[Yitiksevda]

Müslüman toplumların bugün en büyük hataya düşme sebeplerinden, başlıcası İslam tarihini Asrı saadet dışında görememeleridir.yapılan araştırmaların geneli o dönem ile sınırlı kalabilmektedir,buda bizlerin fen,teknoloji,astronomi,tıp vs alanlarda geri kalmışlığının sebeplerindendir. Tarih boyunca bilim ile uğraşıp büyük başarılara imza atan, isimler acaba islamın ibadi yönüylemi uğraştılar! yıllarca aynı kitabı tekrar tekrar okuyup belli bir kişilik peşinde koşacağımıza ufkumuzu genişletecek bakış açımızı daha evrensel seviyeye taşıyacak, kim olduğumuzu vazifemizi bize hatırlatacak ve bu hatırlarma vesilesi ile ,ileriye doğru gidişimize zemin hazırlayacak fikirler ve tezler ile uğraşabiliriz. Bunu da ancak Kuran’i bir fikir ve Peygamberi bir tebliğ ile gerçekleştirebiliriz .

Altta isimlerini gördüğünüz kişiler Müslüman alimlerdi.Onlarda alimdi şimdi kendilerini alim sayanlarda arada farkı görelim.

ilk kağıt fabrikasını kuran alim İbni Fazıl
kızamık ve çiçek hastalığını keşfeden alim Razi
mikrobu ilk tanımlayan alim Akşamseddin
cüzzamı ilk bulan ibni cessar
vebanın bulaşıcı olduğunu bulan ibni Hatip
verem mikrobunu ilk bulan Kambur Vesim
retina tabakasını bulan İbni Rüşt
ilk göz ameliyatını yapan Ammar
ilk kanser ameliyatını yapan Ali bin Abbas
küçük kan dolaşımını bulan İbnünnefis
ilk tabipler odası baskanı Ali bin Rıdvan
sıfırı ilk kullanan Harizmi
trigonometriyi bulan Battani
tanjant,kotanjant ve kosekantı bulan Ebul vefa
binom formülünü bulan Ömer Hayyam
ilk difransiyel kitabını yazan Sabit bin Kurra
ondalık kesri bulan Gıyaseddin Cemşid
dünyanın döndüğünü ilk keşfeden Biruni
dünyanın çevresini ölçen Musa kardeşler
güneşin yüzündeki lekeleri ilk bulan Fergani
ilk otomatik kontrol sistemini tasarlayan Ahmet bin Musa
sesin ilk fiziki açıklamasını yapan Farabi
ilk uçağı yapan alim Ebu Firnas
yerçekimini ilk bulan Razi
maddelerin özgül ağırlığını hesaplayan Hzini
gökküşağını ilk açıklayan Kutbettin Şirazi
ilk dünya haritasını çizen Mürsiyeli İbrahim
ilk ecza kitabını yazan İbni Baytar
fosforu ilk bulan alim Beşir
ilk kimya laboratuvarını kuran alim Cabir

Peygamber efendimiz Arap kültürü,düşünceleri arasından, yüzlerce yıl ileri tarihleri düşünerek .O düşünce sistemi ile devlet yapılandırmasını en mükemmel şekilde sağladı.Bu düşünce sistemi üzerinden hareket eden Araplar, Endülüs'e kadar ilerleyebilmişlerdir.O düşünce sisteminin mimarı olan Peygamber Efendimiz Hz Muhammed, olmasaydı Araplar Habeş, Bizans, Moğol arasında sıkışıp, belki de yok olacaklardı.Ya da bu milletlere tabi kabileler olarak kalacaklardı Nitekim İslam düşüncesini kendine örnek edinen toplumlar bunu inanç sistemleri ile pekiştirerek ilklere imza atmayı başarabildiler.

Bunlara rağmen,Peygamber efendimiz günümüz İnsan Hakları anlayışı çerçevesinde düşünebileceğini iddia edemeyeceğimiz gibi,Var olan bir yapıyı, yapabileceği ve kaldırabileceği ya da düşünebildiği, en ileri şekilde yeniden yapılandırmıştır.Bizler bu düşünce sistemi ile hareket etmedikçe her daim birilerine bağlı kalma düşüncesi ile neler üretebiliriz!

Akıl yolu ile Allah'a tam teslimiyet onun bizi yarattığı asıl amacı gerçekleştirmekle olmuyor mu?

Yani İnsan olarak yeryüzüne halife (Temsilci) olarak gönderildiğimize göre yeryüzünü en akılcı ve dengeyi bozmadan yönetmek bizim görevimiz değil mi?

Bu görevi yerine getirmek için akılcı çözümler ve yöntemleri öneren dini alimlerimiz! Tekfir furyaları ile uğraşacaklarına Bugün düştüğümüz durumları göz önünde bulundurarak daha fazla ön plana çıkıp şöhret olma grup,cemaat,mezhep,tarikat, vb ayrımlar yerine dünyayı en iyi şekilde yönetilmek üzere tüm insanoğlunu birleştirici bir rol oynanamaz mı?

İbadet biçimi niyetlere göre ve tam şekli hakkında yüzlerce görüş biçimi, önerilmiş iken ibadetlerin, şekli biçimi üzerine yoğunlaşmak yerine asıl hedefe, günümüz bilimsel verilerine ulaşmamız ve bu görev bilincini insanlara aşılama gayretleri daha etkin olunmaz mı?

Öbür dünyayı düşünüp durmaktan bu dünyadaki bozulan dengeleri göremiyor ve hatta anlamayıp bizler hak ettiğimiz için böyledir diyoruz?

Neyi nasıl yapacağımızı, nasıl düşüneceğimizi bırakıp. Biz müminler karar versek ve müslümanların hayatına neyi nasıl yapacağımızı öğütleyen ruhban sınıf modeli bir sistem yerine tek hakikat olan Kuran'ı ve Peygamber metodunu ilke edinir isek kendimizi hakiki manada neler yapabiliriz gayretine yönlendirsek kalıplaşmış olgulardan kurtulabiliriz.

Müslüman dediğimiz kesim sade ibadet yönüyle mi müslümandır hayır müslüman şahsiyet,ilimle,bilimle,hayatın her yönüyle sorumludur.

Din mafyalığını üstlenmiş bazı kişiler sahte sözler ile Müslüman kesimlerin üzerinden saltanatlarını sağlamlaştırma adıan şu söylemler ile.Her kim Allah’a ulaşmak niyetiyle mürşidine tabi olursa kıyametten sonra cennete gidecek ve ebedi orada kalacak ve her kimde gerçekleştirmezse cehenneme gidecek ve ebedi orada kalacaktır.Sözleri ile insanları tekellerine alan kesimler düşünce sistemlerinide mahkum etmişlerdir.

Bu tür saplantı omuş köhne fikirleri bir kenara bırakmadıkça,Allah'ın bizden istemiş olduğu İslam yaşantısını sergiliyebilmemiz mümkün değildir.
Bunları ancak ve ancak Kuran'a Allah'ın İslamına,Peygamber öğretisne tam bir teslimyet ile teslm olarak ve yaşıyarak gerçekleştirebiliriz.