Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Allah Derim Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin; Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem! İsterseniz hayat aşını verin; Sayılı nimetler bal olsa yemem! Ey akıl, nasıl delinmez küfen? Ebedi oluşun urbası kefen! Kursa da boşluğa asma köprü, fen, Allah derim, başka hiçbir şey demem! [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Ne Arıyorum? An oluyor bir garip duyguya varıyorum, Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?.. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Muhasebe Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri! Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri! Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide! Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide. Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası! Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası? Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık; Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık. Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem; Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem. Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos! ! ! Sen, cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos! Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle; Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle... Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç! İşte bütün meselem, her meselenin başı, Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı! Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden, Daha keskin eliyle, başını ensesinden, Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına; Yerleştirse başını, iki diz kapağına; Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi? Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi? Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen, İçimde homurtular, inanma diye gülen... İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe! Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe? Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem! Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem, Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları, Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları. Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim; Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim! Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş! Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş... Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım! Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım! Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana; Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana. Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde? Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde! Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak! Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak; Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal. Mavalları bastırdı devrim isimli masal. Yeni çirkine mahkûm, eskisi güzellerin; Allah kuluna hâkim, kulları heykellerin! Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta; Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılâpta! Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni! Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni! Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak! Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak? 1947 Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak! Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak? |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Ben hiç hayal kurmadım; hep dua ettim. Necip Fazıl Kısakurek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Anneciğim Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim! Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var; Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar, Yaşlı gözlerinle kal anneciğim! Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadın yayılmış, çırpınmak için; Bu kış yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciğim!... (1926) Necip Fazıl Kısakürek ALINTIDIR |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Zindandan Mehmed'e Mektup Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu? Bir idamlık Ali vardı, asıldı; Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı. Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; Bahçeye diktiği üç beş karanfil... Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'! Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat... Beni Allah tutmuş, kim eder azat? Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem... Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem! Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil; Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekûn içinde yazıl ve çizil! İnsanlar zindanda birer kemmiyet; Urbalarla kemik, mintanlarla et. Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccâdemin yününde şefkat; Beni kimsecikler okşamaz mâdem; Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem! Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; Köpük köpük, duman duman erisin! Peykeler, duvara mıhlı peykeler; Duvarda, başlardan, yağlı lekeler, Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler... Duvar, katil duvar, yolumu biçtin! Kanla dolu sünger... Beynimi içtin! Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar; Tek nokta seçemez dünyadan nazar. Yerinde mi acep, ölü ve mezar? Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz? Güneşe göç var da, kalan biz miyiz? Ses demir, su demir ve ekmek demir... İstersen demirde muhali kemir, Ne gelir ki elden, kader bu, emir... Garip pencerecik, küçük, daracık; Dünyaya kapalı, Allaha açık. Dua, dua, eller karıncalanmış; Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış. Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış... Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu; İplik ki, incecik, örer boşluğu. Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş; Karanlığında nur, yeniden doğuş... Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş! Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin! Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! (1961) Necip Fazıl Kısakürek ALINTIDIR |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Sizde olan tükenir, O ‘nda olan sonsuz… Feza sizin olsa ne yapacaksınız O ‘nsuz ?.. Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... "Genç adam, kalabalıkların modalaşmış yollarına düşme! Nefs muhasebesi dedikleri o ulvi melekeye yapış ve düşün. Yol , kalabalıkların yolu değil , hakikatin yoludur. Sen ona dön ve kalabalıkları döndür" N.F.KISAKÜREK |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... " Ey kafası balyozla ezilmeyecek kadar sert küfür yobazı ; sen , raftaki bir kitabı almak için bile oraya vasıta katar , iskemleye çıkarken ; Sen vapurdaki yolcuyu seçmek için bile , vasıtasız edemez , eline bir dürbün alırken , Allah'a vasıtasız ermekten , hatta tapmaktan nasıl bahsedersin ? Köprüden Üsküdar'a geçmek için bile vasıtasız kalsan bütün karadeniz'i dolanmaya mecbur olan sen !.. En büyük vasıta , O , Peygamber , peygamberlerin peygamberi... Sonra Sahabi Sonra Veli Sonra Alim Sonra Müslüman , sadece basit ve kuru müslüman... Herkes herkese ve herşey herşeye vasıta ... Böyleyken herkes ve herşey Allah ile dosdoğru bağlantıda..." N.F. KISAKÜREK |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Necip Fazıl'a, "Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?" diye sormuşlar. "Evet geçirir" demiş. Bunun üzerine "deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?" demişler. Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş: - Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir. |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Yahudiler mi dediniz ? onlar yumurtalarını pişirmek için dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen lanetlilerdir .. N.F.K. |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; Hem yolunu kaybedersin hem dostunu. Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Belki Bulursun! Oyuncak kırılır, haydi, ya insan, Nasıl parçalanır, nasıl bölünür? Söylerler, mezara kulak dayasan; Bir daha ölmemek için ölünür. Çekilmez akılda bu kadar sancı; Akıl bir küçük diş, at, kurtulursun! Ölmemenin olsa gerek ilacı; Eski rafta ara, belki bulursun! .. 1972 Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Bayram Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var; Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Duayı kabul eden.. Dilekleri veren.. Vermeyi murad edince el açtıran.. Ancak sevdiği kuluna dua ettiren.. Sevmediklerinin elini ve dilini bağlayan ve.. Kendisine yönelmekten alıkoyan Allah’ım! Bizi affet! (Necip Fazıl KISAKÜREK) AMİNNN... |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Taş merdivenler gibi , aşınmış ayaklardan, Secde yerine çarpa çarpa alnım aşınsa! Göklerin kamçisiyla yediğim dayaklardan, Erisem de , tabutun boş muş gibi taşınsa ! Bir garip insan olsam , benzemez hiç kimseye ; Tek hece bilmez , tek renk görmez, tek ses işitmez. Karanlığı, yuğursam nura döndüresiye, Tımarsam o ana ki , yek paredir ve bitmez O ÂN (NFK) |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Büyük randevu... bilsem , nerede, saat kaçta? Tabutumun tahtası, bilsem, hangi ağaçta? Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Kaybetmekten korkma.. Bir şeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin..! NFK |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Bu dünya bir kuyu , havasız çömlek; Daralıyorum ! Kelime manayı boğan bir gömlek ! Paralıyorum ! Allah ismi varken lûgat ne demek ! ... Karalıyorum ! Kapımı , buyursun diye o Melek; Aralıyorum ! Necip Fazıl Kısakürek...... |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Ne başını kapat, altını göster; Ne altını kapat, üstünü göster. Hepsini kapat, İMANINI göster..! (NECİP FAZIL KISAKÜREK) |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Benim istediğimi Allah istemiyorsa konu kapanmıştır… “ Necip Fazıl Kısakürek “ |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Niçin , Niçin , Nİçin?.. İSLAM ve ŞERİAT mefhumlarından niçin korkuyorsunuz? Siz, küfür rahipleri ! İSLAM ve ŞERİAT mefhumlarını, niçin tarafınızdan bir fikir meselesi olarak değilde, çocukların izahsız ve cevapsız umacı ruhiyatı içinde görüyorsunuz ? Bizim bu mevzuda söyliyeceğimiz ve dünya çapında izahına girişeceğimiz sözümüz varda, sizin verebileceğiniz cevap niçin yok? Yoksa bu iki mefhum sizce ananızı ve babanızı öldürmüş ve ocağınıza incir dikmiş iki katilin ismi midir? Biz, sağ , sol, bu tabirlerden hiç birşey anlayamayız.Biz sade ve Elhamdülillah müslümanız. Bu defa da küfür adına çalışan ruhundaki erimez nasır bakımından ,asıl takibi gereken yobaz sizsiniz! Siz dini anlamamak ve nefsine uydurmak bakımından isimlendirdiğiniz dünün yobazına karşılık, onun tersi ve aksulameli olan halis ve mükemmel KÜFÜR YOBAZLARISINIZ!!. N.F.KISAKÜREK ( Hitabeler) |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Ey Genç Sen bu milleti kaldıracaktın güya Nasıl dalıvermişsin o kalkılmaz uykuya!. N.F.K |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu? Kıymetli malı olanlar bağırmaz. |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... düşünceli000Üç Günlük Dünya için Gayret üstüne gayret Ebedi Dünya için Gayret yok ! Hayret !düşünceli000 Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Hayatın çilesine tahammül gerek Değil mi ki sefa ile cefa müşterek Sizce ağlamak için illa gözyaşı mı gerek? Bazen dertliler de ağlar ama gülerek.m20 Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Doymayan Nefs/ Gözünü Kara Toprak Doyursun! Soframıza Açlığı Besleyenler Buyursun!... N.Fazıl Kısakürek... |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... "ALLAH de ve sus ! Başka hiçbirşey söylemeye değmez." Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... " En vahşi kalpleri eşeleyip , oralarda gömülü gizli kıvılcımları bulmaya çalış." N. FAZIL . KISAKÜREK ( malesef bizim yaptığımız; en safi kalpleri eşeleyip orda gömülü gizli kusurları ifşaaa:(( |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Hayat bir nefestir, aldığin kadar.. Hayat bir kafestir, kaldığın kadar.. Hayat bir hevestir, Daldığın kadar.. Necip Fazıl kısakürek... |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Dünyada üç çeşit insandan korkacaksın.Dağdan inme ,Dinden dönme , Sonradan görme! N.F.K. |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... " Sanat için soyunana alkış tutan eller, Neden ALLAH için giyinene zulmeder ? ... Necip Fazıl Kısakürek " |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... İnsan, yaklaştığınca yaklaştığından ayrı… Belli ki ; yakınımız yoktur Allah'tan gayrı… |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Beni İfade Edemeyen Kelimelerin Acizliğini ALLAH'a Havale Ediyorum . . . Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Üstad hapishanede koğuşunda iken aynı koğuşa Nazım Hikmet getirilir, Nazım Hikmet Üstadı görünce gülerek " sendemi buradasın? Şu haline bak maymuna dönmüşsün" der... Üstat, karşısında duran Nazım Hikmet e cevabı yapıştırır... " Ben de pencereye dönerim... " Gece gece gülümseyen000 |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Basörtüsü bilime engelmis! Siz uzaya mekik gönderdiniz de Basörtüsüne mi takildi? NFK |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... "Müziği kısmaya üşendiğiniz Ezan'ı, şimdi dört gözle bekliyorsunuz." -Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Adam gibi adam kalbine yürür , kalbi Rabbine!.. |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... üstadınızı uçurmayın bu kadar, daha önemli şahsiyetler var diyecem. afaroz edeceksiniz. ben yine de diyeyim. |
SAAT: 02:11 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.