Üstad Necip Fazıl'dan... Affet Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten... Ağzımı Dikseler Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar nabzımı. Akıl Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.. Allah ve İnsan Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın! Allah Diyen Ellerime uzanan dudakları tepeyim Allah diyen gel seni ayağından öpeyim. Aşk Korkusu Aşk korkuya perdedir, korku da aşka perde; Allah'tan nasıl korkmaz insan O'nu sever de Ayrılık Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar. Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var. Çöl Gözüm,aklım,fikrim var deme hepsini öldür, Sana çöl gibi gelen,o göl diyorsa göldür... Düzen Doğan güneşler her gün ayni da her gün yeni; Ezelden ebede dek, iste İslam düzeni!.. Eser Gecekondu yapısı, bir üfürüklük eser... Elbet beklenen rüzgar bir gün Kıbleden eser!.. Güzel Şey Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber Haberi Yok Şu geceni durdursam, çekip de eteğinden; Soruversem: Haberin var mi öleceğinden? Hey Neye baksam aynı şey,neyi görsem aynı şey, Olan sensin hey gidi hakikat sultanı hey. Hüner O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azrail'e 'hoş geldin! ' diyebilmekte hüner... İmtihan ��Kafire kalktı ölüm, mümine var!�� deseler Kim ��Ben müminlerleyim, bana Allah gerek�� der? Kader Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan, gel de sıyır beyazı!.. Kalmadı Yıkılan sarayımdan tek bir nakış kalmadı; Dışa mıhlandı gözler, içe bakış kalmadı. Kapı Kapı kapı,bu yolun son kapısı ölümse! Her kapıda ağlayıp,o kapıda gülümse. Kolay Kolay mı Kaf dağını çevirmek dolay dolay? Var ol ey ulvî zorluk, yere bat sefil kolay! Koşu Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle; Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle... Mantık Dağı tanıyan nasıl tanımaz uçurumu? Madem ki yükseliş var iniş olmaz olur mu? Müjdeler Olsun Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun Namaz Namaz, sancıma ilaç, yanık yerime merhem ; Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem ! Ölçü Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim; Sana uymayan olcu, hayat olsa teperim! Rahmet Yaradan, rahmetini kahrından üstün saydı; Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı? Sanat Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış; Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış... Tebessüm Bu dünyada renk, nakış, lezzet, ne varsa küsüm Gözlerimde son marifet, Azrail'e tebessüm ... Tek Kelime Ne var ki, pazarlığa girişecek ecelle; Sermayem tek kelime, Allah aziz ve celle... Yakınlık İnsan, yaklaştığınca yaklaştığından ayrı; Belli ki; yakınımız yoktur Allah'tan gayrı... |
Cvp: Necip Fazıl Kısakürek Utansın !! Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa, bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan tek renk, Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın! |
Cvp: Necip Fazıl Kısakürek Hayber'den sonra düzlük; İş kalmadı pürüzlük... Bakış yok Geriye. Ve bir çok Seriye... Doldu bir yıllık süre; İşte Kabe Umre! O,tek, bir! Hakka peyk. Ve Tekbir Ve Lebbeyk Elciler her tarafta, Dört bucağı tavafta: Bize dön! Gel ve al! Yön bu yön, Yol bu yol! Şercil.Bizans kafiri, Şehid etti sefiri Şimdi göz Mütede. Ve son söz Ötede.... |
Cvp: Necip Fazıl Kısakürek Hep nefs çıkar karşıma ölüp ölüp dirilsem, İnsandan kaçmak kolay kendimden kaçabilsem...... |
Cvp: Necip Fazıl Kısakürek ÇİLE Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı Ateşten zehrini tattım bu okun, Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un, Kustum, öz ağzımdan kafatasımı Bir bardak su gibi çalkandı dünya; Söndü istikamet, yıkıldı boşluk. Al sana hakikat, al sana rüya! İşte akıllılık, işte sarhoşluk! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandım yatağa son çare diye. Bir kanlı şafakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünya etti hediye Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor; Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam! Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam! ********* Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe, Deliler köyünden bir menzil aşkın, Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor eşya uzakta? Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl? Zamanın raksı ne bir yuvarlakta? Sonum varmış, onu öğrensem asıl? Bir fikir ki sıcak yarad kezzap, Bir fikir ki, beyin zarında sülük. Selam sana haşmetli azap; Yandıkça gelişen tılsımlı kütük. Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol! Ey yedinci gök, esrarını aç! Annemin duası, düş de perde ol! Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç! Uyku, katillerin bile çeşmesi; Yorgan, Allahsıza kadar sığınak. Teselli pınarı, sabır memesi; Size şerbet, bana kum dolu çanak. Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet, Sırrını ararken patlayan gülle? Yeşil asmalarda depreniş, şehvet; Karınca sarayı, kupkuru kelle... Akrep nokta nokta ruhumu sokmuş, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki, ateş de, cımbız da yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence. ********* Evet, her şey bende bir gizli düğüm; Ne ölüm terleri döktüm, nelerden! Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm, Yetişir çektiğim mesafelerden! Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık. Her gece rüyamı yazan sihirbaz, Tutuyor önümde bir mavi ışık. Büyücü, büyücü ne bana hıncın? Bu kükürtlü duman, nedir inimde? Camdan keskin, kıldan ince kılıcın, Bir zehir kıymak gibi, beynimde. Lugat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildiği dilden bir isim! Eski esvaplarım, tutun elimden; Aynalar söyleyin bana, ben kimim? Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa, Arzı boynuzunda taşıyan öküz? Belâ mimarının seçtiği arsa; Hayattan muhacir; eşyadan öksüz? Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim, Minicik gövdeme yüklü Kafdağı, Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim, Dev sancılarımın budur kaynağı! Ne yalanlarda var, ne hakikatta, Gözümü yumdukça gördüğüm nakış. Boşuna gezmişim, yok tabiatta, İçimdeki kadar iniş ve çıkış. ********* Gece bir hendeğe düşercesine, Birden kucağına düştüm gerçeğin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin. Açıl susam, açıl! Açıldı kapı; Atlas sedirinde mavera dede. Yandı sırça saray, ilahi yapı, Binbir avizeyle uçsuz maddede. Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik; Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur. İçiçe mimari, içiçe benlik; Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur! Nizam köpürüyor, med vakti deniz; Nizam köpürüyor, ta çenemde su. Suda bir gizli yol, pırıltılı iz; Suda ezel fikri, ebed duygusu. Kaçır beni ahenk, al beni birlik; Artık barınamam gölge varlıkta. Ver cüceye, onun olsun şairlik, Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta. Öteler öteler, gayemin malı; Mesafe ekinim, zaman madenim. Gökte saman yolu benim olmalı; Dipsizlik gölünde, inciler benim. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem, Sonsuza varmak... |
Üstad Necip Fazıl'dan... ÖPMEK Ellerime uzanan dudakları tepeyim; Allah diyen, gel , seni ayağından öpeyim! 1976 GÜZEL Güzel Allah’ım, senden ne gelecekse gelsin ; Sen ki, rahmetinle de, kahrınla da güzelsin... 1977 YAKINLIK Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık ; Anla ki, yok Allah’tan başkasına yakınlık... 1977 İSTE Verirler ?ben acizim, kudret senin? dedikçe Verenin şanı büyük sen iste istedikçe! 1980 RAHMET Yaradan rahmetini kahrından üstün saydı; Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı? 1982 ANLAMAK Anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var; Akıl için son tavır , saçlarını yolmak var... 1983 O DİYORSA Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür! Sana çöl gelen , O , göl diyorsa göldür! 1977 Allah DOSTU Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez. 1940 OYUNCAK Ben bir atım, iradem , elinde binicimin; Bir çocuk oyuncağı, ucunda bir sicimin... 1976 SUAL-CEVAP Sual: Ey veli,insan nasıl olmalı, söyle! Cevap: Son anda nasıl olacaksa hep öyle... 1973 AKIL Akıl akıl olsaydı ismi gönül olurdu; Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu. 1980 ŞARKI Her ağızda , her telde fanilik dırıltısı Sonunda tek bir şarkı , tabutun gıcırtısı... 1980 BÜYÜK RANDEVU Büyük randevu... Bilsem nerede saat kaçta? Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta? 1958 DİPSİZ KUYU Ağzıma soğuk kurtlar dolacak, gözüme kum; Dipsiz kuyu, sürdükçe zaman, sürecek uykum... 1939 YOKLUK Yokluk, o donduran buz, o söndüren karanlık; Büsbütün bilgisizlik ve tam bir unutkanlık... 1939 HABERİ YOK Şu geçeni durdursam , çekip de eteğinden ; Soruversem: Haberin var mı öleceğinden? 1939 GEÇER AKÇA Hasis sarraf , kendine bir başka kese diktir! Mezarda geçer akça neyse, onu biriktir! 1972 TEBESSÜM Bu dünyada renk, nakış,lezzet ne varsa küsüm; Gözümde son marifet, Azrail’e tebessüm... 1973 BAYRAM Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var; Oh ne güzel bayramda tahta ata binmek var!... 1982 KAPI Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! 1982 SU Su bir şekil üstü ruh ,kalıplarda gizlenen ; Yerde kire battı mı ,bulutta temizlenen... 1980 KORKU Bir kalbim var ki benim, sevdiğinden burkulur: Kahredenden ziyade sevilenden korkulur... 1973 AYRILIK Hep ayrılık ; isteğe erince istek ölür, Bir anda ölseler de insanlar tek tek ölür... 1977 AYNI NOKTA Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; Nihayet döne döne aynı noktaya vardım. 1978 GÖLGELER Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere; Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere... 1982 GÜNAH Sanırım, insanların her suçunda ben varım; Günah uzun bir kervan, ta ucunda ben varım! 1976 DELİ Mayın tarlasına düşmüş bir deliyim, hudutta; Gözüm, sekizinci renk ve dördüncü buutta... 1974 ZOR Onu , beyni kanayan soylu kafalara sor; Ölüm zorların zoru, yaşamak ondan da zor... 1974 GİZLİ Azdırma, rahat bırak, içimdeki deliyi; Bana sorma, benim de bilmediğim gizliyi!.... 1939 NE ARIYORUM? An oluyor bir garip duyguya varıyorum; Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?... 1976 MANTIK Dağı tanıyan , nasıl tanımaz uçurumu? Mademki yükseliş var, iniş olmaz olur mu? 1972 HİÇ Alemin küfre göre, hem başı, hem sonu ?hiç?... ?İki hiç? arasında varlık olur mu ki hiç?... 1975 KADER Kader , beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan , gel de sıyır beyazı!... 1976 VARLIK Tek neşe bu dünyada, var olmanın sevinci; Ve tek ilim, varlığın bilinmeden bilinci... 1977 EKSİK Göz attığım her şeyde işte o şeydir eksik; Mekan kopuk kopuktur , zaman da kesik kesik... 1978 SAYILAR Sayılar yalnız Bir’in kendi dalgalanışı, Sayılar kemmiyetin keyfiyeti anışı... 1983 BU DÜNYA Bu dünya bir tamam’dan eksiklikler alemi; Kopuşlar , ayrılıklar, kesiklikler alemi... 1982 YENİ Tohum çatlar da bilmem, kafa nasıl çatlamaz?... Yeni odur ki, solmaz , pörsümez, bayatlamaz. 1983 OYUNCAK Kırıldı oyuncağım, artık bir daha gülmem; Toz olur, toprak olur, duman olurum ölmem! 1983 KAHRAMANLIK Ne varsa çöplüğe at, belli başlı zamanlık; Ölümü öldürmekte olanca kahramanlık. 1976 FİKİR SANCISI Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı, Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı? 1980 MANZARA Bütün manzara , ucuz bir dekor muşambası; Kurtuluş günü , çıkmaz ayın son çarşambası ... 1947 DÜŞMANIMA Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsız!... 1939 YOBAZ Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu!... Yine sen kesiyorsun, küfür uğrunda yolu!... 1939 ÖLÜMSÜZ ŞARKI Garip geldik gideriz, rafa koy evi barkı! Tek, dudaktan dudağa geçsin ölümsüz şarkı ... 1962 SAHTE KAHRAMAN Bize kalan aziz borç asırlık zamanlardan; Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan ... 1973 NİZAM Bir nizam ki, eskimez, yıpranmaz, sendelemez , Mekan onu aşamaz, zaman onu delemez. 1974 KOLAY Kolay mı Kafdağı’nı çevirmek dolay dolay? Var ol ey ulvi zorluk , yere bat sefil kolay! 1982 DEVRİM Devrim odur ki , kalpten faniliği devirsin; Yaşamaktan murad ne, hesabını bildirsin! 1982 DÜŞMANIMA Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsız!... 1939 HİÇ Alemin küfre göre, hem başı, hem sonu ?hiç?... ?İki hiç? arasında varlık olur mu ki hiç?... 1975 BÜYÜK RANDEVU Büyük randevu... Bilsem nerede saat kaçta? Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta? 1958 |
Cvp: Üstad Necip Fazıl'dan beyitler Buradan Üstadın da bir vasiyeti var onu ileteyim.. ne olursa olsun eski eserlerimi karıştırmayın diyor.. şiirlerimi karşılştırmak için dahi olsa diyor... bir arkadaşıma hocasının biri eski şiirini vermiş incelemek için o sırada da Üstadın biyografisini çıkarıyordum..ödevimdi tevafuk oldu...Üzüle üzüle o şiirini inceledik...=( |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Biz Bize Gerici Diyenlere Ancak ”Deh” Demek İçin Gerideyiz ..! Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... surda bir gedik açtık mukaddesmi mukaddes ey kahpe rüzgar hangi yönden esersen es |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... utanırdı burnunu göstermekten süt ninem, kızımın gösterdiği kefen bezine mahrem !!! |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... çocukken haftalar bana asır gelirdi derken saat oldu derken saniye ilk düşünce beni yokluk ısırdı sonum yokluk ise bu varlık niye necip fazılın son şiiri "zehir" den bir bölüm ben eskidne çok ezberledim necip fazılın şiirlerini ben şiiri aklımdan buraya yazıyorum yanlış kelime kullanırsam af ola |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... ben ki toz kanatlı bir kelebeğim minicik gövdeme yüklü kaf dağı bir zerreciğimki arşa gebeyim dev sancılarımın budur kaynağı çile şiirinden bir kıta ortaokul 3. sınıfta yanlış hatırlamıyorsam 40 kıtalık çile şiirini ezberlemiştim her gün bu şiiri okuya okuya ezberlemek zor gelmemişti ama şimdi aklımda çoğu yoktur |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... BEKLENEN ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan bir günahı seni beklediğim kadar geçti istemem gelmeni yokluğunda buldum seni bırak vehmimde gölgeni gelme artık neye yarar NECİP FAZILIN çok sevdiğim şiiridir ezberimden buraya yazdım |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Yahudiler mi dediniz? Onlar, yumurtalarını pişirmek için. Dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen. Lanetlilerdir... Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Bekleyen Sen kaçan ürkek bir ceylansın dağda ben peşine düşmüş bir canavarım. istersen dünyayı çağır imdada sen varsın dünyada birde ben varım seni korkutacak geçtiğin yollar arkandan gelecek hep ayak sesim sarıp vücudunu belirsiz kollar enseni yakacak ateş nefesim kimsesiz odanda kış geceleri için ürperdiği demler beni an deki odur sarsan pencereleri; deki rüzgar değil odur haykıran göğsümden havaya kattığım zehir solduracak bir gül gibi ömrünü kaçıp dolaşsan da sen şehir şehir bana kalacaksın yine son günü ölürsün kapanır yollar geriye ben mezarla sırdaş olur beklerim varılmaz hayale işaret diye toprağında bir taş olur beklerim Necip Fazıl Kısakürek ALINTIDIR bu şiiri çok severim ama bazısı aklımda diye netten kopyaladım |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Aynalar Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İste yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karsıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme! Acı, hapsettiğin sefil gölgeme! Nur topu günlerin kanına girdim. Kutsi emaneti yedim, bitirdim. Doğmaz güneşlere bağlandı vade; Dişlerinde, köpek nefsin, irade. Günah, gunah, hasad yerinde demet; Merhamet, sucumdan aşkın merhamet! Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk? Çıkamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti. ALINTIDIR necip fazılın bu şiirinide çok seviyorum |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk? alkış000alkış000alkış000alkış000 |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti. bu yeri de çok güzel öyle güzel ki manası istediğin yöne çeksen şekil alır |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var ! |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Kara gökler kül rengi bulutlarla kaplı Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar İn cin uykuda yalnız iki yoldaş uyanık Biri benim biride SERSERİ KALDIRIMLAR. muhabbetle kalın |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... kaldırımlar şiirinin hangisiydi tam aklımda değil ama ben de şu yeri paylaşayım arkamda bir ses duysa yaralanırım onu bir başkasına ram oluyor sanırım |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... onlar ki her nefeste habersiz öldüğünden gelip oynamaktalar gelir gibi düğünden bu bölümü aklımda kaldığı kadarıyla yazdım sanırım necip fazılın "karacaahmet" şiirinden |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Alıntı:
Karacaahmet şiiride favorilerim arasındadır.benim hatırımda kalan kısmı, söyle karacaahmet bu ne acıklı talih, taşlarına kapanmış ağlıyor koca tarih |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... son bölümünü hatırladığım çok sevdiğim bir şiirinden ... sordum etrafıma,neoldu ne var,nedir bu suratımdaki çukur yollar sanki yaşamaya güvenim kadar büyük bir şey çaldı benden O RÜYA Hangi şiirindendi başını bir türlü hatırlayamıyorum .hatırlayan bilen varsa lütfen ilk kısmını hatırlatın |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz; Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz. bu da karacaahmetten bir yer |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Anlamak Anlamak yok çocugum, anlar gibi olmak var; Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var.. Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Bıçaklarım su oldu, boyuna bilenmekten; Bitti benlik madenim her ân törpülenmekten. |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... bunu aklımda kaldığınca yazacağım kolay mı kaf dağını çevirmek dolay dolay var ol ulvi zorluk yere bat sefil kolay necip fazıl |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Dayan Kalbim Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık! (1972) Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. uzgn |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... aynalar şiirinin şu bölümünü daha çok seviyorum aklımda olduğu kadarıyla beni beklemeyin o bir hevesti gelemem aynalar yolumu kesti |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Bu yük senden Allahım, çekeceğim, nâçarım! Senden sana sığınır, senden sana kaçarım! - Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Destan Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak: Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden, Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden, Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet; Alevler içinde ev, üst katında ziyafet! Durum diye bir lâf var, buyrunuz size durum; Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum! Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey, Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey; Utanırdı burnunu göstermekten sütninem, Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem. Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina; Evde cinayet, tramvay arabasında zina! Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil; Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil! Ve ferman, kumardaki dört kıralın buyruğu; Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu! Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama, Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma! Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan! Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan! Allahın on pulunu bekleye dursun on kul; Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa! Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz; Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz. Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç; Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç. Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan; Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan! Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde; Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde! Mezarda kan terliyor babamın iskeleti; Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti? Ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap; Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap. (1947) Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Ayrılık Vakti Akşamı getiren sesleri dinle Dinle de gönlümü alıver gitsin Saçlarımdan tutup kor gözlerinle Yaşlı gözlerime dalıver gitsin Güneşle köye in, beni bırak da Küçüle, küçüle kaybol ırakta Şu yolu dönerken arkana bak da Köşede bir lahza kalıver gitsin Ümidim yılların seline düştü Saçının en titrek teline düştü Kuru yaprak gibi eline düştü İstersen rüzgara salıver gitsin N.FAZIL KISAKÜREK |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Müjdeler Olsun Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun Ölümüde öldüren Rabbe secdeler olsun [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Çocuk Annesi gül koklasa,ağzı gül kokan çocuk; Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk... Çocukta,uçurtmayla göğe çıkmaya gayret; Karıncaya göz atsa `niçin,nasıl?` ve hayret... Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür; Biz akıl tutsağıyız,çocuktur ki asıl hür. Allah diyor ki:`Geçti gazabımı rahmetim!` Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim... Bugün ağla çocuğum,yarın ağlayamazsın! Şimdi anladığını,sonra anlayamazsın! İnsanlık zincirinin ebediyet halkası; Çocukların kalbinde işler zaman rakkası... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Bugün ağla çocuğum,yarın ağlayamazsın! Şimdi anladığını,sonra anlayamazsın! çocuklarımızı hakkıyla yetiştirmek dileğiyle allah kötü dış kavramlardan yavrularımızı korusun |
Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Tam Otuz Yıl Tam otuz yıldır saatim islemiş ben durmuşum; Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
SAAT: 09:19 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.