![]() |
Alıntı:
Bu arada rica ederim ve duanız için amin ecmain diyorum : )cicekver Başka soru varsa alabilirim, zihin egzersizi oluyor bana da ne güzel : ) |
Alıntı:
lazların evrensel özelliklerini anamdan ve başeditörümüzden biliyorum. ellerine aldıkları kitabın önsözünü okurken son sözünü merak ederler. hızlı konuşurlar hızlı yaşarlar hızlı düşünürler hızlı alınırlar.hız onların evrensel değişmez şaşmaz fıtratları.) siz devam edin hocam toz duman biraz dağılsın sorularımız gelecektir. |
Alıntı:
Tabi bir de aynı işlere gönül vermek gerek. Laz olsun veya olmasın: İnsan neye ilgi duyuyorsa tüm enerjisini o yöne akıtıyor, kalan konulara enerji ve zaman kalmıyor. İstisnasız her insan her gün bir şeylerle yoğun şekilde uğraşıyor yani. Ama neyle ve ne düzeyde, sorun orada... Ve çözüm: birlik halinde, hak olan için, dayanışmalı şekilde çalışmakta. Bu birlik nasıl olacak bilmiyorum ama "birlik olmazsa çözüm olmayacağından" eminim. Rabbim nasip etsin diyeyim; parça parça amellerimizi bir bütünün hayrına kılsın, ümmeti eskiden olduğu gibi kardeş kılsın, aminnn... |
Alıntı:
Vasat benim sorum güncel bi soru; meclis sokak köpekleri düzenlemesi yapıyor. 4 milyon başıboş köpek var ve çok saldırganlar artık önü alınamıyor. En son duymusundur 10 yaşındaki kızını köpeklerin parçaladığı bi anne mecliste konuştu. Şov yapmakla suçlandı, akp yandaşı, katil erdogan köpek değil daha neler neler? Sen ne düşünüyorsun bu yasa, konu hakkında? Eminim çok güzel fikirlerin vardır paylasmani isterim cicekver |
Alıntı:
Başıboş köpeklerle ilgili son durum nedir bilmiyorum, çünkü genel olarak akıl sağlığımı koruma adına haber izlemeyi bırakmış biriyim. Sadece bu konu değil, genel olarak ülkede olup biten birçok şey akıl durdurucu; aklı olanlar için gözün görüp de gönlün katlanacağı cinsten değil. Birlik olup tepki koymak gerek ama başlar ağrır diye anlamaktan bile kaçınılıyor, anlayan bile susmayı tercih ediyor. Hal böyleyken, sıradan bir ev hanımı olan ben de, bir süre mücadele ardınca akıl sağlığımı koruma adına bu hale evrildim. Yani umud edilen o birlik gerekmeden (ki insanlar tepki koymaya korkuyor, haliyle o birlik şu an için bir hayal) tek başıma yapabileceğim konulara yöneldim. Kısaca gündemden arkadaşlarım, takip ettiğim forumlar veya sosyal medya hesapları paylaşır ve denk gelirsem anca öyle haberdar olabiliyorum, ki bu haberden de şu an sizin vesilenizle haberim oldu. Ancak yine de konuya yabancı değilim, bundan 2 yıl önce gündemim olan bir konuydu ve o dönem twitter'da aktiftim ve tam olarak bu konuya odaklı bir hesabın takipçisi ve destekçisiydim. Şu an baktım, sayfa hala duruyor. Link paylaşmıyorum çünkü iç acıtan görsellere sahip ama merak eden bakabilir. Sayfa adı: Başıboş Köpek Sorunu - Stray Dog Problem, kullanıcı adı: @KopekSorunu Benim görüşüme gelirsek, özetle: Afrikayı bilirsiniz, aslanlar kaplanlar yurdu ve oranın mekân sahibi bu hayvanlar. Vahşi doğa vahşi hayvanlarındır. Ve bir insan, tutup onların arasına girerse ve vahşi bir hayvan tarafından öldürülürse burada kimse o hayvanı suçlamaz. Çünkü mekân onların, davetsiz misafir olan ise insan. Aynı durumu insanların şehir hayatını düşünerek değerlendirirsek de, burada mekân bizim. Gerek aslan kaplan, gerek köpek olsun fark etmez: ev ve söz sahibi burada insandır. Davetsiz misafir olanlar ise bu konuda köpekler. İnsan hayatının tehlikede olduğu bir durumda, herhangi bir hayvanın hayatının öncelik hakkı yoktur. Dinimizde de köpeklerin öldürülebileceği ile ilgili hadisler malumdur ve ben de bunlara itikad ediyorum. Köpekler arasından seçim yapmak gerekirse de: Sokak aralarında gördüğümüz tekil ve küçük sevimli ırklara dokunulmayabilir. Ancak sürüleştikleri görüldüğünde bunlara da müdahele edilmelidir. Kangal gibi büyük köpeklerin ise hiçbir şekilde sokaklarda görülmemesi gerekir. İmkân varsa sahiplendirme, köpek barınaklarında barındırma veya son çözüm uyutulmaya mantıklı bakıyorum bu yüzden. Ve kısırlaştırma olduğu takdirde üreyemeyen köpeklerin sayıca giderek azalacağı düşünülürse "barınaklarda bakamıyoruz" diye bir sorunun olacağını da düşünmüyorum. Her şeyden vergi alınıyor ve belediyeler isterse atık yiyecekleri o hayvanlar için toplamayı da becerebilir, gönüllüler ise halihazırda her şeyi yapmaya hazır, yeter ki imkânlar sunulsun. Yani istenirse o hayvanların canına dokunmadan bile bu iş yönetilebilir, ama istenirse. Ama istiyorlar mı? İşte sorun sadece orada. Son olarak: Ateş düştüğü yeri yakarmış. Bu "köpeklere dokunmayın" diyenlerin yaygarası, bir köpek kendisinin veya bir sevdiğinin paçasına yapışıncaya kadardır. O yüzden onları zerre kadar kaale almıyorum. |
Alıntı:
Bakda da gör can ,nasıl yanıyo..Bütün hayvanları severim ,ama karşıdan (: elimden geldiğince bir kova su ,yiyecekte bırakırım..Rabbim merhatimi yüreğimden almasın../cic/ek/ Teşekkürler cvb lar için...cicekver |
Alıntı:
Rica ederim bu arada cicekver |
Teşekkürler verdiğin cevap için sokak köpekleri konusunda farklı güzel bakış açın var. Malesef ülke haberlerden izlencek gibi deil yaşanacak gibide deil napcan memleket işte :) Arkadaşlar aşure ayındayız misafire ve tüm foruma aşure dağıtacak zenginimiz yokmu gülümseyen000 yüzüne bakmadığımız kuru fasulye nohut bile bize bakmıyor artık gülümseyen000 Aşure ayı gibi künefe ayı baklava ayı olsa komşular onlarıda dağıtsagülümseyen000 ekonomik krizle birlikte aşurenin sevabı azaldı kuru fasulye nohut şeker var gülümseyen000 millete ne dicez malzemesi az olunca sevabı azalmaz herhalde :):) |
Alıntı:
Rica ederim bu arada, ve Rabbim ülkemiz yönetiminde mantığın hakim olduğu günleri görmeyi nasip etsin dilerim. (Biz veya sonraki nesiller için; artık ne zaman kısmet olursa) |
Çok dinlendin Vasat yeni misafir soruları sorayım sana:):) *Hacc veya umre yaptın mı? gitttin yada gitmedin duygularını paylaşır mısın? *Günde kaç sayfa kuran okursunuz *Tv izliyormusunuz sizce ne gibi fayda ve zararları vardır *İnternetin fayda ve zararlarını sayabilirmisiniz? *İslam ümmetinin en önemli sorunu sizce nedir? *En sevdiğiniz alim.. *Forumda en sevdiğiniz kategori hangisidir *Ezberinizde kaç sure var *En çok sinirlendiğiniz şey nedir? |
Alıntı:
Güzel sorular bu arada cicekver Ve bunlar da benim cevaplarım: *Hacc veya umre yaptın mı? gitttin yada gitmedin duygularını paylaşır mısın? Henüz kısmet olmadı ama bir gün kısmet olursa... Bilmiyorum ama Kâbe'yi görür görmez ağlayacağımı sanıyorum. Ve bununla ilgili en büyük hayalim Telbiye okumak... Bu duayı çok seviyorum ve olması gereken yerde okuyabilmeyi çok isterdim. Rabbim hayırlısıyla nasip etsin, amiiinn... *Günde kaç sayfa kuran okursunuz Mealiyle, anlayarak okumak üzere 2 ila 5 sayfa arasında kalıyorum. Kur'an okumak, dua ve tesbihatlar gibi konularda "Amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır." hadisine göre sınır çizdim kendime; yani bıkılmayacak ve kolaylıkla devam edilecek şekilde olması benim için esas olan. Bu arada, meal demişken anlatmazsam olmaz: İlk meal okumamı 30 yaşımda yapmıştım ve nette tanıdığım bir kardeşin önerisi ile günde 2 cüz okuyarak 2 haftada bitecek şekilde. Kur'an ile hakiki anlamda ilk tanışmamdı ve aynen bana nasihat eden kardeşin dediği gibi oldu: Meali uzun süreye yaymadan kısa sürede bitirirseniz, birbirini tamamlayan ayetleri fark edebilirsiniz. Ki genellikle birbirini tamamlar nitelikteki ayetler birkaç sayfa içinde oluyor. Yani bir ayeti okuduk diyelim, ve ama tam anlamadık. O ayeti aklımızda tutarak ilerlediğimizde o ayeti tamamlayan/açıklayan bir başka ayet hemen ilerdeki sayfalarda karşımıza çıkıyor ve eğer düzenli okunursa bu çok kolay fark edilebiliyor. [Bahsettiğim ayetler müteşabih türdeki ayetler değildir; onları hiç kimse bilemez; bilmediği halde üzerine yorum yapanlar için uyarı ise doğruca Kur'an'dandır: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla* "Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar." Âl-i İmrân Suresi - 7. ayet] Ama çok aralıklı okuyan biri, sonraki ayete gelene kadar öncekini unuttuğu için aradaki bağlantıyı göremiyor. Bu açıdan herkesin, hayatında en az 1 kez: meali "2 hafta gibi bir sürede" tüm dikkatini vererek okumasını muhakkak tavsiye ederim. En temel itikad konuları bu tek seferde gayet güzel oturuyor elhamdülillah. Sonraki okumalar bu kadar hızda olmak zorunda değil, ancak bilin ki onlar da çok değerli. Çünkü insanoğlu yıl yıl değişiyor, gelişiyor, algı perdeleri açılıyor. Daha önce anlamadan üzerinden geçilen ayetleri sonraki seferde derin şekilde anlayabiliyor oluyoruz ve "Ben bunu daha önce nasıl fark etmedim?" şeklinde oluyoruz. (Bu ikincil farkındalıklar daha çok kalbin amelleri vb derinlik içeren konulara yönelik oluyor, temel itikadi konular değil. Onlar ilk okumada net anlaşılıyor. ) Bu arada bu bahsettiğim aydınlanma durumu, işte alimlerle sıradan insanlar arasındaki yegâne fark. Onlar Kur'an ile o kadar haşır-neşir ki ve beraberinde hadisler de var bu arada: bizlerin ilk bakışta fark etmediği bağlantıları fark edebilir oluyorlar. İyi ki varlar bu arada, elhamdülillah; yolun ışıkları... *Tv izliyormusunuz sizce ne gibi fayda ve zararları vardır Kendim açıp izlemem, açma tuşuna basmak çok eskide kaldı benim için. Eşim açar ve genelde haber izler ama benim haberleri görünce çıldırdığımı bildiği için ben odaya girer girmez belgesel kanalına döner : ) Bu kısımdan sonrası faydalı: günün yorgunluğunu ailece atarken, üzerinde konuşacak caiz ve sakin bir şeylere şahit olmak sohbeti kolaylaştırıyor. Ama: Haberler=Sinir harbi. Kadın programları=Akıl durdurucu. Diziler=Ahlak bozucu Geriye sadece filmler kalıyor bizim için, onları da kendimiz internetten seçip izliyoruz. Günlük değil ama, en sık haftada 1. Ailece uygun film bulmak çok zor bu arada... *İnternetin fayda ve zararlarını sayabilirmisiniz? Günahı sevabı, iyiyi doğruyu ayırt edebilen birisi için zararı değil faydası bulunur; iki tıkla dünyanın bilgisi önümüzde. Ancak tersi durumda, eyvah. Bu konuda en çok çocuk ve ergenler tehlikede. Gerçek hayatta "çocuğumun ahlakını bozar" diye yanyana getirmediğimiz çocuklardan çok daha tehlikelileri internetin öbür ucunda. Bu açıdan aileler çocuklarını özellikle küçük yaşlarda kontrolsüz şekilde internetle başbaşa bırakmamalı; aklın yavaş yavaş geliştiği yaşlarda ise iyi-kötü ne varsa birlikte öğrenmeli, öğretmeli. Açıkça: Bu devirde herhangi bir bilgiyi çocuktan gizlemek neredeyse mümkün değil, dolayısı ile korumanın yolu da uzak tutmak değil. "Madem ki öğrenecek, benimle birlikte, en doğru şekilde, doğrusuyla yanlışıyla öğrensin"; bu işte, elimizdeki bildiğim tek korunma yolu olmuş durumda. Ve dua; çok dua, bolca dua... Bu arada her yaş grubu için olası tehlike: bağımlılık durumu oluşması. Faydalı bile olsa, eğer günlük hayatı sekteye uğratıyor ve sağlığa zarar verecek duruma geldiyse, işte bu sorundur. Ama bu internetin kendine ait bir zarar değildir; bilinçli bir kişi bu duruma düşmemek için dikkat eder ve korunur. *İslam ümmetinin en önemli sorunu sizce nedir? Aklını kullanmamak olarak özetleyebilirim. Bunun sonucu olarak şeytanı fark edememek. Ve bunun sonucunda aramızdaki münafıkları müslüman sanmak. Bu şekilde içten ve yavaşça çökertilmeye karşı açık olmak. Bunun sebebi ise: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla* "Rasul dedi ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler." Furkan 30 *En sevdiğiniz alim.. İbni Kayyım el-Cevziyye. Bugüne dek iki kitabını okudum ve net ortamında okuduğum alıntılar da dahil olmak üzere bence tam isabet tesbitleri var. Mesela çok sevdiğim birini burada paylaşmak isterim: "Kuşkusuz mutluluk, refâh, sevinç ve kemâl; ancak Allah'ı tanımak, O'nu sevmek, O'nun zikriyle huzur bulmak, O'na yakın olmakla sevinmek ve O'na kavuşmayı arzu etmekle gerçekleşir. Kulun dünyadaki cenneti budur. Aynı şekilde âhirette saadet ve bolluk içinde yaşamak ve kurtuluşa ermek de; ancak cennette, o saadet ve bolluk yurdunda Allah'ın yakınında bulunmakla mümkün olur. Öyleyse kul için iki cennet vardır. Bunlardan birincisine giremeyen, ikincisine de giremez..." *Forumda en sevdiğiniz kategori hangisidir Daha önce "Forumda en çok ilginizi çeken konular?" olarak sorulmuştu; kadın, aile ve çocuk olarak cevaplamıştım : ) Genel olarak ilgi alanım olan bölümler kısaca: kişisel gelişim, psikoloji, aile... Bu arada her platformda böyleyim : ) *Ezberinizde kaç sure var 18 sure net, kalanlar bir surenin bir kısmı şeklindeler, tam değiller yani. Misal Kehf ilk 5 ayet gibi. Onları da sureymiş gibi saysam: 26 oluyor. *En çok sinirlendiğiniz şey nedir? Aklını kullanmayan müslümanlar. Süslümanlar... Her sakallıyı araştırmadan hoca sananlar... Namaz kılıp hak yiyenler... Dinimizi bu ve benzeri kişilere bakarak öğrenecek olan kişiler "İslam bu muymuş?" deyip kaçıyor. Sonra da dinini gerçek anlamda yaşayanlar, bu kaçanlara "hayır, dinimiz öyle değil" diye anlatmaya çalışıyor da çalışıyor. İslam bunları hiç hak etmiyor, asla. Kendilerine söz söyleyince "Bu benim günahımdır, kime ne!" diyenler girdikleri bu günahı hiç fark etmiyor bile, hiç. Diyorum ya, aklını kullanmayanlar... Hep, hep bu yüzden. |
sorulanlar sorgular ve ilmi münazaralara nokta atışı cevaplar,muhataplara merak uyandırıcı özendirici yönlendirmeler için teşekkür ederiz hocam.donanımlı gelişmeye açık ufuk açıcı imrendirici bir profil çiziyorsunuz.Allah muvaffak eylesin. tesbit ve düşüncelerinize gelince; meal konusunda size katılıyorum.binlerce hatim yerine bir kez meali hem amacına uygun hemde hayatına nazıl olan bir kuran ile karşılaşmak için...ancak mealler konusunda bir yanılgıya ulaştım kendi adıma.islam dünyasında bilinen 8 meali karşılaştırmalı uzun yorucu ve yılları alan bir çalışma yapmıştım.adeta mealler arasında kopyaia yapıştır misali bir manzara ile karşılaştım.her bir alimin ilim talebeleri için bir izi var. Mehmet hocanın(okuyan) meal ve tefsir çalışmasında tabiri caizse yıllarca verdiğim emeklerin kalitesini sorgulamaya çalıştım.Mehmet hocanın meal ve tefsiri ile apayrı bir kuran bakışım oluştu diyebilirim.sizin tesbit ettiğiniz ve önerdiğiniz gibi ayetlerin açıklamasını ileriki sayfalarda verildiği misali...Okuyan hocadan Allah razı olsun 5 yıl emek verdiğin bir çalışmayı 5 ayda toparlanmış hali ile karşılaşıyorsunuz...acizane tafsiye ederim.zamahşerinin kuran çalışamalarına bakıldığında ben daha önce kuranla tanışmışmıydım diye hayıflanıyorsun. ibn kayyım ve ibn teymiye ikiside orjin alim,ikisi de hanbeli mezhebinde olup aynı zamanda imam hanbei ve mezhebini sorgulayan bambaşka bir ufuk açan islam mürşitleridir...ikisi de ne hanbelilere yaranabildi ne diğer sair mezheplere...tıpkı ali şeriatinin ne sünnilere ne şiilere yaranabildiği gibi..gazalinin ne batı felsefesine ne doğu tasavufuna yaranabildiği gibi... her bir alimden alınacak çok şey var.ne toptan red ne de toptan kabul.alınması gerekeni alırız alınmaması gerekeni elini öper özür diler susarız. mesela hacc ve şia konusunda ali şeriati... terbiye konusunda gazali... iman konusunda bediüzzaman... şirk konusunda ibn kayyım ibn teymiye... tefsir konusunda mehmet okuyan... orjin ufuk konusunda zamahşeri... fıkıh konusunda yusuf kardavi... iktisat zekat konusunda ebu zer gifari... islami siyaset konusunda alparslan kuytul... vs vs vs .. Allah hepsinden razı olsun inşaallah... konunuzu konumunuzu daha fazla baltalamadan sorulara ve düşüncelerinizden istifadeye geçelim. 1-ırkçılık-turancılık-faşizm vs konusunda düşünceleriniz? 2-filistin ve ümmet manzarası hakkında düşünceleriniz? 3-türkiyedeki tarikatler cemaatler hakkında düşünceleriniz? 4-siyasi islam iktidarında deizm şirk hırsızlık arsızlığın ayyuka çıktığı yaşadığımız dönem hakkında düşünceleriniz? 5-toplumun ailelerin özellikle gençlerin ekserisinin huzursuz depresif olmasının sebebleri ve tesbitleriniz? |
Alıntı:
Genel olarak kişilerden seçici olarak ilim alma konusunda hemfikiriz; sizin kadar kişiler ve görüşleri hakkında bu kadar detaylı bilgim olmasa da, bir fikir gördüğümde sadece fikri incelerim, fikrin altında kimin adı yazıyor hiç bakmam bile. En azılı kâfir bile olsa, "Allah dinini gerekirse bir kâfir ile bile destekler" diyerek alacağıma bakarım sadece. Ancak maalesef insanlar böyle düşünmüyor, anlamlı/erdemli bir söz paylaşıyoruz, tepki olarak "vay efendim sen onun sözünü nasıl paylaşırsın; o şu görüşte de, şunu bunu yaptı da" Olabilir, ben bilmiyorum ve kim neler yapmış bilmek için de zaman ayırıp araştırmıyorum. Elimdeki telefonu, kullandığım interneti, elektriği vs icad eden de bir kâfirdir ama Allah bu kâfirlerin eliyle insanlığı nimetlendirmiştir. Güzel bir düşünce/fikir/izah da, İslam'a zıt olmadığı sürece farkındalıkları artıran bir nimettir. Elektriği kullanırken icad edenlerin dinlerine sempati gösterip, dinlerine girmediğim gibi; birinin güzel bir fikrini/izahını alırken de dinlerine sempati gösterip, dinlerine girmiyorum. Kısaca bana göre de: bir bal arısı gibi seçici olarak herkesten alınması gereken alınır, bırakılacak olan fikirleri de geride bırakılır. Bunun için bir bal arısı kadar "güzeli/doğruyu, çirkin ve yanlış olandan ayırabilmek" gerekiyorsa: öyleyse bizler de öyle oluruz. Ve bu: ilimle olur; ve bu hiç de zor değil. Ki bu din, sadece alimlere inmiş bir din değildir; dağdaki okuma-yazması olmayan çoban dahi bu dinin temel bilgileri ile hakiki/gerçek bir imana, kendini koruyacak vasat bir görüşe sahip olabilir. (Kullanıcı adımı severek seçişim de bu yüzdendir.) Oldukça açık ve kolaylaştırılmış bu din için elhamdülillah diyorum. (Alimlere ihtiyacımız ise: sonradan ortaya çıkmış meselelerde (kıyas ve icma yoluyla) bana göre varlıkları bir zaruret. Temelde karışık olmayan ama türlü sebeplerden karışık hale gelmiş sorunları çözme adına bir zaruret. Temel itikad konuları Kur'an'dan net anlaşılıyor ama insan aklını kurcalayan çeşitli detay konular ortaya çıkınca (ki insanoğlu çok meraklı, lüzumlu-lüzumsuz çok detayı merak ediyor ve bunda şeytanın etkisi de oldukça büyük) aklın doğru yoldan şaşmaması için rehberlik adına bir zaruret. İlmihal ve fıkhi konularda (sünnetle ilgili konularda) Kur'an yetmeyeceği ve hadis dünyasının biraz daha karışık olması sebebiyle bir zaruret. Ve güzel örneklikleri ve unutunca hatırlatıcı olmaları ve bunu ifade yetenekleriyle en etkili şekilde yapıyor olmaları sebebiyle de zaruret... Ezcümle: Allah hakiki anlamdaki alim olanların hepsinden razı olsun, amin diyeyim.) Bu arada inşaAllah tavsiyeleriniz aklımda, Rabbim izin verir de imkân bulursam değerlendirmeyi çok isterim : ) Sorulara gelirsek: 1-ırkçılık-turancılık-faşizm vs konusunda düşünceleriniz? Irkçılık; İslam tarafından doğrudan yasaklanmış bir cahiliye adeti. İnsanlık hakları açısından bakınca da bunun yanlış olduğunu akleden herkes görebiliyor. Hiç kimse hangi ırktan doğacağını belirleyemez; hatta hangi coğrafyada doğacağını; engelli mi engelsiz mi doğacağını, zengin mi fakir mi, hatta ve hatta erkek mi kadın mı doğacağını... İnsanın kendi elinde olmayan sebepler sebebiyle övülmesi veya aşağılanması: İslam'a göre de, evrensel insan haklarına göre de adaletsizliktir; dolayısıyla hem iman ettiğim İslam, hem de insanlık duygumla bu tür şeylerin karşısındayım. "Üstünlük ancak takva iledir." diyen Rabbimiz bu konuda olması gerekeni oldukça net belirtiyor. Turancılık. Irkçılığı çağrıştıran bir şey ama tam da değil. Bu gruba dahil olmayanlara nasıl davranıyorlar veya davranacaklar; düşmanca mı hoşgörü ile mi? Dışlama yoksa, insanların kendine benzer olanları sevmesi doğal bir duygu. Yine de İslam çatısı altında birleşmedikleri sürece durumları benim için çok da farklı olmaz doğrusu. Faşizm. İşin içinde baskı ve zor ile yönetim söz konusuysa, zaten İslam'la alakası olmayan bir şey olduğunu da düşünürsek: komple insanlık dışı. Ve diğer insan aklının uydurduğu her tür ideolojiler: durumları benim için hep benzer. Her biri bir grup insanı peşine takıyor ve kendilerinden olmayanlara karşı tutumlarıyla insanlar arasında kaosa sebep oluyor. En barışçıl ideoloji bile olsa; bu tür fikirlere sahip kişiler tüm enerjisini, bir fanatik gibi "İslam yoluna değil de, kendi boş ideolojisine verdiği için" İslam bir grubun desteğinden mahrum kalıyor ve sonuç olarak ümmetin halini görüyoruz: Farklı birçok fikrin peşinde bayrak sallayan bir dolu insan, gecesini gündüzünü bu fikirlere adarken, İslam da kendisini hakim kılacak yiğitler beklemeye öylece devam ediyor. 2-filistin ve ümmet manzarası hakkında düşünceleriniz? Bu tür bir savaşa karşı ümmetin tek yapacağı şey var: Allah'ın ayetlerini uygulayacak yönetimlere sahip olmak. Ancak yönetimlerimiz Allah'ın ayetlerini değil, Müslümanlar aleyhine de olsa uluslararası antlaşmaları gözetiyor. Müslüman aleyhine olacak antlaşmalar yapmamız caiz mi? Bu onları dost/veli edinmeye girer mi girmez mi? Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla "Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez." Maide 51 Ayet, "Müslümanlar için" oldukça korkutucu. Ve, terk edilen bir başka ayet: Nisa 75; neleri çözmezdi ki... Bizler Allah'a "Rabbim onları kurtar" diye dualar ederken, Allah da bize Nisa 75. ayetle cevap veriyor. Bu, şey gibi: Hani fakire "Allah yardım etsin" denir de, oysa Allah kullarına fakire yardım etmesini söylemiştir; işte aynısı. Bizler, mucizeler bekliyoruz ve çıksın da ebabiller zalimleri taşlasın istiyoruz ama bizlere düşen böyle bir sınav payı varken Allah bunu hemen yapmaz; Rabbimiz bekliyor. Şu an Filistin halkı, imanlarını kanıtlıyor ve Allah'a verecekleri tek canı şehadetle vererek, sınavı en birincilikle tamamlarken, bizler de "bu zulme karşı ne yapacağız" diye sınanıyoruz. Peki, bu arada biz ne yapıyoruz? Kısmî boykot ve dua. Karınca ve safını belli etme avuntusu ile... Bu gidişle ebabiller gelir mi? Doğrusu gelir diye umud ediyorum. Nitekim Filistin halkı imanda sebatlarını elhamdülillah oldukça güzel gösterdiler. Ama ebabiller gelirse atılan taşların üzerinde bizlerin de adı yazılı olur mu diye düşünmüyor değilim. Sonuç olarak diyeceğim: Rabbim bu ümmete şuur versin, nitekim zulmü yapan kadar durdurmayan da zalimdir. Kınamakla olmaz bu işler; akıl var, mantık var... Dua dahil: tevekkülle birlikte kabul olur dualar. Bir tarlaya mısır ekilmeden mısır hasadı için dua edilmez; önce ekilmeli, sonra mahsulü için dua edilmeli. Ancak bakıyoruz: Müslümanlar savaşmadan zafer bekliyor, böyle gaflet ne zaman görüldü en son bilmiyorum. Ha pardon, Fil Ordusu vardı, ebabiller demiştim hatta. Ama bu Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den önceydi. Rasulullah'a ve ashabına, ve hani bu din kıyamete dek geçerliydi ya, dolayısı ile bizlere emredilen onca ayetten sonra bizim beklentimiz de "Allah'ın kendine inananları, insanlar hiç çabalamadan, mucizelerle kurtarması" olacaksa... Yani, bilmiyorum... Kısaca: Filistine üzüldüğümüz kadar, kendimiz için de üzülsek ve şu Allah katındaki zelil durumumuzdan çıkış yollarını arasak hepimizin faydasınadır. Aksi halde gerek dünyada, gerek ahirette sonumuz ne olur, gerçekten bilmiyorum. 3-türkiyedeki tarikatler cemaatler hakkında düşünceleriniz? Sayıca en ünlüleri dışında çok sayıda tarikat/cemaat bilmiyorum ama bildiklerimin genelinin halkı uyuşturucu nitelikte olduğunu gözlemliyorum. (Asıl konuşulması gerekenleri konuşmuyor, halkı zamansız gündem ve güncel sorunlara karşılık batıl çözümlerle oyalıyorlar.) Şirk, hurafe ve bid'atlerle örülmüş bir örümcek ağı gibi "insanları zemine yapışık" tutuyorlar; bu arada insanları ağa düşürmek/yemlemek için de sıklıkla sünnet kullanılıyor. Kılık kıyafet harika ve genel olarak ilmihal ve fıkhî konular tamam ama sünnete çağırdıklarını beyan ettikleri halde Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve ashabının asla yapmadığı amelleri öğütlüyorlar ve itikadlarına da şirk bulaşmış durumda. Bunlara karşı insanlar: bu devrin ahir zaman olduğunu unutmaz ve yalancıların, din adına aldatanların (cahil veya münafık önderlerin) çoğalacağını hep hatırlarsalar; haliyle herhangi öğütlenen bir amel veya itikadın "ayet ve hadislerdeki net delilini sormadan" inanmazsalar kendilerini korumuş olurlar inşaAllah. Bunun için de: Google kâfir icadı ama Müslümanlar ayet veya hadis sorunca da cevap veriyor. Burada da "Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır" ayetini böylelikle karşımızda görüyoruz elhamdülillah; evet zaman zor, aldatıcılar çok ama gerçek bilgiye ulaşmak da hiç olmadığı kadar kolay. 4-siyasi islam iktidarında deizm şirk hırsızlık arsızlığın ayyuka çıktığı yaşadığımız dönem hakkında düşünceleriniz? Ben iktidarda hiç İslam göremedim desem? Sadece şahsi olarak Müslüman olduğunu beyan eden bir başkanımız oldu, o kadar. Laiklikle yöneteceğini söyledi ve öyle yönetti. İslam dışı birçok şey bu dönemde halka özgürce yaşatılabildi, gördük. Ülkemiz laik zaten; başka türlü de yönetemezdi, yönettirmezlerdi. Dolayısı ile halkın günden güne bozulmasını koruyacak olan, elimizde kalan doğrudan tek güç: halkın kendisiydi. Bu gençlik ağaç kovuğundan çıkmadı: anne-babaları, amca, dayı, teyze, hala, dede, nine türlü yakınları vardı. Ancak aileler "nasılsa okulda eğitim görüyor" diye çocuğu okula pasladı, okullar da "bizim görevimiz değil" diye ailelere; derken ordan oraya bir futbol topu gibi atılan çocukları eğiten kimse olmadı. Pardon pardon, eğiten oldu: TV ve İnternet; ve insanlar bunları çocuklarına izletmese bile (ki izletmeyen çok azdır) bu ikisinden beslenen diğer okul arkadaşlarından öğreneceklerini yine öğrendiler. "Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim." durum bu. Kısaca ne en üstten, ne en yakın çevreden (aile ve öğretmenlerden) gerçek anlamda doğru yönlendirme alamayan çocuk ve gençler, okul ortamlarında ve internette kendi doğrularını kendileri ürettiler. Eğitimsiz ne kadar doğru oldukları ise, işte görüldüğü üzere... 5-toplumun ailelerin özellikle gençlerin ekserisinin huzursuz depresif olmasının sebebleri ve tesbitleriniz? Yukarıdan başlarsak ekonomik belirsizlik büyük etken. Gençler için eğitim sistemindeki aksaklıklar, geleceğe dair meslek seçimi konusunda yine ekonomi durumu sebebiyle kararsızlıklar. Ülkedeki misafirler sebebi ile sosyal eşitsizlikler, bir yanda hepimizi kalben etkileyen savaş durumları... Genel olarak ülkenin ve dünyanın durumu bu şekilde iyiye gider gözükmezken, geleceğin öngörülemez hale gelmesi büyük stres sebebi kısaca ve bununla yetişkinler bile zorlanıyor ki gençler ne yapsın. Öte yandan İslam'dan uzaklaşma işleri daha büyük bir çıkmaza sokuyor. Nitekim bu karmaşanın içinde dahi: İslam her koşulda yollara/kalplere aydınlık verirdi; ama sabrı, umutla çabalamayı, dua ile Rabbe sığınma lüksünü İslam'dan uzak bireyler ne bilsin... Ahiret inancının "öbür dünyada alacağımı alırım" ferahlığını, Allah'a havale etmenin huzurunu İslam'dan uzak bireyler ne bilsin... Ve işte, bu konuda hocalara çok iş düşüyordu; ama onlar dediğim gibi kendi yapay üretilmiş gündemleri ile ve çözüm olmayan çözümlerini "çözüm" diye yutturmakla meşguldüler. Dönüp de hiç bakmadılar ki şu dünyanın ortasında, yetişkini ayrı, genci ayrı, henüz daha yeni ergen olan minikleri ayrı (en çok onlara üzülüyorum, masumlarım benim) : gelecek için ne düşünür, neler hissederler, nelerden korkarlar... Şeytan böyle bir atmosferi hiç boş bırakır mı? Ne vesveseleri kucaklamış ve akın akın çocuk-büyük demeden insanların üzerine yürüyor. Nerde bilgililer, nerde aydınlar, nerde hocalar nerde? Bu arada daha çok şey yazarım da, başımı derde sokmamak adına çok açık yazamıyorum ama yine de olabildiğince de açık yazdım. Arif olanlar çok şey anlarlar bu özet satırlardan, cümleten Allah'a emanetsiniz diyeyim : ) Bu arada sorular zorlaşmaya mı başladı sanki? : ) Evet evet, sanki : ) |
alkış000Vasat maşallah demekten ilgiyle okumaktan kendimi alamıyorum. Ne güzel ilmi tesbidler yorumlsrmahcup000msl*czk* Kendi adıma çok istifade ediyrm hayran kalmamak ne mümkün cicekver her biri çok kıymetli çok çok verimli c vaplar emeğine saglikycicekver |
Alıntı:
Sonraki soruları hayal etmeye çalışıyorum bu arada, acaba nerelerden çıkacak diye : ) Ama korktuğum gibi çalışmadığım yerlerden çıkarsa da "pas" derim artık ne yapalım, ne kadar bilgimiz varsa anca o kadar. Hayırlısı bakalım : ) |
İlk girip mesaj yazdığın konuda şöyle yazmışın Eski bir üyeden, yeni üyelik ile (yönetimin bilgisi dahilinde). Ne kadar eskisin? 2008ler mi? buranın havasını soludugun çok belli.uslubun anlatımın ifade edişin saygı, mütevazilik akıyor.bence tesadüf deil sitenin inanılmaz etkisi cicekvercicekvercicekvercicekver Senin merak ettiğin varsa sor vasat.pazartesiye sağlam hazırlık yapiyiruzygülümseyen000korkma korkma rahat olcicekver |
Alıntı:
Sıradan yurdum insanlarının sohbet için buluştuğu sitelerden biri sanmıştım, ki o dönemde aktif gördüğüm üyeler bu zannıma sebep olmuştu ve forumdaki kategori başlıklarını hiç incelemediğim için de bu zannım yıllar boyu bende aynen kaldı : ) Bu arada seneler sonra gelişim de yine o konu sebebiyleydi. "İslami konularda tartışma usulü nasıl olmalı?" diye fikir alışverişi yaptığım bir kardeşe "işte böyle olmalı" diye örnek olarak o konunun linkini atmıştım. İki farklı görüşteki kişiler, arada saygı sınırını zorlayan yorumlar ve ama benimle birlikte tansiyonu düşürmek için çabalayan kardeşler vesilesi ile: En sonunda elhamdülillah ortak bir paydada buluşulmuştu : ) Konunun linkini burda vermiyorum, nitekim o günlerdeki fikrim hala aynı olsa da: konuya giriş/sıralama şeklimi bir felâket olarak görüyorum : ) Buna rağmen konunun başarıyla sonuca bağlanması ise: saygı çizgisini özenle koruyanlar vesilesi ile oldu, ve onların bir diğer özelliği de vasatlıktı; Allah razı olsun diyeyim. Ve işte, sadece bunlar olsa herkeste, ümmet aranılan birliği bulurdu: üslupta saygı ve dini çizgide vasatlıkcicekver Bu arada "pazartesiye sağlam hazırlık" derken? : ) "Korkma, rahat ol." Yani tabi, bunu deneyebilirim inşaAllah : ) |
3 kelimeyle kendini nasıl ifade edersin? En son hangi filmi izledin,etkilendin? Tavsiye film listen varmı? En son hangi kitap okudun? En sevdiğin yazar? Sana göre hüzün nedir? Evliliği nasıl tanımlarsın? Evliliğinde olmasını istediğin şey yada mutlaka olmalı dediğin ne vardymdm forum konularından derledim siteyi serdim ayağına :):) Mutlu evlilikleri görünce sorasi geliyr insanın :):) |
Alıntı:
Gelsin bakalım cevaplar : ) *3 kelimeyle kendini nasıl ifade edersin? Mükemmeliyetçi. ~İyileşmeye çalışıyorum. Araştırmacı. ~Artık bildiğiniz üzere Psikoloji ve İslam başta olmak üzere; sağlık da 3. sırayı alır. Öğretmen. ~Ne biliyorsam paylaşma dürtüsü var : ) *En son hangi filmi izledin,etkilendin? Tavsiye film listen varmı? En son izlediğim film dahil, "gözümü hiç ayırmadan izlemediğim hiçbir filmi" tavsiye veremem desem : ) Genel olarak tabi ki ortalama aile filmleri seçiyoruz (favorilerimiz bilim kurgu, dövüş sanatları, komedi ve animasyonlar); ancak bir filmin tamamen temiz olduğunu bilmiyorsam isim vermeyi vebal görüyorum. Ve açıkçası ailece izliyoruz ama ben çoğu zaman yarı iştirak ettiğim için %100 uygunluk durumu var mı, yok mu bilmiyorum veya vakti zamanında "temizmiş" dediğim varsa bile şu an hatırlamıyorum : ) ~Unutmazsam "aileler için puanlamalı bir liste hazırlasam" diyorum ama film başına oturmuşken bunu hep unuttuğum için, tabi kafa başka yerlerde olunca: film bitmiş ama ben en az %10 kaçırmış oluyorum; bazen %30, bazen %50... Genel olarak iyi bir film takipçisi değilim yani : ) *En son hangi kitap okudun? Üzülme ('Aiz el Karni) *En sevdiğin yazar? En sevdiğim alimi diyeyim: İbni Kayyım el-Cevziyye *Sana göre hüzün nedir? Allah'ı unutunca dünyanın insana verdiği duygu. *Evliliği nasıl tanımlarsın? İki farklı cinsten iki insanın, dünya hayatını yaşarken dayanışması. *Evliliğinde olmasını istediğin şey yada mutlaka olmalı dediğin ne var Açık iletişim ve saygıyla birlikte tartışma bilinci. Tartışma güzel bir şeydir; insanların birbirini tanıması, birbirlerinin sınırlarını öğrenmeleri ve duracakları yeri bilmeleri için bu şart. (Bağırmak, alaycı tutum, kötü söz ve fiziki şiddet tartışma değil, kavgadır.) Bunun haricinde dini çizginin tam uygun olması (Müslümanlar içindeki ayrılıkları kastediyorum.). Bu yeri gelir boşanma sebebi bile olabilir; dolayısı ile gençlerin evlenmeden önce kendi dini çizgilerini araştırarak net oturtmaları ve eşlerini de ona göre seçmeleri çok çok önemli. Bir de hobilerin, uğraşların ya tamamen aynı, ya benzer veya birbirlerini engellemeyecek şekilde olması. Örnek vereyim: kimisi ev kuşudur, asla dışarı çıkmaz, insan içine karışmaz. Ötekisi ise evde darlanır, misafirlik, gezi, sosyal aktiviteler vs. ister. Bu iki kişi hayat boyu nasıl birlikte kaliteli vakit geçirecek siz düşünün bakalım : ) |
Nasılsın vasat seni biraz rahat bıraktık sorularla bunaltmayalim sıcak hava bide bizim sorularla baymayalim. Dondurma ikram edeyim neli severisn:):) [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Alıntı:
Bu arada Vanilya/Kakao/Limon üçlüsü favorimdir, çok teşekkür ederim : )cicekver |
Afyetletler olsun efenim ,bu sıcakda da dondurma iyi gelir.. Bende merak ettim en güzel yaptığınız bir börek varmı ? Tatlıda var mı ? Hobiniz varmı ayrıca ? En sevdigin ev işi ? Kolay gelsin ..../cic/ek/ cicekver |
Alıntı:
En güzel yaptığım börek: sanırım peynirli büzme börek; en çok o isteniyor çünkü : ) Bu arada pratikliğini de ben seviyorum: yufkalar tepsiye büzülerek döşenip, tüm sos üstüne dökülüyor : ) Tatlı olarak da: elmalı turta diyebilirim : ) Revani de olabilir ama sağlıksız diye "aileden gelen her 3 istekten sadece birini" değerlendiriyorum; onlar istiyor ben hayır diyorum yani : ) Hobi olarak: eskiden lif örerdim, hatta satardım da; önceleri facebook, ardınca instagram üzerinden. Bir ipin 50 kuruş olduğu zamanları hatırlıyorum : ) Şu an ise bir ip 30 lirayı aştı, kargolar ise iyiden iyiye yükseldi. İnternette bakıyorum, hala sipariş alanlar var. Ama doğrusu bu pahalılık örgü keyfimi kaçırdığı için öresim gelmiyor artık : ) En son elimde kalan iplerden bulaşık lifi örmüştüm, sanırım bu şekilde değerlenecek kalan iplerim : ) En sevdiğim ev işi: sanırım bulaşık. Toz alma hızlı oluyor diye onu söyleyesim geldi ama yok, doğrusu bulaşık. Elde bulaşık yıkamak su israfı diyorlar ama ben aksine tasarruf bile yapıyorum, bu da beni mutlu ediyor : ) "Nasıl tasarruf?" denilirse: Köpüklü bulaşıkların ilk köpüğünü kabaca aldıktan sonra, hani deterjan kalıntısı kalmasın isteriz ya, işte o kısım için lavaboya bir leğen koyuyorum ve akan su orda birikiyor. Bulaşıkların ilk köpüğü az bir suyla alındığı için, kalan kısım dupduru su oluyor. İster ocak silinsin, ister cam, ister balkon... Suyla temasın stres aldığını da düşünürsek, benim için en güzel iş bu : ) cicekver |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. Çok teşekkür ederim cvb lar için ,bizde misafir geri çevrilmez yorduk, İkramım olsun ..Bir kolay pasta da benden. Afiyetler olsun.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Kolaylıklar dilerim temizlik için.. cicekver cicekver cicekver |
Alıntı:
Mihrinaz kardeşimin hani şu taşınma ile ilgili duası vardı ya, elhamdülillah tutuyor : ) Şu an uygun bir ev arıyoruz, ne zaman buluruz bilmiyorum ama aceleci huylu eşim oldu bittiye getirecektir diye ben şimdiden ön hazırlıklara başladım : ) cicekver |
İşte bu konuşmamız : )cicekver Alıntı:
Alıntı:
|
Alıntı:
Son anda anladım gülümseyen000 Rabbim hakkınızda ne hayırlısı ise o olsun... Toplanma ,yerleşme,Alışma gücü versin inşaAllah... Hayırlı haberlerini alırız inşaAllah /cic/ek/cicekver |
Alıntı:
Dualarınız için Allah razı olsun, amin diyorum canıgönülden : )cicekver |
Alıntı:
|
Alıntı:
Benim için duanıza da amin diyorum kardeşim; Rabbim her daim iyilerle, hayırlı olanlarla karşılaştırsın cümlemizi. Hayat zaten zor, daha çok zorlaştıranlara değil de kolaylaştıranlara denk getirsin; cümlemiz için hayat boyu: amin ecmain diyorum : ) cicekver Bu arada taşınmamız birkaç ayı bulabilir ancak iptali mümkün değil, çünkü huysuz ev sahibi teyzemiz 14 yılın ardından bizi kiracı olarak istemediğine karar verdi : ) Daha önce anlatmıştım, hayali sorunlar üreten bir teyzemiz. Oğlunu araya koymuş, oğlu iletti bize; ki oğlu Allah razı olsun kalmamız taraftarı ama annesi olduğu için bir şey diyemiyor. Keşke ev sahibimiz bu teyze değil de, doğrudan oğlu olsaydı; ama işte, maalesef : ) Hep derim, yine diyorum: Rabbim akıl nimetinden mahrum kılmadan alsın emanetlerimizi. Uzun yaşamak istiyoruz ama bu şartlarda olunca kısa olması daha çok mutlu eder doğrusu. Bir de ele avuca düşmeden... Bir dua vardı bu durumlar için: "3 gün yatak, 4. gün toprak" istenirdi; aynen öyle. Bu arada bunu ilk duyduğum zamanlar: "neden 3 gün yatak istenir ki, doğruca ölelim işte" derdim. Ama zamanla gördüm ki: böyle ölümler yakınlar için bir şok etkisi oluşturuyor; şu an anlıyorum. Sadece kendimizi değil, yakınlarımızı da düşünerek edilmiş bir dua belli ki... Rabbim hayırlı ölümler versin diyorum son olarak. Dünyada kimseye yük olmaksızın, dünyada ve ahirette rezil rüsvay olmaksızın... Sonumuz hayırlı olsun; hem ölümümüzle, hem de varacağımız yerle; amin ecmain diyeyim hepimiz için cicekver |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. Pazar sürprizi sana=) |
Alıntı:
Çocuk giyim, tuhafiye veya hediyelik eşya buraya uyar; ama manevi olarak "kitapçı" diyorum : ) Hem yakında kafe de var, çıkışta uğramak için çok hoş : )cicekver Bu arada kitapçıyla hediyelik eşya birleştirilebilir sanırım; bir yanda kitaplar, diğer yanda sevimli objeler cicekver Kurduğum hayallerden biri olur kendileri : ) Kurduğum ama yanından bile geçemediğim hayallerden : ) |
Tekrardan selamlar sayın misafirimiz. Editörlerim bol soru ve ikramlarla sizi hoş etmeye gayret etmişler. Nasılsınız efenim? Bendeniz yerleştim elhamdülillah kahvemi aldım ay bitmeden seni ziyarete geldimc* Bizde sohbet ayla, misafirlikle sınırlı değil elbetc* Allah kolaylaştırsin senin taşınmanı da... Taşınmak, yerleşmek neyse de başkasının pisliğini temizlemek, ev şöyle bir bakınca güzel görünürken içine girince giderler, lavobolar, bozuk çeşmeler, akarı, kokarı canına tak ediyor adamın. Eşyalarım en az 10-15 senelik ve ata vere döke demirbaş eşyalar ve bol kitap taşıyoruz. Eşime tehditim büyük oldu. "Bir daha ki taşınmada (kesin tasınıcam:) ) çantamı alır çıkarım haberin olsun." dedim. Kabul etti sağolsun. "Söz bi dahakine eşyalara el sürdürmem, ev almadan taşınmam 10 ila 15 yıla" dedigülümseyen000 Ben yine ikna oldum:) Hep ikna oluyorum :) Kiracı isen gözünü kapatıyorsun muhterem Vasat. Ev sahibine mi komşuya mı, iyi bir eve mi, nezih bir muhite mi denk gelesin dersen hepsi derim:) Çocuk büyütürken hep okullar bazlı yerleşim aradık. Komşuluk olmasa da çocuklar için iyi oldu. Ev iyi olmasa da komşuluk iyi muhitim, okullara mesafem güzel diyorsun her türlü şükretmeye sebep buluyorsun. Allah bu ev sahibini de muhitini de aratmasın. En önemlisi o. Koli lazımmı göndereyim mi?.))) |
Alıntı:
Ardından paspas sudaki kireç yüzünden zamanla kararan mozaiklere küçük bir dokunuş (eski tarz, taş); sonrası klasik kolileme vb; en sevdiğim kısım : )cicekver Bu arada eğer taşınacağımız evin boyası iyi durumdaysa, kalan işler -eşim tesisatçı olduğu için- inşaAllah kolay olacaktır diye umuyorum. Yine de Rabbim hesap etmediğimiz yerlerden zorluklar vermesin; evin iyisini, komşunun muhitin iyisini, her daim en hayırlısını nasip eylesin cümleten; amin ecmain diyeyim cicekver Bu arada size de çok geçmişler olsun Mihrinaz kardeşim, Rabbim sağlıkla huzurla oturabilmeyi nasip eylesin : ) Ve Allah'ın izniyle sonraki taşınmanızın kendi evinize olmasını nasip eylesin; o da sağlıkla, huzurla, amiiinn : )cicekver Dualarınız için de cümleten amin ecmaincicekver |
Kendine yapma bu zulmü çıkmayan sararmış kararmış lekeleri bırak kalsın. Yeni yerleşim yerine enerjin kalsın :) Bende öyle düşünürüm cam silmem ama bana ait kir, toz, malzeme asla bırakmam, birakandan da hoslanmıyorum. Allah razı olsun çocuklarım çok yardimciydi . Yükümü çok aldılar. Temizlik, yemek hazırlama, arabayla getir götür, yerleştirme ekip halinde yaptık. Herkes odasını yerleştirdi. Kızınında büyüyüp anne babasına destek olduğu zamanları görürsün inşallahc* Kolileme işini bende çok severim yıka temizle koy. Fazlalıkları, gereksizleri geri dönüşüme at çok iyi geliyor)) Koli konusu tam bir kaostu bizde. Şehrin dönüşümcüleri dediğim kağıt, plastik toplayıcıları şehirde koli birakmamıslar)) küçük küçük kolilerle toplandim. Nakliyeciler biraz söylenerek üç beş taşıdılar.)) Evi temiz birakıcam diye heder etme kendini. Kiracısın ve huysuz bir ev sahibin var arkandan mutlaka konuşacak bişey bulacaktır. Allah ıslah etsin. |
Müsadenle bende iki soru sorarak karşılıklı hasbihal etmek isterim. 1. Gazze gerçeği önümüzde. İktidarlar ve yönetimler kınama yarışı yaparken, dilleriyle Filistin'den yana yaptıkları ihracat ve ticaretle İsrail'den yana ikiyüzlü tavırlarının yanında; bizlerin evlerimizde yaptığımız boykotu gereksiz ve küçük görüyor musun? 2. Başörtülü kızlarımızın son yıllarda artarak açılma sebebini neye bağlıyorsun. Özellikle imam hatipli , imam, hafız, çarşaflı ayrımı yapılmaksızın dindar ailelerin kızlarının baş açmakla kalmayıp cesur açılma ve teshirciliği hakkında ne düşünüyorsun. Açılan başını açmıyor artık. Krop, tayt, mini etek, şort , askılı gibi aşırılıkla bunu yapmalarına ne diyorsun? Üniversiteli olmak, çalışma hayatına atılmalarının bunda etkisi varmı? c* |
Alıntı:
Bu arada yeni eve de enerji kalır inşaAllah, çünkü her gün günlük işlerin yanısıra 1 saat kadar vakit ayırıyorum. Bir günde bitirmeye kalksam, imkânı yok bitmez : ) Bir de inşaAllah taşınınca yeni evin içinde olacağımız için, günden güne ne sorunu varsa parça parça yaparız. Bu evi arkamızda bıraktıktan sonra ise, geri dönüp müdahele imkânımız kalmayacak. Ve cidden içim rahat etmez, çünkü diğer pencereleri önceden aklayıp paklamıştım, ve onlar parladıkça bunların eskiliği göze batar hale geldi. Yani belki en başından beri hiç birine dokunmasaydım, dolayısıyla kıyaslayacak beyaz pencereler olmasaydı dikkat çekmezdi. Ama an itibari ile bu geri kalanlar beyazlatma işlemi görmediği için dikkat çekiyor ve biliyorum bu benden bilinecek : ) Bu yüzden henüz evdeyken full bakım cicekver Bu arada kolileme ve temizlik kısmında inşaAllah benim kız yardım eder diye umud ediyorum, ki kendi odası için hiç yardım istemiyor, baştan sona kendi yapacakmış : ) Bu taşınma benim için 9. taşınma olacak ama kızım için ilk ve değişiklik için o da benim kadar heyecanlı : ) Ve inşaAllah uygun ebatlarda koli bulabiliriz, ve bol bol gazete vb. : ) Hayali bile güzel; sanki taşınmak için doğmuş gibiyim ve cidden mutlu ediyor. Ama sanki mutlu eden yeni bir ev değil de, yeni insanların iyi olacağı umudu gibi : ) Bundan bir önceki evden de üst kattaki komşunun verdiği rahatsızlıklar yüzünden çıkmıştık. Buradan umutluyduk ama maalesef insanların alnında karakter bilgileri yazmıyor. Bir umut sonraki iyi olur diyelim ama o da olmazsa, "Son durak iyi olsun". diye avunur muyuz artık, bilmiyorum ama tahminen öyle olur gibi. Ki gerçekten de esasen bundan önemlisi de yok, nice acılar sadece bununla çekilebilir oluyor cicekver *Rabbim son durağımızı hayırlı kılsın dilerim cümleten, amiiinnn...* |
Alıntı:
İşte halkın bu sorunu konuşmasını taa sürecin en başından beri bekliyorum ama yüzlerce, hatta binlerce gönderi içinden bu soruna değinen bir avuç insan gördüm. Yürüyüşler düzenleniyor ama nerenin önünde? Yurt dışı ülkelerin konsoloslukları önünde. Oysa ki bize kendi devletimizin hareketi lazım, biz kendi ülkemizin hareketine muhtacız. 2. İman etmemiş olmaları. Anne-babalarının dindar olmalarının bir önemi yok, evlatlarına gerçek anlamda dini öğretmemiş ve tebliğ yapılmamış. Okullarda, imam hatip bile olsa gerçek anlamda dini eğitim verilmiyor. Peki ne veriliyor? Din "kültürü" dersi o, kültür. Din, bir inanç olarak değil, kültür olarak ele alınıp öğretiliyor ve oldukça yüzeysel. Ve iyi kötü dersler işleniyor, hiç yoktan iyi ama çocuklar dersi dinliyor mu ki öğrenmiş olalar? Anlatmak yetmez, anlaşıldığından emin olmak lazım. Din bu, akılda cevaplanmamış bir soru kalsa, ardınca... Kısaca, okulda gerçek bir dini eğitim yok. Evde de yok, çünkü aileler çocuklarının nasılsa okulda eğitim gördüğünü sandığı için gayet rahat ve mutlular. Kısaca bu gençler komple eğitimsiz ve şunu söyleyeyim: Bir aile, çocuğunu Müslüman olarak yetiştirir ancak çocuk ergenliğe girince kendi amel defteri açılır değil mi? Sadece amel defteri mi? Çocuk inanıp inanmama konusunda da bağımsızdır artık. Ve günümüzde çocuklar, ergenlik yaşına ulaşma ile birlikte çocukluktaki bilgileri sorgulamaya başlıyor. Okulda, nette arkadaşlarıyla bu konuları konuşuyorlar ve malum ateistlik, deistlik vs moda. Ve bu tür şeyler havalı da. Henüz dinen doğru dürüst bilgisi olmayan çocuklar, bu havalı şeylerle karşılaşınca ne oluyor dersiniz? Ergenler için akran etkisi çok büyüktür, tabi ki de o yola çekiliyorlar. "Bunu ne durdurabilirdi?" derseniz: Ailenin arkadaşça, en samimi şekilde dini tebliği. Ve ergenliğe girdiğinde ona din olarak İslamı nasıl bulduğunun, yani fikrinin sorulması. Baskıyla değil, açıklamalar eşliğinde aklındaki soruları ebeveynlerin bilip çözümlerini sunması. Nefs denilen şey çok tehlikelidir ve şeytanla işbirliği halindeki nefs ise daha da tehlikeli. Ergenler amel defterleri ilk açıldığında ilk kez gerçek anlamda bu ikisi ile sınanıyor ama tecrübeleri, bilgileri bu ikisiyle başetmek için yetersiz. Ebeveynlere çok iş var. Dışarda ne duyuyorsak, bilin ki kendi çocuğumuz da bunları düşünmüştür. Ama, ne cevap vermiştir? Bunları bilmek zorundayız ve asla, ama asla zorla değil; samimiyetle ve dinde zorlama yoktur ayetini hatırlayarak. Aksi halde, baskı kaçırır. Yalanlar ortaya çıkar, sırlar vs derken, bir bakmışız 1-2 adımla girilen bozuk yolda öylece kalınmamış, her geçen gün gittikçe kaymış ve her geçen gün aileye karşı daha cüretkâr olunmuş. Bu hale gelmiş bir kalbi, Allah'tan başka kim düzeltebilir ki? Kısaca, iş o ki: bu raddeye varmadan ilgilenmek gerek. Küçükken öğrettik sanılan her şey birer ezberden ibaret, onlara iman etmiş falan değiller; sadece bir kayıt cihazı gibi öğrendiklerini bize geri okuyorlar. İman yaşı, ergenliğe girişle başlar. Çocuk tarafını o zaman seçer ve çocuk küçükken ezber yaptığı çoğu şeyi hatırlamaz bile. Bu yaşlar, işte bu yaşlar çok önemli. İmanın şekillendiği, karakterin oluştuğu, yolların çizildiği yaşlar bu yaşlar ve anne-babaların asıl görevi tam bu yaşlarda başlıyor. Kendi çocuğumuza dini asıl tanıtma yaşı, işte bu yaşlar... Güncel: Esasen ilk belirtiler 10 yaş civarı başlıyor. Bunun net zamanı belki verilemez ama "kendi kendine karar vermenin ilk görüldüğü yaşlar" dersek, en doğrusu olur. Bu aşamadan sonra iş çocukluktan çıkıyor demektir. Bu ne demek? Artık karşınızda kendi aklı olan bir küçük birey var. Onu küçükken olduğu gibi baskılayarak durduramazsınız. Ancak artısıyla, eksisiyle her şeyi açıklayıp, ikna etme yolunu tutarak ilerleyebilirsiniz. Bizler nasıl ki ikna olmadan bir yola girmiyoruz, onlar da artık öyle. Ama işin kötü tarafı şu ki: işte henüz çok toylar ve bunun hiç farkında bile değiller. Öğrenecekler, tek tek ve her şeyi en baştan. Çocukluk çağı ezberlerinin üzerinden tek tek geçmeye hazır olunmalı cicekver |
SAAT: 04:53 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.