Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Ağustos 2010, 18:29   Mesaj No:22

EbdA

Medineweb Aktif Üyesi
EbdA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:EbdA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 458
Üyelik T.: 23 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Yaş:43
Mesaj: 156
Konular: 13
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Selamun Aleykum,
verdiğiniz linkteki yazıları tamamen okudum yazı şu temele dayandırılmış: Peygamberimiz (AS) RECM cezasını uygulamıştır fakat uygulama Tevrata dayandırılarak yapılmıştır RECM edilen Yahudi ve Müslümanlarda işte Tevrat'taki bu hükme dayandırılarak RECM edilmişlerdir. Delil olarak ta şu şu hadisi getirmiştir:

eş-Şeybânî dedi ki; Abdullah b. Ebî Evfâ’ya “Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellem recim cezası uyguladı mı?” diye sordum. “Evet” dedi. “Nur suresinden önce mi, sonra mı” dedim. “Bilmiyorum” dedi.” [1]

Ayrıca şu hadisi şerifi yayınlarken hadisin sonuna düşülen şu not sanırım sizinde dikkatinizi çekmiştir:
A- Ebû Hureyre ve Zeyd b. Halid dediler ki, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yanındaydık. Bir adam kalktı ve şöyle dedi: “Allah için, aramızda sadece Allah’ın kitabıyla hükmetmeni istiyorum.” Davalısı daha anlayışlıydı, o da kalktı ve şöyle dedi; “Aramızda Allah’ın kitabı ile hükmet ve beni dinle.” Peygamberimiz, “konuş” dedi, o da şöyle konuştu:
“Oğlum bunun işçisiydi, karısıyla zina etti. 100 koyun ile hizmetçi köleyi fidye olarak verdim. Bilenlere sordum, oğluma 100 değnek ve bir yıl sürgün, kadına da recm gerektiğini söylediler.”
Peygamberimiz dedi ki: Canım elinde olana and içerim, aranızda elbette şanı yüce Allah’ın kitabı ile hükmedeceğim. 100 koyun ile köle geri alınır. Oğluna 100 değnek ve bir yıl sürgün gerekir. Üneys, şu adamın karısına git, suçu kabul ederse recmet. Gitti kadın suçu kabul edince recmetti.[13]
Burada sözü edilen “Allah’ın kitabı”nın Tevrat olduğu kesindir. Çünkü Kur’ân’da zina ile ilgili bir âyet henüz inmemişti. İnen âyetlerin hiçbirinde de recm cezası bulunmamaktadır.
Elimizdeki Tevrat’ta değnek cezası yoktur. Bu ceza, Medine Yahûdilerinin elindeki nüshada olabilir. (bu bilgi verdiğiniz linkteki siteden alınmıştır)

Yukarıdaki hadisi şeriflerde kırmızı ile gösterdiğim kısımlar açıkça bu olayın Nur suresinin indirilmesinden sonra meydana geldiğini gösterir neden mi?:

1- Nur süresindeki ayetin indilirdiği tarih rivayetlerde hicretin dördüncü, beşinci veya altıncı yılında olduğu bildirilir bu olay sırasında Hz. Ebu Hureyre (ra)'ında hazır bulunması olayın hicretin 7. yılından sonra olduğunu gösterir çünkü Hz. Ebu Hureyre (ra) hicretin 7. yılında müslüman olmuştur.[2]
2- "Oğluna 100 değnek ve bir yıl sürgün gerekir." ifadesi olayın Nur süresindeki ayetin indirilmesinden sonra olduğunu açıkça göstermektedir çünkü "değnek ve sürgün cezası" Tevrat'ta olan bir ceza değildir "100 değnek" cezası Kuran-ı Kerim'de bildirilmiştir. Öyleyse hüküm Tevrat'a göre verilmemiştir zaten yazının sonunda şu ifade yazarın bu konudaki çıkmazını da ortaya koymaktadır "Elimizdeki Tevrat’ta değnek cezası yoktur. Bu ceza, Medine Yahûdilerinin elindeki nüshada olabilir."


Hadisi Şerif Hakkında İbn-i Kuteybe'nin Açıklamaları


İddia: Suryân b.Uyeyne’den o ez-Zuhrî’den,o da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’den o da Ebu Hurayra Zeyd b. Hâlid (R.A) ve Şibl’den.rivayet ettiniz ki:
Bir adam kalktı ve Rasulullaha (S.A.V) dedi ki:
Yâ Rasulallah! Allah İçin aramızda Allahın kitabı ile hükmetmeni istiyorum.” Sonra hasmı kalktı -Bu diğerinden daha zekiydi- ve: “Doğru söyle*di, aramızda Allah’ın kitabı
ile hükmet yalnız bana müsaade et dedi.

Rasulullah: Söyle dedi. Adam; Benim oğlum, bu adamın yanında işçi idi. Onun karısı ile zina etti. Ben de ondan, yüz koyun ve bir köle mukabilinde oğlumu serbest bırakmasını istedim. Sonra ilim ehlinden olanlara sordum, bana, “oğluna yüz değnek ye bir sene sürgün cezası, bu adamın karısına ise recim cezası gerekeceğini” söylediler dedi.
Rasulullah: Nefsimi elinde bulunduran Allah’a antolsun ki, ikinizin arasında Allah’ın kitabı ile hükmedeceğim: “Yüz koyun ve köle sana iade edilmiştir, senin oğluna yüz değnek ve bir sene sürgün cezası, bu adamın karısına ise recim cezası! Yâ Uneys bu adamın karısına git, eğer suçunu itiraf ederse onu recmet dedi. Uneys gitti, kadın suçunu itiraf etti, o da onu recmetti [BUH:53 / S ; 54 / 9; 83 / 3 Bkz.s.300)]


EBU MUHAMMED: Bunu bana Muhammed b. Ubeyd b. Uyeyne’den bu şekilde tahdis etti.
Bu hadis Allah azze ve celle’nin Kitabına muhaliftir. Çünkü adam, ondan aralarında Allah’ın Kitap’ı ile hükmetmesini istedi. O da adama: Nefsimi elinde bulunduran Allah’a andolsun ki ikinizin arasında Allah’ın kitap’ı ile hükmedeceğim, dedi. Sonra da recim ve sürgün cezalan ile hükmetti.
Halbuki Kur’an’da ne recim, ne de sürgün cezalarının ismi geçmemektedir. Ya bu hadis asılsızdır ya da şayet doğru ise o zaman Allah’ın kitabından recim ve sürgün eksilmiş demektir.


Cevap: Biz deriz ki; Rasulullah (S.A.V) buradaki “…ikinizin arasında Allanın Kitabı ile hükmedeceğim“ sözü ile Kuran’ı kastetmemiştir. O sadece “ikinizin arasında Allahu taâlânın hükmü ile hükmedeceğim” demek istemiştir.
Kitap(yazı) kelimesi çeşitli manalarda kullanılır.
Bu manalardan birisi.Allah (cc) “…bunlar, üzerinize Allah yazısı olarak haramdır. Haram kılınanların dışında kalanlar size helal kılındı. ” (4.en-Nisâ:24) ayetinde de olduğu gibi hüküm ve farz demektir. “… Allah’ın yazısı olarak ” demek Allah’ın sizin üzerinize farzı olarak demektir.
Yine Allah “… size kısas yazıldı ” (2,el-Bakara, 178) buyurmuştur. Yani size farz kılındı, demektir.
Ey Rabbimiz, üzerimize şu savaşı niye yazdm …” dediler. (4.en-Nisa, 77} ayeti,”…niye farz kıl*dın demektir.
Keza “Tevrat’ta İsrail oğulları üzerine şunu yazdık: Cana can” (5.el-Mâide:45) buyurmuştur.Yani “…şunu hükmettik ve farz kıldık” demektir.
En-Nâbiğatul-Ca’dî’de şöyle demiştir:
Velâ bağları, bizim (şerefli) soyumuzu lekeledi. Siz de (zâten) lekeliydiniz. Fakat yazdığı zaman Allah böyle dememişti.”
Yani: Akrabalık bağları, bizim soylu şerefimizi lekeledi. Hükümde bulunuyorken Allah bunu vacip kılmış değildir” demektir. [İbn-i Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 179-181.][3]




B- eş-Şeybânî dedi ki; Abdullah b. Ebî Evfâ’ya “Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellem recim cezası uyguladı mı?” diye sordum. “Evet” dedi. “Nur suresinden önce mi, sonra mı” dedim. “Bilmiyorum” dedi.” [1] hadisi hakkındaki açıklama


İbrahim Canan Hocaefendinin bu hadis hakkındaki görüşü


1- Recm tatbikatının Nur sûresinin nüzûlünden önce olması halinde, bu sûrede, zâniye celde hükmü gelmiş olmakla recmin bununla neshedildiği söylenebilecektir. Recm, Nur sûresinin nüzûlünden sonra tatbik edilmiş olma durumunda, celdenin muhsan hakkında neshedilmiş olduğuna delil çıkarılabilecektir. Böyle bir değerlendirmeye: "Bunda, Kitab'ın sünnetle neshedilme durumu mevzubahistir, bu ise ihtilaflı bir mevzudur" diye itiraz edilebilir ise de şöyle cevap verilmiştir: "Ulemânın kabul etmediği husus, Kitab'ın haber-i vahidle neshidir, haber-i meşhur ile neshine itiraz edilmemiştir. İbnu Hacer burada nesh değil tahsisin mevzubahis olduğunu, âyetteki celde hükmünün muhsan olmayanlara tahsis edildiğini belirtir.
2- İbnu Ebî Evfâ, recm hâdisesinin Nur sûresinden önce mi, sonra mı vukua geldiğini bilmediğini söylemektedir. Ancak Nur sûresinden sonra olduğuna dair delil mevcuttur. Zîra sûrenin nüzûlü ifk hâdisesi sırasında vukua gelmiştir. Gerçi bu hâdise dördüncü hicri yılda mı, beşinci veya altıncı hicrî yılda mı meydana geldi, ihtilaflıdır. Ama recm hâdisesinde Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) de hazır bulunduğuna göre, yedinci yıldan sonra cereyan etmiş olmalıdır, zîra o, yedinci hicrî yılda İslâm'la müşerref olmuştur.
3- İbnu Ebî Evfâ'nın "bilmiyorum" demesi, faziletli, büyük kimselerin "bilmiyorum" diye cevap vermekle faziletlerinden bir şey kaybetmeyeceğine, böyle dediği için ayıplanamayacağına delildir. Bilakis bu cevap onun araştırıcı olduğuna, söyledikleri şeylerde titiz davrandığına delildir, övülmesini gerektiren bir cevaptır[4]




Hz. Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zinâ yapmış olan bir kimse için celde ile hadd tatbik edilmesini emretti. Sonra, onun muhsan (evli) olduğu bildirildi. Bu sefer recmedilmesini emretti ve recmedildi." [Ebû Dâvud, Hudud 24, (4438, 4439).]


İşte bu deliller Hz. Peygameber'in (SAV) RECM cezasını Nur Süresinden sonra uyguladığını göstermektedir çünkü yukarıda ki uygulamada değnek ve recm cezası beraber zikredilmiştir.


Aynı şekilde Halife efendilerimiz döneminde de RECM cezası uygulanmıştır. [5]


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

  1. Buhârî, Hudud, 21, 37; Müslim, Hudud 29, (1702).
  2. İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/241-242
  3. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
  4. İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/245.
  5. Buhârî, Hudud 21, Muvatta, Hudud 11 (2, 825)
Alıntı ile Cevapla