Ey Müslüman Genç Dinle..!/Muhsin Arslan
İffetin Şerefindir..!
Sade ve duru bir hayat yaşamaya, gönül kapılarınızı kapalı tutmaya çalışınız.
Hülyalarınız, rüyalarınız, duygu yüklü bir yüreğiniz olabilir.
Kendinize has ütopyalarınız, kurup yönettiğiniz bir dünyanız olabilir.
Ama gelecekte eşinle, helalinle ortak noktada buluşacaksın.
Hayatınız, geçmişiniz sadece sizi değil, eşinizi, çocuklarınızı da ilgilendirir.
Yönettiğiniz dünyanızda hak, hukuk, kan, kin, haklara tecavüz olmamalı, kirletilmemeli.
Dünyanızda para, pul, güzellik, şöhret, asalet sayılmamalı, olmamalı.
Flört, çıkma, gezme, dolaşma gibi geleceğinizden tiksindirtenlerden uzak kalmalısınız.
Şehvet sarası tutan bakışlara, dokunmalara, tokalaşmalara zemin bulunmamalı, olmamalı.
Erkeklerini aldatmayan kadınların, kadınlarına ihanet etmeyen erkeklerin yaşadığı, dürüst, ahlaki bir dünyanız olmalı.
Çocuksu, saf, kirletilmemiş duyguların, günaha bulanmamış iffetlerin iftihar tablosu, namus abidesi adresi olmalısınız.
Kabalıkların olmadığı, Sırat Köprüsü inceliklerin yaşandığı, yaratıcısıyla aracısız buluştuğu, alnında iffet, edep ve secde çiçeklerinin açtığı bir dünyanız olmalı.
Müstakbel eşinize kavuştuğunuzda derin bir mahcubiyetin, buruk, içli, utanç kokan gurur çizgileri olmamalı yüz hatlarınızda.
Size haram olan bakışlardan, size toka için uzanan ellerden, kulağınıza fısıldanan namahrem sözlerden, iffet kapsama alanınıza giren her parazitten irkilmelisiniz, ürpermelisiniz…
İffetinize gölge düşürecek sözlerden, bakışlardan, ortamlardan, çevrelerden, arkadaşlardan, cehalet kokan iffetsiz suratlardan Yusuf misali ölümcül nefretlerle kaçmalı, iffetinizin tepesinde Azrail gibi beklemelisiniz.
Gönül dağlarınız eşiniz dışında amansız, geçitsiz, sarp kayalık olmalı; lavlar yuvası olsa bile buz tabakalarıyla kaplı olmalı.
Gönülleriniz kaypak, kararsız ve çöplük olmamalı. Gönlünüz saf, berrak, temiz, iffetli kalmalı eşinize…
İlkeli, kurallı ve kararlı bir kişilik sergilemelisiniz.
Şekillenmemiş, sağlıksız, isabetsiz duyguların dönüşü olmayan yollarda yürüteceğini,
Gönlünüzle inancınız çelişkiye düştüğü ve dinelemediğiniz an,
Şehvet fısıltılarına mazeret bulmaya çalıştığınız an,
Siz de, iffetiniz de, huzurunuz da, geleceğiniz de biteceğini unutmamalısınız.
Şehvetin sihrine kapılıp, mest, kaypak, uyuşuk ve buharlanmış gözlere aldırmamalısın.
İçli, duygusal ve tuzak dolu sözlerin esiri olmamalısın.
O anın fotoğrafını ömür boyu gözlerine çektirir durursun ahlar, uflar, pişmanlıklar ile…
Müstakbel eşine, çocuklarına bir utanç abidesi olarak karşılarına çıksan...
Onlar bilmezse bile...
Saklasan bile...
Allah’ın gizli polisi olan vicdanın hep seni huzursuz edecek bir ömür…!
Eğer “hangi asırdayız?” diye vurdumduymaz gülüp geçersen, iffetin, ahlakın yozlaşmış, dejenere olmuş demektir.
Sana verdiğim geçici rahatsızlıktan dolayı özür dilerim…
28.12.2008
Muhsin Arslan
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]