4-Yağmurum dini tebliğ ederken sıpa evladım islam dinine gir çabuk dersen karşı taraf alınır mı
Şaka bir tarafa dini tebliğde yöntem ve metod nasıl olmalıdır?
Benim yöntem biraz değişik, önce aşık ederim, sonra doktora götürüp bi çekap yaptırırım , kalbi saglammı ,kemikleri ne durumda; yarası beresi var mı tüm vucut kontrolünden sonra sıkı bi Kur’an dayağı atarım, epey bi zırlarlar, tepki verirler falan, derken sıpacanım benim diye bi bagrıma basarım := ) Gerisi malum
5-Fizilali Kuranın insan üzerindeki etkisini anlatırmısın?
Fizilal’il Kuran tefsiri, şehid sosyolog seyyid kutup tarafından kaleme alınmış muhteşem bir tefsir. İnsan ruhunun en ince noktalarına kadar temayyuz eden, tabiri caizse bozuk olan DNA’ları bir anda zelzeleye tutulmuşcasına tersyüz edip, tüm kuantlarını islama hizmetkar etmek için harekete geçiren şahsına münhasır bir tefsir…(Tabii hangi niyetle okundugu da önemli ) Sosyolojik yanı agır basar. Toplumsal bir bakış tarzı vardır. İtikadi meselelerden çok insan odaklıdır. Yorum tefsiri değildir. Özelikle müteşabih ayetleri ortaya koyuşunda dahi incelik bulursunuz. Öyle ki birkaç okumadan sonra şahlanıp o uslup’a yakın konuşmaya başlamanız şaşılası bi durum değildir. Yeter ki niyetiniz halis, amacınız davanız, davanız derdiniz olsun..
6-Tasavvuf'un din üzerinde tahribatını düşünen biri olarak tüm mensuplar buna dahilmidir yoksa içlerinde saygın insanlarda var mıdır.Genel olarak muarız olma sebebin nedir?
Tasavvuf’u anlamak, değerlendirmek için evvela KURAN’ı hem meal, hem tefsir olarak okumuş olmanız gerekir öncelikle. Yani Tasavvufa girişmeden evvel, asıl kaynaga yani KURAN’a yapışmak elzemdir.Benim şahsi olarak karşı oldugum en önemli etken, kuran’ı bir tek kez dahi okumadan tasavvufa dalıp, bilip bilmeden her şeye koyun gibi boyun eğilmesidir. Ki …Bilmeyenler için tasavvuf , bıçak / ekmek olayıdır. Bıçak dediğin adam da doğrar, ekmek de. Kuran ve Sünneti azcık dahi bilen, okumuş olanlar tasavvufa daldıklarında bıçak adam mı doğruyor, ekmek mi doğruyor FARKINDA OLMA ŞUURU’nu kazanırlar. Bu önemli hususun altını çizdikten sonra gelelim soruna :
1_Hayır tüm tasavuf mensupları buna dahil değildir. İçlerinde gerçek alimler de vardır : ALLAHTAN EN ÇOK KORKANLAR ALİMLERDİR hadisi şerifinin muhataplarıdır bunlar. Muhsinlerdir.. Gerçek zahidlerdir.. Kimseyi tekfir etmezler, ama en çok tekfir edilenlerdir. Örn: İlahiyatçı…
2_Dinin tahribatını düşünerek, bu tahribatı engellemek için var gücü ile gece gündüz çalışan , verdiği zararları eliyle ayagıyla ittirip, zihinlerde daha sağlam bir islam algısının yerleşmesini saglamak için çırpnınan bir kesim vardır. Bu kesim Tasavvufu tamamen red eder. Lakin amaçları bulanan zihinlere ; bulanık suyun farkında olarak illaki yüzecekseniz bu suda, en azından boğulmadan yüzmeyi bilin diye tasavvufu yerden yere vurabilir. Bu bir araçtır, amaç ise tamamen zihinlere doğru düşünceyi + Kuran eksenine+Sünnet eksenine vurmayı unutmuş kafaları şöyle bir silkindirip kendine getirmektir.Siz doğruyu öğrenin, sonra ister tasavvuf denizine dalın, ister şia denizine dalın fark etmez yeter ki sağlam bir farkındalık +bilgi+düşünce kazanın gerisinde su akar, yatagını bulur … Örneğin : Kadir Bal
3_Bu din ORTA YOL dinidir. Ne ifrat, Ne de tefrit.. Aslolan tasavvuf’u yaşamak isteseniz dahi evvela bilinçlenin, eldeki bıçak sizi doğramasın . Örneğin: Yağmur Sancak bu yola ilk girdiğinde tasavvuf ile girizgah yaptı..Kuran bilgisi: Sıfır.. O bıçagı da epey bi yedi..Yedi.. Yedi..Yedi..Rahmetli İlahiyatçı hayatına bomba gibi düşmeseydi belki hala yemeye devam edecekti.. Allah Onlardan Razı Olsun…