Yastığını Düzelt Henna’ Başın Yalnızlığa Düşmesin
yıkık kentlerin hayalleri devrik olur henna’...
al bu düş’ü gecenin bağrından as !
Üstü kapaklı bir cinayet olsun bizimkisi, giz karası öznelerin neşvesiyle yad edilmeli şanın.
yeni bir cümlede dirilmenin adıyla; hudâ’nın, leylü nehârın, ve ayn’nın hatrına, aşk-u libasını yırt kefeninden!
Kubur civarı gelenler var isra’na doğru…
Çığırtkan uğrak efkarların fuhşunda, aklımı örtüne bürüdüm .. yastığımın sağ ucunda , ucu ucuna gelmeyen iki bulanık haki nehir gözlerin, b/aktıkça boğuluyorum henna’ !
Ah ömrümün başını yiyenim, ah mütemadi isyanım.
size secdegâhımdan yatacak yerim yok yarın! Anne, anne beni keşke doğurma! Güneşin ne haddine ki , billur suretinle aşık atmakta henna’. Bana doğduğuna bed nazar eyleme. Seni sevecek kadar sana kıyamayışımdan bu kinim. Hıncımın köküne kibrit çak ! Ya ölüm kadar susma, ya da ölümüne sus(a) henna’! Gecelerimi ağladığını duyurtma nolursun. Yapma henna’! topla dem’ini, kapa perde aralığını, sokağa taşıyor atf-ı beyan’nın. onlar bilmez , içimde beş paradan kıymetli ah’ın!