Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Evlilik-Nikah Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  20 Kasım 2008 (22:12), Konuya Son Cevap : 23 Ekim 2012 (00:43). Konuya 8 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 20 Kasım 2008, 22:12   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Nişanlılık ,Nikahlılık Değildir..!

Nişanlılık Nedir

Nişanlılık ,Nikahlılık Değildir..!
İnsanı bir erkek ve bir dişiden yarattığını bildiren alemlerin Rabb’ı olan Allah:
“Ey insanlar!Bakın biz sizi,bir erkek ve bir kadından yarattık.Sizi bir birinizi tanıyasınız diye,milletlere ve kabilelere ayırdık.Şüphesiz Allah katında şerefli ve itibarlı olanınız,yaşantısını,yolunu,yordamını Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışanlarınızdır.Çünkü Allah,her şeyi bilendir,her şeyden haberdar olandır”(hucurat:13),
insanoğlunu niçin yarattığını da beyan etmekte ve hayat kitabımız Kur’an’ı mübinde şöyle buyurmaktadır.:
”Ve şunu iyi bilin ki,ben insanları ve cinleri yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım”.(Zariyat.56).
Yaradılış gâyemizin kulluk olduğunu ayeti kerime bildirmektedir.O halde Kulluk nedir?.Kapsamı alanı nedir?....Yani kulluk kapsamına giren her ne varsa, kulluk iddiasında bulunan birinin bilmesi kaçınılmaz bir görevdir.
Kul olmak açıklanırken bir çok tanım kullanılmışsa da her bir tanımın içerdiği mana aynıdır.Kur’an’i kerim incelendiğinde kulluğun manası şöyle özetlenebilir:
”İsteyerek veya istemeyerek,birisine kayıtsız şartsız boyun eğmek itaat etmek ve onun her istediğini yapmaktır”
Bir kişinin,bir kimseye ona isyan etmeden,baş kaldırmadan itaatine kulluk denir...Kulluğun manası bu olunca,evlilik ve evliliğe giden yolların hepsi bu kulluk bilinci içerisinde değerlendirilmesi farz bir ibadettir...

Nişan merasimi de kulluğun dışında değerlendirilecek değildir.Kulluk,hayatımızın her alanını Allah’a sorarak yaşamanın adıdır çünkü...Elbette ki kulluk teslimiyeti gerektirir.Teslim olunmadan kulluktan söz etmek mümkün değildir.Başka inanışlarda olduğu gibi din ile bazı işleri ayrı ayrı telâkki ederek,din işi düğün işi,din işi nişan işi gibi bir ayırım İslâm inancında yeri olmayan bir inanış tarzıdır...Bizler nişan işini de bu çerçevede değerlendirmek durumundayız... Nişan merasimi,bir çok yöreye göre değişiklik arz edebilen örfi bir muameledir.İslâm ise kendi nizamına ters düşmeyen bir örfü kabul eder.Reddettiği örf ise İslâm’a uymayan örf ve ananelerdir..


Nişan(Hitbe),belirli bir kadınla evlenme arzusunu açıklayıp bunu kadına ve ya ailesine bildirmektir.Bu bildirme işini evlenmek isteyen kişi,ailesi ya da dünürcü dediğimiz aracılarla Yapılabilir.

Kızın ve ya ailesinin kabul etmesiyle birlikte nişanlanmış olunur...Bu dönem evlilik hazırlıklarının yapılması için gereklidir. Bu sürenin makul bir süre olması da önemlidir.
Ama asıl önemli olan ise bu sürede dikkat edilmesi gereken helal ve haramlardır ve bu çeşitli gerekçelerle asla göz ardı edilmemelidir...İslam’da evlilik mutlu ve huzurlu bir hayat ve de sağlıklı nesiller içindir.Kişi niçin evlendiğinin cevabını net bir şekilde vermelidir.
Şayet bu cevap “Allah için” ise,o zaman bu evliliğe ve evliliğe hazırlık aşamasına Allah’ın razı olmayacağı bir iş karıştırmaz...Popüler kültürün etkisinde kalan nişanlıların,nişanlılık dönemini bir flört dönemi gibi geçirme hakları yoktur.

Kimi zaman “Gençtir” “Bir birlerine alışsınlar” vb düşüncelerle Allah’ın emirleri dikkate alınmamaktadır.
Unutulmaması gereken şey,bu dünyaya imtihan için gelindiği ve nişanlılık dönemi de imtihanın bir parçası olduğudur...Nişan aşamasına kadar olduğu gibi,nişandan nikaha kadar olan zaman diliminde de
“Kulluk” hassasiyetine dikkat etmek gerekir.Zira yabancı birinin,bir kimseye helâl olması ancak nikah iledir.Nikah akdinin şart ve rukunları yerine getirilmeden,yabancı hükmünde olan biri,kişiye helal olmaz. Nişan, bir evlilik olmayıp bir evlilik vadinden ibarettir. Bu yüzden nikah akdi yapılmadıkça nişanlanmakla kız ve erkek birbirine helal olmaz ve mahremlik devam eder...Bu sebeple nişanlı olan çiftlerin baş başa kalmaları,el ele tutunmaları ve özel ifadelerle bir birleriyle konuşmaları caiz olmaz. Zaten bu aşamada kişiler bir birlerinin isteğine göre şekil alma gayretindedirler,yani gerçek huylarını ortaya koymazlar.Hayata toz pembe penceresinden bakarlar.Oysa ki hayaller başka,hayatın gerçekleri başkadır...Ve bir çok nişanın sudan bahanelerle bozulması da ülkemizin bir gerçeğidir.


Böyle bir durumda hassasiyet gösterilmemiş bir nişan döneminin,özellikle de genç kızda büyük yaralar açtığı acı bir gerçektir. İslam’ın kurallarına dikkat edilerek yapılmış bir nişanın bozulması ,özellikle duygusal anlamda büyük bir kayıp olmamakla beraber bu,tam tersi olduğunda yine en çok hanım kızın kaybı olmaktadır.Aslında geçerli bir sebep olmadan verilen sözden dönmek,müminliğin vasıflarından değildir.

"Ahdi yerine getirin. Çünkü (insana ) ahdinden de sorulacak". (İsra 34)...
Kişiye haram olan birsiyle diyalogun nasıl olması gerektiği bilinmektedir zira helal belli ve haram da bellidir.Ve de dinimizin selameti için şüpheli şeylerden sakınmak ta kişinin imanın kemaline delalettir. peygamberimiz (sav):
"Bir adam kendisine helal olmayan bir kadınla baş başa kalmasın. Zira üçüncüleri şeytan olur. Bundan kendisinin mahremi olan kadınlar istisna edilmişlerdir."(Buhari-Müslim).
Ayrıca Rabb’imiz cc Kur’an’i kerimde şöyle buyurmaktadırMüminlere söyle gözlerini harama bakmaktan kaçırsınlar”(Nur.suresi:30).

Nişan döneminde nikah meselesi;
Yine bazı yörelerimizde yabancı hükmünün kalkması için,hemen nişan ile birlikte nikah yapılmaktadır.Amaç harama düşmesinler,nişanlı çiftler rahat görüşsünler.Oysa ki nikah ile birlikte evlilik hükümleri başlamış olur...

Helal oldu düşüncesiyle rahat hareket ederler ve bu da dinen mahsurlu olmaz.Ama çoğu kez böyle bir durumda dahi nişanlar bozulabilmektedir.Bu durumda en çok zarar gören yine kız tarafı olabilmektedir.Böyle bir durumla karşılaşıldığında,talak(Boşanma) ile ilgili hükümlerin uygulanması gündeme girer.Talak vuku bulmadığı müddetçe mahremiyet ortadan kalkmaz.
Kişiler ancak İslâm dininin kaide ve kurallarına göre nikahı kıyıyorlar, ama düğün olmadan çeşitli vesilelerle ayrıldıklarında dinin kurallarına göre ayrılmaları gerekirken uygulama keyfî ve hissi oluyor. Neticede hanım kızın değeri düşüyor. Ne mehir dikkate alınıyor, ne talak...
Mehir dünyalık bir kayıp iken,talak ile ilgili hükümlerin uygulanmaması neticesinde çok daha büyük olan manevi kayıptır... En güzeli nişan ile düğünün arasını uzun tutmamak ve nikahı da düğün günü ilan etmektir.Bu,gençlerin güzel duygularını evliliğe saklamış olmaları açısından da önemlidir....
Nişan bozulursa;


Nişanlıların,nişanlılık döneminde bir birlerine verdikleri hediyeler ise hibe olarak değerlendirilmiştir.Ve bu konuyla ilgili alimler çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir...Burada asıl dikkat edilmesi gereken olası bir nişan bozulmasına karşı,duygusal anlamda hırpalanmış olmamaktır...Allah cc,hayat kitabımız Kur’an’da şöyle buyurmaktadır “İstek ve arzularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü?Sen ona vekil değilsin(habibim)(Furkan:43)...İstek ve arzular geçici anlık duygulardır,cennet yurdu ise ebedidir...Evet çok haklısınız,hayatta çoğu şey bir kez oluyor ve bir kez yaşanıyor..Tıpkı Ölüm gibi,ölümde bir kere yaşanacak....Uzun lafın kısası nişanlılık,nikahlılık değildir....Nişanlılara mutluluk dileklerimi iletirken,okuyucularımı da Allah’ın selamı ile selamlıyorum....


Sabiha Ateş Alpat
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2755 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3362 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3094 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6966 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6415 02 Ekim 2012 20:16

Alt 21 Kasım 2008, 09:07   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Nişanlılık ,Nikahlılık Değildir..!

muhtarım güzel paylaşım.. dikkatli olalım inşallah..
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Nisan 2009, 10:03   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 886
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Nişanlılık döneminde kıyılan nikah

1- Nişanlılık döneminde kıyılan imam nikahı ile taraflar bir birleriyle dinen evli oldukları için cimada bulunmaları caiz olur

2- Eşlerin cimada bulunmasına tarafların annesi ailesi karışamaz Ancak resmi nikah ve düğün yapılmadığı için tedbir olarak müdahale edilebilir

Bu konularda bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken şeyler vardır:

Şahitler huzurunda dini nikah yapmak caizdir Ancak resmi nikah olmadan dini nikah yapılmasını uygun görmüyoruz Özellikle kadının dini ve dünyevi hukukunun korunması açısından dini nikahın yanında resmi nikahın da yapılmasını gerekli buluyoruz

Nitekim Osmanlı Aile Hukuku kararnamesinde de mahalle kadısına kayıt yaptırılmayan nikahların geçersiz sayılacağı ifade edilmiş ve resmi nikah üzerinde ısrarla durulmuştur

Yalnız kalınca günah işlemiş olmamak için dini nikahı tercih ediyorlar Halbuki daha sonra telafisi çok zor durumlarda kalabiliyorlar

Bir kadın ve erkek şahitler huzurunda nikahlansalar karı koca sayılacaklarından erkek boşamadan kadın başkasıyla evlenemez Bu açıdan çok tehlikelidir Nitekim bize bu konuda onlarca soru geliyor "Ben bir erkekle dini nikah kıydırmıştım O beni boşamıyor ne yapayım" " Ben dini nikahtan boşanmadan başkasıyla evlendim Zina sayılır mı" gibi tüyler ürperten pek çok problemle karşılaşıyoruz Bu açıdan her ne kadar gizli olarak şahitler huzurunda nikahlanmak caiz ise de sonunda telafisi imkansız olaylar olabiliyor Bu nedenle resmi nikah olmadan dini nikah yapılmasını asla doğru bulmuyoruz
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Nisan 2009, 10:19   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 886
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Nişanlanmanın ve nişan bozulmasının kanunî hükmü nedir?

Nişanlanmanın ve nişan bozulmasının kanunî hükmü nedir?

Türk Medeni Kanunu’na göre, nişanlanma, tarafların birbirlerine karşılıklı yazılı veya sözlü olarak kendi serbest iradeleriyle evlenme vaadinde bulunmalarıdır Tabii ki her hukuki işlem gibi tarafların ayırt etme güçleri (temyiz kabiliyeti) olmak zorundadır Ancak nişanlanma tarafları evlenmeye zorlayamaz Kişiler kendi hür iradeleriyle evlenme veya evlenmemede serbesttirler Taraflar isterlerse tek taraflı veya karşılıklı anlaşma ile nişanı bozabilir Nişanın karşılıklı anlaşma ile bozulmasına “ikale” denir İkale ile biten nişanlardan sonra maddi ve manevi tazminat davası açılamaz Nişanın tek taraflı olarak bozulmasında haklı ya da haksız sebepler maddi ve manevi tazminat davalarının açılabilmesi için önemlidir Nişanın bozulmasındaki bu haklı ya da haksız sebepleri hakim takdir eder
Nişan eğer nişanlılardan birinin haksız yere nişanı bozması veya nişanın bozulmasına kendi kusuru ile sebebiyet verip nişanın davacı nişanlı tarafından bozulmasında da maddi tazminat istenebilir Örnek olarak; A ile B nişanlıdır A evlilik için kendisine iyi niyetle kıyafet almıştır, A’nın annesi de evlilik için iyi niyetle davetiye bastırmıştır (Masrafların talep edilebilmesi için iyi niyetle yapılmaları gerekir) A, B’nin başkasıyla ilişkisi olduğunu öğrenmiştir ve bunun üzerine A nişanı tek taraflı olarak bozmuştur A daha sonra mahkemeden bu masraflar için bir maddi tazminat talebinde bulunabilir
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Nisan 2009, 10:22   Mesaj No:5
Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 886
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Nişanlılık Nedir

Nişanlılık nedir?

Nişan, evlilik öncesi evliliğe hazırlık döneminin adıdır Nişanlılık dönemi, evlenecek kişilerin ve ailelerin birbirlerini tanımalarını sağlar Nişanlanma, memleketimizde yaygın bir âdet olduğu gibi, dinimizde de yeri olan bir husustur Nitekim Peygamberimiz, Hz Âişe ile üç sene kadar nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir Böylece, nişan aynı zamanda bir sünnet sayılmaktadır (Müslim, Nikâh, 69) Dinimizde evleneceklerin nikâhtan önce birbirlerini görmesi ve tanıması için nişanlılık devresi caiz görülmüştür Çünkü iki insanın bir araya gelip mutlu bir evlilik hayatı kurabilmeleri için birbirlerini iyi tanımaları şarttır Bunun için önce sağlıklı bir nişanlılık dönemi yaşanması uygun görülmüştür
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Nisan 2009, 10:22   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 886
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Nişanlılık evlilik midir?

Nişanlılık, evlilik midir?
Nişan, bir evlilik olmayıp evlilik vaadinden ibarettir Nişanlılık, taraflara evliliğin verdiği yakınlığı, birlikte yaşama hakkını ve yetkisini vermez Yani mahremiyet bakımından nişanlılar, birbirlerine iki yabancı durumundadır Bu durum, daima göz önünde tutulmalıdır Nitekim nişanı, bir evlilikmiş gibi telâkki ederek nişanlılar arasındaki mahremiyet sınırına dikkat edilmemesi neticesinde, toplumumuzda pek çok üzücü ve aileleri sıkıntıya sokacak durumlar görülmekte ve duyulmaktadır Bu hususta titizlik gösterilmemesi sonunda tarafları pişmanlığa düşüren bazı hataların çıkma ihtimali göz ardı edilmemelidir Resmî nikâh yapılıncaya kadar her iki taraf da meşruiyet sınırını aşmamaya itina etmelidir
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2009, 09:31   Mesaj No:7
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Nişan ve nişanlılık döneminde gidilmesi gereken yol nedir

Evlenecek taraflar görüşüp, konuştuktan ve anlaştıktan sonra aralarında bir nişan merasimi düzenlenir. Nişan bir çeşit sözleşme sayıldığı için, talip olunan kızı artık bir başkası gelip isteyemez. Nişanlanma memleketimizde yaygın bir âdet olduğu gibi, İslâmda da yeri olan bir husustur. Nitekim, Peygamberimiz, Hz. Âişe ile üç sene kadar nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir. Böylece, nişan aynı zamanda bir sünnet sayılmaktadır.(1)

Nişan merasiminden sonra, aileler arasında akrabalık bağı kurmanın ilk teşebbüslerine başlanır. Taraflar karşılıklı olarak birbirlerine hediye gönderirler ve artık yavaş yavaş düğün hazırlığına başlarlar. Evlenecek kimselerin nişanlılıkları da bir yüzükle belli edilir. Erkeğin altın ve diğer madenlerden yapılmış yüzük kullanması uygun olmadığı için, ancak gümüş yüzük takabilir.

Nişan, sadece bir evlenme vaadi ve nikâhın başlangıcıdır. Böyle bir vaadden dönmek İslâmî edebe aykırı olduğu için, ölüm ve sonradan zuhur eden bir hastalık gibi, haklı bir sebep yokken, ahdi bozmak doğru olmaz.Fakat sadece nişanlanmakla nikâh hükümleri terettüp etmediğinden, iki taraftan hiçbirisi, İslâm hukuku açısından sözünü yerine getirmek zorunda değildir. Çünkü nişanda, nikâhta bulunan icap ve kabul yoktur. Yani evlenecek eşler iki şahit huzurunda sözlü olarak nikâh akdini yapmış değillerdir.

Nişanlanmanın her iki taraf için sağladığı en mühim fayda, evliliğin sağlam esaslar üzerine kurulması için başvurulan bir ihtiyat tedbiri olmasıdır. Çünkü, birtakım haklı sebeplerle nişanın bozulması, ileride vukuu muhtemel ve mümkün olan boşanma hadisesinden daha hafif düşmektedir. Her ne kadar "dünürlük" devresinde her hususun enine boyuna konuşulması gerekse de, nişanlıların mesut bir yuva kuramayacakları hususunda ciddî belirtiler çıkarsa, nişan sözleşmesine nihayet verilebilir.

Nişan bozulduğu takdirde, taraflar birbirlerine verdikleri hediyeyi iade edebilirler. Verilen şeyler telef olmuş veya kaybolmuşsa, bedeli istenebilir.Nişanlılık devresinde, zaman zaman ihmal edilen ve dikkat edilmeyen husus, tarafların birbirlerini evliymiş gibi zannedip aradaki mahremiyet sınırını ihlâl etmeleridir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, evlenecek kimseler birbirlerini ancak istemeye gittikleri zaman görebilirler. Bunun dışında, bir nikâh akdi yapılmadığı müddetçe,nişanlıların yalnız olarak görüşmeleri, konuşmaları, beraber gezmeleri uygun olmaz. Çünkü birbirlerine karşı bir yabancıdan farksızdırlar. Görüşme zarureti hâsıl olsa, yanlarında kadının bir mahremi bulunmalıdır. Bu hususta , Peygamberimizin ikazı açıktır: "Kim Allah'a ve Ahiret gününe inanıyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın. Çünkü bu takdirde üçüncüleri şeytandır."(2)

Nişanı, bir evlilikmiş gibi telâkki ederek nişanlılar arasındaki mahremiyet sınırına dikkat edilmemesi neticesinde, cemiyette pekçok üzücü ve aileleri sıkıntıya sokacak durumlar görülmekte ve duyulmaktadır. Bu hususta titizlik gösterilmemesi sonunda tarafları pişmanlığa düşüren bazı hataların çıkma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Evlilik akdi yapılıncaya kadar her iki tarafda meşruiyet sınırını aşmamaya itina etmelidirler.

Nişanlılar, nikâhları akdedilene kadar yalnız başlarına görüşüp konuşamayacakları gibi, tokalaşmaktan da kaçınmalıdırlar. Düğün merasimi esnasında dahi henüz nikâhları kıyılmadıkça, mahremiyet sınırını muhafaza etmeleri gerekir. Ancak nikâhları akdedildikten sonra birbirlerine helâl olurlar.

Bazı bölgelerimizde nişan merasimi esnasında dinî nikâh kıyılmakta; böylece taraflasın birbirleriyle rahat bir şekilde görüşmeleri için mahzur ortadan kalkmaktadır. İslâm hukuku açısından eşler, karı koca olmaktadırlar; fakat resmî nikâhları daha sonraya bırakıldığından, evlilik muamelesi resmen gerçekleşmemektedir. Bununla beraber, iki şahit huzurunda icap ve kabul esaslarına uyularak akdedilen bir nikâh, tarafları birbirine helâl kılar. Baş başa görüşüp konuşabilirler, tokalaşabilirler,gezebilirler.

Her ne kadar taraflar birbirlerine "Evet" dedikten sonra birbirlerinin helâli olmuşlar, ömür boyu bir ve beraber olmaya karar vermişler, birtakım riskleri göze almışlar ise de, en kötü ihtimalleri de hesaba katarak,nişanlılık devresinde münasebetlerde ölçülü olmanın sayılamayacak kadar çok faydaları vardır. Bilhassa damat adayının, kız tarafının hassasiyetini anlayışla karşılaması gerekir. Bu hassasiyetin bir itimatsızlıktan değil de,haklı bir ihtiyattan kaynaklandığı bilinmelidir. Allah göstermesin, bir nişan bozulması sırasında tarafların vicdan azabı çekmemesi ve ikinci evlilik teşebbüslerinin akamete uğramaması için böylesine bir ihtiyata ihtiyaç vardır.

Bu vesileyle şu hususa da açıklık getirelim: Nikâhlı olduğu halde nişanı bozulan kadının başka bir erkekle evlenmesi dinen caiz değildir. Başkasıyla yaptığı,nikâh sahih olmaz. Kadının nikâhının sahih olması için önceki nişanlısının (kocasının) kadını boşaması gerekir. Kadını boşadığı takdirde, kadın başka bir erkekle evlenebilir. İddet beklemesine lüzum yoktur. Aksi takdirde, eski nişanlısı boşamadan kız bir başkasıyla evlenemez. Bu hususta karı-koca olup olmamaları aranmamaktadır. Yapılan nikâh akdi dinen tarafları nikâhlı göstermektedir. Kız
boşanmaâan bir başkasıyla evlendiği takdirde nikâhı batıl olup, bu evlilik sayılmaz.Erkeğin durumu ise farklıdır. Nikâhlı olduğu halde başka bir kadınla evlenebilir.(3)

1. Müslim, nikâh: 69.
2. Müsned, 3: 339
3. Nisa Sûresi, 3.

Kaynak : Mehmet Paksu, Kadın, Aile, Hayat, Nesil Yayınları
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2009, 09:32   Mesaj No:8
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Nişanlılık döneminin sorumlulukları nelerdir

Nişanlılık döneminin sorumlulukları

Balıkesir’den Tahsin Bey: *“Nişanlılık döneminde, düğüne altı ay varken, her iki taraf da istiyorsa, görüşmelerdeki haramlığı kaldırmak için nikâh yapılır mı? Bunda ne gibi sakıncalar var? Nişanlılık döneminin sorumlulukları nelerdir?”

İslâm’da ve tüm dinlerde nikâh, nişanlılığın başladığını değil, evliliğin başladığını bildirir Nişanlılık devresi ise evlilik değil, evliliğe atılan bir adımdır Bizim kültürümüzde bu devre, genellikle, birer yüzük takılarak kesilen bir sözle başlatılır Söz kesilir, sözü nişanlılık devresi izler, nişanlılık devresini ise evlilik izler Bu dönemler içerisinde bütün sorumluluklar peyderpey yerine getirilir

Nişanlılık döneminin sorumlulukları hakkında şunlar söylenebilir:

1-Nişanlılık, bizzat evlilik demek olmayan, ancak evlilikle sonuçlanan yeni bir ahlâkî dönemin adıdır Bu dönemde taraflar birbirlerini tanırlar Yalnız evlenecek adaylar değil; her iki adayın ailesi de birbirleriyle tanışır ve kaynaşırlar Böylece, evlenecek adaylarının evliliklerinin huzurlu başlaması ve problemsiz devam etmesi için gerekli olan adımlardan birisi atılmış olur Bu yeni kurulan yakınlığın getirdiği şefkat ve sıcaklık zemininde nişanlılar birbirleriyle, karşılıklı saygıya ve nezakete dayalı, ama mahremiyete dikkat etmek şartıyla ilgilenirler

2-Nişanlanma bir evlilik vaadidir, ama bir nikâh akdi değildir Vaad olması taraflara şu ahlâkî yükümlülükleri beraberinde getirir:

a) Taraflar vaatlerine sadık kalmalıdırlar

b) Taraflar birbirlerini aldatmamalıdırlar

c) Taraflar birbirlerine dürüst ve nazik davranmalıdırlar

d) Taraflar birbirlerine karşı güven sarsıcı davranışlardan uzak kalmalıdırlar

e) Taraflar yer yer yaşanan anlaşmazlıkları büyütmeden ve başka kişilere taşımadan sağduyulu hareket ederek çözmelidirler

f) Taraflar birbirlerinin kusurlarını eleştiri konusu yapmaktan kaçınmalıdırlar

g) Taraflar birbirlerini olduğu gibi kabul etmeli ve sevmelidirler

3-Nişanlanma, İslâm hukukunda taraflara bir evlenme mecburiyeti getirmez Evlilik birliğini sürdüremeyeceklerini anlayan nişanlılar, nişanı bozma yetkisine ve hakkına sahiptirler Nişan bozulduğunda, verilen hediyeler karşılıklı olarak iâde edilir Kız tarafı aldığı mehri geriye verir

4-Nişanlılık, kız ve erkeğe, evliliğin helâl kıldığı beraber yaşama hak ve salâhiyetini vermez Bu dönemde ne kadar karşılıklı sevgi, güven ve iyi niyet olursa olsun; kız ve erkeğin, mahremiyet bakımından birbirlerine–neredeyse—iki yabancı gibi oldukları ve mahremiyet sınırına dikkat etmeleri, birbirlerine karşı sevgilerini, tutkularını ve aşklarını mahremiyet perdesi arkasından yaşamaları gerektiği unutulmamalıdır

5-Kendi başlarına karar verebilecek derecede yetişkin, reşit ve aklı başında olan nişanlıların, üçüncü bir şahsın beraberliğinde görüşmelerine, konuşmalarına ve problemlerini tartışmalarına imkân verilebilir Sırf görüşmek ve konuşmak için mahremiyeti kaldırmaya ve erken bir nikâha gerek yoktur

6-Nişanlılar arasında sırf rahat görüşme yapılsın, haramlık ortadan kalksın diye yapılan nikâh, birçok yönden mahzurlar taşır Belli başlı mahzurları sıralayacak olursak:

a) Henüz evlilik hayatına adım atılmamıştır Anlaşmazlık söz konusu olduğunda ayrılmak problem haline gelir Erken gelen boşanma her iki tarafı da yıpratır

b) Erken yapılan nikâhın kıymetini her iki taraf da takdir edemez Nişanlılık döneminin fevrîliklerinden nikâh kurumu zarar görür Meselâ, erkek daha sonra pişman olacağını düşünmeden fevrî biçimde boşama yaparsa; daha başlamamış olan evlilik, yüzeysel kırılganlıklar nedeniyle, barışma imkânına kavuşmadan suya düşer Veya kız tarafı—tek taraflı olarak—nişandan vazgeçmek istediğinde, bunu kolay başaramaz; erkeğe boşama yaptırmak gibi bir sıkıntı ile yüz yüze gelir Erkeği boşamaya mecbur kılmaksa, onur kırıcı gelişmelere yol açar

c) Anlaşmazlık ve ayrılık gündeme geldiğinde, yapılmış olan erken nikâh, kızı ve kız tarafını beklenmedik mağduriyetlere uğratabilir

d) Dinî nikâhın sû-i istimal edilmesine zemin hazırlanmış olur

Bu bakımdan sözlülük ve nişanlılık döneminde erken nikâh yapılmaması, nikâhın evliliğe yakın ve sırf evlilik amacıyla yapılması her iki tarafın, bilhassa kız tarafının huzurunun ve onurunun korunması açısından fevkalâde önemlidir

Cenâb-ı Hak evlatlarımıza hayırlı kısmet ve tükenmez nasip lütfetsin Nikâhlarımızı rızasıyla sonuçlandırsın Âmin

Fıkıh Köşesi
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 Ekim 2012, 00:43   Mesaj No:9
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
evtx Nişanlanmanın Şer’i Hükmü

Nişanlanmanın Şer’i Hükmü

Soru:

Şer'an; nişan, nikah yerine geçer mi? Halk bunu icap ve kabul derecesinde görüyor. Eğer kızın ailesi verdikleri sözü reddederlerse, akrabalar onlarla ilişkilerini kesiyorlar. Bu durumda, kızın ailesi kızlarının nikahını başkasıyla yaparsa, yaptıkları doğru olur mu?

Cevap:

Nişan, bir kızın falanca şahısla nikahlanacağına dair bir sözdür; haddi zatında nikah değildir. Ama bu, taraflar arasında dönülmesi doğru olmayan bir ahid ve anlaşma niteliği taşımaktadır. Makul bir neden olmadan buna uymamak doğru değildir. Eğer nişandan sonra, taraflardan birinin daha önce bilinmeyen ya da gizlenen bir ayıbı açığa çıkarsa, şüphesiz bu sözden dönülebilir. Ama böyle makul bir sebebe dayanmadan, sözden dönmek caiz değildir. Sözünde durmamak ve ahdi bozmaktan dolayı Allah'a hesap verilecektir.[343]

[343] Tercüman’ul Kur'an, Muharrem- Safer, 1372 / Ekim- Kasım, 1952

Yazar: Mevdudi
Kitap: Fetvalar Cilt 1

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
nişanlılık döneminin süresi fedra Serbest Kürsü 5 05 Ekim 2015 22:05
zekat nedir, sadaka nedir, infak etmek nedir iblissavar Zekat-İnfak 3 31 Mart 2012 21:26
Nişanlılık döneminde günaha girmeyelim" diye başlayan dinî nikâh kıydırma âdeti MERVE DEMİR Evlilik-Nikah Konuları 0 14 Nisan 2009 10:41
Nişanlılık devresinde, yüz yüze veya telefon vs ile konuşmak, yine bu devrede gezmek, MERVE DEMİR Evlilik-Nikah Konuları 0 14 Nisan 2009 09:48
Nişanlılık döneminde yüzyüze görüşme tokalaşma MERVE DEMİR Evlilik-Nikah Konuları 0 14 Nisan 2009 09:30

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.