Konu Başlıkları: helallik
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20 Mayıs 2010, 12:41   Mesaj No:7

Yitiksevda

Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart RE: helallik

Helallik mevzusu ile bağışlama özür dileme affetme hususlarını bir birine karıştırmamak lazım. Helallik istemek insanların dünya yaşamında sosyal düzen içerisinde ilişkilerin bozulmadan devam etmesi adına bir göz yummadır. Asıl Bağışlama ve affetme ise Allah’a ait olandır örneğin siz bir insanın evine girip hırsızlık yapmışsınız ve yakalandığınızda kişiden özür dileyerek affetmesini isteyebilirsiniz ama bu kişinin sizin özrünüzü kabul etmesi Allah katında affedildiğiniz bağışlandığınız anlamına gelmez sadece sosyal düzen içinde hayatınızı devam ettirebilmenize yardımcı olur.Çünkü yapılan her iyilik ve kötülüğün karşılığını verecek olan yegane güç sahibi Allah’tır.

Şimdi geleneksel anlayışa göre söylenen ‘’Bana kul hakkı ile gelme ne ile gelirsin gel’’ sözünü Kur’an ile analiz ettiğimizde Allah’ın adına hüküm verme gibi oluyor çünkü Allah’u Teala ayeti kerimede affedilmeyecek suçun ‘’ŞİRK’’ olduğunu açıkça beyan etmektedir…
Şüphesiz Allah, dilediği kimselerin daha hafif günahlarını bağışladığı halde, Kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz: zira Allaha ortak koşanlar, gerçekten korkunç bir günah işlemiş olurlar.
(Nisa-48)

Özrün asıl amacı bir bağışlanma değil karşımızdaki kişiye karşı yapmış olduğumuz hataya karşın pişman olduğumuzu ve ilerisi için onunla sosyal yaşam süresi içerisinde ilişkilerin düzelmesine katkıda bulunmaktır.
Bir insanın hakkına tecavüz etmek kul hakkıdır ve kul hakkı büyük günahlardandır. Allah dilediği kimselerin tüm günahlarını bağışlayacağını bildirdiğine göre kul hakkı da buna dahildir. Bu arada Allah mağdur tarafa da hakkını öder ve onu razı eder.

“Kim bir kul hakkı yemişse derhal o kardeşi ile helalleşsin. Çünkü (kıyamet günü) dirhem de geçmez dinar da. Böyle olunca o (hak yiyen) kişinin sevapları alınır o adama yüklenir. Eğer sevapları yoksa o hakkını yediği adamın günahları buna yüklenir.” (Buhari, Rikak, 48)

Bu rivayeti Kuran ile aldığımızda Kuran ile çeliştiği açıkça ortaya çıkacaktır:

Hiç bir günahkar (ve suçlu) bir başka günahkarın günahını yüklenemez. Eğer yükü ağır olan kimse (bir başkasını) onu taşımaya çağırsa, -bu, yakın-akrabası da olsa kendisine ondan hiç bir şey yükletilmez. Sen, yalnızca gayb ile Rablerinden 'içleri titreyerek-korkmakta' olanları ve dosdoğru namazı kılanları uyarırsın. Kim temizlenip-arınırsa, artık o, kendi nefsi için temizlenip-arınmıştır. Sonunda dönüş Allah'adır.
(Fatır-18)

Müminlere düşen görev Kuran’a göre af dileme ve tövbe etmedir hatasından pişmanlık duyarak Rabbine yönelerek bir daha o hataya düşmemektir. Hatayı yapanlara karşı kin ve nefretten uzak durarak beşer olduğumuzu hatırlayarak Allah’tan af dilemektir…

Ve ‘çirkin bir hayâsızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları(zenbler) bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile-bile ısrar etmeyenlerdir. (Mutlak bağışlama yetkisi, hem ahiret hem dünya için nihai bağışlama yetkisi yalnızca Allah’a aittir.)
(Al’i İmran-135)

İman edenlere söyle: Allah’ın (ceza) günlerinin geleceğini ummayanları bağışlasınlar. Çünkü Allah her toplumu, yaptığına göre cezalandıracaktır.
(Casiye-14)
Alıntı ile Cevapla