Konu Başlıkları: Görünen yerler müstesna
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Mayıs 2010, 20:53   Mesaj No:73

Yitiksevda

Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart RE: GÖRÜNEN YERLER MÜSTESNA

Değerli Yitiksevda kardeşim ben ne zaman örtünmenin farz olmadığını söyledim? Bana gösterir misiniz lütfen? Benim anlatmak istediğim başın örtülmesinin Allah emri olmadığını söylemektir

Haluk abi zaten benim dediğim başörtüsü idi sizin söylediğiniz Allah'ın emri olmadığı mevzuu benim ve benim gibi 14 asırdır anlayanların inancına terstir bizler Allah'ın emri olduğuna iman ediyor ve şüphesiz inanıyoruz isteyen istediği gibi inanabilir ama Allah'ın emri değildir demek büyük bir cesaret ister benim haddime değildir ben Başörtüsü için zerre kadar düşünmeden canımı verecek kadar bağlıyım elh...

Şöyle bir hikaye anlatılır :

Bir şehire ilk defa bir fil gelir. Bütün şehir halkı merakla fil`i görmeye giderler. Bu arada köyde bulunan körlerde meraklanıp filin yanına giderler.Şehirdeki körler fili elle tanıyacaklarını zannedeler. Ellerini ona dokundururlar. Birinin eli hayvanın kulağına, diğerininki ayağına, bir başkasınınki baldırına, diğer birininki de dişlerine rast gelir. Bu körlerin hepsi bir araya gelince, filin nasıl olduğunu bunlardan sorarlar. Eli, hayvanın ayağına gelen der ki: Fil sütun gibidir. Eli hayvanın dişlerine temas eden der ki:Fil direk gibidir. Eli kulağına gelen der ki: Halı gibidir. Eli hayvanın hortumuna gelen der ki: Fil uzun bir boru gibidir.[align=center][/align]

İşte bizimde elimizde Rabbimizden Resulü aracılığı ile tebliğ ve tefsir edilen Kur'an'i azimuşşan gibi büyük bir hazine vardır, bu hazineden faydalanmak için hem dünyevi hem de uhrevi anlamda doğru anlamak için çaba sarfetmemiz gerekir.Yukarıda vermiş olduğum misal gibi doğru anlamaz isek fil misali gibi anlarız ve malesef günümüz insanı bu hikayede resmedilen anlayışlara bire bir uyuyor.Her grup her cemaat her mezhep vb kesimler Kur'an'a parçacı yaklaşımlar sergileyerek bazı ayet ve hadislerden yola çıkarak,kendi görüşlerini din haline getirmişlerdir dine uymak yerine dini kendine uydurmak ...

Bunun için de, size geçmişte bildirilmiş olan haberleri doğrulayıcı nitelikte indirdiğim bu vahye inanın; onun gerçekliğini inkar edenlerin öncüsü olmayın; mesajlarımı küçük bir kazanca değişmeyin; ve Bana, yalnızca Bana karşı sorumluluk bilinci taşıyın!
(Bakara-41)

Allah'u teala ayeti kerimede geçmiş kitapları doğrulayıcı olan Kur'an'a inanılmasını emrediyor ve bu hakikati inkar edenlerin öncüsü olmamayı telkin ederek,kendi menfaatleri,çıkarları,istekleri doğrultusunda Allah'ın kelamını değiştirmeye kalkışanlara kendi heva ve hevesleri doğrultusunda yorumlamaya ve anlatmaya çalışanları uyararak sorumluluk bilincinin yalnızca Allah'a olması gerektiğini açıkça izah etmektedir...

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Gayret bizden, başarı Allah’tandır.
Alıntı ile Cevapla