Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Eylül 2009, 00:19   Mesaj No:7

KARAKÖSE

Medineweb Sadık Üyesi
KARAKÖSE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KARAKÖSE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5710
Üyelik T.: 18 Aralık 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 326
Konular: 48
Beğenildi:14
Beğendi:0
Takdirleri:53
Takdir Et:
Standart RE: 39. Haftanın Misafiri : Algı Bilgelik

Eyvallah yitiksevda, Ben kamuda çalışıyorum. harita mühendisiyim, kitapları severim, sporu severim ama futbool sevmem. kahvelerden nefret ederim. yağışlı havalarda yürüyüş yapmayı çok çok severim.

İslamda Felsefe Varmı: Elbette vardır, Farabi,ibni sina gibi meşşai felsefeciler, Sühreverdi bigi işraki felsefeciler islam felsefesinin temel taşlarını oluşturur diye düşünülür.

Ama Gazzali gibi, İbni Teymiye gibi felsefe ile mücadele eden islam alimleri de mücadele ederken felsefe yapmışlardır.
Eşarilik, maturidilik, selefilik, mutezililik gibi ittikadi mezheplerde felsefe ile ilişkilidirler. İslamdaki Kelam felsefe ile direkt ilişkilidir.

Peki sorun nerededir, sorun felsefenin antik yunandaki uğraşı ile islam dünyasındaki uğraşısının farklı oluşundadır. antik yunan yaratıcı varmı yokmu konusunu asıl konu edinirken. islam dünyası insanın iradesi varmı yokmu konusunu asıl konu edinmiştir. günümüzde felsefe dendiğinde akla ilk antik yunan geldiği için, felsefe dinsizik aşılar düşüncesi oluşuyor.

İslam Dininin Sosyal yönü nedir: İslam zamana ve mekana ve şartlara göre hareket tarzı belirler. tarih, coğrafya, ekonomi gibi etkenle insanın sosyal yaşamını belirlerler,islam kurana ters düşmediği sürece bir şeye karışmaz, islamın tek amacı kurana ters düşülmemesidir. sosyal hayatınız, gelenekleriniz kurana ters düşmediği sürece sorun yoktur.
Peki kurana nasıl ters düşülür. tek kelime sınırları aşmak ile, her ne konu olursa olsun insani sınır aşıldığı anda karşınızda peygamberi bulursunuz.

İslamda birliktelik: Tevhidi birliktelik imana dayalı bir birlikteliktir, düşüncelere yada yaşamlara bağlı değildir. iki islami grubun yaşamları ve düşünme şekilleri bir birinden çok farklı olabilir, eğer aynı şekilde iman ediyorlarsa ve kurana tabiyseler sorun yoktur. Fakat günümüz islam alemi hiç bir farklılığı hoş görmüyor, selefiler, şiiler, ehli sünnet, vehabbiler, herkes bir birine küfr ediyor. bu durum hem ameli hem ittikadi mezhepler için geçerlidir.aslında hepside bir dereceye kadar hakikatten uzaktırlar.
Bir şeye mezhep denebilmesi için onun farklı bir kategoriye alınması gerekir. yani mezhep sizde varsa siz bir değilsiniz ve olamasınızda, çünkü mezhebinizden olmayan kişiyi bir öteki olarak görürsünüz.
Birliktelik aynı yemeği yemek, aynı elbiseyi giymek, aynı düşünmek demek değildir. aynı yolda olmak demektir.
Burda şu notuda düşeyim, milletlerdeki ayrılıklar islami ayrılığa kaynaklık ediyorsa, islamda ayrılık vardır denmez, o milletlerde islam yoktur denir. çünkü milliyetçilik islami değil şeytanidir. şeytan ile islamın ayrılmış olabilmesi için bir zamanlar bir olmuş olmaları gerkirdi, ama onlar hiç bir zaman bir değillerdi, hep düşmanlardı.