Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Ekim 2009, 13:00   Mesaj No:1

A.HELİM ALMALI

Avatar Otomotik
Durumu:A.HELİM ALMALI isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10873
Üyelik T.: 03 Ekim 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 9
Konular: 9
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart MÜSLÜMANLAR BU ÇEŞMEDEN SU İÇMESİN

MÜSLÜMANLAR BU ÇEŞMEDEN SU İÇMESİN

“Müslümanlar bu çeşmeden su içmesin!..”

Yeryüzünün en şerefli insanları hiç şüphesiz “Müslümanlardır”. Çünkü onlar, Allah’a, ahret gününe, gaibe, peygamberlere ve onlara indirilmiş olan kitaba yani kur-an’a iman eder. Müslüman dünyanın her neresinde olursa olsun tek gaye ve amacı vardır: Allah’ı memnun etmek. Allah’ı memnun eden, Allah’ın da kendisinden memnun olduğu dolayısıyla sevdiği kişidir. Allah(cc) bir kulunu sevdiğinde onu dünyanın en azılı düşmanlarına bile sevdirir ve onların zararlarından emin kılar.
Zahiri olarak Müslümanlara reva görülen zulüm, baskı ve karalama kampanyaları sanki onlar için kayıpmış gibi görülür. Oysa yüce rabbimiz kendisine iman etmiş kişilere imtihan olarak musibetler verir. Bu musibetler kişinin imtihanı olduğu gibi çevresindeki Müslümanların da imtihanı olur aynı zamanda. Allah Müslümanların içlerindekileri açığa çıkarmak, sağlam olanlarla kaypak olanları da ortaya çıkarmak ister. “Andolsun, biz sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız). (Muhammed:31)”
Müslüman dava adamıdır, onun davası sadece ve sadece Allah’ı memnun etmektir. İşte bu memnuniyetliğin elbet teki, bedeli vardır. Hayatımızın en ufak işinden en büyük olanına kadar olanlara bakarsak hiçbir şeyin bedelsiz olmadığını görürüz. Bir bardak su içiminde bile bardağın su doldurulup ağza oradan da mideye gidişine kadar bir bedeli vardır. İnsanın yaşadığı hayat süresince cennete mi, yoksa cehenneme mi gideceğinin kendisi belirler. Çoğu zaman ödenen bedeller cenneti hak edenlerin işlemiş oldukları ameller olarak görülse bile kişiyi cehenneme götürür ve yaptığı bütün ameller boşa çıkar. Çünkü ihlâs ve samimiyet yoktur, gösteriş ve riya vardır. Zahiri görünüşle Müslümanların önemli bir kısmının hallerini en güzel bir şekilde tasvir eden ve aşağıda alıntıladığım kıssa uydurma olsa bile, kafamızı ellerimizin arasına alarak düşünmemiz lazım. Neden Müslümanlar su içmesin?..
İdeoloji sahiplerinin hak arama, davaları uğrunda mücadele verme, kendi yandaşlarına sahip olma anlayışına baktığımızda, nemelazımcılıklarının olmadığına, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığının olmadığını ve bu samimiyetleri ne acıdır ki Müslüman’ım söyleyenlerde göremiyor; aksine, Müslümanların önemli bir bölümünün birbirlerinin kuyularını kazıyor, birbirlerini olmadık işlerle itham ettiklerine, sahiplenmediklerine tanık olmaktayız.
Sistemin oluşturduğu mağdurlar listesinde ideoloji sempatizanlarına veya sahiplerine baktığımızda tam bir kenetlenme içerisinde hareket etmektedirler. Müslüman camiada bu samimiyetliğin olmayışı ister istemez insanı düşündürmektedir. Yoksa İslam’ın müntesipleri olan Müslümanlar işletilmiş olarak sofistik bir anlayışın, ruhani bir bakış açısının kurbanı olmaya razı olarak mı yaşamak istiyorlar…
Böyle gelmiş böylede gidecek mantığı içerisinde yaşamlarını sürdürmeye razı mıdırlar?..
Yoksa!.. oluşturulan guruplaşmalar, kamplaşmalar, hizipleşmeler nedeniyle bir araya gelmeleri ortak paydalarda buluşmaları mümkün olmayacak mıdır?..
Oysa yüce rabbimiz: “Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. (Al-i İmran:139)” Buyurmaktadır. Ve Müslüman’ım söyleyenlerin gaflet uykusundan uyanmalarını kendilerine gelmelerini istemektedir. Aksi halde Müslüman’ın Müslüman bir toplumda yapacağı hayır ve hasenatlardan Müslüman’ı mahrum bırakmasından doğal hiçbir şey olmaz.
Zamanın birinde; adamın biri, kasabanın tam ortasına bir çeşme yaptırır ve üzerindeki mermere de şöyle bir yazı yazdırır: “Bu çeşmeden herkes su içebilir, ama Müslümanlar asla!”
Müslümanlar adamın bu hareketine şaşırırlar, Çünkü çeşmeyi yaptıran bir Müslüman, yazıyı yazdıran da aynı Müslüman!
Çıkmış biri Kadı Efendi'nin huzuruna ve şikâyet etmiş adamı...
Kadı hazretleri, ertesi gün yaka-paça getirtmiş adamı: “Be adam, bu ne densizliktir!”
Adam, “O yazıyı yazdırmamın bir sebebi var” ve hikmetinin anlaşılabilmesi için, kendisine tutuklama yetkisi verilmesini ister..
Kadı da merak etmiş, işin nereye varacağını... Ve istenen yetkiyi adama verir.
Adam, kasabaya döner, aldığı yetkiye dayanarak, önce kasabadaki Haham'ı tutuklatır!...
Bütün Yahudiler ayağa kalkar, gürültü-patırtı, tepki, protesto derken, Kadı Efendi'nin huzuruna giderler: Haham'ımızı isteriz! Kadı efendi, haber yolar kasabaya ve haham serbest bırakılır.
Birkaç gün sonra çeşmeyi yaptıran adam, bu defa kilisenin Papazını tutuklatır. Bu defa Hıristiyanlar ayaklanır, doğruca Kadı Efendi'nin huzuruna: Papazımızı isteriz! O da serbest bırakılır.
Çeşmeyi yaptıran adam, bu defa kasabanın tek imamını tutuklayıp, atar zindana. Bir gün geçmiş, iki gün geçmiş, üç gün geçmiş ne bağıran var, ne de çağıran!...
Kadı Efendi beklemede, ne gelen var, ne giden!...
Dayanamamış, kendi düşmüş yollara, gelmiş kasabaya. Gelirken de, karşısına çıkan kasabalılara sormuş: Sizin bir imamınız vardı, duydum ki tutuklanmış, acaba suçu neydi? Dudak bükmüş kasabalı: Devlet tutuklamışsa, vardır bir sebebi!...
Zaten, son günlerde ileri-geri lâflar ediyordu, çeksin cezasını zindanda!!!
Kadı Efendi, aldığı bu cevaplardan sonra, gitmiş çeşmeyi yaptıran adama... Kucaklamış onu: Haklıymışsın!...
İmamlarına bile sahip çıkmayan insanların, o çeşmeden su içmeye hakları olamaz!... O yazı, bir ibret levhası olarak kalsın çeşmenin üzerinde!
Din denince ilk akla gelenin İslam olduğu ve büyük bir bölümünün Müslümanlığa kendilerini nispet ettikleri bir toplumda gerçektende Müslümanların birbirlerinin dertleriyle dertlenmemeleri, ilgilenmemeleri çok ama çok düşündürücüdür. Resulullah(sav) “Allah’a iman eden, ahirete iman eden; Ya hakkı söylesin yâda sussun” buyurarak toplum içerisinde durmamız gereken yeri bizlere ne güzel işaret etmiştir. Buna uymak insan için çok zor olmasa gerek.
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.

Abdulhelim Almalı
a_h_almali@mynet.com
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi A.HELİM ALMALI 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
GÖRMEDİĞİ HALDE İMAN EDENLER Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 1 2153 09 Aralık 2009 10:33
AZMİN-KARARLILIĞIN BUNA BAĞLI İMANIN, Makale ve Köşe Yazıları KARAKÖSE 1 1573 07 Aralık 2009 13:55
CELLATLARINI ALKIŞLAYANLAR Makale ve Köşe Yazıları İslaminesil 2 1755 18 Kasım 2009 14:38
MÜSLÜMANIN HAYATINDA Makale ve Köşe Yazıları A.HELİM ALMALI 0 1734 09 Kasım 2009 21:01
MÜSLÜMANLAR BU ÇEŞMEDEN SU İÇMESİN Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 3 2146 25 Ekim 2009 13:00