Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Bilgi Dağarcığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi:  22 Nisan 2008 (08:16), Konuya Son Cevap : 17 Aralık 2010 (13:26). Konuya 3 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 22 Nisan 2008, 08:16   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hiç düşündünüz mü? Anlaşan, anlaştıran insan mısınız?

Hiç düşündünüz mü? Anlaşan, anlaştıran insan mısınız?

Kâmil, olgun mü’min, anlaşmazlığa düştüğü yerde, dayatmayla, inatla iş yapmaz. Fanatiklik ve körükörüne inat bir mü’minin vasfı değildir. Mü’min, muhataplarıyla doğru ve helal yoldan anlaşmaya çalışır.


Size bir soru: Evde ve sokakta kendi görüşümüzü kabul ettirmek için olanca ısrarımızla direniyor muyuz? Yoksa, bizim görüşümüzün kabul görmediği yerlerde yine de bir anlaşma yolu arıyor, bir uyumlu insan örneği verme gereğine inanıyor muyuz? Yani eninde sonunda anlaşan-anlaştıran insan olmayı tercih ediyor muyuz? Böyle bir uyum ölçümüz var mı bizim?

- Bence, anlaşmazlıklara maruz kaldığımız yerlerde inanmış insanlara mahsus uyum ölçümüz vardır bizim. Hem de bu uyum ölçüsünü Peygamberimiz vermiştir bizlere. Kitaplık çaptaki tek cümlelik hadisinde şöyle buyurmuştur Efendimiz:

- ‘Mümin, anlaşan, anlaştıran insandır!..’ Evet, kamil ve olgun mümin, anlaşmazlığa düştüğü yerlerde dayatmayı, inadı tercih etmez. Fanatik ve iddiacı biri görüntüsü vermeye yönelmez. Ne pahasına olursa olsun kendi dediğini kabul ettirme inadını sürdürmez..
- Ya ne yapar? Fedakârlıkla da olsa muhataplarla anlaşmayı, anlaştırmayı, işi tatlıya bağlamayı, helalleşerek halletmeyi esas alır. Çünkü kendisi mümindir. Mümin ise Efendimiz’in tarifiyle:

- Kendisi anlaşan, başkalarını da anlaştıran adam, demektir. İnanmış insanın vazgeçilmez uyum özelliği ve güzelliğidir bu anlaşma ve anlaştırma vasfı..

Olgun müminin sevimli yanını böyle tarif eden Efendimiz, sevimsiz yanını da hadisin devamında şöyle ifade buyurmuştur: “Anlaşmayan ve anlaştırmaya gayret etmeyen müminde hayır yoktur!” Evet, anlaşmayan, anlaştırmaya gayret etmeyen müminde hayır yoktur.

Sözü daha fazla uzatmadan Efendimiz’in (sas) iki mümin arasındaki bir anlaşmazlığı nasıl anlaştırarak tatlıya bağladığına bakalım..


Sahabenin ileri gelenlerinden Kab bin Malik ile İbni ebi Hadred, Mescid-i Saadet’e namaza gelmişlerdi. Ancak Kab’ın ötekinde alacağı vardı. Hazır yan yana gelmişken Kaab, alacağı parasını istedi. Borçlu da henüz eksiğini tamamlayamadığından hemen veremeyeceğini ifade etti. Derken gürültü Resulüllah’ın hanesinden duyulacak kadar yükseldi. Evinin mescide bakan penceresinden perdeyi kaldırarak boynunu uzatıp iki tarafa da bakan Resulüllah, iki mümin arasında bir alacak verecek anlaşmazlığı olduğunu anladı. Müminler arasındaki anlaşmazlıklar müminlere mahsus şekilde mutlaka bir anlaşma anlaştırma ile sonuçlanmalıydı. Bu, kamil müminin vasfıydı. Bunun için de gücü yeten tarafın birazcık fedakârlığı gerekirdi. Bu yüzden Efendimiz, alacaklı olan Kab bin Malik’e, sağ elinin şehadet parmağını yukarıya doğru dikerek ortasından bölme işareti yaptıktan sonra, ‘Alacağının yarısını bağışla, sen bunu yapabilirsin, durumun böyle bir fedakârlığa müsaittir.’ tavsiyesinde bulundu. Kab, kamil müminin vasfını bildiğinden anlaşmaz mümin durumuna düşmek istemiyordu. Hemen cevap verdi:

- Başım gözüm üstüne ya Resulallah. Alacağımın yarısını bağışlayarak anlaşan mümin olmayı tercih ediyorum!
Bundan sonra da borçlu İbni ebi Hadred’e işaret eden Efendimiz; “Kalk git, sen de kalan borcunu getirip hemen öde. Senin de buna gücün yeter artık”, buyurdu.

- Hemen ödüyorum ya Resulallah, bu kadarını zaten hazırlamıştım, anlaşmaz mümin durumuna düşmekten Allah’a sığınırım, dedi. Böylece gürültülü bir anlaşmazlık, anında sakin bir anlaşmayla sona erdi.

Efendimiz buyurdu ki: - “Mümin anlaşan, anlaştıran insandır.” Arkasından da ekledi:
- Anlaşmayan, anlaştırmak için gayret göstermeyen mü’minde hayır yoktur! Bunu böyle bilin!

- Ne dersiniz, evde ve sokakta biz ne haldeyiz?. Anlaşan, anlaştıran mümin örneği mi veriyoruz? Yoksa aksiliklerin ve inatçılığın numunesini mi teşkil ediyoruz? Bir düşünsek, nefs muhasebesi yapsak mı?


Ahmet Şahin
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ben Sana Gül Diyemem Hz.Muhammed(s.a.v) Belgin 0 2344 29 Eylül 2009 09:25
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? Soru Cevap Arşivi Kara Kartal 21 10056 24 Eylül 2009 09:38
Mahşerde âzâlarımızın konuşması Soru Cevap Arşivi KuM TaNeSi 1 2539 17 Eylül 2009 15:06
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... Zekat-İnfak dua dilencisi 1 2206 17 Eylül 2009 09:56
Yaşlı kadınların tesettürü... Tesettür Konuları Belgin 0 2546 07 Eylül 2009 08:26

Alt 22 Nisan 2008, 20:36   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Hiç düşündünüz mü? Anlaşan, anlaştıran insan mısınız?


Ahmet Şahin yazılarını okurum güzel tespitleri vardır.
Hadisle pekiştirilen bu güzel yazıyı bizimle paylaştığın için teşekkürler...
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 Ocak 2010, 12:10   Mesaj No:3
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Hazan Mevsimi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11236
Üyelik T.: 19 Aralık 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 338
Konular: 71
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: Hiç düşündünüz mü? Anlaşan, anlaştıran insan mısınız?

Çok güzel bir paylaşım olmuş.Allah Razı Olsun.
Gerçektende anlayışlı olmak bu devirde biraz zor elimden geleni yapmaya çalışıyorum.Hele bu yazıyı okuduktan sonra daha da dikkat edicem inşAllah hepimize sabırlı ve anlayışlı olmayı nasip eylesin inşallah.
Alıntı ile Cevapla
Alt 17 Aralık 2010, 13:26   Mesaj No:4
Medineweb Sadık Üyesi
dua dilencisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:dua dilencisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6969
Üyelik T.: 10 Şubat 2009
Arkadaşları:32
Cinsiyet:
Memleket:Ankara
Mesaj: 999
Konular: 28
Beğenildi:102
Beğendi:27
Takdirleri:690
Takdir Et:
Standart

Size bir soru: Evde ve sokakta kendi görüşümüzü kabul ettirmek için olanca ısrarımızla direniyor muyuz? Yoksa, bizim görüşümüzün kabul görmediği yerlerde yine de bir anlaşma yolu arıyor, bir uyumlu insan örneği verme gereğine inanıyor muyuz? Yani eninde sonunda anlaşan-anlaştıran insan olmayı tercih ediyor muyuz? Böyle bir uyum ölçümüz var mı bizim?

- Bence, anlaşmazlıklara maruz kaldığımız yerlerde inanmış insanlara mahsus uyum ölçümüz vardır bizim. Hem de bu uyum ölçüsünü Peygamberimiz vermiştir bizlere. Kitaplık çaptaki tek cümlelik hadisinde şöyle buyurmuştur Efendimiz:

- ‘Mümin, anlaşan, anlaştıran insandır!..’ Evet, kamil ve olgun mümin, anlaşmazlığa düştüğü yerlerde dayatmayı, inadı tercih etmez. Fanatik ve iddiacı biri görüntüsü vermeye yönelmez. Ne pahasına olursa olsun kendi dediğini kabul ettirme inadını sürdürmez..
[FONT=Verdana]- Ya ne yapar? Fedakârlıkla da olsa muhataplarla anlaşmayı, anlaştırmayı, işi tatlıya bağlamayı, helalleşerek halletmeyi esas alır. Çünkü kendisi mümindir. Mümin ise Efendimiz’in tarifiyle:

- Kendisi anlaşan, başkalarını da anlaştıran adam, demektir. İnanmış insanın vazgeçilmez uyum özelliği ve güzelliğidir bu anlaşma ve anlaştırma vasfı..

Olgun müminin sevimli yanını böyle tarif eden Efendimiz, sevimsiz yanını da hadisin devamında şöyle ifade buyurmuştur: “Anlaşmayan ve anlaştırmaya gayret etmeyen müminde hayır yoktur!” Evet, anlaşmayan, anlaştırmaya gayret etmeyen müminde hayır yoktur.

Çok güzel ve anlamlı bir o kadarda hassas bir konu Allah c.c. razı ve hoşnut olsun ..
__________________
Doğru zamanda yapılan yanlış ,yanlış zamanda yapılan doğrudan evladır..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Anket :Ölümü ne zaman düşündünüz? TÜRKcan Anket'ler-Röportaj'lar 14 22 Ağustos 2021 12:04
Aslında insan namaz kılmaz; namaz insan kılar GÖKCEN_AZRA Namaz-Abdest-Teyemmüm 2 09 Ağustos 2014 12:12
Farkında Mısınız?? kurtmehmet Serbest Kürsü 1 16 Ocak 2010 19:40
Hiç ölümünüzü düşündünüz mü?? AŞK'ÜL İSLAM Makale ve Köşe Yazıları 3 19 Aralık 2008 14:55
EyvAllah"'ın Manasını Gerçek Anlamda Düşündünüz mü? MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 09 Eylül 2007 21:39

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.