![]() |
Alıntı:
Ya ben tarafsız olamadım. Önce koltuk rahat dedim sonra bu işte bişey vardır diye su damlası gibi çiçekli sandalyeyi seçtim ama eminde olamadım ben biraz kararsız kaldım. Gitti bende psikoloji :) 2 ile 5 kaldı. Onları seçen olursa yazarım :):) Admin başkanım gelir seçer belkicicekver Gerçi bana koltuk verin der kesingülümseyen000Vasat gelir bellimi olircicekver Onlara bırakayım sandalye tercihlerini. |
Koltuk hiç tercihim olmaz. 2. sandalye ver gitsin. Ne anlatıyor, neden bahsediyor sen yaz bi ara ilgilenirim :) |
Alıntı:
Jung derki seçtiğin bir sandalye değil aslında.kim olduğunu fısıldar sana. Öyle sıradan bir eşya değil. Ruhunun bir aynasıdır adeta. Dur bir an .Kalbinin seçmesine izin ver. Rahatlığını düşünme, stilini yargılama. Sadece içinden geleni takip et. Çünkü bu sadece basit bir seçim değil sfhfgshsfhsgh Etkilendinmi aplam:):) ona göre devam edicemgülümseyen000 |
İlginç, devam et bakalım. Bilemedim etkisini tepkisini. Buyur söz senin. Uygun zamanda okurum:) |
Tmm aplm 2 numaralı sandalye bak sana neler diyor psikolojik analizi bakalım onaylicanmıcicekver İkinci sandalye anlamın kalesi.bu sandalyenin anlatacak bir hikayesi var.Ona baktığında sanki eski kitapların kokusunu, ahşabın sıcaklığını, geçmişin dokusunu hissedebilirsin. Gösterişsiz ama zarif, zamana kök salmış gibi sağlamdır. Sanki nesillerin hikayesini çoktan biliyormuşcasina . Bu, yenilik arayan birinin değil, derinlik, anlam ve düzen özleyen birinin seçimidir. Eğer bu sandalyeyi seçtiysen ruhun kurallara ve anlam sağlayan bir estetiğe Özlem duyuyor olabilir. Sen kaosa tahammül edemeyen bir insansın. Sadece duygusal düzeyde değil, entelektüel bir düzeyde de bir çevreye ihtiyacın var. Düzene değer veriyorsun. Karl Jungun derin ruh bilimine göre bu seçim koruyucu veya gelenekçi arkatiple yankılanır. Koruyucu sadece başkalarını değil aynı zamanda fikirleri, değerleri ve mirası da koruyan bir figürdür. Sorumluluk hisseden insanın görevinin düzeni, aileyi, aktarılan normları gözetmek olduğuna inanan biridir. Bu ihtimam gösteren, ama aynı zamanda konrtol eden, güvenlik veren ama aynı zamanda sınırlar koyan bir enerjidir.Zamanin sınavından geçmiş olana güvenen kişidir. Bazen değişim korkusuyla, bazen ataların bilgeliğine duyduğu derin saygıyla , bazen de herşeyin yerli yerinde olmasına dair içsel bir ihtiyaçla bu sandalyeyi seçerek güçlü bir ahlâkî pusula ihtiyacı hisseden biri olabilirsin. Prensiplerin var. Belki yüksek sesle dile getirmiyorsun ama senin için önemliler. Hayatını kontrol altında tutan, sana kararlar verdiren, doğruyu yanlıştan ayırt etmeni sağlayan onlardır. Sahtekarlığa, kararsızlığa, boş laflara dayanamazsın. Derinliğe, gerçeğe, özgünlüğe ihtiyacın var. Ama Jung un uyardığı gibi her arketipin bir gölgesi vardır. Yapı arzusunun ardında kontrolü kaybetme korkusu gizlenebilir. Geleneklere bağlılığın altında bilinmeyene duyulan korku yatabilir. Belki sadece dışsal kaostan değil, içsel kaostan korkuyorsun. Ya kontrol etmeyi bırakırsan, kurallara uymayı bırakırsan sadece hissedersen ne olurdu? Retro tarzı bir sandalye seçimi sadece estetik değildir. İstikrara duyulan nostaljinin belkide herşeyin dsha basit göründüğü, hayatın net rollere sahip olduğu zamanlara duyulan özlemin bir ifadesidir. Baba babaydı, anne anneydi, tanrı gökteydi ve herkes kendi yerini biliyordu. Bu nostalji derin olabilir belkide net kuralların olduğu ama sıcaklığın eksik olduğu bir çocukluktan kaynaklanıyor olabilir. Dünya yıkılırken bile dış görünüşünü korumaya çalışan birisin. Estetiğe moda olduğu için değil, güzellik sana anlam kattığı için önem veriyorsun. Belki kırılganlığıni göstermekten korkuyorsun ve yerine zerafet sergiliyorsun. Belki de herşeyin iyi görünmesi için harcadığın çabayı birilerinin farketmesini özlüyorsun. Belki de modern hayatın kaosunda insanlığını korumak dağılmamak için birşeylere tutunmanin gerekli olduğunu hissediyorsundur. Yung en büyük dönüşüm potansiyelinin bilincin bilinç dışıyla buluştuğu yerde bulunduğunu yazmıştır. Bu sandlayeyi seçerek sürekli değişen dünyada kendini sağlamlaştırmayı seçiyor olabilirsin. Belki de yapıda bir sınırlama değil özgürlük arıyorsun. Herşeyin dağılmasından korkmak zorunda kalmadığında gelen bir özgürlük... Ama şunu sormaya değer. Kuralların seni hizmet ediyor mu, seni hapsediyor mu? Etrafında yarattığın yapı sana nefes aldırıyor mu, yoksa bir kabuk gibi kapanıyor mu? Bu sandalye bir anlama ihtiyacım var diyor. Ama bazen anlam bir düzenden doğmaz. Bazen hissetmeye izin verdiğimiz kaostan doğar. Derinliği keşfetmek için kurallarından vazgeçmek zorunda değilsin. Hissetmek için herşeyi yıkmak zorunda değilsin. Ama zaman zaman şunu sormaya değer: Tuttuğum şey hala bana yol gösteriyor mu, yoksa sadece ilerlememi engelliyor. cicekver |
SAAT: 11:46 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.