Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Evlilik-Nikah Konuları (https://www.forum.medineweb.net/194-evlilik-nikah-konulari)
-   -   islamda evlilik nasıl olur (https://www.forum.medineweb.net/evlilik-nikah-konulari/4439-islamda-evlilik-nasil-olur.html)

enderhafızım 06 Mart 2013 09:46

Evlilik mi?... Evcilik mi?...
 
Evlilik, ALLAH’ın ayetlerinden bir ayettir… Bu ayeti düzgün okumak, doğru anlamak, güzel yaşamak durumundayız…

Evlilik bir ülkeye, bir ırka, bir dine, bir medeniyete, bir kültüre, bir çağa ait özel bir kurum değildir… Hatta sadece bu dünyaya has bir uygulama da değildir. Kökleri cennete kadar uzanan, Adem ve Havva’ya dayanan bir gerçekliktir… Ancak bilmek gerekir ki; hayatın en zor işi, en çetin virajı, en ciddi tercihidir…

Evlilik, sığınacağımız sakin bir liman mı, derin bir zindan mı bu süreç içinde kendini gösterir…

Evlilikte sükûtu hayale de uğrayabilir, huzur ve sükûna da erebilirsiniz… Ama çoğunlukla hayallerle hayatın örtüşmediğini görürsünüz… Bildiğim bir şey var; hayat toz-pembe bir şey değil, geleceğin güllük-gülistanlık olacağı da garanti değil… O halde gerçekçi olmak gerekiyor, evlilikten aşırı beklentiye girmemek en doğru olandır…

Kadın, “beyaz atlı prens” rüyâsından uyanmalı, erkek “melek” beklentisinden vazgeçmelidir… Bu konuda fazla beklenti içinde olanları bekleyen akibet; pişmanlık ve perişanlıktır… Masum olmadığımıza göre, melek olamayacağımıza göre, mükemmeliyetçi mahrumlardan olmamak için gerçeğimize dönmemiz lazım…

Ama önce evlilik bizim için nedir?

Bir alışkanlık mı? Arzu mu? Adet mi? Amaç mı? Araç mı? Amel mi? Yoksa bir macera mı? Manevra mı? Murad almak mı?

Evet, evlilik yük müdür, yücelik midir?

Ayak bağı mıdır? Bağımsızlık yolunda atılmış bir adım mıdır?

Bir üstünlük sağlama kavgası mıdır? Diz çöktürme, burnunu sürtme, gününü gösterme operasyonu mudur? Ya da gününü gün etme sevdası mıdır?

Seviyeli, nitelikli bir beraberlik midir? Yoksa acımasız bir barbarlık mıdır? Çileli, hileli, şikeli, şaibeli bir oyun mudur? Anlamlı, tutarlı, kararlı bir disiplin midir?

Birbirine çektirme, kin ve öfke arenası mıdır? Yoksa ulvi bir sefere, anlamlı bir arayışa adanma eylemi midir?

Evet, gerçekten evlenmekle ne yaptık? Zoru mu başardık? Belaya mı çattık? Battık mı? Bahtiyarlığı mı tattık?

İnsanlar neden bu kadar şikâyetçi? Niçin şükretmiyoruz?


“Ah”, “eyvah”, bol evlilikler çoğaldı… “Hamd” ve “sabra” sarılı evlilikler azaldı…

Görünen o ki, evlilikler yoruyor, eşler birbirini yıpratıyor, sonuç hazin bir tükeniş…

Kim ne derse desin gerçekten evlilik zor bir zanaat… Ciddi bir zahmet… Ağır bir külfet…

Gün geliyor, insanlar ya kendilerini veyahut da evliliklerini bitiriyorlar…

Aileler fay hattında... Depremlerin, depresyonların dipten gelen etkisi endişe verici… Artçı şokların ardı-arkası kesilmiyor…

Eşler arası paylaşım yok, çetin pazarlıklar bir türlü bitmiyor…

Birçok evli, evin içinde evsizliği ve yalnızlığı yaşıyor… Ya da kendisi evde, gözü dışarıda… Evliliğin cazibesi, evin çekim gücü gün geçtikçe zayıflıyor… Artık gençler, evlilikten ürküyor, çekiniyor… Evlilik düşünülmüyor, birlikte yaşamanın yolları aranıyor… İşlevsiz izdivaçlar, iğreti ilişkiler ile insanlar oyalanıyor…

Olan-biten nedir? Evlilik midir, evcilik oyunu mudur? Bilemiyorum…

Unutmayalım ki; evlilik bir kumar değil, kendini ve hayatı yeniden kurma eylemidir…

Evlilik, açık bir sözleşmedir… Ve bilelim ki; sadece insan olan evlenir, diğerleri çiftleşir…

İnancımız o ki; evlilikte, evlatta, emvalda, emtiada hepsi birer imtihan konusu, hepsi bize emanet…

Eminliğimizle, adil emirliğimizle, erdemimizle, edebimizle, samimi emeklerimizle biz bu sınavı sürdürebilir ve bu emaneti yüz akı ile taşıyabiliriz…

Çünkü iman ettiğimiz Kur’an diyor ki, mümin erkek ve kadınlar birbirlerinin velileridir… Velayet kanatlarını gerdiğimiz zaman ailenin nasıl bir sığınak, korunak, barınak olduğu anlaşılacaktır… O sıra vahyin şekillendirdiği Rahmani bir okul, rabbani bir disiplin devreye girmiş olacaktır…

Birbirine adanmış ömürler… En büyük nimet ve muhteşem bir devlettir.

Evlilik, eş olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyor… Bunu farketmek durumundayız…

“Onlar sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtüsünüz.” (2/187)

Günahlardan koruyucu giysi… İsyana, üryana, hüsrana karşı örtü…

Rasûlullah(s.a.v) (sav) buyurmuyor mu? “İçinizden evlenmek isteyen evlensin. Zira evlenmek gözleri haramdan daha çok korur ve zinadan daha çok muhafaza eder.”

Kuşkusuz evliliğin ulviyetini, kudsiyetini kimse inkâr edemez… Ama nitelikli bir evlilik yürek ister, emek ister, edep ister…

Evlilik, karşılıklı kabullenmektir, katlanmaktır, birbirini korumaktır, taşımaktır hem de kahretmeden, alanı terk etmeden….

Evlilik, kendini sınırlamak, sınamak ve sorumluluk almaktır…

Evlilik, birbirini paylamak değil, hayatı paylaşmaktır… Birbirini değişime zorlamak değil, anlamak, tamamlamak ve alışmaktır… Pazarlığı bırakalım herkes kendi payına düşen sorumluluğunu kuşansın…

Evliliği ne her şeymiş gibi ne de hiçbir şeymiş gibi göremeyiz…

Peki, biz evliliğe ne yükledik, ne bekliyoruz?

Öncelikle evliliğe “evet” demekle neyi yüklendiğimizin bilincinde miyiz?

Önce alem-i berzahta verdiğimiz ahdü misakta Rabbimize “Kalu bela=evet” demiştik… Bu bizi ilahi teklife muhatap kılmış, kul olmuştuk…

Şimdi nikâhta “evet” demekle eş olduk yeni bir sorumluluk aldık.

Hayatımızın anlam ve akışını belirleyen bu “evet”lerdir… Aslında bu “evet”ler zorlu ve zorunlu birer tercihtir… Neler içerdiğine bakmak mecburiyetindeyiz…

Bunu idrak ve inşa ettiğimiz zaman sadece eşimizle beraberliği gerçekleştirmiş olmayacağız, ALLAH ile beraber olmaya da hak kazanmış olacağız…

Üçüncüleri ALLAH olan ikiliyi siz ne sanıyorsunuz? Ne tasa, ne de telaş!.. ALLAH’a rağmen bir evlilikten hayır umabilir misiniz?

O halde ALLAH’ın ipine sımsıkı tutunalım ki; evlilik bağı kopmasın…

Sabır ve namazla yardım isteyelim ki, yuvamıza fesat girmesin…

Gerçekten evlilik hayatımız nasıl gidiyor?

Cevabımız; “Elhamdülillah” mı, yoksa “Eyvah” mı?

Yarınlarda “eyvah” dememek için yönelişimiz “yasak ağaçlar”a değil, “tuba”lara olmalıdır… Yoksa sonrası “hubut” olur…

Evet, yüreklerde yeşeren zakkumları sökmeli, tuba tohumları ekmeliyiz… Üstümüze kıyametler kopsa da fidanlar dikmeye davam etmeliyiz…

Şimdi “nebaten hasena=Güzel bir bitki” zamanı… Toprak müsait…

“Kadınlarınız ekeneğinizdir…” (2/223) Peki ne ektiniz?

Fırtına ekerseniz, kasırga biçersiniz… Ekine ve nesle yönelik tehdidin farkında olan bizlere düşen görev öncelikle aileyi kurtarmaktır… Ümmetin ayakta olan son hisarı aile…

“Evlerinizi kıblegâh (karargâh) edininiz.” (Yunus 87)

İslam’ın son diriliş ve direniş kalesi; aile…

Bize besmeleli evlilikler, kıbleli evler, amentülü hayatlar lazım… Ne evsizleşelim, ne de evcilleşelim, sadece evli kalalım…

Kendimize dönelim… Birbirimize dönelim… Evimize dönelim…

Bunun için evlilik terapisine gerek yok… Tedavi için ithal reçetelere de ihtiyaç yok… Sanıyorum evlilikte şu beş kelime ile işi çözeriz…

Sabır…

Sorumluluk…

Sadakat…

Samimiyet…

Sevgi…

İşte size iki dünya saadetine kapı aralayacak 5S şifresi… Artık bunu yaşayarak mı, yoksa bu beş kelimeyi bir kâğıda yazıp muska gibi üzerimizde taşıyarak mı şifa ararız…

Buyurun siz karar verin!

Öyle inanıyorum ki, evliliğin sırrı bu S’lerde… Hatta evliliği cennette sürdürmenin yolu da bu kelimelerde saklı…

Aslında dünya yaşamındaki evliliklerimiz evliliğin provasıdır, evlerimiz ise maket evlerdir…

Gerçek evlilikler, kalıcı konutlar cennette bizi bekliyor…

Evlilikten amaç bunu cennete taşıyabilmektir…

Evlilikte marifet ve keramet, işte budur…

Ramazan Kayan

ilahiyatçı 1 06 Mart 2013 10:56

Cevap: Evlilik mi?... Evcilik mi?...
 
Evlilikten amaç bunu cennete taşıyabilmektir…
evet000evet000evet000

rabbim cümlemize böyle evlilik nasibi müyesser etsin inşaallah...

paylaşım için teşekkürler...

enderhafızım 06 Mart 2013 15:02

Cevap: Evlilik mi?... Evcilik mi?...
 
Alıntı:

ilahiyatçı 1 Üyemizden Alıntı (Mesaj 237718)
Evlilikten amaç bunu cennete taşıyabilmektir…
evet000evet000evet000

rabbim cümlemize böyle evlilik nasibi müyesser etsin inşaallah...

paylaşım için teşekkürler...

amin inş..

Rica ederim efem

SEHER GÜLÜ 11 Ekim 2013 23:10

Evlilik....
 
Evlilik yoluyla ilgi görme, toplumsal bir statü görme isteği ve aşkın büyüsü özellikle 15-16 yaşlarındaki genç kızları cezbeder. Bu gençler en çok da bir ''ideal'' sahibi olma konusunda zorluk yaşamaktadır. Okuma ve ileriye dönük tasarımlarındaki boşluklarının yerini evlenme hevesi doldurur. Evliliği kısa yoldan hayata atılma, değer görme, statü kazanma aracı olarak görürler. Okulu bırakıp evlilik diye tuttururlar. '' Evlilikten, eşinden beklentilerin nelerdir? Çocuk yetiştirme konusunda neler biliyorsun?'' sorularıyla karşılaşınca gerçeklerin farklı olduğu ayrımını görseler bile fikirlerinden vazgeçemezler. Evlenmek için reşit olma yani buluğa ermek yeterli değildir. Fiziki olgunluk kadar ruh olgunluğunun da bulunması gerekiyor.
Evlilikte üç ana unsur vardır. Bunlar; evlenecek genç kız açısından annelik, ev idaresi ve vücudun çocuğu taşıyabilecek güç ve olgunluğa erişmesidir.Aynı zamanda evlilik yoluyla dahil olunacak ailenin kültürüne, çevresine uyum sağlanabilmesidir. Bu özellikleri taşımayan birine evlilik tavsiye edilmez. Şayet kadın çocuğunun bakımından, erkek ise eşinin ve çocuğunun geçiminden mesuldur.
Dinimize göre yuva kurmada amaç o yuvanın cennete taşınmasıdır. Evlilikte, eşlerin birbirleri açısından ebedi olması amaçlanmalıdır. Cennet yolu büyük bir terbiye gerektirir. Çoğu gençte böyle bir idrak yok. Evliliğin manevi yönü ihmal ediliyor. Bu açıdan gençlerde evlilik öncesi dini yaşayış, hayata bu açıdan ortak bir bakış şartı aranmalı olgunluk ise sonraya bırakılmalıdır.
Bilimsel olarak beynin üç bölgesinin de gelişimi 24 yaşa kadar sürer. Beyinsel ve psikososyal gelişim tam anlamıyla 24 yaşa kadar sürdüğü için evliliğin de bu dönemde olması gerekiyor. Evlenecek kişilerde mutlaka ''Bir eşle hayatı paylaşma görüşüne sahip mi? Çocukları manevi değerlere göre yetiştirmede yeterli donanıma sahip mi?'' gibi soruların cevapları bulunmalıdır.
Denir ki iyi bir hayalperest olmak kötü bir evlilik için kafidir. Hayalperestlikte belki hüsrana çıkacak en yakın adres.
Evlilik öncesi gençlerin dikkate aldığı kriterler evliliğin mutlu ve ya mutsuz olmasını etkiliyor. Belirli bir yaştan sonra erkekler kadınların beklentilerinden çekiniyor, kızlarda erkeklerin bir eşte aradığı kriterleri eleştiriyor. Kızlar;
-Erkekler mücahide arıyorum diye konuşuyorlar ama başörtülü bir artist arıyorlar, hepsinin kafasında belirli bir artist tipi var, diye eleştiriyorlar. Erkekler ise;
-Kızlar konuşmaya başlayınca dersin ki Hz. Aişe gibi dini bilgilere vakıf ve Hz. Fatma gibi dünyevi hırslardan uzak duruyorlar. Birkaç görüşmede istedikleri ev, araba ve giyim kuşamı öğrenince marka ve kariyer hırsları ortaya çıkıyor. Kızlar da kendilerine bir jön arıyorlar, diye eleştiriyorlar.
Bu tür eleştiriler 40 yıldır süregeliyor. Hakikaten Efendimiz'in (s.a.v) tavsiyesi olan erkekte ve kadında güzel ahlak ve dindarlık arama ilkesi, evliliklerin ilk 5 yılındaki boşanma oranına bakılırsa yeterince dikkate alınmıyor.

Medine-web 12 Ekim 2013 10:02

Cevap: Evlilik....
 
verilen mesajlara katılmakla birlikte "fiiliyatta" kazın ayağı hiç de öyle değil.evlilik aşamasında erkek ve kız en zirvededir.onlardan dindar onlardan kibar onlardan dürüst onlardan mutevazi onlardan muttaki daha doğmamıştır.
tanışma döneminde,nefismi şehvetmi ceyızmi kariyermi zenginlikmi ne alaka canım Allah rızası için yola çıkarlar.kız hz meryemdir erkek hz yusuftur.
ne zamana kadar?
toz duman dağılana kadar.
küpü küpün üzerine koysalar,dağ gibi yığsalar altından birisini çekseler seyreyle gümbürtüyü.
the end :)

siz genede moralinizi bozmayın.
evlenin ya mutlu olursunuz yada filozof.

Esma_Nur 12 Ekim 2013 11:49

Cevap: Evlilik....
 
Nacizane ufak bir tavsiyem ''kimse kimseye oynamasın'' trflar açık olsun birbirine... sizi olduğunuz gibi sevsin sandığı gibi değil...

Dur_Hele 12 Ekim 2013 20:01

Cevap: Evlilik....
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 300182)
verilen mesajlara katılmakla birlikte "fiiliyatta" kazın ayağı hiç de öyle değil.evlilik aşamasında erkek ve kız en zirvededir.onlardan dindar onlardan kibar onlardan dürüst onlardan mutevazi onlardan muttaki daha doğmamıştır.
tanışma döneminde,nefismi şehvetmi ceyızmi kariyermi zenginlikmi ne alaka canım Allah rızası için yola çıkarlar.kız hz meryemdir erkek hz yusuftur.
ne zamana kadar?
toz duman dağılana kadar.
küpü küpün üzerine koysalar,dağ gibi yığsalar altından birisini çekseler seyreyle gümbürtüyü.
the end :)

siz genede moralinizi bozmayın.
evlenin ya mutlu olursunuz yada filozof.

tikkat tikkat tecrübe abi konişay :):)

SEHER GÜLÜ 12 Ekim 2013 21:51

Cevap: Evlilik....
 
Aslında en büyük niyet Allah rızası olacak. Zaten niyetimiz karşılıklı bir şekilde böyle olursa gerisi kolay.

Esma_Nur 19 Ekim 2013 18:25

Cevap: islamda evlilik nasıl olur
 
Hak’ Teâlâ insan neslinin, iki eşin ‘bir’leşmesi ile devam etmesini öngörmüştür. ‘Real’ist bir fıtrat dini olan İslâmiyet de insan tabiatına aykırı bir hayat tarzı olan ruhbanlığa prim vermemiş; kadın – erkek ilişkilerini sağlıklı bir temele oturtmuştur. Fedakârlık esasına dayanan aile; tatmin, emniyet, huzur, sevgi ve şefkat demektir. Aile bunun için kurulur. Bunlardan birinin bulunmadığı bir ailede işler yolunda gitmiyor demektir. Huzur ve sükûnet, insanların eşleri ile ne kadar tatmin olduklarıyla alâkalıdır. Kadın erkeğin, erkek de kadının zırhıdır. Her ikisi de kendine iyi bakarak; kendini geliştirerek, salıvermeyerek bu fonksiyonu en iyi biçimde icra etmeli; eşini korumalıdır. Aile kurulurken eşler iyi seçilmeli; güzellik/yakışıklılık, zenginlik gibi geçici maddî özellikler öncelenmemeli, kalıcı vasıflar esas alınmalı; eş adayının kafa dengi olup olmadığı, kendisi ile ‘arkadaş’lık edip edemeyeceği araştırılmalıdır. Sâlih bir müminin özellikleri, iyi bir eşin de özellikleridir; namuslu, dürüst, güvenilir, kendi ayakları üzerinde durabilecek, aile yükünü kaldırabilecek, anlayışlı, kanaatkâr ve nazik eşlerin kurduğu ailelerde büyük bir ihtimalle aynı özellikleri taşıyan nesiller yetişecektir.



NİKÂH; EŞLERİN BİRBİRİNİ ‘BEN’İMSEMESİ, SAĞLAM BİR ŞEKİLDE ‘SÖZ’LEŞMESİ VE BUNU ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA DUYURUP MEŞRULAŞTIRMASI, TESCİL ETTİRMESİ…



GEREK İMAN GEREKSE MAKĀSID-I KUR’ÂN AÇISINDAN GÜVENİN ÖNEMİ AÇIKTIR. GÜVEN BÜTÜN İLİŞKİLERDE OLDUĞUNDAN DAHA FAZLA KARI-KOCA İLİŞKİLERİNDE ÖNEM ARZ EDER.



EŞLERİN KUR’ANÎ MÂNADA BİR KARAKTER EĞİTİMİNDEN GEÇMİŞ OLMALARI AİLE SAADETİ AÇISINDAN ELZEMDİR.



EŞLERİN KAFA DENGİ OLMALARI, MAL, MÜLK VS. İMKÂNLAR AÇISINDAN DA AŞAĞI YUKARI BİRBİRLERİNE DENK OLMALARI EVLİLİĞİN DEVAMINDA ÖNEMLİ BİR ETKENDİR.



İSLÂMİYET, GÜCÜ DEĞİL HAKKI ESAS ALIR. HAKLAR VE VAZİFELER KARŞILIKLIDIR; BİR TARAFA HEP HAK, ÖBÜR TARAFA HEP VAZİFE DÜŞÜYORSA, ORADA CİDDİ BİR ZULÜM VARDIR



KUR’ÂN; HZ. NUH’UN KÂFİR OĞLUNU NUH’UN AİLESİNDEN SAYMAMIŞTIR. ÇÜNKÜ SÂLİH DEĞİLDİR, ONUNLA AYNI İMANI, AYNI HAYAT TARZINI PAYLAŞMAMAKTADIR.



ÂKIBETİNİ DÜŞÜNEN AKLI BAŞINDA BİR İNSAN; ÇOCUKLARINI İYİ YETİŞTİRMELİ, ONLARI TANIMADIĞI ‘EĞİTMEN’LERİN İNSAFINA BIRAKMAMALIDIR.



Murat SÜLÜN

dua dilencisi 19 Ekim 2013 18:55

Cevap: islamda evlilik nasıl olur
 
Affınıza sığınırım konu başlığı "İslamda evlilik nasıl olur" güzel bir başlık ama caferi tayyarın yazılarını dikkatle okumanızı tavsiye ederim burası her yaşdan insan ziyaret ediyor her doğru her yerde bu kadar aleni açık seçik yazılmaz düşüncesindeyim hoş değil ve doğru değil o yazı...


SAAT: 01:40

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306