Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Evlilik-Nikah Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi TufeyL,Açılış Tarihi:  23 Ağustos 2007 (14:18), Konuya Son Cevap : 27 Ağustos 2007 (00:37). Konuya 5 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Ağustos 2007, 14:18   Mesaj No:1
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Nikah ve Talak...

Nikah ve Talak...

Alıntı:
Ehli kitapla evlenme meselesi.

Öncelikle şunu ifade edelim ki, İslam’da Müslüman erkeğin, ehl–i kitap kadınla evlenmesi caiz olmakla beraber, ister ehl–i kitap olsun isterse başka inancın mensubu olsun, Müslüman olmayan erkeğin, Müslüman bayanla evlenmesi asla caiz değildir. Bunun aksini söyleyen hiçbir alim yoktur. Müslüman kadın ancak kendisi gibi Müslüman erkekle evlenebilir.

Müslüman erkeğin, ehl–i kitap kadınla evlenmesi de aslında ihtilaflıdır. Bir kısım İslam alimi bunun cevazının aksine fetva vermiştir, caizdir diyenler de buna mekruh demişlerdir.

Hz. Ömer, Medayin valisi Huzeyfe (ra)’e evli bulunduğu Yahudi kadını boşamasını yazmıştı. Sebep olarak da, Ehl–i kitap kadınlarla evlenmenin Müslüman kadınlara rağbeti azaltacağını göstermişti.

“İman etmedikçe müşrik kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile müşrik bir kadından imanlı bir cariye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe müşrik erkeleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, müşrik bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izin ve (yardım) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye ayetlerini insanlara açıklar.” (Bakara, 2/221)

Ayette geçen “müşrik” ifadesine kimlerin girdiğini izah etmeden “şirk”in ne anlama geldiğini ifade edelim.

İmanın zıddı demek olan “şirk” Allah’a eş, ortak koşmak demektir. Bir çok ayetten de ehl–i kitabın bu “şirk”i işlediğini yani Allah’a ortak koşarak “müşrik” olduğunu öğreniyoruz.

Ehl–i kitabın şirk işlediğine dair bir çok ayetten bir kaçı:

“Yahudiler ‘Uzeyr Allah’ın oğludur’, Hıristiyanlar da ‘İsa Allah’ın oğludur’ dediler. Bu, onların ağızlarından geveledikleri cahilce sözlerdir. (Sözlerini) daha önce kafir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da (Haktan batıla) döndürüyorlar.” (Tevbe, 9/30)

“(Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini (ha hamlarını) (Hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i (İsa’yı) Rabler edindiler... O bunların ortak (şirk) koştukları şeylerden uzaktır.” (Tevbe, 9/31)

“Geçekten, Allah Meryem’in oğlu İsa’dır” diyenler kâfir olmuşlardır.” (Maide, 5/72)

Yukarıdaki ayetlere daha başkalarını da eklemek mümkün olmakla beraber bu kadarla iktifa ederek şunu rahatlıkla söylemek mümkündür ki, Lat,ı, Menat,ı, Hubel’i ve Uzza’yı (Arapların tapındığı meşhur putlar) Allah’a ortak koşmak şirk olduğu gibi, yine Allah’a ruhbanları, Uzeyr’i, Meryem’i ve oğlu İsa’yı ortak koşmak da şirktir. Hayır şirk değildir derseniz putlara tapan Arapları da şirk kapsamından çıkarmak, onlara ve diğerlerine “müşrik” demememiz gerekir ki, o zaman da “şirk” diye bir kavrama gerek kalmaz.

Bütün bu izahlardan sonra konuya geçersek.

Bakara suresindeki evlilikle ilgili yasaktan sonra inen Maide suresinin 5. ayeti ile de ehl–i kitap bir kadının Müslüman bir erkekle evlenmesine izin verilmiştir.

Yani Bakara suresindeki: “(Ey iman edenler) Allah’a eş tanıyan kadınlarla onlar iman edinceye kadar evlenmeyin.” (Bakara, 2/221) ayeti, Maide suresindeki: “...Kendilerine sizden önce kitap verilenlerden yine hür ve iffetli kadınlar dahi, siz onların mehirlerini verip nikah edince (size helaldir.)” (Maide, 5/5) ayetiyle hususileşmiş oldu.

Bu görüşlere rağmen aksi görüşte olanlar da vardır.

Abdullah İbn–i Ömer’in bu konudaki şu meşhur sözünü hatırlatmak isterim. Kendisine bir Müslüman erkeğin Yahudi veya Hıristiyan kadınla evlenmesi konusu sorulduğunda söylediği şu söz çok manidardır: “Allah müşrik kadınları Müslüman erkeklere haram kılmıştır. Ben bir kadının “Rabbim İsa’dır, demesinden daha büyük bir şirk bilmiyorum.” Bu sözü ölçü kabul eden İmamiyye mezhebinin tamamı ve bir kısım Zeydiye mezhebi mensubu, Maide suresinin beşinci ayetinin Bakara 221. ayetiyle mensuh olduğunu kabul edip; özel hüküm genel hükümle geçersiz kılınmıştır. Okunuşu, sonra olsa da, iniş olarak Bakara 221. Ayet daha öncedir, demişlerdir. (Bakınız, Alusî, Ruh’ul Meanî, c.2, s.179)

Hz. Peygamber (as)’ın evlilikle ilgili buyurduğu şu hadis–i şerife göre Müslüman’ın, evlilikte yine Müslüman kadını tercih etmesi sünnet kabul edilmiştir.

“Kadın dört meziyet için nikahlanır; Malı için, soyu için, güzelliği için ve dini için. Ama sen dindar olanı (Allah’ın emirlerine riayet edeni) seç ki, elin bereketli olsun.”

İman Şafii ve İmam Malik’e göre ehl–i kitap kadınla evlenmek mekruh kabul edilmiştir.

Yukarıda zikrettiğimiz İbni Ömer (ra)’ın ifadesi ve yorumu da bir başka delildir.

Bütün bunların yanında Müslüman kadının hem ehl–i kitapla, hem de başka müşrik erkekle evlenmesine asla müsaade edilmemiştir. Yani Müslüman bir kadın ancak kendisi gibi Müslüman bir erkekle evlenebilir.

“İman etmedikçe müşrik erkekleri, de (kızlarınızla) evlendirmeyin.” Bakara, 2/221)

Bu “müşrik erkek” ister kitap ehlinden olsun ister başka inanç mensubu olsun fark etmez.

Hz. peygamber (as) da şöyle buyurur:

“Biz kitap ehli olan kadınlarla evleniriz, onlar bizim kadınlarımızla evlenemezler.”

İslam alimlerinin ehl–i kitap kadınlarla evlenmesine verdikleri cevaz, İslam’ın güçlü ve Müslümanların her türlü tehlikelerden emin oldukları dönemde, İslam’ın yayılmasını hedefleyen bir cevazdır. Bugün ise bu geçerli değildir. Çünkü çeşitli maddi sebeplerden dolayı ehl–i kitap kadınlarla evlenen bir çok Müslüman erkek maalesef eşlerini Müslüman yapmak şöyle dursun zamanla kendi dinlerinden olmuşlardır.

Bundan birkaç ay önce Papa’nın bu yasaktan yola çıkarak yaptığı şu açıklama çok manidardır:

“İslam ırkçı bir dindir. Zira Müslüman bir erkeğin ehli kitap kadınla evlenmesine izin veriyor ama, ehli kitap bir erkeğin Müslüman bir kadınla evlenmesine izin vermiyor.”

Papa’nın basına yansıyan bu açıklamasından birkaç hafta sonra Urfa’da Müslüman bir kadının bir papazla evlendirilmesi çok ilginçt bir tesadüftü.

Yine yukarıda Hz. Ömer’in Hz. Huzeyfe ile ilgili kararı şunu göstermektedir ki, İslam’ın ve Müslümanların durumu, Müslüman erkeğin ehl–i kitap kadınla evlenebilmesi hakkındaki müsaadede bir ölçü olarak kabul edilmiştir.

Özellikle günümüz ortamında bu konu çok daha hassas bir hal almaktadır.

Yani Hz. Ömer (ra)’ın yaptığı uygulama günümüz için çok daha gereklidir.

Müslüman aile yapısını yıkmayı hedefleyenlerin oyununa gelmemek lazım. Avrupa’nın değişik ülkelerinde Müslüman olmayan kadınlarla yapılan evliliklerin hangi vahim sonuçları doğurduğunu çok kere gördük. Başlangıcı çok masum ve haklı sebeplere dayanıyor gibi görülen bu evlilikler daha sonra boşanmayla bile son bulmamakta çok daha vahim sonuçlar doğurmaktadır.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi TufeyL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ebul vefa hz.'nin duası Dua Bölümü TufeyL 0 2302 19 Mart 2009 14:03
Cennet kapısını açan dua Dua Bölümü TufeyL 0 2311 19 Mart 2009 14:02
Gel sana dünyanın misalini göstereyim Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Ağlama_Karanfil 1 2074 19 Mart 2009 13:58
BabaanneMaceraları Fıkralar-Hikayeler Kara Kartal 2 1976 17 Mart 2009 23:02
Evlilik aşkı öldürür derler.YaLaN.. Evlilik-Nikah Konuları Mihrinaz 5 1923 17 Mart 2009 21:43

Alt 23 Ağustos 2007, 14:21   Mesaj No:2
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Nikah ve Talak...

Alıntı:

İSLAMDA EVLENMENİN HÜKMÜ

İslamda evlenmenin hükmü üç kısımdır: Vacip, sünnet ve mübahtır.



1- Bir kimsenin şehveti galebe çalıp günaha girmekten endişe ederse evlenmesi vaciptir.

2- Bir kimse şehvet hissine sahip olur, fakat iradesi kuvvetli olduğundan günaha girmesi söz konusu olmazsa maddi durumu müsaid olduğu takdirde evlenmesi sünnettir. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: "Ey gençler cemaatı! Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan en çok çevirici ve ırzı en ziyade koruyucudur. Evlenmeye gücü yetmeyen oruç tutsun. Çünkü oruç onun için şehvet kırıcıdır" (Buhari, Müslim). İmam-ı Şafii (ra) şöyle diyor: "İradesi kuvvetli olduğundan harama girmekten endişesi olmayan kimsenin evlenmeyip ibadetle meşgul olması daha iyidir. Çünkü Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yahya'yı "Hasun" –kadınlara karışmayan- kelimesiyle meth ve sena ediyor."

3- Bir kimse yaşlı veya cinsi iktidarı zayıf olursa evlenmesi mübah ise de, evlenmemesi daha iyidir. Çünkü evlenme gereği olmadığı halde ağır bir yük altına girmiş olur (al-Müğni li ibn Kudame).

Alıntı ile Cevapla
Alt 23 Ağustos 2007, 14:23   Mesaj No:3
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Nikah ve Talak...


Kütubu Sitte'den Talak ile alakalı Hadis-i şerifler...

4015 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma demiştir ki: "Bir erkek hanımına bir defada "Sen üç talakla boşsun!" dese, bu bir talâk sayılır."

Ebu Davud, Talak 10, (2197).

4016 - Rezin'in zikrettiği bir rivayette (İbnu Abbas şöyle demiştir): "Erkek hanımına (aynı anda üstüste): "Sen boşsun, sen boşsun, sen boşsun" diye üç kere söylerse, bu bir boşama sayılır, yeter ki bunlarla birinci defaki söylediği "Sen boşsun!" sözünü te'kid etmeyi kastetmiş olsun veya, hanımıyla henüz gerdek yapmamış olsun."

4017 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre, bir adam kendisine gelip: "Ben hanımımı yüz talakla boşadım, bu hususta fikriniz nedir (bana bir şey gerekir mi)?" diye sordu. Benden şu cevabı aldı: "Kadın senden üç talakla boşanmıştır. Geri kalan doksan yedisi ile Allah'ın ayetleriyle alay etmiş oluyorsun."

Muvatta, Talak (2, 552).

4018 - Mahmud İbnu Lebid radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir adamın hanımını üç talakla birden boşadığını haber verdiler. Öfke ile kalkıp: "Daha ben aranızda iken Allah'ın kitabıyla mı oynanıyor?" buyurdu. Derken birisi kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, onu öldürmeyeyim mi?" dedi."

Nesai, Talak 6, 142).

4019 - Abdullah İbnu Yezid İbni Rükâne an ebihi an ceddihi anlatıyor: "Dedim ki: "Ey Allah'ın Resûlü, (vallahi) ben hanımımı kesinlikle boşadım."

"Peki bununla ne kasdettin?" diye sordu. "Bir (talak) kastettim" dedim. Bunun üzerine:

"Bununla bir kastettiğine dair Allah'a yemin eder misin?" dedi. Ben de: "Vallahi bununla sadece bir talak kastettim" dedim. Bunun üzerine: "O halde bu senin kastettiğin şekildedir!" buyurdu ve kadını ona geri verdi. O ise, hanımı ikinci kere Hz. Ömer radıyallahu anh zamanında, üçüncü kere de Hz. Osman radıyallahu anh zamanında boşadı."

Tirmizi, Talak 2, (1177); Ebu Davud, Talak 10, (2196), 14, (2206, 2207, 2208).

4020 - İmam Malik'e ulaştığına göre, Ömer İbnu'l-Hattab radıyallahu anh'a, Irak'tan yazılarak sorulmuştur: "Bir erkek hanımına: "Senin ipin (benim elimde değil), boynundadır (dilediğin yere gidebilirsin)" dedi. (Bunun hükmü nedir, hanımı boş mu değil mi?)" Hz. Ömer bunun üzerine oradaki me'muruna: "Hacc mevsiminde beni Mekke'de bulmasını emret!" diye yazdı. Hz. Ömer radıyallahu anh tavaf yaparken, adam yanına gelip selam verdi. Hz. Ömer ona: "Sen kimsin" diye sordu. Adam kendini tanıtarak: "Ben seni bulmamı emrettiğin (Iraklı) kimseyim!" dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Ben sana şu Beyt-i Muazzama'nın Rabbi adına soruyorum: "İpin boynundadır!" derken ne kastettin?" dedi. Adam: "Sen bu mukaddes mekandan başka bir yerde yemin verseydin sana doğruyu söylemezdim. Ben bununla ayrılık kastetmiştim" dedi. Hz. Ömer radıyallahu anh: "Bunun hükmü senin kastettiğin şeydir" buyurdu."

Muvatta, Talak 5, (1, 551).

4021 - Nafi anlatıyor: "İbn Ömer radıyallahu anhüma haliyye ve beriyye hakkında derdi ki: "Bunlardan her biri üç kere boşanmış sayılır."

Muvatta, Talak 7, (1, 552).

4022 - İmam Malik'e ulaştığına göre: "Hz. Ali radıyallahu anha karısına: "Sen bana haramsın" diyen erkek hakkında: "Bu adam hanımını üç talakla boşadı" diyordu."

Muvatta, Talak 6, (1, 552).

4023 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Kim hannımını (kendine) haram kılarsa, bu, (boşanma ifade eden) bir şey değildir, bu söz bir yemindir, yemin kefaretinde bulunur. Nitekim ayet-i kerime'de Cenab-ı Hak; "Allah'ın Resulünde sizin için güzel örnek vardır." (Ahzab 21) buyurmuştur."

Buhari, Talak 8, Tefsir, Tahrim 1; Müslim, Talak 19, (1473); Nesai, Talak 16, (6, 151).

4024 - Yine Nesai'de şu rivayet mevcuttur: "Bir adam İbnu Abbas radıyallahu anhüma'ya gelerek: "Ben hanımımı kendime haram kıldım! (Ne yapayım, hükmü nedir?)" diye sordu. İbnu Abbas: "Yalan söyledin, o haram değildir" dedi ve şu ayeti okudu. (Mealen): "Ey Peygamber, Allah'ın sana helal kıldığını sen niye kendine haram ediyorsun?" (Tahrim 1).

İbnu Abbas ayeti okuduktan sonra dedi ki: "Sen, bu sayılan kefaretlerin en ağırı olan köle azadını yerine getireceksin."

Nesai, Talak 16, (6, 151).

4025 - İmam Malik'e ulaştığına göre, bir adam İbnu Ömer radıyallahu anhüma'ya gelerek: "Ben, hanımımın işini kendi eline koydum, o da kendini (benden) boşadı. Bu hususta ne dersiniz?" diye sordu. İbnu Ömer radıyallahu anhüma: "Ben, kaadının yaptığı gibi olduğuna kaniyim" deyince adam: "Ey Ebu Abdirrahman, böyle yapma!" diye itiraz etti. İbnu Ömer ise: "Bunu ben değil, sen yaptın!" diye cevap verdi."

Muvatta, Talak 10, (2, 553).

4026 - Harice İbnu Zeyd anlatıyor: "Ben Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anh'ın yanında oturuyor idim. Muhammed İbnu Ebi Atik gözlerinden yaşlar boşandığı halde ona uğradı. Zeyd radıyallahu anh: "Neyin var?" diye sordu: "Ben, dedi, hanımımın işini kendine bırakmıştım, o da beni bıraktı."

"Peki (boşanma işini ona bırakmaya) seni sevkeden şey ne idi?" dedi. Muhammed İbnu Ebi Atik:

"Kader!" deyince, Zeyd: "Dilersen hanımına dönersin, zira bu bir (talak)dır. Sen ise ona (kadına) daha çok hak sahibisin" fetvasını verdi."

Muvatta, Talak, 12, (2, 554).

4027 - Mesruk rahimehullah demiştir ki: "O beni ihtiyar ettikten sonra hanımımı bir veya yüz veya bin defa muhayyer kılmama aldırmam. Nitekim Hz. Aişe'ye sordum da bana: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bizi muhayyer bırakmıştı. (Hepimiz onu ihtiyar ettik.) Bu, talak mıydı?" diye cevap verdi."

Buhari, Talak 5; Müslim, Talak 25, 1477; Ebu Davud, Talak 12, (2203); Tirmizi, Talak 4, (1179); Nesai, Nikah 2, (6, 56).

DUHULDEN (GERDEKTEN) ÖNCE BOŞAMA

4028 - Tavus rahimehullah anlatıyor: "Ebu's-Sahbâ (adında birisi) İbnu Abbas radıyallahu anhüma'ya (sık sık sualler sorardı). Bir defasında: "Bir kimsenin, hanımını duhülden (temastan) önce üç kere boşaması halinde, alimlerin bunu, bir talak addettiklerini bilmiyor musunuz?" dedi. İbnu Abbas radıyallahu anh şu cevabı verdi: "Elbette biliyorum. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Hz. Ebu Bekir devirlerinde ve Hz. Ömer radıyallahu anhüma'nın hilafetinin de ilk yıllarında, bir erkek hanımını, daha onunla temastan önce boşayacak olsa, bu bir tek talak addediliyordu. Hz. Ömer, insanların talaka düşkünlüklerini görünce: "Erkeklerin aleyhine olarak bu talaklara müsaade ediyorum" dedi."

Müslim, Talak 17, (1472); Ebu Davud, Talak 10, (2199, 2200); Nesai, Talak 8, (6, 145).

4029 - Muhammed İbnu İyas İbnu'l-Bukeyr anlatıyor: "Bir adam karısını, temastan (gerdekten) önce üç talakla boşadı. Sonra da onunla nikahının devamını uygun gördü. Fetva sormaya gitti, ben de beraberinde idim. İbnu Abbas ve Ebu Hüreyre radıyallahu anhüm'ün yanlarına geldi. Onlar: "Senden başka bir erkekle evlenmedikçe o hanımla evlenmen mümkün değil!" dediler. Adam, "İyi ama ben onu bir talakla boşadım" dedi. İbnu Abbas radıyallahu anhüma: "sen, kendine ait fazlalığı elinden bırakmışsın!" buyurdu."

Muvatta, Talak 37, 39, (2, 570, 571); Ebu Davud, Talak 10, (2198). Bu metin Muvatta'daki metindir.

4030 - Ata İbnu Yesar rahimehullah anlatıyor: "Bir adam Abdullah İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma'ya, temastan (gerdekten) önce hanımını üç talakla boşayan kimsenin durumunu sordu. Ata rahimehullah der ki: "Ben bâkirenin talakı birdir" dedim. Ancak Abdullah bana dedi ki: "Sen hikayecisin (kafadan attın). Bir talak, talak-ı bâinle kadını boş kılar, üç ise, kadını bir başkasıyla evlenip ondan boşanıncaya kadar eski kocasına haram kılar."

Muvatta, Talak 33, (2, 570).

HAYIZLI KADININ TALAKI

4031 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan rivayet edildiğine göre, hanımını hayızlı iken boşamış, babası Hz. Ömer radıyallahu anh, durumu Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a sormuştur. Aleyhissalatu vesselam da: "Ona emret, hanımına dönsün. Kadın temizleninceye kadar yanında tutsun. Sonra tekrar hayz olup temizleninceye kadar beklesin. Kadın temizlenince boşamak dilerse, temastan önce boşasın. İşte bu, aziz ve celil olan Allah'ın (boşama hususunda) emir buyurduğu iddettir."

Müslim'in bir rivayetinde: "...Ona söyle, hanımına dönsün, sonra onu temizken veya hamile iken boşasın" demiştir.

Buhari, Talak 2, 3, 44, 45, Ahkam 13, Tefsir, Talak 1; Müslim, Talak 1, (1471); Muvatta, Talak 53, (2, 576); Ebu Davud, Talak 4, (2179-2185); Tirmizi, Talak 1, (1175); Nesai, Talak 1, 3, 4, (6, 137-141).

İCBAR EDİLENİN, DELİNİN, SARHOŞUN TALAKI

4032 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mâtuh ve mükreh ve mecnunun talâkı hariç bütün talaklar caizdir."

Tirmizi, Talak 15, (1191).

4033 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mâtuh ve mükreh'inki hariç bütün talaklar mûteberdir" ve ilave ettiler: "Bilmez misin, kalem üç (kişi)den kaldırılmıştır: İfakat buluncaya kadar "mecnûn"dan, idrak edinceye kadar "çocuk"tan, uyanıncaya kadar "uyuyan"dan."

Buhari, Talak 11. Bab karşılığında senetsiz olarak kaydedilmiştir.

4034 - Yine Buhâri'nin Hz. Osman radıyallahu anh'tan kaydettiği diğer bir rivayette şöyle buyrulmuştur: "Ne sarhoşun ne de mecnunun talakı muteber değildir."

Buhari, Talak 11, Bab karşılığInda senetsiz olarak kaydedilmiştir.

4035 - Yine Buhari'nin İbnu Abbas radıyallahu anhüma'dan kaydettiği bir diğer rivayette şöyle buyrulmuştur: "Ne müstekreh ne de mecnun'un talakı muteber değildir."

Buhari, Talak 11, Bab karşılığında senetsiz olarak kaydedilmiştir.


MÜTEFERRİK HÜKÜMLER

4050 - Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Talaku's-sünne (sünnete uygun boşama), kadını temizlik döneminde cimada bulunmadan yapılan boşamadır."

Nesai, Talak 2, (6, 140).

4051 - İmam Malik anlatıyor: "İbnu'l-Müseyyeb'i, Humeyd İbnu Abdirrahmen İbni Avf'ı, Ubeydullah İbni Abdillah ibni Utbe'yi, Süleyman İbnu Yesar'ı dinledim, hepsi de Ebu Hüreyre'nin şöyle söylediğini işitmiş olduklarını bildirdiler: "Ben Hz. Ömer radıyallahu anh'ı dinledim. Demişti ki: "Bir kadını kocası, bir veya iki talakla boşayıp, kadını (iddeti bitip de başkasına) helal oluncaya kadar bıraksa, kadın da bir başka erkekle evlense, bu ikinci koca ölse veya kadını boşasa, sonra kadın tekrar ilk kocası ile evlense, bu kadın onun yanında, önceden baki kalan talak(lar) üzerine olur."

İmam Malik der ki: "İşte bu, hiç bir ihtilaf olmaksızın kabullendiğimiz sünnettir."

Muvatta, Talak 77, (1, 586).

4052 - Muharrib İbnu Disar, İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah'ın, helal kıldıkları arasında en sevmediği şey talaktır."

Bir diğer rivayette ise şöyle gelmiştir: "Allah'ın en sevmediği helal, talaktır."

Ebu Davud, Talak 3, (2177, 2178).

4053 - Sevban radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hangi kadın, (çok ciddi) bir gerek yokken kocasına boşanma talebinde bulunursa, bilsin ki, cennetin kokusu kendisine haramdır."

Ebu Davud, Talak 18, (2226); Tirmizi, Talak 11, (1187); İbnu Mace, Talak 21, (2055).

4054 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Erkek hanımını boşamak isteyince hemen boşuyordu. Erkek, yüz ve hatta daha çok kerelerde boşamış olsa, iddeti içerisinde iken, döndüğü takdirde kadın yine de onun hanımı olmaya devam ediyordu. Bu hal şu hadiseye kadar devam etti. Bir adam hanımına: "Vallahi seni ne tam boşayacağım ne de himayeme alacağım, ebedi şekilde böyle tutacağım!" dedi.

Kadın: "Bu nasıl olur?" deyince:

"Seni boşayacağım, iddetin bitmek üzere iken geri döneceğim. (Bu şekilde tekrar edeceğim) cevabını verdi. Kadın bunun üzerine Aişe radıyallahu anha'ya gidip durumu haber verdi. Aişe, Resûlullah gelinceye kadar cevap vermedi. Durumu O'na anlattı. Aleyhissalatu vesselam da sükût buyurdular. Derken şu ayet indi. (Mealen): "Boşama iki def'adır. (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmaktır. (Ey kocalar! boşandığınız zaman) onlara (kadınlara verdiğiniz bir şeyi (mehri geri) almanız size helal olmaz..." (Bakara 229). Aişe radıyallahu anha dedi ki: "Bunun üzerine halk (o günden itibaren) talaka (yeniden yönelip) gözden geçirdi, bir kısmı boşadı, bir kısmı boşamadı."

Tirmizi, Talak 16, (1192).

4055 - İmran İbnu Husayn radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre kendisine, hanımını boşayıp sonra da onunla cima yapan, kadını ne boşadığı ne de rücû ettiği hususunda işhadda (beyanda) bulunmayan bir adam, durumunu sormuş, onun da cevabı şu olmuştur:

"Sen hanımını sünni olmayan talakla boşamışsın, sünni olmayan tarzda geri dönmüşsün. Boşadığına da, döndüğüne de işhadda bulun ve (şahidleme işini) bir daha terketme."

Ebu Davud, Talak 5, (2186); İbnu Mace, Talak 5, (2025).

4056 - Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir kadının kız kardeşinin tabağındakini boşaltmak ve kendisi evlenmek için boşanmasını talebetmesi helal değildir. Kendine de (rızık, nafaka nev'inden Allah tarafından) takdir edilen şey vardır."

Buhari, Nikah 53, Kader 4; Müslim, Nikah 38, (1408); Muvatta, Kader 7, (2, 900); Ebu Davud, Talak 2, (2176); Tirmizi, Talak 14, (1190); Nesai, Büyü 19, (7, 258).

4057 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç şey vardır ki onların ciddisi de ciddi, şakası da ciddidir: Nikah, talak, ric'at."

Ebu Davud, Talak 9, (2194); Tirmizi, Talak 9, (1184).

4058 - Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh'tan rivayete göre o, "hanımını boşamış, ve onu bir cariye ile nimetlendirmiştir."

Muvatta, talak 45, (2, 573).

5592 - Yine Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Şurası muhakkak ki kadın, şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gider. Biriniz bir kadında hoşuna giden bir husus görürse, hemen hanımına gelsin; zira bu, nefsinde uyananı giderir."

Müslim, Nikah 9, (1403); Ebu Davud, Nikah 44, (2151); Tirmizi, Nikah 9, (1158).

KIZ İSTEME, NİKÂH DUASI VE NAZAR

5593 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, kişiyi, kardeşi bir kızı isteme sırasında o kıza talip olmaktan nehyetti. "Ne zaman isteyen vazgeçer veya kendine izin verirse o takdirde tâlib olabilir" buyurdu."

Buhari, Nikah 45; Müslim, Nikâh 49-56, (1412-1414); Muvatta, Nikâh 1, (2, 523); Ebu Dâvud, Nikâh 18, (2081); Nesâî, Nikah 19, (6, 71); Tirmizi, Nikâh 38, (1134).

5594 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bize hâcet duasını öğretti. Şöyleydi: "Hamd Allah'a mahsustur. O'ndan yardım dileriz, O'ndan af talep ederiz, nefsimizin şerlerinden, amellerimizin kötülerinden O'na sığınırız. Allah kime hidayet verirse onu saptıracak yoktur. Allah kimi de saptırmışsa, onu da hidayete erdirecek yoktur. Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet ederim. Muhammed'in O'nun kulu ve resûlü olduğuna da şehadet ederim. Ey iman edenler, adını zikrederek birbirinize talepte bulunduğunuz Allah'tan ve aranızdaki akrabalık bağın(ı koparmak)tan korkun! Şurası muhakkak ki Allah üzerinizde murâkıbtır" (Nisa 1). "Ey iman edenler! Allah'tan hakkıyla korkun. Sakın ha müslümanlar olmaktan başka şekilde ölmeyin" (Âl-i İmrân 102). "Ey iman edenler Allah'tan korkun ve sağlam bör söz söyleyin. Tâ ki Allah sizin işlerinizi salaha çıkarsın ve günahlarınızı da affetsin. kim Allah ve Resûlüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzab 70-71).

Ebu Davud, Nikah 33, (2118); Tirmizi, Nikah 16, (1105); Nesai, Cum'a 24, (3, 105).

5595 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"İçerisinde teşehhüd bulunmayan bir dua, kesilmiş el gibidir."

Tirmizi, Nikâh 16, (1106); Ebu Davud, Edeb 22, (4841).

5596 - Benî Süleym'den bir adam anlatmıştır: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan Ümame Bintu Abdilmuttalib radıyallahu anhâ'yı istedim, onu bana teşehhüd okumadan nikâhladı."

Ebu Davud, Nikah 30, (2120).

5597 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Biriniz bir kadının talibi olunca, onun kendini evlenmeye davet eden yerini görmeye muktedirse, onu hemen yapsın."

Ebu Dâvud, Nikah 19, (2082).

5598 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Adamın biri Ensârdan bir kadınla evlenmişti. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Kadına baktın mı?" diye sordu. Adam: "Hayır" deyince:

"Git, kadına bak. Çünkü ensarın gözlerinde bir şey vardır!" buyurdular."

Müslim, Nikâh 74, (1424); Nesâi, Nikah 23, (6, 77).
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 Ağustos 2007, 15:40   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Nikah ve Talak...

NİKAH
Bir akit neticesinde meydana gelen birleşme ve bir araya gelmeye nikah (evlenme) denir.
Normal bir durumda (kadına karşı nefsinde aşırı bir arzu duymayanlar için) evlenmek müekked bir sünnettir ve insanlardan evlenmeleri istenilir. Şiddetli bir şehevi taşkınlık ve arzu halinde evlenmek farzdır.
Kadının haklarını yerine getirememekten korkulursa evlenmek mekruh olur.
Nikah meşru bir akittir ve müstehaptır. İnsanlar evliliğe teşvik edilmiştir.
Evliliğin meşruluğu kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Kur'an'da "İçinizden bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden salih (mü'min) olanları evlendirin" (Nur suresi ayet 32) buyurulmuştur. Yine Peygamberimiz (s.a.v.) "Nikahlanın çoğalın, çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övünürüm",
"Evlenmek benim sünnetimdir. Kim benim bu sünnetimden ayrılırsa o benden değildir" buyurmuştur.


Nikahın rüknü; icab ve kabuldür
Müslümanların nikahı ancak iki erkek şahit yahut bir erkek ile iki kadın şahit huzurunda kıyılır.
Şahitlerin hür ve müslüman olmaları şart, adil olmaları ise şart değildir. İki körün şahitliği ile de nikah kıyılır.
Birbirlerine haram olanlar.
1- Annesi ve nineleri,
2- Kızı ve kendi evladından olan kızları,
3- Kız kardeşi, kız ve erkek kardeşlerinin kızları,
4- Babasının ve annesinin kız kardeşleri,
5- Hanımının annesi ve eğer zifafa girmişse hanımından olan üvey kızı,
6- Baba ve dedelerinin aileleri,
7- Oğlunun ve torunlarının aileleri haramdır.
Eşini boşayan bir erkek, iddeti bitinceye kadar ne onun kızkardeşi ile ve ne de başka bir kadınla evlenemez.
Mecûsî ve putperest, kâfir kadınlarla evlenmek haramdır. Yahudî, hıristiyan veya yıldızlara tapan (sabiî) kadınlarla evlenmek câizdir.
Mut'a nikâhı (bir erkeğin belli bir para veya mal karşılığında, belli bir süre için bir kadınla anlaşarak, onunla evlilik hayatı yaşaması) haramdır.
Evlenmede denklik
Nikahda (erkeğin kadına) denk olması aranır.
Denklik şartları şunlardır:
1- Soyda denk olmak,
2- Din ve takva (fazilet ve ahlak sahibi olmak) da denk olmak,
3- Sanatta denk olmak,
4- Hürriyette denk olmak,
5- Malca denk olmak.
[HIGHLIGHT=#fef5f5]

[/HIGHLIGHT]Mehir
Kadının nikahlanınca kocasından almaya hak kazandığı muayyen miktar mal veya paradır. Kadın kocasından bir nikah parası alır.
Mehirsiz nikah olmaz. Mehir, nikah yapılırken kararlaştırılır. Eğer kararlaştırılmamışsa kızın emsallerine göre sonradan mehir tayini yapılır. Mehir peşin verildiği gibi sonraya da bırakılabilir. Mehir tamamen kızın hakkıdır. Ona kızın babası el koyamaz.
Düğünlerin israfa dayanan örf ve adetlerine onu heba edemez.
Mehrin en az miktarı on dirhem (28,05 gr) gümüş veya on dirhem kıymetinde başka bir maldır.
Mehir ancak mal sayılan şeylerden verilir. Mehir on dirhemden az olarak kararlaştırılmışsa kadın yine on dirhem alır.
Mehir tayin edilince zifafa girmekle veya karı kocadan birinin ölümü halinde onu tam olarak ödemek kocanın borcu olur.
Erkek karısını birleşme olmadan önce boşarsa kararlaştırılan mehrin yarısını ödemesi gerekir.


TALAK (BOŞANMA)
Boşama üç şekilde olur
1- Ahsen (en güzel) tarzda boşama:
Kadın hayızdan temizlenmiş halde iken ve bu temizlik müddeti içerisinde onunla cinsi münasebette bulunulmadan bir talak ile boşamak ve iddeti bitince kadını terk etmek en güzel tarzda boşamaktır.
2- Hasen (güzel) tarzda boşama:
Bir kadını içinde cinsi münasebet yapılmamış olan üç temizlik müddeti içerisinde ayrı ayrı üç talak ile boşamaktır.
3- Bid'at (sonradan çıkmış, İslâm'dan olmayan) üzere boşama:
Tek bir sözle üç veya iki talak boşamak yahut bir temizlik müddeti içerisinde kadına dönmeden onu bid'at üzere boşamaktır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 24 Ağustos 2007, 11:03   Mesaj No:5
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:paylaşımcı isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 41
Konular: 13
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Nikah ve Talak...

bu konu beni 15 yıl sonra ilgilendirebilirpaylaşımına kendi adıma teşekkür ederim abla
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 Ağustos 2007, 00:37   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Nikah ve Talak...

[quote=paylaşımcı]
bu konu beni 15 yıl sonra ilgilendirebilir paylaşımına kendi adıma teşekkür ederim abla





ablamı zikrullah mı
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
TALAK Suresini Sorularla Tanıyalım... nurşen35 Sorularla Sureleri Tanıyalım 30 20 Nisan 2016 06:13
Bain Talak MERVE DEMİR İslami Kavramlar 1 17 Mayıs 2014 03:05
Nikah ve Düğün Merasimi - Nikah Akdinin Yapılış Şekli MERVE DEMİR Evlilik-Nikah Konuları 0 14 Nisan 2009 10:08
Vaaz:Talak KuM TaNeSi Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat 0 08 Ocak 2009 12:51
Bid'i Talak Emekdar Üye İslami Kavramlar 0 01 Mayıs 2008 00:09

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.