Medineweb Forum/Huzur Adresi yükleniyor...

Medineweb Anasayfası Medineweb Forum Bugünkü Mesajlar Forum Grupları Kimler Online
Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Ashab-Kiram(r.a)
Üyemiz Ol Bugünkü Mesajlar Arama

Konu Kimliği: Konu Sahibi Hâdimul İslam,Açılış Tarihi:  Dün (22:30), Konuya Son Cevap : Dün (22:30). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt Dün, 22:30   Mesaj No:1
Medineweb Baş Editörü
Hâdimul İslam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Hâdimul İslam isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:45
Mesaj : 13.058
Konular: 1416
Beğenildi:13269
Beğendi:9658
Takdirleri:31079
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ashabı Kiram Gerçeği

Ashabı Kiram Gerçeği

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in ilk iman eden insanlardan oluşan ashabı, bizim “ashab-ı kiram” diye bildiğimiz ilk nesil hakkında bazı tespitlerimizi yeniden hatırlamamızda fayda var.

Öncelikle, ashab-ı kiram diye andığımız insanlar yüzde yüz bizim gibi insan olan kimselerdirler. Onları melekler, cinler veya farklı bir mahlûk şeklinde anlamamız doğru değildir. Ashab-ı kiram, bizim gibi eli, kolu, gözü, ayağı, midesi, bağırsağı olan insanlardır. Onlara insanüstü herhangi bir mevki takdir edersek yanılmış oluruz. En başta, en büyükleri Ebu Bekir radıyallahu anh olmak üzere ashab-ı kiramın tamamı insandılar. Bu çok önemli bir noktadır. Şeytan özellikle onları insanlık üstü bir noktaya taşımamızı ister.
Bu sözü tekrar vurgulayarak söylüyorum: Ebu Bekir radıyallahu anhın, Ömer radıyallahu anhın melek gibi biri olduğuna inanmamız şeytanın işine gelir. Çünkü sürekli meleklerle oturup kalkan, melek gibi anlayışı ve pazısı, dili, ayağı olan insan bizim yetişemeyeceğimiz, yaptığını yapamayacağımız bir insan olacağı için şeytan ister ki Ebu Bekir radıyallahu anhı farklı görelim. Şeytan “Eh, onun gibi bir insan olmak kime nasip. O farklı yaratıldı bir kere” dememizi ister. Öyle olunca da bize Ebu Bekir’in kıldığı namazı, Ömer’in tuttuğu orucu, Osman’ın ahlakını, Ali’nin cihadını -radıyallahu anhüm cemian- taklit edemeyeceğimizi kabul ettirir. Bu da bizim aleyhimizedir.


Hayır, bizzat Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de insandı. Kur’an’ımız Peygamber aleyhissalatu vesselamın bile insan olduğunu, insan olarak kulluk yaptığını bize haber veriyor. Onun yanındakiler zaten insan olarak doğdular, insan olarak yaşadılar, insan olarak öldüler. Bu birinci gerçeğimizdir.



Ashab-ı kiram hakkında -Allah onlardan razı olsun- bilmemiz gereken ikinci büyük gerçek şudur: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e peygamberlik gelince Allah Teâlâ vakumlanmış, tertemiz, hiçbir sorunu olmayan on bin kişilik orduyu; “İlk iman edenlerin bunlar olacak!” diye getirmedi. Allah hiçbir peygambere de böyle bir nesil vermedi.

Ustaların ağaçtan-taştan yontup kullanılacak mobilya yaptığı gibi Allah’ın peygamberi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başta olmak üzere bütün peygamberler ağaçtan yontar gibi, taştan yontar gibi taşlaşmış yürekli insanlardan, ağaçlaşmış bedenli insanlardan kendilerine iman edecek kimseler bulmaya çalıştılar. Bütün hocaların, öğretmenlerin bunu bilmesi gerekiyor.

Belki sadece Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in hanımı anamız Hadice bunun dışında, istisna tutulabilir. Çok ciddi bir şekilde, hazır lokma gibi Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme iman etti, bir dakika bile tereddüt etmedi. Belki bir tek onun için iman etmeye hazırdı denebilir. Onun dışında ashab-ı kiramın tamamı için geçerli bir kural şudur:


Peygamber’imiz, hiçbir şekilde Allah’ın hazır iman edecek kullarının peygamberi olmadı. Tam aksine beş-onu istisna tutulacak olsa bile ashab-ı kiram büyük bir bataklığın içinde idi. Kur’an-ı Kerim onlara böyle haber veriyor. Allah, “Ateş çukurunun etrafında dolaşıyordunuz” buyuruyor: “Ateş çukurunun etrafındaydınız da bu peygamber geldi, sizi kurtardı.”



Hepimizin bildiği ve örnek olarak dinlediğimiz, kendi çocuklarını öldürmekte sakınca görmeyen insanlardan söz ediyoruz. Alkolünden, zinasından, kumarından tutun, -kötülük olarak ne biliyorsak- bu kötülüklerin işlendiği toplumun bireyiydiler. İçlerinden Ali bin ebi Talib radıyallahu anh küçük çocuktu, tertemiz olarak geldi, iman etti. Ebu Bekir radıyallahu anh, zamanında da temiz ahlaklı bir insandı. Ama bunlar yüzlerce değil. Yüz yirmi bin civarındaki sahabinin yüz-iki yüzü bile geçmişi böyle temiz insan değildi. Kirli bir yaşamdan, nuranî bir hayata yükseldiler.

Bu, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin hangi kayaları yontarak kullanılır malzeme ürettiğini gösteren ve onun muvaffakiyetinin belgesi olan bir sözdür. Ashab-ı kiramın -Allah onlardan razı olsun- eksinin çok alt tabakalarından, artının sonuna doğru nasıl yükseldiklerini gördüğümüz zaman bir kere daha, belki bin kere daha takdirle ve hürmetle onlar gözümüzde büyümüş olmaktadır.

Ashab-ı kiramın bu gerçeğini unutmuyoruz. Çok kötü bir hayat yaşıyorlardı; zulüm, işkence, cinayet onların hayatının gündelik konularıydı. O hayattan sıyrılıp “Allah!” dediler. Bu müthiş bir şeydir.

Bugün biz kulağına üç günlükken ezan okunmuş Müslüman anne ve babaların çocukları, doğduğumuz günden itibaren minarelerdeki ezanları dinleyen kimseler olarak kıyamet günü bu terazinin nasıl kurulacağını düşünmek zorunda hissetmeliyiz. Neden?
Çünkü biz çok abartılı bir hayatta doğduk. Hatta bugün bunu dinleyen nesil, ezan niye yasaklanır, bunu bile bilmeyen bir nesildir. “Kur’an’a tutmak yasak olur muymuş, Kur’an okuyan hapse götürülür müymüş?” diyecek kadar nimet içinde doğmuş bir nesiliz.


Bataklık içinde doğmuş ashab-ı kiramı anlamak için tefekkür etmemiz lazım.

Nasıl bir hayattan geldiler, nasıl bir nimete ve nasıl bir lütfa sahip oldular? Bunu özellikle tefekkür etmemiz lazım. Çocuklarımıza ashab-ı kiramı anlatırken bu noktadan başlanmalıdır. Çünkü çocuklarımız doğduğu gün ezan dinlemeye başlıyorlar. Allah’ın nimetlerinin kıymetini bilmiyorlar. Zengin babanın çocuklarının ellerindeki harçlığı çarçur ettiği gibi büyük bir İslam savurganlığı, Allah’ın kitabının kıymetini bilmeme, şeriatın ahkâmının üzerinde tefekkür etmeme hastalığı bu yüzden peyda oldu.

Fakir büyüyen çocukların büyük şehirlerde simit satarak, soğuk su satarak harçlık toplayıp daha sonra nimet sahibi olanların elindeki nimetinin kıymetini bildiği pozisyonu ashab-ı kiram üzerinde tefekkür etmeliyiz.

Sadece aklımızı iyi kullanmamıza yardım etmesi bakımından Ömer bin Hattab radıyallahu anhın şu sözünü hatırlayabiliriz. Diyor ki: “Cahiliyeyi -yani kâfir hayatı- bilmeyen İslam’ı da tanıyamaz.” Allah ondan razı olsun. Cahiliyeyi bilmeyen İslam’ı da anlayamaz.

Çünkü İslam büyük bir nimettir, o nimetin içinde doğup büyüyenler namaz kılan annenin-babanın çocuğu olanlar her şeyin böyle olduğunu zannedebilirler. Bu yüzden sonradan ihtida edenler, namaz kılarken bizden daha iyi kılıyor olabilirler, orucun kıymetini bizden daha iyi biliyor olabilirler.

Ashab-ı kiram hakkında diyoruz ki: Çok kötü bir hayattan büyük bir İslam hayatına geçtiler. İman etmemişlerdi, değil iman etmek, insanlıklarında sorun vardı ki Kur’an-ı Kerim’in onların bu sorunlu geçmişinden bize verdiği örnekler tüyler ürperticidir. İman ettiler, iman ettikten sonra da eskinin sıkıntılarıyla “Şöyle böyle Müslüman olalım…” gibi bir manzaraya düşmediler.

İman ettiler, sanki cennetten çıkmış gelmiş gibi de bir Müslümanlık yaşadılar. Muhteşem bir Müslümanlıkları oldu. Onların muhteşem, kaliteli Müslümanlıklarına Allah celle celâlühü şahit, Peygamberi şahit. Elimizdeki Kur’an’ın övgü dolu ayetleri var.



Nasıl Kur’an’ımız bize “Ahiret gününe iman edin” diye ayetler okutuyor ve biz de ahiret gününe iman ediyoruz, aynı şekilde ashab-ı kiramı Allah’ın beğendiğine dair ayetler var. رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ “Allah onları beğendi, Allah onları beğendi, Allah onları beğendi.”
Onlar da Allah’ı beğendiler ama. وَرَضُوا عَنْه “Onlar da Allah’tan memnun.” Karşılıklı. Onlar, Allah’ı mal ve can verip cenneti karşılığında beğendiler, Allah da onların samimiyetini ve ihlasını beğendi. Beğendiği için de onları cennetinde ağırladı. Bize de onlardan kendimize ders çıkarmak, ibret almak düştü.

Çünkü onlar özel bir cennete gitmeyecekler. Bizim de davet edildiğimiz cennete gidecekler. Onlar özel bir cehennemle tehdit edilmediler, Allah’ın bizi tehdit ettiği cehennem hangisiyse ashab-ı kiramı tehdit ettiği cehennem de oydu. Peygamber’imiz de aynı, Kur’an’ımız da aynı, namazımız da aynı, Rabbimiz de aynı. O zaman biz ashab-ı kiram üzerinden çok ciddi dersler çıkarmak zorundayız.

,
Ashab-ı kiramda şöyle bir anlayış yanlıştır: Şimdi biz sahabeyi övüyoruz, takdir ediyoruz, Müslüman değilken çok kötüydüler diyoruz, Müslüman olduktan sonra muhteşem oldular diyoruz. Bu bir genellemedir, genel itibariyle böyleydiler, Allah onlardan razı olsun ama bir hakikat var: Kur’an’daki ayetlere bakıyoruz, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in hadis-i şeriflerine bakıyoruz.
Bakıyoruz ki iman ettikten sonra, Peygamber aleyhissalatu vesselam aralarında iken, Medine gibi bir yerde de eskiden ve cahiliyeden kalma hastalıklarından bazıları nüksetmiş. Ama imanlarına değil, amellerine nüksetmiş. Yani yoldan hiçbir zaman geri gelmediler, zaten yoldan geri gelen sahabi olmaz.

Allah ve cennet yoluna çıktılar, çıkış o çıkış, geri gelen olmadı ama yolda lastiği patlayan olmuş, hararet yapanı olmuş. Yani ashab-ı kiram melek değildiler. Ashab-ı kiram, Allah’a iman etmiş ilk Müslüman nesil ama hata da yaptılar. Zina dâhil, alkol dâhil, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin huzurunda yanlış iş yapmak dâhil, hanımlarına işkence yapmak dâhil, hocalarına yanlış söz söylemek dâhil. Bunun için biz, “Ashab-ı kiram melek değildi, insandı” diyoruz. Melek olsalardı hiçbir hata yapmazlardı. Ashab-ı kiramı melekler gibi görmek çılgınlıktır.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin huzurunda alkol kullanan oldu. Hanımını döven oldu. Kadın olarak yanlış söz söyleyen oldu. Çünkü ashab-ı kiram da bizim gibi insandılar. Bizim gibi, bir toplumun bireyiydiler. Bir toplumun bireyi olarak insanın düşebileceği hatalara düştüler. Ancak Allah’a imanları, Resûlullah aleyhissalatu vesselama sevgileri, şeriata bağlılıkları hiçbir zaman değişmedi.


İmanlarında sıkıntı olmadı ama amellerinde, günlük hayatlarında yanlış yaptıkları oldu. Bu yanlışlarının varlığını da Kur’an’dan öğreniyoruz. Kur’an-ı Kerim yaptıklarını söylüyor. Hadis-i şerifler, böyle böyle yaptınız diyor. Zina cezası gören sahabi var. Alkol cezası gören sahabi var. Yanlışlıkla cinayete bulaşan sahabi var. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin emirlerini yanlış anlayarak yanlış yapıp sonra gelip af dileyen, helallik dileyen var. Bunlar ashab-ı kiramın içinde olmuş şeyler.

Niye bunları konuşuyoruz?

Ashab-ı kiram, bizim önümüzdeki ilk nesil olarak örneğimizdir. Müslümanlığımızı, Allah’a gidişimizi, cennet umudumuzu ve cehennem korkumuzu onların üzerinden örnekleyerek alıyoruz. Ashab-ı kiram bizim şablonumuzdur. Müslümanlığımızı onların üzerine oturtuyor ve Müslümanlık böyle olur diyoruz.


Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi Allah korudu; hiçbir hataya onu bulaştırtmadı. Yaptıklarını, yapabileceklerini Allah önceden korudu. Yaptığı hatayı hemen düzeltti. Ama ashab-ı kiram için bu durum yoktur. Bu ayar yoktur. Masum olan sadece Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’dir.

N.Yıldız
su damlası beğendi.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Hâdimul İslam 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ashabı Kiram Gerçeği Ashab-Kiram(r.a) Hâdimul İslam 0 5 24 Eylül 2025 22:30
Eylemlerin Bir Yaptırımı Olsun Artık İslami Haberler Hâdimul İslam 2 19 24 Eylül 2025 16:56
Sırtında Yumurta Küfesi Olan Kürtler ve... Makale ve Köşe Yazıları Esma_Nur 1 47 18 Eylül 2025 18:49
İsrail'in Yükünü Kürtlerin Sırtına Yüklemeye... Makale ve Köşe Yazıları Esma_Nur 1 48 18 Eylül 2025 18:31
Diyanet İşleri Başkanı Kim Olacak? İslami Haberler Esma_Nur 4 50 17 Eylül 2025 22:03

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Ashab-ı Kiram Hayatları Videoları enderhafızım Videolar/Slaytlar 21 03 Mart 2025 00:03
Ashabı Kirama Bakışımız Nasıl olmalıdır ?/Muhsin Arslan Muhsin Arslan Muhsin Arslan 25 18 Aralık 2017 17:53
Ashabı Kiram ( 1 ) KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 4 03 Kasım 2014 14:27
Bir ashabı kiram farkı: Tabiilik Tuba_ Makale ve Köşe Yazıları 1 27 Mart 2014 06:26
Ashâb-ı Kiram Hakkındaki Rivayetler enderhafızım Ashab-Kiram(r.a) 0 24 Ekim 2012 22:45

Yeni Sayfa 1 Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.