Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Ekim 2009, 16:21   Mesaj No:7

sevginin_bedeli

Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:sevginin_bedeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 9822
Üyelik T.: 20 Ağustos 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 196
Konular: 26
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: DUA (benden kes yapıştır usülu bir uzun yazı daha ama çok güzel)

DUÂ

Fevzi ZÜLALOĞLU

(7. bölüm)

4- Sabır ve Salat İle Takviye Edilmeli

“Ey iman edenler! Sabır ve salat ile Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara,2/153.)

Allah’tan yardım istemeyi hak etmek gerekir. Bunun için Rabbe duanın kuru kuruya değil, namaz ve ibadetlerle süslenmesi, takviye edilmesi şarttır. Duada sabırsızca hemen gerçekleşecek bir sonuç istemek de doğru değildir. Bir işin başında yapılan dua, destek almak içindir. Fakat sonuç isteyen dualar, yapılacak hiçbir şey kalmadığında, elden gelen bütün gayretler sarf edildiğinde, bütün olanaklar infak edildiğinde tekamüle erişebilir.

Sabır; özünde bıkmamak, usanmamak, sebat göstermek, inançlarımızın asli eksenini, eylemlerimizin sıhhatini bozmamak, acele etmemek gibi unsurlar taşımaktadır. Acele’den yaratılmış olan insanoğlu maalesef bir işin hemen oluvermesini istemektedir. Her şeyi bir ölçüye göre yaratan Allah ise, dualarımıza da belli bir ölçü çerçevesinde cevap verecektir. Duamızın sonucunu beklerken acele etmemek ve kesin netice ummamak da gerekir; çünkü neyin nihai anlamda iyi neyin kötü olduğunu mutlak manada sadece Allah bilebilir. Ayrıca Allah’ın duaya icabeti geciktirmesi imtihan için de olabilir.

Sabır meleklerle de dosttur, öyle ki eğer üzerimize sağnak sağnak rahmet yağmasını istiyorsak ayaklarımızı hak olan yolda sabit kılmak zorundayız. Rabbimiz, gaybi yardımlara elçilik yapan meleklerin taşıdığı rahmete mazhar olabilmenin şartını “sabır-sebat göstermek” olarak beyan etmiştir:

“Rabbimiz Allah’tır, diyen ve sebatla doğru yolu izleyenlere gelince, onların üzerine sık sık melekler iner ve şöyle derler: Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan cennet müjdesini.” (Fussilet, 41/30.)

Kur’an’da geçen makbul dualar Sabırla birlikte yapılmışlardır

Yakup a’ın Yusuf’a kavuşmak için yaptığı dualar yıllar sonra sabrın meyvesi olarak makbul olmuştur. Yusuf a’ın sabırla ve fiili dua ile zindanda yaptığı dualar kabul edilmiştir. Eyüp peygamber şeytanın telkinlerine açık hale gelecek derecede hastalıklarla imtihan edilmiştir. Öyle ki vücudunun her yanı yaralarla berelerle dolmuştur. O yine de Allah’a asi olmamıştır; sonunda sabrının meyvesini yemiş tüm hastalıklarından şifa bulmuştur.

Kısaca Yakup a’ın Yusuf’una kavuşması, Yusuf’un zindandan kurtularak geçmişi temizlenmiş bir vaziyette güç ve iktidara ulaşması, Eyüp peygamberin ölümcül hastalıkların pençesinden kurtulması hep dua ile eğitilmiş, olgunlaşmış salih kulların ihlaslı, direngen müminler oluşları dolayısıyladır.

Dua kulluk görevimizin bir parçasıdır. Yoksa bakalım kabul ediyor mu? diye Allah’ı denemeye kalkma aracı değildir. Bu nedenle mutlaka kabul edilmesini beklemek, Tevhid inancına aykırıdır; Allah bizim hizmetimizde değildir. Biz Allah’ın hizmetindeyiz; ibadet etmek zorunda olan biziz.
Alıntı ile Cevapla