadın" cevabını verdi. (Acluni, 1:319-320) Şu halde, insanın yetişmesinde çevrenin etkisinin önemi dikkate alınmalı, evlenecek gençler dünyasını ve ahiretini imar etmek istiyorlarsa alacağı kadının ailesine, çevresine ve yetişme tarzına iyi bakmalıdırlar. Sadece malına, soyuna veya güzelliğine bakarak eşini seçmemeli, bu seçimde Hz. Peygamber'in tavsiyesine uyarak dindarlığı tercih sebebi kılmalı, evliliklerini dünya ve ahiret mutluluğu şekline dönüştürebilmelidirler.

Yine, Peygamber Efendimiz (s.a.s.); "Yerine getireceğiniz şartların en önemlisi; kadınları kendinize helal kıldığınız şartlardır" buyurmuştur. (Buharî, "Nikâh", 52) Âlimler, burada uyulması gereken şartları nikâhın gerektirdiği şartlar olarak anlamışlardır: kadına iyi muamele, nafakasını, giyeceğini, süknâsını (kalacak yer) temin etme, kadının haklarından hiçbirini eksik bırakmama gibi. Buna karşılık, kadının da, kocasından izinsiz dışarı çıkmama, onun birlikte olma isteğini geri çevirmeme ve evine hoşlanmadığı kişiyi almama da bu şartlardandır. Bunlar, nikâh akdinde hiç zikredilmese bile var kabul edilir.

Allah Resûlü (s.a.s.), "Ey gençler topluluğu! Kim içinizden evlenmeye muktedirse evlensin. Çünkü gözü haramdan en çok saklayan, ırzı en iyi muhafaza eden evliliktir." (Buharî, "Nikâh", 3) buyurarak da evliliğe teşvik etmektedir. Âlimler, evlenmeye muktedir olmaktan maksadın, evliliğin külfetleri ve yükümlülüklerini yerine getirmeye gücü yetmek olduğunu belirtmişlerdir. Bu yükümlülüğün başında da, evlenirken taahhüt edilen mehir ile ömür boyu tekeffül edilen nafaka gelmektedir.


alıntı
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2760 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3368 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3102 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 7004 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6451 02 Ekim 2012 20:16