Konu Başlıkları: 49.Haftanın misafiri EbdA
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Aralık 2009, 21:10   Mesaj No:12

EbdA

Medineweb Aktif Üyesi
EbdA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:EbdA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 458
Üyelik T.: 23 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Yaş:43
Mesaj: 156
Konular: 13
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: 49.Haftanın misafiri EbdA

Alıntı:
YitikSevda Üyemizden Alıntı
Üstad çok sevdiği yeğeni ve talebesi Ubeyd ile şehid olduktan sonra yaptığı bir haberleşmeyi şöyle zikreder:

�Ubeyd isminde bir yeğenim ve talebem vardı. Benim yanımda ve benim yerime şehid olduktan sonra, üç aylık mesafede esarette bulunduğum zaman, mahalli defnini bilmediğim halde, bence bir rüyayı sadıkada, tahte�l-arz bir menzil suretindeki kabrine girmişim. Onu şüheda tabakai hayatında gördüm. O, beni ölmüş biliyormuş. Benim için çok ağladığını söyledi. Kendisini hayatta biliyor; fakat Rus�un istilasından çekindiği için, yer altında kendine güzel bir menzil yapmış.�5

(5) Mektubat s. 12;

Üstadın Ölü biri ile bu şekil buluşmasını nasıl değerlendirirsiniz?

Yada Dua ederek Üstadın yerine canlarının alınmasını isteyen kişilerin üstadın yerine ölme olayını Kurana göre açıklayabilirmisiniz?

Kuran'i kerim arapça olmasına rağmen türkçeye çevrildiği halde Risalelerin Türkçeye çevrilmeyişini nasıl açıklayabilirsiniz?
Selamun Aleykum kardeşim,
İlk iki sorunuza şimdilik cevap veremeyeceğim, kusura bakmayın lütfen, o konu hakkında biraz araştırma yapmam gerekecek.
Risale-i Nurların Türkçeye (daha iyi bir ifade ile günümüz Türkçesine) çevrilmemesi hakkında şunları söyleyebilirim.
Öncelikle Kuran-ı Kerim Türkçeye çevirilemez, sadece çeviri yapan anladığı şekilde tercüme eder. O nedenle hiçbir meal Kuran sayılamaz. Bu sadece Kuran-ı Kerim için geçerli değildir. Örneğin İngilizce yazılan bir şiiri Türkçeye çevirseniz ondan bazı şeyleri kısarsınız çünkü İngilizce dil yapısı ile Türkçenin dil yapısının farklıdır.
İkinci engel ise, şiiri yazan kişi, şiirini kendine has bir üslup ve duyguyla yazmıştır başka birinin bu şiiri şiirin yazarı gibi tekrardan yazması imkansızıdır. İşte insan ürünü sayılan bir yazının çevirisinde bile bu kadar zorluk yaşanıyorsa, Kuran-ı Kerim'in çevirisinde yaşanan zorluğu tahmin edebilirsiniz.
Risale-i Nurların da kendi orjinal dilinden başka bir dile çevirilmesi ondan bazı şeyleri kısmak manasına gelir. Bu yüzdendir ki Risale-i Nurları tam manasıyla anlamak isteyen hep onu orjinal diliyle okumaya gayret etmişlerdir.
Bir aşka hususta şu olabilir: Osmanlıca da bir kelimenin birkaç manası olabilir ve bu kelimenin tam karşılığı Türkçede bulunmayabilir. Böyle bir çeviri o kelimeyi birkaç manadan bir manaya düşürmek olur ki bu Risale-i Nurun zenginliğini azaltır.

Allah'a emanet olunuz inşallah.