Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Genel Arapça (https://www.forum.medineweb.net/524-genel-arapca)
-   -   Medineweb Arapça- Türkçe Diyaloglar (https://www.forum.medineweb.net/genel-arapca/891-medineweb-arapca-turkce-diyaloglar.html)

f_kryln 09 Mart 2012 18:04

Cevap: arapça türkçe**diyologlar
 
Sık Kullanılan Fiiller:


Türkçe

Okunuşu

Arapça

Aldı
Ehaze
اَخَذَ
İstedi
Erâde
اَرَادَ
Gönderdi
Ersele
اَرْسَلَ
Yedi
Ekele
اَكَلَ
Emretti
Emera
اَمَرَ
İnandı
Âmene
آمَنَ
Ağladı
Bekâ
بَكىَ
Açıkladı
Beyyene
بَيَّنَ
Geldi
Câe
جَاءَ
Etti, eyledi
Ceale
جَعَلَ
Oturdu
Celese
جَلَسَ
Çıktı
Harece
خَرَجَ
Girdi
Dehale
دَخَلَ
Gitti
Zehebe
ذَهَبَ
Gördü
Raâ
رَئىَ
Acıdı
Rahime
رَحِمَ
Sordu
Se ele
َسَئلَ
İskan etti
Sekene
سَكَنَ
İçti
Şeribe
شَرِبَ
Doğru söyledi
Sadeka
صَدَقَ
Namaz kıldı
Sallâ
صَلَي
Güldü
Dahıke
ضَحِكَ
Zannetti
Zanne
ظَنَّ
İbadet etti
A bede
عَبَدَ
Saydı
Adde
عَدَّ
Bildi
Alime
عَلِمَ
Çalıştı
Amile
عَمِلَ
Sözleşti
Ahide
عَهِدَ
Sevindi
Feriha
فَرِحَ
Yaptı
Feale
فَعَلَ
Dedi
Kâle
قاَلَ
Öldürdü
Katele
قَتَلَ
Okudu
Kara e
قرَاَ
Yazdı
Ketebe
كَتَبَ
Kazandı
Kesebe
كَسَبَ
İnkar etti, tanımadı
Kefera
كَفَرَ
Konuştu
Kelleme
كَلَّمَ
Engelledi, men etti
Menea
مَنَعَ
Başardı
Neceha
نَجَحَ
İndi
Nezele
نَزَلَ
Baktı
Nezara
نَظَرَ
Gerekti
Vecebe
وَجَبَ
Buldu
Vecede
وَجَدَ
Vaad etti
Veade
وَعَدَ
Yol gösterdi
hedâ
هَدَي



Renkler:


Beyaz
Ebyad/beydâ
اَبْيَض / بَيْضاء
Siyah
Esved/sevdâ
اَسْوَد / سَوْدَاء
Sarı
Esfar/safrâ
اَصْفَر / صَفْرَاء
Kırmızı
Ahmer/hamrâ
اَحْمَر / حَمْرَاء
Yeşil
Ahdar/hardâ
اَخْضَر / خَضْرَاء
Mavi
Erzak/zerkâ
اَزْرَق / زَرْقَاء
Gri
Rasâsî
رَصَصِى
Pembe
Verdî
وَرْدِى
Lacivert
Erzak ğâmik
اَزْرَق غَامِق
kahverengi
Bunnî
بُنِّى
Turuncu
Burtukâlî
بُرْتُقَاِلى
Açık renk
Levn fâtih
لَوْن فَاتِح
Koyu renk
Levn ğâmik
لَوْن غَامِق
Renk
levn
لَوْن


Zamanla İlgi Kelimeler:
Türkçe
Okunuşu
Arapça
Sabah
Sabâh
صباح
öğle
Zuhr
ظهر
İkindi
Asr
عصر
Akşam
Mesâ
مساء
Yatsı
İşâ
عشاء
Gündüz
Nehâr
نهار
Gece
Leyl
ليل
Dakika
Dakîka
دقيقة
Saat
Sâa
ساعة
Gün
Yevm
يوم
Hafta
Usbû’
اسبوع
Ay
Şehr
شهر
Yıl
Âm / sene
عام / سنة
Asır, yüz yıl
Asr
عصر
Dün
Emsi
امس
Bugün
Elyevm
اليوم
Yarın
Ğaden
غدىً
Önceki gün
Kalbe emsi
قبل امس
Öbür gün
Ba’de ğad
بعد غد
Pazartesi
Yevmul isneyn
يوم الاثنين
Salı
Yevmus sulesâ
يوم الثلاثاء
Çarşamba
Yevmul erbiâ
يوم الاربعاء
Perşembe
Yevmul hamîs
يوم الخميس
Cuma
Yevmul cum’a
يوم الجمعة
cumartesi
Yevmus sebt
يوم السبت
Pazar
Yevmul ehad
يوم الاحد
Genellikle
Umumen
عُمُومًا
Bazen
ehyânen
اَحْياَنًا




f_kryln 09 Mart 2012 18:05

Cevap: arapça türkçe**diyologlar
 
Harf-i Cerler:
Cümle
Türkçesi
Arapçası
الي اّلسُوقِ
e, a, ye, ya
اِلىَ
وَاللهِ ما رَأَيْتُ
Yemin
وَ
اَلصَّلَاةُ خَيْرٌ مِنَ النومِ
den, dan
مِن
القرآن هديً لِلَّناسِ
İçin
لِ
انتَ كطبيبٍ لي.
Gibi
كَ
فوق العادة
Üzerinde
فَوْقَ
رَضِيَ اللهُ عَنْهُ
Den, dan
عَنْ
السّلامُ علي المسلمين
Üstünde
عَليَ
الجنة تحت اقدام الاُمُّهاتِ
Altında
تَحْتَ
بِالله بِاسم الله
İle, e, a, yemin
بِ
بين السماء و الارض
arasında
َبيْنَ
في الكتاب
içinde
فِى
مذ يوم الجمعة
De, da, den beri
مُذْ
منذ يوم الُبلُوغِ
De, da, den beri
مُنْذُ
جاءني الطالبون حاشا علي
İstisna edatı, hariç, den başka, asla, katiyyen
حَاشَا
Taki, e kadar
حَتَّي
رُبَّ رجل عالم
Olur ki, belki, nice, nadiren
رُبَّ - رُبَّمَا
رأيتُ دروسي خلا واحد
İstisna edatı, hariç, den başka, yalnız, ancak
خَلا
لولا انتم َلكُنَّا مُؤْمِنِينَ
Olmasaydı, olmamış olsa
لَوْلا
جِأْتُكَ كَيْ تُكْرِمُونِي
İçin, taki, diye, …den dolayı
كَيْ
لَعَلَّ اللهُ يُأْتِيكُمْ الْعَقْلَ
Umulurki, belki, ola ki
لَعَلَّ
جَاءَ القومُ عَدَا طَارِق
İstisna edatı, hariç, den başka
عَدَا




Günlük Eşya İsimleri:
Havlu
Minşefe
مِنْشَفَة
Peçete
Fûta
فُوطَة
Mendil
Mindîl
مِنْدِيل
selpak
Mindîl verîka
مَنَادِيل وَرِيقَة
Palto
Mi’taf
مِعْطَف
Şemsiye
Şemsiye
شَمْسِيَّة
Yüzük
Hâtem
خَاتَم
Saat
Sâa
سَاعَة
Gözlük
Nezzâre
نَظَّارَة
Pantolon
sirvâl
سِرْوَال
Gömlek
kamîs
قَمِيص
ceket
Sitra
سترة
Kemer
hizâm
حزام
Takım Elbise
Belde
بَدْلَة
Ayakkabı
Hizâ e
حزاء
Parfüm
Itr
عطر
Elbise
Melbes
ملبس
Ayna
Mir ât
مِرْآت
İç çamaşır
Melâbis dahiliyye
ملابس داخلية
Çorap
cûrab
جُوَرب
Düğme
Zır
زِر
Tarak
Mişt
مِشْط
Fanila
Fanila
فَانِلَة
Fermuar
Susta
سُوسْتَة
Bilezik
sivar
سِوَار


Ev Gereçleri:
Bisiklet
derrace
درَّاجة
Ev
menzil
منزيل
Sandalye
kursiy
كريسى
Masa
tâvile
طاولة
Kapı
bâb
باب
Anahtar
miftah
مفتاح
Yatak
serîr
سرير
Balkon
şurfa
شُرْفَة
Perdeler
seta'ir
سَتَاِئر
Lamba
şem'a
شَمْعَة
Kanepe
sufa
صُوفَة
Süpürge
miknese
مِكْنَسَة
Pencere
şubbak
شُبّاك
Televizyon
tilifizyun
ِتِلفِزْيُون

Tanışma التَّعَارُفُ


مَرْحَبًا
Merhaba!
أَهْلاً يَا سَيِّدي
Hoş geldiniz efendim.
أَهْلاً بِكُمْ
Hoş bulduk
إِسْمُكَ الْكَرِيمُ
Adınız?
إِسْمي إبْرَاهِيمُ
Adım İbrahim.
مِنْ أَيْنَ أَنْتَ؟
Nerelisin?
أََنَا تُرْكِى
Türkiye’liyim.
كَيْفَ حَالُكَ؟
Nasılsın?
أَنَا بِخَيْرٍ، أَلْحَمْدُ للهِ
İyiyim, mevlaya şükürler olsun.
مَتَى حَضَرْتَ؟
Ne zaman geldin?
حَضَرْتُ قَبْلَ يَوْمٍ.
Bir gün önce geldim.
هَلْ حَضَرْتَ وَحِيدًا؟
Yalnız mı geldin?
نَعَمْ.
Evet.
كَمْ يَوْمًا سَتَبْقَى؟
Kaç gün kalacaksın?
أُسْبُوعَيْنِ
İki hafta kalacağım.
مََا مِهْنَتُكَ؟
Mesleğin nedir?
أَنَا طَالِبٌ.
Öğrenciyim.
كَمْ عُمرُكَ؟
Kaç yaşındasın?
عُمْرِي عِشْرُونَ عَامًا.
Yirmi yaşındayım.
هَلْ أَنْتَ مُتَزَوِّجٌ؟
Evli misin?
أَجَلْ.
Evet.
أَيْنَ تَسْكُنُ؟
Nerede ikamet ediyorsun?
أَسْكُنُ فِي الْفُنْدُقِ.
Otelde kalıyorum.
هَلْ أَعْجَبْتَكَ بِتُرْكِيَا؟
Türkiye’yi beğendin mi?
أَتَيْتُ للزِّيَارَةِ فَقَدْ.
Sadece ziyaret için geldim.
مَتَى تَعُودُ إِلَى بَلَدِكَ؟
Ülkene ne zaman döneceksin?
بَعْدَ بِضْعَةِ أَيَّامٍ.
Birkaç gün sonra.
إِلَى للِّقَا
Görüşmek üzere.
مَعَ السَّلاَمَةِ.
Allaha ısmarladık.
مَعَ السَّلاَمَةِ.
Güle güle

f_kryln 09 Mart 2012 18:06

Cevap: arapça türkçe**diyologlar
 
Zamirler الضمائر
أَنَا
Ben
أنْتَ
Sen
هُوَ
O
هِىَ
O
أنْتُمَا
İkiniz
هُمَا
İkisi
نَحْنُ
Biz
أَنْتُمْ
Siz
أََنْتُنَّ
Siz (bayanlar)
هُمْ
Onlar
هُنَّ
Onlar (bayanlar)
عِنْدِي
Bende
عِنْدَكَ
Sende
عِنْدَهُ
Onda
عِنْدَنَا
Bizde
عِنْدَكُمْ
Sizde
عِنْدَهُمْ
Onlarda
لِى
Benim
لَكَ
Senin
لَهُ
Onun
لَنَا
Bizim
لَكُمْ
Sizin
لَهُمْ
Onların
مِنِّي
Benden
مِنْكَ
Senden
مِنْهُ
Ondan
إِليَّ
Bana
إِلَيْكَ
Sana
إِلَيْهِ
Ona

Soru edatları أَدَوَاتُ الْإِسْتِفْهَامِ
مَنْ؟
Kim?
أَيْنَ؟
Nerede?
مَتَى؟
Ne zaman?
كَيْفَ؟
Nasıl?
لِمَاذَا؟
Niçin?
بِكَمْ؟
Kaça?
مَا؟
Ne?
أَيُّ
Hangi?
أَيْنَ الْفُنْدُقُ؟
Otel Nerede?
أَيْنَ السوق المسقوفة ؟
Kapalıçarşı nerededir?
مَنْ أَنْتَ؟
Sen kimsin?
مَنْ هُمْ؟
Kim onlar?
مَتَى وَصَلْتَ؟
Ne zaman ulaştın?
مَتَى تُسَافِرُ؟
Ne zaman gideceksin?
كَيْفَ السَّفَرُ؟
Yolculuk nasıl?
مَا هذا ؟
Bu ne?
مَا إِسْمُ هذا ؟
Bunun adı ne?
مَاذَا تُرِيدُ؟
Ne istiyorsun?
مَاذا تَأْكُلُ؟
Ne yersin?
مَاذَاتَشْرَبُ؟
Ne içersin?
بِكَمْ هذا ؟
Bu kaça?
هَلْ تَفْهَمُ؟
Anlıyor musun?
هَلْ يُوجَدُ؟
Bulunur mu?
لاَ يُوجَدُ؟
Bulunmaz.
مِنْ أَيْنَ؟
Nereden?
إِلَى أَيْنَ؟
Nereye?
مِنْ أَيْنَ تَأْتِي؟
Nereden geliyorsun?
إِلَى أَيْنَ تَذْهَبُ؟
Nereye gidiyorsun?


Şehirde bir gezinti جَوْلَةٌ فِي الْمَدِينَةِ
خُذْنَاإِلَى مَرْكَزِ الْمَدِينَةِ.
Bizi şehir merkezine götür.
إِلَى الْمَسْجِدِ.
Camiye
إِلَى الْمَتْحَفِ.
Müzeye
إِلَى الْمَصْرِفِ.
Bankaya
إِلَى مَرْكَزِ الشُّرْطَةِ؟
Polis karakoluna
إِلَى الْفُنْدُقِ.
Hotele
المُسْتَشْفَى.
Hastane
دَاءِرَةُ الْبَرِيدِ.
Postane
مَكْتَبُ الْإِسْتِعْلاَمَاتِ.
Danışma bürosu
الصَّيْدَلِيَّةٌ.
Eczane
المُسْتَوْصَفُ.
Klinik
المَقْهَى.
Kahvehane
المَطْعَمُ.
Lokanta
المَصْنَعُ
Fabrika
السُّوقُ
Çarşı
الحَدِيقَةُ
Bahçe
المَكْتَبَةُ
Kütüphane
مَقَرُّ الْإِفْتَاءِ
Müftülük
دَوْرَةُ الْمِيَاهِ.
Tuvalet
البَقَّالَةُ.
Bakkal
الجَامِعَةُ.
Üniversite
مُتْحَفُ طُوبْقَابِي.
Topkapı Sarayı
مَكْتَبُ الْإِرْتِبَاطِ.
İrtibat Bürosu
صَالَةُ الطَّعََامِ.
Yemek Salonu
غُرْفَةُ بسريرين.
İki yatalı oda
لِيَوْمٍ وَاحِدٍ.
Bir günlük
لِمُدَّةٍ أُسْبُوعٍ.
Bir haftalık
رَقْمُ الْغُرْفَةِ.
Oda numarası

Faydalı konuşmalar مُحَادَثَاتٌ مُفِيدَةٌ
نَعَمْ
Evet
لاَ
Hayır
صَبَاحُ الْخَيْرِ.
İyi sabahlar
مَسَاء الْخَيْرِ.
İyi akşamlar
تُصْبِحْ عَلَى الْخَيْرِ.
İyi geceler
مِنْ فَضْلِكْ.
Lütfen
شُكْرًا
Teşekkür ederim
أَعْطِنِي.
Bana ver
حَظًّا سَعِيدًا
İyi şanslar
عَفْوًا
Afedersiniz
عَفْوًا
Bir şey değil
أُرِيدُ مَاءَ.
Su istiyorum
هَلْ يُوجَدُ؟
Bulunur mu?
لاَ يُوجَدُ.
Bulunmaz
أَنَا أَسِفٌ.
Üzgünüm
لاَبَأَسٌ.
Zararı yok
تَفَضَّلْ.
Buyur
تَشَرَّفْنَا.
Müşerref olduk
عَلَى الرَّأْسِ.
Baş üstüne
بِالْعَافِيَةِ.
Afiyetle
سَاعِدْنِي مِنْ فَضْلِكْ.
Lütfen bana yardım et
أَنَا مَرِيضٌ.
Ben hastayım
تَعَالَ هُنَا.
Buraya gel
قِفْ هُنََا.
Burada dur


Seyahat ve Nakil araçları السَّفَرُ وَ سََاءِلُ النَّقْلِ


مَرْحَبًا
Merhaba
أَهْلاً يَاسَيِّدِي
Hoş geldiniz efendim
أُرِيدُالسَّفَرَ إِلَى إِسْتَنْبُولَ.
İstanbul’a gitmek istiyorum
تَفَضَّلْ إِجْلِسْ.
Buyur otur
هَلْ تَطْلُبُ تَذْكِرَةَ السَّفَرِ؟
Bilet mi istiyorsun?
نَعَمْ، وَلَكِنْ لَسْتُ وَحْدِي.
Evet, fakat yalnız değilim
مَعَي عَاءِلَتِي.
Ailemle birlikteyim
إِلَى أَيْنَ تُرِيدُ السَّفَرَ؟
Nereye gitmek istiyorsun?
إِلَى أنطاليا.
Antalya’ya
كَمْ نَفَرًا أَنْتُمْ؟
Kaç kişisiniz?
سِتَّة أنفارِ.
Altı kişi
كَمْ يُكَلِّفُنِي ذَلِكَ؟
Bu bana kaça mal olur?
مِنْ فَضْلِكْ تَذْكِرَةً ذِهَابِ وَ إِيَابِ.
Gidiş-Dönüş bileti lütfen
مَتَى تَقُومُ البَاخِرَةُ؟
Gemi ne zaman kalkıyor?
بَعْدَ سَاعَةٍ.
Bir saat sonra
كَيْفَ أَذْهَبُ إِلَى تَرْمََالِ؟
Termal’e ne zaman gidebilirim?
بِطَرِيقِ الْبِرِّ مِنْ أَسَنْلَرْ.
Esenler’den karayoluyla
أَوْ مِنْ قَابَاطَاشِ بِالْبَاخِرَةِ.
Ya da Kabataş’tan gemi ile
مَتَى يَقُومُ الْقِطََارُ؟
Tren ne zaman kalkar?
أُرِيدُ الذِّهَابَ إِلَى أَنْقَرَهْ.
Ankara’ya gitmek istiyorum
مَتَى تَقْلَعُ الطَّاءِرَةُ إِلَى إِزْمِيرِ؟
İzmir’e uçak ne zaman kalkıyor?
أَيْنَ شُبَّاكُ التَّذَاكِرَ؟
Bilet gişesi nerede?
بِكَمْ التَّذْكِرَةَ إِلَى إِزْمِيرَ؟
İzmir için bilet ne kadar?
أُرِيدُ تَذْكِرَةً.
Bir bilet istiyorum
تَفَضَّلْ.
Buyur


Taksi şoförü ile مَعَ سَاءِقِ سَيَّارَةِ الْأُجْرَةِ
أُرِيدُ الذِّهَابَ إِلَى المَطَارِ.
Havaalanına gitmek istiyorum.
أَنَا فِي خِدْمَتِكَ يَا سَيِّدِي.
Hizmetinizdeyim efendim.
كَمْ تَطْلُبُ؟
Ne kadar istiyorsun?
تَدْفَعُ حَسَبَ الْعَدَّادَ.
Taksimetreye göre ödersin.
أُرِيدُ تَأْجِيرَ السَّيَّارَةِ.
Taksi kiralamak istiyorum.
لِمُدَّةِ أُسْبُوعٍ.
Bir haftalığına
كَمْ الثَّمَنُ؟
Kaç para?
مَاثَمَنُ الْجَوْلَةِ؟
Turun fiyatı ne kadar?
خَمْسَمِاءَةِ أَلَفِ لِيرَةِ.
Beş yüz bin lira.
هَذَا هُوَ الْمَبْلَغُ.
İşte meblağ
شُكْرًا.
Teşekkür ederim.
الكَلِمَاتُ
Kelimeler
سَيَّارَةٌ
Taksi
حَافِلَةٌ
Otobüs
حَافِلَةٌ بَلَدِيَّةٌ
Belediye otobüsü
شَاحِنَةٌ
Kamyon
سَاءِقٌ
Şoför
رَاكِبٌ
Yolcu
تَذْكِرَةٌ
Bilet
تَعْرِفَةٌ
Tarife
مُدَّةٌ
Süre
مَبْلَغٌ
Meblağ
مِفْتَاحٌ
Anahtar
طَرِيقٌ
Yol
طَرِيقُِ الْبَرِّ
Karayolu
طَرِيقُ الْجَوِّ
Havayolu
طَرِيقُ الْبَحْرِ
Denizyolu
ذِهَابٌ
Gidiş
إِيَابٌ
Dönüş
رُكُوبٌ
Biniş
نُزُولٌ
İniş

Havaalanında فِي المَطََارِ
مَعَ ضَابِطِ الْجَوَازَاتِ
Pasaport polisi ile.
مِنْ أَيْنَ أَنْتَ؟
Nerelisin?
أَنَا من تركيا
Ben Türkiye’liyim.
أَيْنَ جَوَازُ سَفَرُكَ؟
Pasaportun nerede?
هَا هُوَ، تَفَضَّلْ.
İşte, buyurun.
إِسْمُكَ الْكَرِيمُ؟
Lütfen adınız?
إِسْمِي إِبْرَاهِيمُ
Adım İbrahim.
هَلْ مَعَكَ أَحَدٌ؟
Seninle kimse var mı?
مَعِي زَوْجَتِي فَقَطْ.
Benimle sadece eşim var.
كَمْ يَوْمًا سَتَبْقَى؟
Kaç gün kalacaksın?
سَأَبْقَى عِشْرِينَ يَوْمًا.
Yirmi gün kalacağım.
طَيِّبٌ، خُذْ جَوَازَ سَفَرِكَ.
İyi, pasaportunu al.
مَعَ مُفَتِّشِ الْجُمْرُكِ.
Gümrük memuru ile.
هَلْ هَذِهِ الْأََمْتِعَةُ لَكَ؟
Bu eşyalar senin mi?
نَعَمْ، لِي.
Evet, benim.
هَلْ عِنْدَكَ شَيْءٌ تَابِعٌ لِلْجُمْرُكِ؟
Gümrüğe tabii bir şeyin var mı?
لاَ أَدْرِي.
Bilmiyorum.
إِفْتَحْ هَذِهِ الْحَقِيبَةِ.
Bu valizi aç.
تَفَضَّلْ.
Buyur.
هَاتِ حَقِيبَتُكَ الْيَدَوِيَّةَ.
El çantanı ver.
فِيهَا مَلَابِسِي فَقَطْ.
Onda sadece elbiselerim var.
طَيِّبٌ، خُذْهَا.
Pekiyi, al onu.
شُكْرًا.
Teşekkür ederim.
لاَ شُكْرَ عَلَى الْوَاجِبِ
Bir şey değil, görevimiz.
فِي محطة الحافلة
Otobüs terminalinde.
دَقِيقةٌ يَاأَخِي.
Bir dakika kardeşim.
تَفَضَّلْ.
Buyur.
أَيْنَ مَوْقِفُ الْحَافِلَةِ؟
Otobüs terminali nerede?
لِمَاذَا تَسْأَلُ؟
Niçin soruyorsun?
أُرِيدُ الذِّهَابَ إِلَى إِسْتَنْبُولَ.
İstanbul'a gitmek istiyorum.
مَوْقُفُ الْحَافِلَةِ فِي أَسَنْلَرْ.
Otobüs terminali Esenler’de dir.
شُكْرًا.
Teşekkür ederim.
عَفْوًا.
Bir şey değil.
هَلْ لَدَيْكُمْ تَذْكُرَةٌ إِلَى سَاكَارْيَا؟
Sakarya’ya biletiniz var mı?
مَتَى تُرِيدُ الذِّهَابَ؟
Ne zaman gitmek istiyorsunuz?
الأَنَ.
Şimdi.
هَلْ عِنْدَكَ عَفْشٌ؟
Bagajın var mı?
لاَ، مَا فِي.
Hayır, yok.
إِسْتَرِحْ فِي صَالَةِ الْإِنْتِظََارِ.
Bekleme salonunda dinlenin.
أَيْنَ صََالَةُ الْإِنْتِظَارِ؟
Bekleme salonu nerede?
هُنَا يَاسَيِّدِي.
Burası efendim.
فِي مَحَطَّةِ الْقِطَارِ.
Tren istasyonunda.
مَتَى يَقُومُ الْقِطَارُ إِلَى أَفْيُونَ؟
Tren Afyon’a ne zaman kalkıyor?
بَعْدَ نِصْفِ سَاعَةٍ.
Yarım saat sonra.
وَالْقِطَارُ الثَّانِي؟
İkinci tren? (ne zaman kalkıyor?)
غَدًا.
Yarın.
هَلْ يُمْكِنُ أَنْ يحجِزلِي مَقْعَدَيْنِ؟
Bana iki kişilik yer ayırır mısın?
طَبْعًا.
Tabi. (Elbette)
عَلَيْكَ أَنْ تَحْضُرَ قَبْلَ قِيَامِ الْقِطَارِ بِسَاعَةٍ.
Tren kalkmadan bir saat önce hazır olman gerekiyor.
أَتِي قَبْلَ سَاعَتَيْنِ.
İki saat önce gelirim.

Hastanede فِي الْمُسْتَشْفَى
مَرْحَبًا.
Merhaba.
أَهْلاً يَاسَيِّدِي، تَفَضَّلْ.
Hoş geldiniz efendim, buyurun.
أَنَا مَرِيضٌ.
Ben hastayım.
لاَ أَعْرِفُ مَاذَا أَصَابَنِي.
Ne oldu bana bilmiyorum.
رُبَّمَا أُصِبْتُ بِا لْبَرْدِ؟
Belki de üşüttüm.
بِمَ تَشْعُرِ الْأَنَ؟
Şu anda ne hissediyorsun?
أَشْعُرُ بِأَلَمٍ فِي عَيْنِي.
Gözümde sancı duyuyorum.
وَعِنْدِي صُدَاعٌ قَلِيلٌ.
Birazda başım ağrıyor.
هَلْ عِنْدَكَ شَهِي لِلْأَكْلِ؟
İştahınız var mı?
قَلِيلٌ جِدًّا.
Çok az.
إِفْتَحْ فَمَكَ.
Ağzını aç.
أَخْرِجْ لِسَانَكَ.
Dilini çıkar.
أُرْقُدْ عَلَى ظَهْرِكْ.
Sırt üstü yat.
تَنَفَّسْ.
Nefes al.
مُنْذُ مَتَى أَنْتَ مَرِيضٌ؟
Ne zamandan beri hastasın?
مُنْذُ يَوْمَيْنِ.
İki günden beri.
هَلْ تَنَاوَلْتَ أَىَّ دَوَاءٍ؟
Herhangi bir ilaç aldın mı?
لَمْ أَتَنَاوَلْ بَعْدُ.
Henüz almadım.
سَأَصِفُ لَكَ بَعَضَ الْأَدَوِيَّةَ.
Sana bazı ilaçlar yazacağım.
أَرْجُو شِفَاءً عَاجِلاً.
Sana acil şifalar dilerim.
شُكْرًا.
Teşekkür ederim.
عِنْدِي حَرَارَةً
Ateşim var.
عِنْدِي إِمْسَاكَ.
Kabızım.
عِنْدِي قَيْءَ.
Kusuyorum.
أَيْنَ أَقْرَبُ صَيْدَلِيَّةَ؟
En yakın Eczane nerede?
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
حَرَارَةٌ
Ateş
صُدَاعٌ
Baş ağrısı
أَلْمٌ
Acı, sancı
إِسْهَالٌ
İshal
زُكَامٌ
Nezle
سُعَالٌ
Öksürük.
مَرَضُ السُّكَّرِ
Şeker hastalığı
ضَعْطُ الدَّمِ
Tasiyon.
بَوْلٌ
İdrar.
دَمٌ
Kan.
نَبْضٌ
Nabız
كَشْفٌ عَامٌ
Check-up
صَيْدَلِيَّةٌ
Eczane
وَصْفَةٌ
Reçete
دَوَاءٌ
İlaç
قَطْرَةٌ لِلْعُيُونِ
Göz damlası
قَطْرَةٌ لِلْأُذُنِ
Kulak damlası
مُسَكِّنٌ
Teskin edici
مَرَّةٌ فِي الْيَوْمِ
Günde bir defa
قَبْلَ الطَّعَامِ
Yemekten önce
بَعْدَ الطَّعَامِ
Yemekten sonra
فِي الصَّبَاحِ
Sabahleyin
فِي الْمَسَاءِ
Akşamleyin
جُرْحٌ
Yara
حَسَّاسِيَّةٌ
Alerji
طَبِيبٌ
Doktor
جَرَّاحٌ
Operatör
فَحْصٌ
Muayene
مَرَضٌ
Hastalık
تَحْلِيلٌ
Tahlil
تَحْلِيلُ الْبَوْلِ
İdrar tahlili
تَحْلِيلُ الدَّمِ
Kan tahlili
عِيَادَةٌ
Muayenehane
مُسْتَوْصَفٌ
Klinik

Otelde فِي الْفُنْدُقِ
مَسَاءُ الْخَيْرِ
İyi akşamlar
مَسَاءُ النُّورِ
İyi akşamlar
هَلْ لَدَيْكُمْ غُرْفَةً فَارِغَةً؟
Boş odanız var mı?
نَعَمْ، لَدَيْنَا.
Evet var.
أَ تَطْلُبُ الْإِسْتِءْجَارَ.
Tutmak mı istiyorsun?
طَبَعًا، إِنْ أَمْكَنَ.
Tabi, mümkünse.
أَ تَرْغَبُ فِي رُؤْيَةِ الْغُرْفَةِ؟
Odayı görmek ister misiniz?
مِنْ فَضْلِكْ.
Lütfen.
هَاهِىَ الْغُرْفَةُ
İşte, oda.
حَسَنًا
Güzel
كَمْ السِّعْرُ لِيَوْمٍ وَاحِدٍ؟
Bir günlüğü kaç para?
هَلْ يُوجَدُ مِصْعدٌ؟
Asansör var mı?
نَعَمْ
Evet.
هَلْ فِي هَاتِفُ؟
Telefon var mı?
نَعَمْ، فِي.
Evet, var.
هَلْ يُوجَدُ مَاءٌ سَاخِنٌ دَاءِمًا؟
Devamlı sıcak su bulunur mu?
نَعَمْ، يُوجَدُ.
Evet, bulunur.
أَيْنَ دَوْرَةُ الْمِيَاهِ وَ الْحَمَّامُ؟
Tuvalet ve hamam nerede?
هُمَا بِجَانِبِ الْغُرْفَةِ.
Odanın yanında.
كَمْ يَوْمًا سَتَبْقىَ هُنَا؟
Burada kaç gün kalacaksın?
سَأَبْقىَ أُسْبُوعًا كَامِلًا.
Tam iki hafta kalacağım.
بِإِذْنِ اللهِ.
Allah’ın izniyle.
كَمْ رَقَمُ الْغُرْفَةِ؟
Oda numarası kaç?
تِسْعَةٌ.
Dokuz.
هَلْ تَسْمَحْ لِي بِا لْمِفْتَاحِ؟
Anahtarı lütfeder misin?
تَفَضَّلْ.
Buyur.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
فُنْدُقُ
Otel
غُرْفَةٌ
Oda
سُلَّمٌ
Merdiven
دَرَجَةٌ
Basamak
بَابٌ
Kapı
نَافِذَةٌ
Pencere
أُجْرَةٌ
Ücret
هَاتِفٌ
Telefon
سَاخِنٌ
Sıcak
دَافِىءٌ
Ilık
خَادِمٌ
Hizmetçi
مُوَظَّفٌ
Memur
صَابُونٌ
Sabun
مِنْشَفٌ
Havlu
غُرَْفَةٌ لِنَفَرٍ وَاحِدٍ
Tek kişilik oda
غُرْفَةٌ لِنَفَرَيْنِ
İki kişilik oda
غُرْفَةٌ لِثَلَاثَةِ أَنْفََارٍ
Üç kişilik oda
غُرْفَةٌ بِسَرِيرِ
Tek yataklı oda
غُرْفَةُ بِسَرِيرَيْنِ
İki yataklı oda
شُقَّةٌ لِلْإِيجََارِ
Kiralık daire
مَفْرُوشَةٌ
Döşeli
تُطِلُّ عَلَى الْبَحْرِ
Denize nazır
فِي الطَّابِقِ الثَّانِي
İkinci katta
لِيَوْمٍ وَاحِدٍ
Bir günlük
لِثَلََاثَةِ أَيَّامٍ
Üç günlük


f_kryln 09 Mart 2012 18:08

Cevap: arapça türkçe**diyologlar
 
Postanede فِي دَاءِرَةِ الْبَرِيدِ
أَيْنَ دَاءِرَةُ الْبَرِيدِ؟
Postane nerede?
أُرِيدُ الإتِّصََالَ بِالْهََاتِفِ
Telefon etmek istiyorum.
بِكَمْ أُجْرَةُ الْمكالمة؟
Konuşma ücreti ne kadar?
بِعَشْرَةِ لِيرَةَ
On lira.
هَاتِ رَقْمَ التِّلْفُونِ.
Telefon numarasını ver.
يَجِبُ أَنْ تَنْتَظِرَ قَلِيلًا.
Biraz beklemen gerekir.
لِأَنَّ الْخُطُوطَ مَشْغُولَةٌ.
Çünkü hatlar meşgul.
كَيْفَ أَرْسِلُ هَذِهِ الرِّسَالَةُ؟
Bu mektubu nasıl gönderebilirim?
إِلْصِقْ هَذِهِ الطَّوَابِعَ عَلَى الْظَرْفِ.
Bu pulları mektubun üzerine yapıştır.
ثُمَّ ضعْهَا فِي صُنْطُوقِ الْبَرِيدِ.
Sonra onu posta kutusuna koy
أَلْكِتَابَةُ غَيْرُ وَاضِحٍ
Yazı açık değil. (Yazı okunaklı değil)
مَا إِسْمُ الْمُرْسَلِ إِلَيْهِ؟
Alıcının adı nedir?
إِسْمُهُ شَاكِرُ.
Adı Şakir.
هَلْ العُنْوَانُ صَحِيحٌ؟
Adres doğru mu?
نَعَمْ، صَحِيحٌ.
Evet, doğru.
أُرِيدُ إِرْسَالَ هَذَا الطَّرْدَ.
Bu paketi göndermek istiyorum.
ضَعْهُ عَلَى الْمِيزَانِ.
Onu teraziye koy.
وَزْنُهُ كِيلُوغَرَامُ وَاحِدٌ.
Ağırlığı bir kilo.
إِدْفَعْ خَمْسَمِءَةِ أَلْفِ لِيرَةٍ.
Beş yüz bin lira öde.
هَلْ يُِمْكِنُ إِرْسَالَ حَوَالَةَ بَرِيدِيَّةِ؟
Posta havalesi göndermek mümkün müdür?
مُمْكِنٌ.
Mümkün.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
رِسَالَةٌ
Mektup
خِطَابٌ
Mektup
طَلَبٌ
Dilekçe
طَوَابُعٌ
Pullar
هَاتِفٌ
Telefon
بَرْقِيَّةٌ
Telgraf
مُسَجَّلٌ
Taahhütlü
ظَرْفٌ
Zarf
عُنْوَانٌ
Adres
بَلَدٌ
Ülke
مَدِينَةٌ
Şehir
قَرْيَةٌ
Köy
حَيٌّ
Mahalle
شَارِعٌ
Cadde
مُرْسِلٌ
Gönderen
مُرْسَلٌ إِلَيْهِ
Alıcı
طَرْدٌ
Paket

Bankada فِي الْبَنْكِ
أَيْنَ أَقْرَبُ الْبَنْكِ؟
En yakın banka nerede?
أُرِيدُ صَرْفَ هَذَا الشِّيكَ
Bu çeki bozdurmak istiyorum.
هَلْ تُصَرِّفُ شِيكَاتِ سَيَاحِيَّةِ؟
Seyahat çeki bozar mısınız?
هَاتِ الشِّيكَ.
Çeki ver.
هَلْ وَقَعْتَ عَلَى ظَهْرِ الشِّيكِ؟
Çekin arkasını imzalandın mı?
نَعَمْ، وَقَعْتُ.
Evet, imzaladım.
هَلْ لَكَ حِسَابُ جَارِ فِي الْبَنْكِ؟
Bankada cari hesabın var mı?
نَعَمْ، لِي.
Evet, var.
مَعِي رِيَالُ سُعُودي.
Yanımda Suud riyali var.
أُرِيدُ تَحْوِيلَهُ إِلَى لِيرَةٍ تُرْكِيَّةٍ.
Onu Türk lirasına çevirmek istiyorum.
إِسْتِلَامُ النُّقُودِ مِنْ هَذَا الشُّبَّاكِ.
Para şu gişeden alınır.
تَفَضَّلْ نُقُُودَكَ.
Parayı, buyur.
شُكْرًا جَزِيلًا.
Çok teşekkür ederim.
لَا شُكْرَكْ عَلَى الْوَاجِبِ.
Teşekküre değmez..
نَحْنُ فِى خِدْمَتِكُمْ دَاءِمًا.
Her zaman hizmetinizdeyiz.
اَلْكَلِمََاتُ
Kelimeler
نُقُُودٌ
Para
سَعْرٌ
Kur
شِيكٌ
Çek
سَنَدٌ
Senet
تَعَهُّدٌ
Kontrat
عُمْلَةٌ
Döviz
نَقْدًا
Peşin
بِالتَّقْسِيطِ
Taksitle
اَلْبَنْكُ الْمَرْكَزِىُّ
Merkez Bankası
وَضْعُ النُّقُودِ
Para koyma
سَحْبُ النُّقُودِ
Para çekme
اَلْحِسَابُ العادي
Normal hesap
نُقُودٌ مَعْدَنِيَّةٌ
Madeni para
دُولَارُ
Dolar
رِيَالُ
Riyal
لِيرَةٌ
Lira
تَوْقِيعٌ
İmza
بِطَاقَةٌ شَخْصِيَّةٌ
Kimlik

Lokantada فِي الْمَطْعَمِ
يَا خَالِدُ
Ey Halid
تَفَضَّلُ يَاأَخِي.
Buyur, kardeşim.
فَلْنَذْهَبْ إِلَى دَارِ الضِّيَافَةِ.
Daruzziyafe’ye gidelim.
هِىَ مَطْعَمُ تَارِخِيٌّ مُمْتَازٌ.
O pek güzel tarihi bir lokantadır.
أَيْنَ هِىَ؟
O nerede?
هِيَ بِجَنْبِ مَسْجِدِ السُّلَيْمَانِيَّةِ.
O, Süleymaniye camiinin yanındadır.
فَلْنَذْهَبْ إِلَيْهَا.
Gel, oraya gidelim.
فَلْنَذْهَبْ.
Gidelim.
أَيْنَ نَجْلِسُ؟
Nerede otururuz?
فَلْنَجْلِسْ فِي صَالُونِ سِينَانِ.
Sinan Salonunda otururuz.
إِجْلِسْ مُقَابِلِي.
Karşımda otur.
مَاذَا نَتَنَاوَلُ؟
Ne alırız?
أُرِيدُ التَّنَاوَلَ شُرْبَةً أَوَّلاً.
Önce çorba almak istiyorum.
وَأَنَا كَذَالِكَ.
Bende.
أَهْلاٌ وَسَهْلاً، تَفَضَّلاً.
Hoş geldiniz, buyursunlar.
مِنْ فَضْلِكَ شُرْبَةٌ عَدَسٌ
Lütfen mercimek çorbası getir.
مَاذَا تَطْلُبَانِ بَعْدَ ذَالِكَ؟
Ondan sonra ne istersiniz?
نَطْلُبُ مِنْ أَطْعِمَةِ عُثْمَانِيَّةِ.
Osmanlı yemeklerinizden isteriz.
عَلَى الْفَوْرِ.
Hemen.
شُكْرًا.
Teşekkür ederim.
هَنِيءًا.
Afiyet olsun.
هَلْ تَرْغَبَانِ فِي الْحَلْوَيَاتِ؟
Tatlı arzu eder misiniz?
لاَ، شُكْرًا شَبِعْنا.
Hayır, teşekkür ederim, doyduk.
هَنِيءًا.
Afiyet olsun.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
مَطْعَمٌ
Lokanta
جَوْعَانٌ
قَاءِمَةُ الطَّعَامِ
Menü
دَجَاجَةٌ
Tavuk
كَبَابٌ
Kebab
سَمَكٌ
Balık
خُبْزٌ
Ekmek
أُرْزٌ
Pilav
عَصِيرٌ فَوَاكِهٌ
Meyve suyu
مِيَاهٌ مَعْدَنِيَّةٌ
Maden suyu
بَيْضٌ مَسْلُوكٌ
Haşlanmış yumurta
بَيْضٌ مَقْلِي
Yağda yumurta
مَشْوِي عَلَى الْفَحْمِ
Kömürde ızgara
سَلاَطَةٌ مُشَكَّلَة
Karışık Salata
خَلٌّ
Sirke
مِلْحٌ
Tuz
لِيمُونٌ
Limon
فَاصُولِيَا
Fasulye
بَامْيَا
Bamya
فُطُُورٌ
Kahvaltı
غَدََاءٌ
Öğle yemeği
عَشَاءٌ
Akşam yemeği
شَوْكَةٌ
Çatal
مِلْعَقَةٌ
Kaşık
سِكِّينٌ
Bıçak
زَيْتُونٌ
Zeytin
مَاءٌ
Su
زُبْدَةٌ
Tereyağ
قِشْطَةٌ
Kaymak
شَايٌ
Çay
قَهْوَةٌ
Kahve
حَلِيبٌ
Süt
لَبَنٌ
Yoğurt
جُبْنٌ
Peynir
مُرَبَّى
Reçel
عَسَلٌ
Bal
لَحْمٌ
Et
لَحْمٌ بَقَرٌ
Dana eti
لَحْمٌ خَرُوفٌ
Koyun eti



Kasapta فِي دُكَّنِ الْجَزَّارِ
مَرْحَبًَا
Merhaba.
مَرْحَبًا بِكُمْ
hoş geldiniz.
تَفَضَّلُ
Buyrun
مِنْ فَضْلِكْ أَعْطِنِي كِيلُو لَحْمَ.
Bana bir kilo et ver.
مِنْ أَىِّ لَحْمٍ؟
Hangi etten?
مِنْ لَحْمِ الْخَرُوفِ.
Koyun etinden.
هَلْ تَطْلُبُ شَيْءً أَخَرَ؟
Başka bir şey ister misin?
مِنْ فَضْلِكَ نِصْفُ كِيلُو لَحْمَ مَفْرُومَ.
Lütfen yarım kilo kıyma.
عَلَى الرَّءَسِ.
Hemen, (baş üstüne)
شُكْرًا
Teşekkür ederim.
عَفْوًا.
Bir şey değil.


Manavda فِي الْخُضَرِ
هَلْ يُوجَدُ مَوْزَ؟
Muz var mı?
نَعَمْ، يُوجَدُ.
Evet, var.
هَلْ البُرْتُقَالُ حُلْوٌ؟
Portakal tatlı mı?
مِثَلُ السُّكَّرُ.
Şeker gibi.
هَلْ العِنَبُ نَاضِجٌ؟
Üzüm olgun mu?
ذُقْ.
Tad.
مِنْ فَضْلِكَ كِيلُو عِنَبٍ.
Lütfen bir kilo üzüm.
هَلْ تُرِيدُ شَيْءً آخَرَ؟
Başka bir şey ister misin?
أُرِيدُ كِيلُو رُمََّانَ.
Bir kilo nar istiyorum.
وَ أُرِيدُ كِيلُِِو طـمَاطِمَ.
Ve bir kilo domates istiyorum.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
فَوَاكِهُ
Meyvalar
بِطِّيخٌ
Karpuz
شَمَّامٌ
Kavun
عِنَبٌ
Üzüm
تُفَّاحٌ
Elma
كُمَّثْرَى
Armut
خُوخٌ
Şeftali
تِينٌ
İncir
سَفَرْجَلٌ
Ayva
مِشْمِشٌ
Kayısı
مَوْزٌ
Muz
بُرْتُقَالٌ
Portakal
يُوسُفْ أَفَنْدِي
Mandalina
خُضْرَوَاتُ
Sebzeler
طَمَاطِمَ
Domates
خِيَارٌ
Salata
خَسٌ
Marul
نَعْنَعْ
Nane
فُلْفُلٌ
Biber
فُلْفُلٌ أَخْضَرٌ
Yeşil Biber
فُلْفُلٌ حَارٌّ
Acı Biber
فُلْفُلٌ أَسْوَدٌ
Kara Biber
فُلْفُلٌ أَحْمَرٌ
Kırmızı Biber
بَاذِنْجَانٌ
Patlıcan
فَاصُلْيَا خَضْرَاءُ
Yeşil Fasulye
حَلَوِيَّاتِ
Tatlılar
كَعْكٌ
Pasta
أُرْزُ بِحَلِيبِ
Sütlaç
بَقْلََاوَةٌ
Baklava
قَطَايِفُ
Kadayıf


Bakkalda فِي الْبَقَّالَةِ
بِكَمْ السُّكَّرُ؟
Şeker kaç para?
بِثَلَاثِينَ أَلْفِ لِيرَةٍ.
Otuz bin lira.
هَلْ يُوجَدُ خُبْزُ وَ الشَّاىُ؟
Ekmek ve çay var mı?
أَعْطِنِي خُبْزًا وَاحِدًا.
Bana bir ekmek ver.
بِكَمْ الزَّيْتُونَ؟
Zeytin kaç para?
بِمِأةِ وَخَمْسِينَ أَلْفِ لِيرَةٍ.
Yüz elli bin lira.
هَاتِ كِيلُو مِنْهُ.
Ondan bir kilo ver.
تَفَضَّلُ.
Buyurun



Polis Karakolunda فِي مَرْكَزِ الشُّرطَةِ.
لَحْضَةٌ يَا سَيِّدِي.
Bir dakika efendim (beyim)
تَفَضَّلُ يَا عَمِّي.
Buyurun amca.
أَيْنَ مَرْكَزُ الشُّرْطَةِ؟
Polis karakolu nerede?
مَاذَا حَدَثَ؟
Ne oldu?
فَقَدْتُ حَقِيبَتِي.
Çantamı kaybettim.
هَلْ تَشُكَّ فِي أَحَدٍ؟
Şüphelendiğin kimse var mı?
لَا وَاللهِ
Maalesef. (Yok Vallahi)
مَرْكَزُ الشُّرْطَةِ هُنَا.
Polis karakolu burada.
هَلْ حَدَثَ شَيْءٌ؟
Bir şey oldu mu?
أَنَا سَاءِحٌ.
Ben turistim.
فَقَدْتُ حَقِيبَتِي.
Çantamı kaybettim.
هَلْ تُسَاعِدُنِي فِي ذَالِكَ؟
Bana bu konuda yardım edebilir misiniz?
مَاذَا كَانَ فِيهَا؟
İçinde ne vardı?
كَانَ فِيهَا جَوَّازَ سَفَرِي فَقَطْ.
İçinde sadece pasaportum vardı?
أَيْنَ تَرَكْتَ حَقِيبَتَكَ؟
Çantanı nerede bıraktın?
عِنْدَ بَابِ الْفُنْدُقِ.
Otelin kapısının yanında.
لَا تَأَسَّفْ.
Üzülme.
سَنَجِدُهَا إِنْ شَاءَ اللهِ.
Allah’ın izniyle onu bulacağız.
شُكْرًا.
Teşekkür ederim.
مَعَ السَّلَامَةِ.
Allah’a ısmarladık.
مَعَ السَّلَامَةِ.
Güle güle.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
شُرْطِيٌّ
Polis
شُرْطِيُّ الْمُرُورِ
Trafik Polisi
شَاهِدٌ
Tanık
سَارِقٌ
Hırsız
خَطَرٌ
Tehlike
حَادِثٌ
Olay
حَادِثُ الْمُرُورِ
Trafik kazası
حَرِيقٌ
Yangın
شِجْنٌ
Tutukevi
حَاكِمٌ
Hakim
مَحْكُُومٌ
Tutuklu
اَلْمُحَامِي
Avukat
اَلْمُدَعِّي الْحُكُومِي
Savcı
اَلْمُدَعِّي
Davacı
مَحَكَمَةٌ
Mahkeme



Çarşıda فِي السُّوقِ
نَحْنُ الْآنَ فِي السُّوقِ.
Biz şu an çarşıdayız.
مَا صِنْفُ هَاذَا الْقُمَاشِ؟
Bu kumaşın cinsi nedir?
هُوَ مِنْ حَرِيرٍ.
O ipektir.
وَ هَاذَا مِنْ صُُوفٍ.
Ve bu da yündür.
مَا مَقَاسُ هَاذَا الْفِسْتَانِ؟
Bu fistanın ölçüsü ne?
هَلْ هَاذَا أَكْبَرُ مِنْ ذَالِكَ؟
Bu ondan daha büyük mü?
نَعَمْ، هَاذَا يُنَاسِبُكَ.
Evet, bu sana uyar.
بِكَمْ هَذَا؟
Bu kaça?
بِثَلَاثَةِ مَلَايِينَ لِيرَةٍ.
Üç milyon lira.
مَا هُوَ آخِرُ السِّعْرُ؟
Son fiyat ne?
هَاذَا السِّعْرُ لَكَ.
Bu fiyat sanadır.
أَعْطِنِي أَرْبَعَةَ مَنَادِلَ.
Bana dört mendil ver.
هَلْ الجَوَارِبُ مَوْجُودَةٌ؟
Çorap var mı?
نَعَمْ، هَا هِىَ.
Evet, işte.
أُرِيدُ قَمِيصَ حَرِيرَ.
İpek gömlek istiyorum.
مَا ثَمَنُ هَذَا الْحِزَامِ؟
Bu kemerin fiyatı ne?
أَعْطِنِي بَدْلَةٌ.
Bana bir takım elbise ver.
هَاذَا غَالٍ.
Bu pahalı.
وَ هَاذَا رَخِيصٌ.
Bu ise ucuzdur.
حِسَابِي كَمْ؟
Hesabım ne kadar?
أَدَوَاتُ الْمَنْزِلِ
Ev Araç ve Gereçleri
ثَلَّاجَةٌ
Buzdolabı
غَسَّالَةٌ
Çamaşır Makinesi
كُرْسِيٌّ
Sandalye
طَاوِلَةٌ
Masa
سَرِيرٌ
Koltuk
سَتَاءِرُ
Perde
ثُرَيَّا
Avize
مِكْوَاةٌ
Ütü
خَلَّاطٌ
Mikser
مِكْنَسَةٌ
Süpürge
أَدَوَاتُ الْمَطْبَخِ
Mutfak Malzemesi
مَوْقِدٌ
Ocak
فُرْنٌ
Fırın
قِدْرٌ
Tencere
طَبَقٌ
Tabak
كَأْسٌ
Bardak
مِلْعَقَةٌ
Kaşık
شَوْكَةٌ
Çatal
سِكِّينٌ
Bıçak
فِنْجَانٌ
Fincan
مِقْلَاةٌ
Tava
مِمْلَحَةٌ
Tuzluk
سَلَّةٌ
Sepet
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
مِنْشَفَةٌ
Havlu
فُوطَةٌ
Peçete
مَنَادِلٌ وَرَقِيَّةٌ
Selpak
شَمْسِيَّةٌ
Şemsiye
مِعْطَفٌ
Palto
خَاتَمٌ مِنْ فِضَّةٍ.
Gümüş Yüzük
خَاتِمٌ مِنْ ذَهَبٍ.
Altın Yüzük
بَدْلَةٌ
Takım Elbise
قَمِيصٌ
Gömlek
سِرْوَالٌ
Pantolon
مَلَابِسٌ دَاخِلِيٌّ
İç Çamaşır
مَلَابِسٌ رِجَالِيٌّ
Erkek elbisesi
مَلَابِسٌ نِسَاءِيَّةٌ
Kadın elbisesi
مَحَلُّ الْأَحْذِيَةِ
Ayakkabıcı
حَلَّاقٌ
Berber
خَبَّازٌ
Fırıncı
خَيَّاطٌ
Terzi
صَاءِغٌ
Kuyumcu
سَاعَةٌ
Saat
سَاعَةُ يَدٌ
Kol Saati
مِرْأَةٌ
Ayna
مِشْطٌ
Tarak
سِوَارٌ
Bilezik
نَظَّارَةٌ
Gözlük
زِرٌّ
Düğme


Eczanede فِي الصَّيَدَلِيَّةِ
هَلْ تُُوجَدُ لَدَيْكَ هَذِهِ الْأَدَوِيَّةُ؟
Bu ilaçlar sizde bulunur mu?
نَعَمْ، تُوجَدُ.
Evet, bulunur.
أُرِيدُهَا.
Onları istiyorum.
فَوْرًا.
Hemen.
كَيْفَ أَسْتَعْمِلُهَا؟
Onları nasıl kullanacağım.
بَعْدَ الْأَكْلِ إِشْرَبْ مِلْعَقَةٌ مِنْ هَذِهِ الْأَشْرِبَةِ.
Yemekten sonra bu şuruptan bir kaşık iç.
وَ تَنَاوَلْ مِنْ هَذِهِ الْحُبُُوبِ وَاحِدَةً بَعْدَ الْإِفْطَارِ.
Ve kahvaltıda sonra bu haplardan bir tane al.
إِمْتَصْ هَذَا الْحَبَّ بَعْدَ الْعِشَاءِ.
Bu hapı yemekten sonra em
شُكْرًا.
Teşekkür ederim.
عَفْوًا.
Bir şey değil.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
دَوَاءٌ
İlaç
أَدْوِيَةٌ
İlaçlar
دَاءٌ
Hastalık
حَبٌّ
Hap
حُبُوبٌ
Haplar
قَبْلَ الْأَكْلِ
Yemekten önce
بَعَدَ الْأَكْلِ
Yemekten sonra
بِبَطْنٍ جَاءِعٍ
Aç karnına
بِالْمَاءِ
Su ile
بِدُونِ مَاءٍ
Susuz
مَرْهَمٌ
Merhem
قَطْرَةٌ
Damla
حُقْنٌ
İğne
كُحُولٌ
Alkol
صَيْدَلِيَّةٌ
Eczane
صَيْدَلَانِي
Eczacı


Sayılar اَلْأَعْدَادُ
كَمْ عَدَدُ أَفْرَادِ أُسْرَتِكَ؟
Aile fertlerinin sayısı kaç?
ثَمَانِيَةٌ، خَمْسَةٌ رِجَالٌ وَ ثَلَاثُ نِسَاءٌ.
Sekiz, beş erkek, üç kadın.
وَ أَنْتُمْ؟
Ya siz?
سِتَّةٌ، إِمْرَأَتَانِ وَ أَرْبَعَةُ رِجَالٍ.
Yedi, iki kadın ve dört erkek.
بِكَمْ هَذَا؟
Bu kaça?
بِعَشْرَةِ أَلَفِ لِيرَةٍ.
On bin lira.
وَ هَذِهِ؟
Ya bu?
كَمْ تُرِيدُ؟
Ne kadar istiyorsun?
تِسْعَ حَبَّاتِ.
Dokuz tane.
بِكَمْ كِيلُو مِنَ السُّكَّرِ؟
Şekerin kilosu kaça?
بِثَلَاثِينَ أَلْفِ لِيرَةٍ.
Otuz bin lira.
مَا هُُوَ عَلَيْنَا مِنَ النُّقُودِ؟
Borcumuz ne kadar?
عَلَيْكُمْ أَرْبَعِمِأَةِ أَلْفِ لِيرَةٍ.
Borcunuz dört yüz bin lira.
كَمْ بَقِىَ لَكَ مِنَ النُّقُودِ؟
Kaç paranız kaldı?
بَقِىَ لِي تِسْعُمَأَة رِيَالٍ.
Dokuz yüz riyalim kaldı.
نَسْكُنُ هُنَا سِتَّةَ أَيَّامٍ.
Burada altı gün kalacağız.
يَكْفِينَا سَبْْعَمِأَةِ رِيَالٍ.
Bize yedi yüz riyal yeter.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
وَاحِدٌ، وَاحِدَةٌ
Bir
إِثْنَانِ، إِثْنَتَانِ
İki
ثَلَاثٌ، ثَلَاثَةٌ
Üç
أَرْبَعٌ، أَرْبَعَةٌ
Dört
خَمْسٌ، خَمْسَةٌ
Beş
سِتٌّ، سِتَّهٌ
Altı
سَبْعٌ، سَبْعَةٌ
Yedi
ثَمَانٌ، ثَمَانِيَةٌ
Sekiz
تِسْعٌ، تِسْعَةٌ
Dokuz
عَشْرٌ، عَشْرَةٌ
On
أَحَدَ عَشَرَ، إِحْدَى عَشْرَةَ
On bir
إِثْنَا عَشَرَ، إِثْنَتَاعَشْرَةَ
On iki
ثَلَاثُ عَشْرَةَ، ثَلَاثَةٌ عَشَرَ
On üç
أَرْبَعُ عَشْرَةَ، أَرْبَعَةُ عَشَرَ
On dört
خَمْسُ عَشْرَةَ، خَمْسَةُ عَشَرَ
On beş
سِتُّ عَشْرَةَ، سِتَّةُ عَشَرَ
On altı
سَبْعُ عَشْرَةَ، سَبْعَةٌ عَشَرَ
On yedi
ثَمَانِي عَشْرَةَ، ثَمَانِيَةَ عَشَرَ
On sekiz
تِسْعَ عَشْرَةَ، تِسْعَةُ عَشَرَ
On dokuz
عِشْرُونَ
Yirmi
وَاحِدُ وَ عِشْرُونَ
Yirmi bir
ثَلَاثُونَ
Otuz
أَرْبَعُونَ
Kırk
خَمْسُونَ
Elli
سِتُّونَ
Altmış
سَبْعُونَ
Yetmiş
ثَمَانُونَ
Seksen
تِسْعُُونَ
Doksan
مِأَةٌ
Yüz
مِأَتَانِ
İki yüz
ثَلَاثُمِأَةٍ
Üç yüz
أَرْبَعُمَأَةٍ
Dört yüz
خَمْسُمِأَةٍ
Beş yüz
سِتُّمِأََةِ
Altı yüz
سَبْعُمِأَةٍ
Yedi yüz
ثَمَانُمِأَةٍ
Sekiz yüz
تِسْعُمِأَةٍ
Dokuz yüz
أَلْفٌ
Bin
أَلْفَانِ
İki bin
ثَلَاثَةُ أَلَفٍ
Üç bin
أَرْبَعَةُ أَلَفٍ
Dört bin
خَمْسَةُ أَلَفٍ
Beş bin
سِتَّةُ أَلَفٍ
Altı bin
سَبْعَةُ أَلَفٍ
Yedi bin
ثَمَانِيَةُ أَلَفٍ
Sekiz bin
تِسْعَةُ أَلَفٍ
Dokuz bin
عَشْرَةُ أَلَفٍ
On bin
مِلْيُونٌ
Milyon
ثَلَاثَةُ مَلَايِينَ
Üç milyon
أَرْبَعَةُ مَلَايِينَ
Dört milyon
مِلْيَارُ
Milyar
أَوَّلُ، أُولَى
Birinci
ثَانٍ، ثَانِيةٌ
İkinci
ثَالِثٌ، ثَالِثَةٌ
Üçüncü
رَابِعٌ، رَابِعَةٌ
Dördüncü
خَامِسٌ، خَامِسَةٌ
Beşinci
سَادِسٌ، سَادِسَةٌ
Altıncı
سَابِعٌ، سَابِعَةٌ
Yedinci
ثَامِنٌم، ثَامِنَةٌ
Sekizinci
تَاسِعٌ، تََاسِعَةٌ
Dokuzuncu
عَاشِرٌ، عَاشِرَةٌ
Onuncu
مَرَّةً
Bir kere
مَرَّتَيْنِ
İki kere
ثَلَاثَةُ مَرَّاتٍ
Üç kere
دَرْزَنْ
Bir düzine
نِصْفُ
Yarım
ثرُبْعٌ
Çeyrek
خُمْسٌ
Beşte bir
سُدُسٌ
Altıda bir


Vakit اَلْوَقْةُ
فِي يَوْمٍ أَرْبَعُ وَ عِشْرُونَ سَاعَةٍ.
Bir günde yirmi dört saat vardır.
دَقِيقَةٌ وَاحِدَةٌ تُسَاوِي سِتِّينَ ثَانِيَةً.
Bir dakika altmış saniyeye eşittir.
وَ النِّصْفُ، ثَلَاثُونَ دَقِيقَةٌ.
Yarım, otuz dakikadır.
وَ الثُّلُثُ، عِشْرُونَ دَقِيقَةً.
Üçte bir, yirmi dakikadır.
وَ الرُّبْعُ خَمْسُ عَشْرَةَ دَقِيقَةً.
Çeyrek ise on beş dakikadır.
كَمْ السَّاعَةٌ؟
Saat kaç?
اَلسَّاعَةُ الْوَاحِدَةُ.
Saat bir.
مَتَى نَذْهَبُ إِلَى الْفُنْدُقِ؟
Otele ne zaman gideceğiz?
فِى التَّاسِعَةِ مَسَاءً.
Akşam saat dokuzda.
مَتَى تَفْتَحُ الدَّكَاكِينُ أَبْوَابَهَا؟
Dükkanlar ne zaman açılır?
فِى السَّاعَةِ الثَّامِنَةِ صَبَاحًا.
Sabah saat sekizde.
مَتَى تَتَنَاوَلُ الْإِفْطَارَ؟
Ne zaman kahvaltı yaparsınız?
فِى السَّاعَةِ التَّاسِعَةِ وَ الرُّبْعُ.
Saat dokuzu çeyrek geçe.
مَتََى نَنَامُ؟
Ne zaman uyuyacağız?
فِي أَيِّ سَاعَةٍ تُرِيدُ؟
Hangi saatte istersen.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
ثَانِيَةٌ
Saniye
دَقِيقَةٌ
Dakika
سَاعَةٌ
Saat
نِصْفٌ
Yarım
رُبْعٌ
Çeyrek
ثُلُثٌ
Çeyrek
اَلسَّاعَةُ الْوَاحِدَةٌ
Saat bir
اَلثَّانِيَةٌ
İki
اَلثَّالِثَةٌ
Üç
اَلرَّابِعَةٌ
Dört
اَلْخَامِسَةٌ
Beş
اَلسَّادِسَةٌ
Altı
اَلسَّابِعَةُ
Yedi
اَلثَّامِنَةٌ
Sekiz
اَلتَّاسِعَةُ
Dokuz
اَلْعَاشِرَةُ
On
اَلْحَادِيَةُ عَشْرَةَ
On bir
اَلثَّانِيَةُ عَشْرَةَ
On iki
وَ النِّصْفُ
Buçukta
وَ الرُّبْعُ
Buçukta
وَ الرُّبْعُ
Çeyrek geçe
وَ الثُّلُثُ
Yirmi geçe
وَ خَمْسُ دَقَاءِقَ
Beş geçe
وَ عَشْرَةُ دَقَاءِقَ
On geçe
إِلَّا الثُّلُثُ
Yirmi kala
إِلَّا سَبْعَ دَقَاءِقَ
Yedi kala
فِي السَّاعَةِ الثَّانِيَةِ
Saat ikide
صَبَاحًا
Sabah
مَسَاءً
Akşam
تَمَامًا
Tam
فِي مُنْتَصَفِ اللَّيْلِ
Gece Yarısı
قَبْلَ الظُّهْرِ
Öğleden önce
بَعْدَ الظُّهْرِ
Öğleden sonra
لَيْلًا وَ نَهَارًا
Gece Gündüz



Haftanın Günleri أَيَّامُ الْأُسْبُوعِ
أَنَا مَشْغُولٌ جِدًّا فِي هَذِهِ الْأَيَّامِ.
Bu günlerde çok meşgulüm
مَاذَا تَفْعَلُ يَوْمَ الْأَحَدِ؟
Pazar günü ne yapacaksın?
أَزُورُ جَدِّي.
Dedemi ziyaret edeceğim.
وا الْإِثْنَيْنِ؟
Pazartesi?
أَشْتَغِلُ يَوْمَ الْإِثْنَيْنِ وَ الثُّلَاثَاءِ.
Pazartesi ve Salı günleri çalışıyorum.
وَ الْأَرْبِعَاءِ؟
Çarşamba günü?
أَدْرُسُ الْعَرَبِيَّةَ يَوْمَ الْأَرْبِعَاءِ وَ الْخَمِيسِ.
Çarşamba ve Perşembe günleri Arapça öğreniyorum.
وَ يَوْمُ الْجُمْعَةِ؟
Ya Cuma günü?
أَسْتَرِيحُ يَوْمَ الْجُمْعَةِ.
Cuma günü dinleniyorum.
وَ السَّبْةِ؟
Ya Cumartesi?
أَشْتَرِي لَوَازِمَ الْبَيتِ.
Evin ihtiyaçlarını satın alıyorum.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
يَوْمُ الْأَحَدِ
Pazar
يَوْمُ الْإِثْنَيْنِ
Pazartesi
يَوْمُ الثُّلَاثَاءِ
Salı
يَوْمُ الْأَرْبِعَاءِ
Çarşamba
يَوْمُ الْخَمِيسِ
Perşembe
يَوْمُ الْجُمْعَةِ
Cuma
يَوْمُ السَّبْتِ
Cumartesi
يَوْمٌ
Gün
اَلْيَوْمُ
Bugün
كُلَّ يَوْمٍ
Her gün
كُلَّ الْيَوْمِ
Bütün gün
غَدًا
Yarın
بَعْدَ غَدٍ
Öbür gün
أَمْسٍ
Dün
أَمْسُ الْأَوَّلِ
Evvelki gün
أُسْبُُوعٌ
Hafta
هَذَا الْأُسْبُوعُ
Bu hafta
اَلْأُسْبُوعُ الْحَالِي
Bu hafta
اَلْأُسْبُوعُ الْمَاضِي
Geçen hafta
اَلْأُسْبُوعُ الْقَادِمُ
Gelecek hafta


Karşılıklı Konuşma اَلْخِوَارُ
هَلْ نَجْلِسُ فِي الْبَيْتِ الْيَوْمَ؟
Bugün evde mi oturacağız?
لَا، غَدًا نَجْلِسُ وَ نَسْتَرِيحُ.
Hayır, yarın oturup dinleneceğiz.
هَلْ نَزُورُ زُمَلَاءَنَا فِي النَّهَارِ؟
Arkadaşlarımızı gündüz mü ziyaret edeceğiz?
لَا، نَزُورُهُمْ فِي اللَّيْلِ.
Hayır, onları gece ziyaret edeceğiz.
هَلْ قَرَأْتَ هَذِهِ الْمَجَلَّةَ؟
Bu dergiyi okudun mu?
نَعَمْ، قَرَأْتُهَا أَمْسِ الْأَوَّلِ.
Evet, onu evvelki gün okudum.
مَتَي نَذْهَبُ إِلَى السُّوقِ؟
Çarşıya ne zaman gideceğiz?
إِنْ شَاءَ بَعْدَ غَدٍ.
İnşallah öbürgün.
مَتَى نَعُودُ إِلَى بَلَدِنَا؟
Ülkemize ne zaman döneceğiz?
نَعُودُ فِي أُسْبُُوعِ الْقَادِمِ.
Gelecek (önümüzdeki) hafta döneceğiz.
كَيْفَ نَقْضِي أَيَّامَنَا هُنَا؟
Günlerimizi burada nasıl geçireceğiz?
نَقْضِيهَا بِزِيَارَةِ الْمَسَاجِدِ وَ الْمَتَاحِفِ.
Günlerimizi cami ve müzeleri ziyaret ederek geçireceğiz.


Aylar اَلشُّهُورُ
فِي أَيِّ شَهْرٍ وُلِدْتَ؟
Hangi ayda doğdun?
فِي شَهْرِ يَنَايِرِ.
Ocak ayında.
وَ أَنْتَ؟
Ya sen?
فِي شَهْرِ فَبْرَايِرِ.
Şubat ayında.
مَتَى تَبْدَأُ الدِّرَاسَةُ عِنْدَكُمْ؟
Sizde öğrenim ne zaman başlar?
فِي شَهْرِ سَبْتَمْبَرْ.
Eylül ayında.
مَتَى تَبْدَأُ العُطْلَةُ الصَّيْفِيَّةُ؟
Yaz tatili ne zaman başlar?
فِي شَهْرِ يُونِيُو.
Haziran ayında.
وَ مَتَى تَنْتَهِي؟
Ve ne zaman son bulur?
فِي شَهْرِ أَغُسْطُسسْ.
Ağustos ayında.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
شَهْرٌ
Ay
شُهُورٌ
Aylar
اَلشُّهُورُ الْمِيلَدِيَّةُ
Miladi Aylar
يَنَايِرُ (كَانُونُ الثَّانِي)
Ocak
فَبْرَايِرُ (شُبَاطُ)
Şubat
مَارِسُ (إِذَارُ)
Mart
أَبْرِيلُ (نِيسَانُ)
Nisan
مَايُو (أَيَارُ)
Mayıs
يُونُْيُو (حَزِيرَانُ)
Haziran
يُولْيُو (تَمُّوزُ)
Temmuz
أَغُّطُسْ (أَبٌ)
Ağustos
سَبْتَمْبِرُ (أَيْلُولُ)
Eylül
أُكْـوبَرُ (تَشْرِينُ الْأوَّلِ)
Ekim
نُوفَمْبِرْ (تَشْرِينُ الثَّانِي)
Kasım
دِيسَمْبَرُ (كَانُونُ الْأَوَّلِ)
Aralık
اَلْعَاشِرُ مِنْ مَايُو
Mayısın onu
فِي الْخَامِسِ مِنْ مَارِسِ
Martın beşinde


Senenin Mevsimleri فُصُولُ السَّنَةِ
فِي أَىِّ فَصْلٍ يَشْتَدُّ الْحَرُّ؟
Hangi mevsimde sıcaklar artar?
فِي الصَّيْفِ.
Yazda.
مَتَى يَكُونُ الْجَوُّ مُعْتَدِلًا؟
Hava ne zaman normal olur?
فِي فَصْلِ الرَّبِيعِ.
İlkbahar mevsiminde.
فِي الْخَرِِيفِ تَتَسَاقَطُ أَوْرَاقٌ.
Sonbaharda ağaç yaprakları düşer.
وَ فِي الشِّتَاءِ يَنْزِلُ الثَّلْجُ.
Kışta da kar yağar.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
فَصْلٌ
Mevsim
فُصُولٌ
Mevsimler
اَلرَّبِيعُ
İlkbahar
اَلْصَّيْفُ
Yaz
اَلْخَرِيفُ
Sonbahar
اَلشِّتََاءُ
Kış
غَاءِمٌ
Bulutlu
بَارِدٌ
Soğuk
حَارٌّ
Sıcak
حَرَارَةٌ
Sıcaklık
بُرُودَةٌ
Soğukluk
هَوَاءُ
Hava
عَاصِفٌ
Fırtına
هَادِءٌ
Sakin
مُمْطِرٌ
Yağmurlu
مُعْتَدِلٌ
Mutedil
اَلْهَوَاءُ الطَّلْقُ
Açık Hava
مَطَرٌ
Yağmur
ثَلْجٌ
Kar


Aile الأُسْرَةٌ
أَيْنَ أَفْرَادُ أُسْرَتِكَ؟
Aile fertlerin nerede?
هُمْ فِي بَلَدِي.
Onlar ülkemdedir.
هَلْ لَكَ جَدٌّ وَ جَدَّةٌ؟
Deden ve ninen var mı?
لاَ هُمَا تُوُفِّيَانِ.
Hayır, onlar vefat ettiler.
مَا مَهْنَةُ أَبِيكَ؟
Babanın mesleği nedir?
هُوَ يَشْتَغِلُ بِالتِّجَارَةِ.
O ticaretle meşgul.
هَلْ أَمُّكَ تَعْمَلُ؟
Annen çalışıyor mu?
لاَ، هِىَ رَبَّةُ الْبَيْتِ.
Hayır, o ev hanımıdır.
كَمْا أَخًا وَ أُخْتًا لَكَ؟
Kaç erkek ve kız kardeşin var?
لِي أَخٌ وَ أُخْتَانِ.
Bir erkek ve iki kız kardeşim var.
هَلْ لَكَ أَوْلَادٌ؟
Çocukların var mı?
نَعَمْ، لِي إِبْنٌ وَ ثَلَاثُ بَنَاتٍ.
Evet, bir oğlum ve üç kızım var.
كَمْ حَفِيدًا لِجَدِّكَ؟
Dedenin kaç torunu var?
لَهُ تِسْعَةُ أَحْفَادٍ.
Dokuz torunu var.
اَلْكَلِمَاتُ
Kelimeler
جَدٌّ
Dede
أَجْدَادٌ
Dedeler
جَدَّةٌ
Nine
جَدَّاتٌ
Nineler
أَبٌ
Baba
آبَاءٌ
Babalar
أُمٌّ
Anne
أُمَّهَاتٌ
Anneler
زَوْجٌ
Eş (Koca)
أَزْوَاجٌ
Eşler
زَوْجَةٌ
Eş (hanım)
زَوْجَاتٌ
Eşler
إِبْنٌ
Oğul
أَبْنَاءٌ
Oğullar
إِبْنَةٌ
Kız
بَنَاتٌ
Kızlar
أَخٌ
Erkek kardeş
إِخْوَةٌ
Erkek kardeşler
أُخْتٌ
Kız kardeş
أَخْوَاتٌ
Kız kardeşler
حَفِيدٌ
Torun
أَحْفَادٌ
Torunlar
حَفِيدَةٌ
Kız torun
حَفِيدَاتٌ
Kız torunlar
عَمٌّ
Amca
أَعْمَامٌ
Amcalar
عَمَّةٌ
Hala
عَمَّاةٌ
Halalar
خَالٌ
Dayı
أَخْوَالٌ
Dayılar
خَالَةٌ
Teyze
خَالَاتٌ
Teyzeler
حَمٌّ
Kayın peder
حَمَّاةٌ
Kayın valide
صِهْرٌ
Damat
عَاءِلَةٌ
Aile
عَاءِلَاتٌ
Aileler


Bası Sıfatlar بَعْضُ الصِّفَاتِ
قَوِي
Kuvvetli
ضَعِيفٌ
Zayıf
جَمِيلٌ
Güzel
قَبِيحٌ
Çirkin
طَوِيلٌ
Uzun
قَصِيرٌ
Kısa
لَيِّنٌ
Yumuşak
صُلْبٌ
Sert
كَبِيرٌ
Büyük
صَغِيرٌ
Küçük
قَرِيبٌ
Yakın
بَعِيدٌ
Uzak
سَرِيعٌ
Hızlı
بَـطِيءٌ
Yavaş
سَهْلٌ
Kolay
صَعَبٌ
Zor
ثَقِِيلٌ
Ağır
خَفِيفٌ
Hafif
قَدِيمٌ
Eski
جَدِيدٌ
Yeni
رَخِيصٌ
Ucuz
غَالٌ
Pahalı
مُبكِّرٌ
Erken
مُتَأَخِّرٌ
Geç
سَاخِنٌ
Sıcak
بَارِدٌ
Soğuk
مُمْتَلِىءٌ
Dolu
فَاضٍ
Boş
نَظِيفٌ
Temiz


yus-sel 13 Aralık 2012 22:15

Cevap: arapça türkçe**diyologlar
 
شكراً جزيلاً
مع السّلامة

Mihrinaz 26 Temmuz 2017 09:17

نَعَمْ Evet
لاَ Hayır
صَبَاحُ الْخَيْرِ. İyi sabahlar
مَسَاء الْخَيْرِ. İyi akşamlar
تُصْبِحْ عَلَى الْخَيْرِ. İyi geceler
مِنْ فَضْلِكْ. Lütfen
شُكْرًا Teşekkür ederim
أَعْطِنِي. Bana ver
حَظًّا سَعِيدًا İyi şanslar
عَفْوًا Afedersiniz
عَفْوًا Bir şey değil
أُرِيدُ مَاءَ. Su istiyorum
هَلْ يُوجَدُ؟ Bulunur mu?
لاَ يُوجَدُ. Bulunmaz
أَنَا أَسِفٌ. Üzgünüm
لاَبَأَسٌ. Zararı yok
تَفَضَّلْ. Buyur
تَشَرَّفْنَا. Müşerref olduk
عَلَى الرَّأْسِ. Baş üstüne
بِالْعَافِيَةِ. Afiyetle
سَاعِدْنِي مِنْ فَضْلِكْ. Lütfen bana yardım et
أَنَا مَرِيضٌ. Ben hastayım
تَعَالَ هُنَا. Buraya gel
قِفْ هُنََا. Burada dur

Mihrinaz 26 Temmuz 2017 09:19

Havaalanında فِي المَطََارِ

مَعَ ضَابِطِ الْجَوَازَاتِ Pasaport polisi ile.
مِنْ أَيْنَ أَنْتَ؟ Nerelisin?
أَنَا تُرْكِي Ben Türkiye’liyim.
أَيْنَ جَوَازُ سَفَرُكَ؟ Pasaportun nerede?
هَا هُوَ، تَفَضَّلْ. İşte, buyurun.
إِسْمُكَ الْكَرِيمُ؟ Lütfen adınız?
إِسْمِي إِبْرَاهِيمُ Adım İbrahim.
هَلْ مَعَكَ أَحَدٌ؟ Seninle kimse var mı?
مَعِي زَوْجَتِي فَقَطْ. Benimle sadece eşim var.
كَمْ يَوْمًا سَتَبْقَى؟ Kaç gün kalacaksın?
سَأَبْقَى عِشْرِينَ يَوْمًا. Yirmi gün kalacağım.
طَيِّبٌ، خُذْ جَوَازَ سَفَرِكَ. İyi, pasaportunu al.
مَعَ مُفَتِّشِ الْجُمْرُكِ. Gümrük memuru ile.
هَلْ هَذِهِ الْأََمْتِعَةُ لَكَ؟ Bu eşyalar senin mi?
نَعَمْ، لِي. Evet, benim.
هَلْ عِنْدَكَ شَيْءٌ تَابِعٌ لِلْجُمْرُكِ؟ Gümrüğe tabii bir şeyin var mı?
لاَ أَدْرِي. Bilmiyorum.
إِفْتَحْ هَذِهِ الْحَقِيبَةِ. Bu valizi aç.
تَفَضَّلْ. Buyur.
هَاتِ حَقِيبَتُكَ الْيَدَوِيَّةَ. El çantanı ver.
فِيهَا مَلَابِسِي فَقَطْ. Onda sadece elbiselerim var.
طَيِّبٌ، خُذْهَا. Pekiyi, al onu.
شُكْرًا. Teşekkür ederim.
لاَ شُِكْرًا عَلَى الْوَاجِبِ. Bir şey değil, görevimiz.
فِي مَوْقِفِ الْحَافِلَةِ. Otobüs terminalinde.
دَقِيقةٌ يَاأَخِي. Bir dakika kardeşim.
تَفَضَّلْ. Buyur.
أَيْنَ مَوْقِفُ الْحَافِلَةِ؟ Otobüs terminali nerede?
لِمَاذَا تَسْأَلُ؟ Niçin soruyorsun?
أُرِيدُ الذِّهَابَ إِلَى إِسْتَنْبُولَ. İstanbul'a gitmek istiyorum.
مَوْقُفُ الْحَافِلَةِ فِي أَسَنْلَرْ. Otobüs terminali Esenler’de dir.
شُكْرًا. Teşekkür ederim.
عَفْوًا. Bir şey değil.
هَلْ لَدَيْكُمْ تَذْكُرَةٌ إِلَى سَاكَارْيَا؟ Sakarya'ya biletiniz var mı?
مَتَى تُرِيدُ الذِّهَابَ؟ Ne zaman gitmek istiyorsunuz?
الأَنَ. Şimdi.
هَلْ عِنْدَكَ عَفْشٌ؟ Bagajın var mı?
لاَ، مَا فِي. Hayır, yok.
إِسْتَرِحْ فِي صَالَةِ الْإِنْتِظََارِ. Bekleme salonunda dinlenin.
أَيْنَ صََالَةُ الْإِنْتِظَارِ؟ Bekleme salonu nerede?
هُنَا يَاسَيِّدِي. Burası efendim.
فِي مَحَطَّةِ الْقِطَارِ. Tren istasyonunda.
مَتَى يَقُومُ الْقِطَارُ إِلَى أَفْيُونَ؟ Tren Afyon’a ne zaman kalkıyor?
بَعْدَ نِصْفِ سَاعَةٍ. Yarım saat sonra.
وَالْقِطَارُ الثَّانِي؟ İkinci tren? (ne zaman kalkıyor?)
غَدًا. Yarın.
هَلْ يُمْكِنُ أَنْ تَحْجُزَ لِي مَقْعَدَيْنِ؟ Bana iki kişilik yer ayırır mısın?
طَبْعًا. Tabi. (Elbette)
عَلَيْكَ أَنْ تَحْضُرَ قَبْلَ قِيَامِ الْقِطَارِ بِسَاعَةٍ. Tren kalkmadan bir saat önce hazır olman gerekiyor.
أَتِي قَبْلَ سَاعَتَيْنِ. İki saat önce gelirim.

Mihrinaz 20 Ocak 2022 08:35

Ailemi takdim edeyim
اُقَدِّمُ اُسْرَتيِ.

Bu babam Hasan Bey.
هَذَا اَبِي سَيِّد حَسَن.

Bu annem Elif Hanım.
هَذِهِ اُمِّي سَيِّدَة اَلِف.

Bunlar kardeşlerim Emin ve Kemal.
هَئُلاءِ اَخَوَيَّ اَمِين وَ كَمَال.

Bunlar da kız kardeşlerim Büşra ve Cahide.
هئلاء اَخَوَيْتِي بُشْرَى وَ جَاهِدَة.

Tanıştığımıza memnun oldum.
تَشَرَّفْتُ بَمعْرِفَتِكَ.

Bizde memnun olduk.
وَ نَحْنُ اَيْضًا

Ben, Nail. Bu eşim saliha. Bu oğlum İbrahim ve bu da kızım Zeynep.

انا نائل . هَذِهِ زوجتي صالحة. هَذاَابْنِي ابراهيم و هَذِهِ بِنْتِي زَيْنَب.
Bizim ailemiz kalabalıktır.

اُسْرَتُنَا اَفْرَادُهَا كَثِير
Ninem ve Dedem yanımızda kalıyor.
جَدِّى وَجدََّتِي يَسْكُنَانِ مَعَناَ.

Halalarımı ve teyzelerimi çok severim.
اُحِبُّ كَثِيرًا خَلَاتِي وَ عَمَّاتي

Dayım Kenan Mühendistir.

خَالِي كَنَان مُهَنْدِس

Amcalarım Ali ve Veysel yurtdışında çalışıyorlar.
عَمِّيَايَ عَلِي وَ وَيْسَل يَعْمَلُ فِي خَارِجِ الْمَمْلَكَة

Aile fertleriniz nerede?
اَيْنَ اَفْرَادُ اُسْرَتِك؟

Onlar, Avrupa’da.
هُمْ فِي اَوْرُوبا.

Deden ve ninen var mı
هَلْ َلكَ جَدٌَ وَ جَدَّةٌ؟

Hayır onlar vefat ettiler.
لاَ هُمَا تَوَفَّيَا

Baban ne iş yapıyor?
مَا مِهْنَةُ اَبِيكَ؟

O, emekli, çalışmıyor.
هُوَ مُتَقاعِد. لاَ يَشْتَغِلُ

Annen çalışıyor mu?
هَلْ اُمُّكَ تَشْتَغِلُ؟

Hayır o ev hanımı.
لا هِىَ رَبَّةُ الْبَيْتِ

Kaç erkek ve kız kardeşin var?
كَمْ اِخْوَة وَ اَخَوَات لَك؟

2 erkek ve üç kız kardeşim var.
لِي اِخْوَايَ وَ ثَلاثَ اِخْوَاتِ.

Çocukların var mı?
هَلْ لَكَ اَوْلاد؟

Evet, iki oğlum ve bir kızım var.
نَعَمْ, لِي اِبْنَانِ وَبِنْت

Yakınlarından öğretmen olan var mı?
هَلْ مِنْ اَقْرَبَائِكَ مُدَرِّس؟

Evet, amcam öğretmendir.

عَمْ عَمِّي مُدَرِّسne


SAAT: 07:04

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306