![]() |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
ayrıca nile değilde van gölüne atabilirdüşünceli000 |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
(ne düşüncem misafiri umduğunu diil bulduğunu yer çay-kahve000 ) Bulduğuda Ferdi olsun Aslı sıkıntı yok sfhfgshsfhsgh |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ misafirliğiniz vatana millete ,medineweb sakinlerine hak ve batılı ayırmada öncü olsun inşaallah.ayrıca misafirliğinizin uzatılmasına denk gelmemde iyi oldu çünkü benimde kafamda bazı sorular var fırsat buldukça soracam inşaallah.. ilk sorum şu, Yaşadığımız türkiye toplumu kuranın tanımında,Müslüman,kafir,müşrik,ehli kitap,bunlardan hangisidir.. MÜSLÜMANSA delilleri, Kafirse delilleri, müşrikse delilleri, ehli kitapsa delilleri...[günümüze güncelleyerekte verseniz daha anlaşılır olacaktır inşaallah,farkındaysanız sorum FER BAZINDA DEĞİL,TOPLUM BAZINDADIR]..şimdiden teşekkürler.. |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
hz.ferdi şu an umrede.çarşamba günü yitikağayı ziyarete gelir kesin :) |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ allah dilediğine we istediğine werir demekle ne denilmektedir ayette geçiyor yitiksewda hocam cewaplarsın |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ sayın yitiksevda hangi okul mezunusuz ? |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Mevlüt çok dinlendin sanırım..seni sınamak amaçlı değil,bizlere derli toplu bir çalışa sunman için bazı soruların açılımını isteyeceğim; 1-Emanet nedir? emanete ihanet hainlik ve munafığın vasfı olarak geçmektedir.dağa taşa teklif edilen emanet istemenmedi korktular,insan yüklendi.kuran ve sünnette genel itibariyle emanet ve sorumluluğu nedir? 2-Hadisler İslamın olmazsa olmazı,birinci kaynağın mubhemlerini çözen,ikinci kaynaktır.lakin yeni nesil google alimleri,hadislere kuşku ile yaklaşılmaktadır.Kuran'ın "korunmuşluk zırhı" hadisler içinde geçerlimidir sence? Kuranın korunduğu kesindir,ama kuranı tefsir eden müsteşrikler bile vardır.müfessir müsteşrik bile olsa,kuranı tahrif hadleri olmamıştır.aynı şey hadisler içinde geçerlidir ki,hadis uydurmakla,sahih hadisleri yok edememişlerdir.bu gerçeği göz önüne alarak,sünnetin aslında vahy olduğu kuran'da bildirilmişken"korunmuşluk zırh"ı sünnet içinde geçerlimidir sorusunu yöneltsem ? 3-ceset ruh ikilisi gibi "iman salih amel ikilisini ayırmayın" uyarıları kuranda sık sık geçer.salih amel yok ama mangal yürekli imanlıyımdır diyen birisine ne cevap verebiliriz? Ya da İmanım yok ama bir çok imanlıdan daha dürüstüm,ahlaklıyım,topluma zarar vermem derse ne cevap verebiliriz? 4-Mevzu(uydurma)hadislerden nasıl kurtulabiliriz? İlimler ile dost olanlar için demiyorum. Avvam tabakasının mevzu hadislere dayalı kemikleşmiş inançlarını nasıl yok edebiliriz? 5-Kuranın haram dediğine haram,helal dediğine helal demek yeterlimidir? biri bunu iddia etse,kuranın helal ve haramları dışında helal haram tanımam derse,ona ne cevap verebiliriz? mesela kuranda geçmeyen ama haramlığı kesin olan bir kısım hayvan etleri ne olacak? mesela hacc ibadeti hemen hemen tamamıyla hadislere dayalıdır,nasıl hacc edilecek? mesela hırsızın elini keseceğiz,ne kadar keseceğiz bir önerin varmı ? "yanlız kuran" diyeni nasıl durduracağız? Syglr.. |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ f_kryln 2-Namaz dinin direğimidir, gereğimidir? Gereğidir derseniz bu namazın islamdaki konumunu zayıflatmış gibi olmaz mı? Dinin direği ‘’Tevhittir’’ Kul olmanın Farziyeti Namazdır. Gereği dediğimizde Asla Namazı ehemmiyetsiz bir durum gibi göstermiş olmayız Kur’ani Kerimde yüze yakın ayette ‘’Salât’’ Kavramı geçmekte Kimisinde Namaz Kimisinde Dua Kimisinde Destekleme/Rahmet olarak geçer Ama genel itibari ile Namaz Farziyetine değinir. Kur’anın en temel kavramlarından biri olan ‘’Salât’’ Kavramı İmanı ortaya koymanın adıdır. Kürdü=Türkü, Çerkezi=Arabı, Yaşlıyı=Genci, Erkeği=Kadını, Zengini=Fakiri Eşitleyen kimsenin kimseden üstün olmadığını Üstünlüğün ‘’Takva’’ olduğunu ortaya koyan İbadettin ta kendisidir. Oruç,Hacc,Zekat,Cihad ve benzeri ibadetlerde herkes aynı eşitliğe sahip olamıyor iken Namaz herkesin eşitlendiği bir ibadettir.Normal yaşamda yan yana göremediğimiz ayrı kulvarlarda olanlar dahi Namaz esnasında aynı saflarda Allah’ın huzurunda ‘’Takva’’ ile üstünlüklerini sergilemektedirler. İman ve Salât kavramını birbirinden ayrı ele almak yanlışa düşmemize sebebiyet verir. Ayeti kerimelerde İmana erişebilenlere Salât’ı yerine getirmelerini emreder. Çünkü Kulluğumuzun ana gayesi Allah’ın huzurunda eğilen başımızı Zalimlerin karşısında dik tutmak hayatın ta kendisidir. Salât ibadetinin terkine ya da ertelenmesine (özel durumlar haricinde) izin verilmediği Kur’an ile sabittir. Savaş esnasında dahi ertelenmeyen bir ibadeti içini dolduramadığımız zaman terk etmeye hiç kimse cevaz veremez. Bu hakikate rağmen bugün Müslümanların en çok ihmal ettiği kıymetini idrak edemediği bir ibadet haline dönüşen Salât hususunda ifrat ve tefrit boyutu olarak iki sonuç karşımıza çıkıyor. Salât/Namazı kılmayanlar ve namazı kılıpta hakkını veremeyenler. Namazı kılmayanların mazeret olarak sundukları. Zamanım yok, yaptığım ibadetten haz alamıyorum. Bunca zulüm yıkım var iken Namaz ile elde edilmesi gereken olguyu yakalayamadığım için yapmak istemiyorum gibi mazeretler terki için asla delil olamaz. Kuran’ın emri gereği terkine asla cevaz verilmeyen bir ibadeti nefsinin sesi ile terk etmek cevaz olamaz. Namazı kılmakta olup hakkını veremeyenler. Namazı kılmak ile kıymak arasındaki farkı idrak edemeyen bu kesim ise Namaz kılmakta lakin Namaz ile elde edilmesi gereken duruşu sergileyememekte. Allah’ın huzurunda eğdikleri başları ne yazık ki beşer huzurunda da eğmekte ve bu hareketlerinde bir beis görmemektedirler. Yetimi, yoksulu doyurmaya yanaşmamakta kılmış oldukları namazlardan gafil bir anlayış içinde olduklarını anlayamamaktadırlar. |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ f_kryln 3-asr süresinde insanlığın hüsranda olduğu bildirilmektedir. İman, Salih amel, hakkı ve sabrı tavsiye edenler bu hüsranın dışında tutulmuştur. Bu dörtlüyü nasıl bir bağ ile birbirine bağlayabiliriz? Hakkı ve sabrı tavsiye nedir? Ne anlamalıyız? Fazilet bacım İnsanların Hüsranda olmalarının sebepleri Hakkı ve Sabrı tavsiye etmemiz gereken hususları Daha öncesinde hazırlamış olduğum sözler ile sunayım ... Vel Asr İnsan Hüsran’dadır Makam mevkii ve gösterişten uzak olmayanların asrına. Akıllı ve KURAN’İ bir bilgi sahibi ,olmayanların asrına Yumuşak huylu Affedici ,olmayanların asrına Lütuf sahibi ,olmayanların asrına Zalimlere karşı CESUR ,olmayanların asrına Doğruluk Erdemli bir kişiliğe sahip ,olmayanların asrına Tevazu ve İhsan ehli ,olmayanların asrına Öfkesine sahip ,olmayanların asrına El Emin vasfına Sahip ,olmayanların asrına Sabrı ve Hakkı tavsiye ,etmeyenlerin asrına İffetli ve İzzetli bir duruş ,sergilemeyenlerin asrına Züht ve Takva Ehli ,olmayanların asrına Adil Şahitler ,olmayanların asrına Heva ve Hevesine, uyanların asrına Allah’ın sınırlarını ,Aşanların asrına Allah’a Kalbi teslim ,olmayanların asrına Allah’a Güvenip ,Dayanmayanların asrına Mutedil olmayı ,başaramayanların asrına Yemin olsun ki ,insanlar hüsrandadırlar. Fesat bozgunculuğun hüküm sürdüğü asra Bir kavmin başka bir kavim ile alay ettiği asra Allah’ın hükümlerini uygulamayan ,bir milletin asrına Ortak inançları paylaşamayan ,bir ümmetin asrına Allah’tan başkasına kulluk yapanların asrına Peygambersiz dini benimseyenlerin asrına Alimlerin cahil cahillerin alim kesildiği asra Başkalarına anlatıp burunlarının dibini görmeyenlerin asrına Yeryüzüne hakim olamayan, Müslüman’ların asrına Allah ile beraber olamayan, Müslüman’ların asrına Allah’ın dinine yardım etmeyen, Müslüman’ların asrına Helaklerden ders almayan,Müslüman’ların asrına Baskı ve zulme sessiz kalan, Müslüman’ların asrına Yemin olsun ki,insanlar hüsrandadırlar İncire, zeytine,tine andolsun Rahman isminin tecellisi ile İnananıda rızıklandırdın, inanmayanıda Eyyüb (a.s) şükrü ile donat kalbimizi Uğrunda mekanını saray etmesi gerekirken kalbimizi Yolunda zindana çevirmemize müsade etme Yarabb'im Musa (a.s) ile kelamını dillendirdiğin turi sinaya andolsun Dünyanın bu şaşasında ayaklarımızı dininin üzerinde sabit kıl Sen ki biz aciz kullarına makamında can verensin Lakin verdiğin bu canın, yaşadığımız her anın kıymetini bil(e)medik Elem olan şu duygularımızın dermanı sen ol Yarabb'im Ve şu emin beldeye yemin ederim ki Senin eserindir tıpkı muhammed'ül emin misali.. Fazlı keremi bol olan rabbim... Can ve mallarımız konusunda senin daim gözetimin ve koruman altındayız.. Tıpkı gömleği arkadan yırtılan Yusuf (a.s) gibi Dünya hayatına kapıldık tüm zerrelerimiz ile kapındayız, pişmanız Dualarımızı kabul eyle Yarabb'im Biz insanı en güzel biçimde yarattık,(ahsen-i takvim) Evet rabbim, sana hamdımız büyüktür..Çünkü İnsan En güzel biçimde yaratılarak, farklı nimetlerle donatılmış varlıktır. Sen ki bizleri, dünya hayatının bu keşmekeşinde yalnız bırakmadın.. Oysa biz şeytana aldanan adem ve havva gibi suçluyuz İbrahim(a.s) gibi sınanarak kazanmak ne çok isterdik şimdi ise ateşlere atılacak kadar günahkarız.... Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık. (Esfeli safilin) Namazlarda her gün okuduğumuz Fatiha ne der Allah'ım bizleri doğru yola ilet, çünkü yalnız sana ibadet ettiğimiz için yanlız senden yardım dileriz. Çünkü biz kelime-i tevhidte tüm ideolojilere "LA" dedik.. Sen ki kun fe yekun dedin Ol dedin ve oldu.. Cennet ve cehennemide yoktan var edensin. Cennet cehennem olmasaydı müstekbirler cezalarını mustazaflar mukafatını nasıl alırdı ya rab.. Bizleri esfeli safilinden ırak kıl Allah'ım.. Fakat iman edip salih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır. cehaletimizi..ukalalığımızı..hazımsızlığımızı..biz ,siz zamirleri çekenleri.. ve düşündüm..hayberce bakmamız gerekenler kimler..hendeğin karşısındaki müşrik ordusu kim..hepimiz ,ali,ebubekir,ammar,cafer gibi sadık olma hevesindeyken davamıza,bizi bölük pörçük edenler kimler!! Ciğerleri üç beş paralık soysuzun kasasında kilitli sözde aydın bozmalarının verdiği hasarı ve bu nifak tohumlarını sessizce içimize atan,zalimlere karşı merhametli, mazlumlara karşı köpüren bu soysuzların oyununu ne zaman fark edip,tek bir yürekle yola çıkılacak..ne zaman hocamız yüzünden değilde katledilen kardeşlerimiz adına vicdani olarak yapamadıklarımız için kavga edeceğiz.. Maalesef hiç bir zaman..uykumuz derin,ufkumuz daracık..biz siz o bu cı cu zamirleri bizi parça parça ediyor..ve parsellenen yüreklerimiz rant kapısı olup,birilerinin sofrasına meze oluyor..sofra başındakiler başlarına sarığı , sırtına cübbeyi , giyinip minberlerden yine yalan yanlış söylemlerini kusup , seyahat düşleri kuruyor.. Bunları farkedip yola çıkan dağ aşan,yol yürüyen,umudumuzu kaybetmeden hedefe ulaşmanın hayaliyle..bizim umudumuz yalnız sensin Yarabbim Katledilen onca müslüman dururken hala bizleri hurma yemenin kırkbin faziletini kırkciltlik kitaplarda anlatarak kandıranlar.Miracı tartışanlar…Peygamberi postacı görenler….Alimlerin emeklerini görmeyenler….Allah’a itaat eden Resule itaat eder ayetini görmeyenler….En iyi biz anlarız diyenler …..ve takipçileri..bir an olsun düşünün..ve uyanın..Gidişat nereye !!!!!!! Mevlüt Hönül |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ 4-maun süresinde namaz kılanlar yerin dibine sokulmaktadır. Bu namaz nedir? Bu ayetleri nasıl pıratize edebiliriz? Yazıklar olsun şu namaz kılıp duranlara, onlar ki kalpleri namazlarına yabancıdır, onlar ki niyetleri yalnızca görülüp takdir edilmektir. Ve üstelik onlar, (insanlara) en ufak bir yardımı bile reddederler! (Maun -1.2.3.4.5.6.7) Kendi halkının katili Baba Esadın Eniği Beşşar Esed, kameralar karşısında namaz şovu yaparak Maun Suresi'ni izah etmemize yeterli gelir. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Fazilet Bacım Maun suresinde yerin dibine sokulan Namaz kılanlara sadece bir resim ile cevap versem herşeyi anlatmaya yeterli gelir kanısındayım açılımını yapın derseniz onuda yaparız selametle kalın... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
İnanç hususunda doğru ve yanlışın açıkça birbirinden ayrıldığını ve Tağuti güçlere uymayı reddedenlerin sağlam bir yolda oldukları izah edilmektedir. İmanın merhalelerinden ameli hususlar zaten izah edilmiştir… Küfrün şubeleri olarak söz, fiil gibi kısımlar da imanda olan gibi merhalelere ayrılmaktadır. Örneğin tağuti güçlere düzenlere uyma, putlara tapma, Allah’ın kelamı ve Resulü ile dalga geçme gibi hususlar küfrün merhalelerinden bir kısmıdır… Peygamberin nübüvvet makamı hususunda Yahudileşenler Hrıstiyanlar vb Müşrikler kendi öz evlatlarını tanıyıp bildikleri gibi bilmekte ve onun asla yalancı olmadığını tasdik etmekte idiler ama eylemsel boyutuna inince ne tasdik etme nede ona uyma hususu yoktu bu bilmelerinin onlara hiçbir faydası olmamıştır… Allah’ın hükümleri ile hükmetmeyenleri Peygamberlerini inkâr edenleri onun öğretisini kabul etmeyenleri Allah kâfir olarak isimlendirmiştir. Allah’ın bu vasıflandırmasına binaen onlara Kâfir ismini kullanmamak diye bir şey mümkün değildir. Bu isimle anılmak zorundadırlar...Bu vasıflara sahip olanlara kullanılmasında şüphe yoktur… Konuyu uzatmadan kısaca izah etmeye çalışır isek: Tekfir ne bayraklaştırılması gereken bir konu nede hafife alınacak bir mevzu değildir. İslam tarihini incelediğimizde ilk dönemlerden günümüze değin kimi zaman keskin bir kılıç kimi zaman da masum bir fikir olarak kullanılmıştır… İnsanları dışlayarak yapılacak tüm davetlerde asla başarıya ulaşılamaz Çünkü eğer dışlama ile davet yapılsa idi Allah resulüne o kadar işkence zulüm zorbalık yapan en yakınlarını şehid eden her daim karşısında duran kişileri dışlaması gerekir idi! Vahşi örneğini sunacak olursak Hamzayı şehid eden ve sonrasında iman eden biri iman etmesi ile birlikte yalancı peygamber müseylemetül kezzabı öldürmüştür… Eğer Allah resulü bu zata tekfiri bir usul ile bakmış olsa idi kazanılmaktan öte küfrü ile baş başa kalması demek olacaktı… Bizler ‘’Dengeli Ümmet’’ olma vasfını elden bırakmadan… Tüm topluma tebliğ edildiği hakikatini idrak ederek kendi heva ve heveslerinin esirleri olduğu bilinci ile ‘’Kardeş’’ olabilmeleri için elimizden geldiğince ‘’Lisan’ı Halimiz’’ ile örneklik teşkil etmek için yaşamak-yaşamak-yaşamak anlatmak anlatmak-anlatmak ile mükellefiz kimsenin küfrüne hüküm verecek konum sahipleri değiliz Allah her şeyi işiten gören ve en iyi bilendir Hükmü Allah’a bırakmak lazım… Bizlerden önce yaşamış olan toplumları gelenek kültür ve yaşantılarını doğru ve eğriyi birbirinden ayırmak için değerlendirmeliyiz.Çünkü bizlerden sonra gelecek olan nesillerde bizlerin eğri ve doğrusunu sorgulayacaklardır Allah’ın günlerinin her daim devretmekte olduğunu idrak ederek eğri ve doğruya ifrat ve tefritten uzak olarak yaklaşmak zorundayız… Ayeti kerimelerin genelinde ‘’Ey İman Edenler’’ hitabını içini doldurmak lazım iman edebilenler değerlendirmesi gerekir çünkü imanın tüm merhaleleri bir birinden bağımsız olmadığı gibi Küfrün merhaleleride bir birinden bağımsız değildir. Ülkemizde toplumsal Şirkler vardır.Cehalet mazaret değildir Lakin Bizler Allah resulünün Tebliğ metodunu uygulamak zorundayız Anlatmak Anlamak Yaşamak bunlar ile İnsanların hatalarından günahlarından şirklerinden vazgeçmelerini sağlamak ile mükellefiz kimseyi doğru yola ulaştırma bizim elimizde değildir biz yalnızca tebliğ edebiliriz kimsenin Küfrüne Kafirliğine Müşrikliğine Hüküm vermeye yetkin değiliz kendimizi yanlışlardan ve benzeri olaylardan muhafaza etmek zorundayız... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Muhsin amca Soruları unuttum sanma sana Araştırma bazında cevap hazırlıyorum Selametle kal... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Hocam açın cebinizi :) Sığar mı bilmem gülümseyen000 Abi acele etme hakkaten bunun önümüzde ki haftası war çay-kahve000 |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Sızısı İnce Bacım haftaya misafir olmak riskli Çünkü Ferdi burda olacak ... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ selamun aleyküm uzun bir misafirlik hoştur :) sevgili yitik sevda Bakara 256 daki "dinde zorlama yoktur" hitabı kimedir...? Müslümanlaramı yoksa müslüman olmayanlaramı...? |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Bakara 256 ayeti kerimede ise ‘La ikrahe fid dini ’Dinde ikrah/zorlama yoktur’’ Bu Ehli kitapla alakalıdır, çünkü onlar cizye vermeyi seçtiklerinde ve şartlara uyduklarında terk edilirlerdi. Batıl bir din (i kabul etmey)e ikrah edilip bunun sonucunda o dini kabul eden ve o dine giren kimselerle ilgili bir hüküm yoktur’’ (anlamındadır) Allah azze ve celle bu hususta şöyle buyurmaktadır… İman ettikten sonra kâfir olanlar, Allah'ın gazabına uğrarlar, onun için büyük bir azap vardır. Yalnız bu hüküm, kalpleri kesin bir imanın hazzı ile donanmış olduğu halde baskı altında kalanlar için değil, fakat gönüllerinin kapısını inkârcılığa açanlar için geçerlidir. (Nahl-106) İnsanın dünyada kerhen gerçekleştirdiği itaatin ahirette önemi yoktur Çünkü Allah azze ve celle her şeye hâkim olandır içimizi dışımızı bilendir. Allah’ın razı olacağı en önemli olan İHLÂS’TIR. Allah Resulü Muhammed (s.a.a) bu hususta şöyle buyurmaktadır… ‘’A’melu Binniyyeti’’ Ameller niyetlere göredir. Bütün İlahi dinlerde,Din,Can,Mal,İnsan Hakları gibi şeyleri korunması esas alınmıştır. Din ve Vicdan hürriyetinin temel ilkeleri olan,İMAN etme bağlı bulunduğu dinin esaslarına göre amel etme,öğrenme,öğretme,tebliğ etme,emir ve yasaklarına uymak gibi hususlardır. Vicdan ise Emri bil Ma’ruf nehyi Anil Münkeri,İyi işler yaptığında sevinci kötü işler yaptığında,pişmanlık ve elem veren Ahlaki bir duygudur. Yüce Rabbimiz,İnsanlara Akıl ve Vicdan vermiştir,Lakin İnsanlık Aklı ve Vicdanı,devre dışı bırakarak Sapkınlığa,Atalar inancına,Şirke vb durumlara düştüğünde,Allah’u teala Peygamberler göndererek,Vahiy ile toplumun,TEVHİD inancına dönmesini sağlamıştır. Göndermiş olduğu Peygamberler ve Kitaplarda,İlahi dine uyma hususunda İnsanları dini kabule ve ibadete zorlamamıştır.Ayeti kerimelerde,İmtihan gereği İnanıp-İnanmama İbadet edip Etmemekte Hürriyet vermiştir. Ve de ki: "(Bu) hak, Rabbinizden (gelmiş)tir: Artık ona dileyen inansın, dileyen reddetsin". Gerçek şu ki, Biz, (sunduğumuz hakikati teperek kendi kendilerine) yazık edenler için dalga dalga yükselen alev katmanlarıyla onları çepeçevre kuşatacak bir ateş hazırladık; öyle ki, onlar su istediklerinde ergimiş kurşunu andıran ve yüzlerini kavuran bir su verilecek onlara: ne korkunç bir sudur o ve ne kötü bir duraktır orası! (Kehf 29) Ayeti kerime’de de açıkça Allah kimseyi İmana ve İbadete zorlamamıştır. Başka bir ayeti kerimede Allah isteseydi yeryüzünde İnsanları İmana ve İbadete zorlasa idi yeryüzünde İman ve İbadet etmeyen kimse kalmazdı. (İşte bunun gibi) Rabbin eğer öyle olmasını dileseydi, yeryüzünde yaşayan herkes topyekün imana erişirdi: Hal böyleyken, insanları inanıncaya kadar zorlayabileceğini mi sanıyorsun, (Yunus 99) Ayeti kerimede Peygamberlerin, İnsanları dine zorlamak için değil,öğüt,tebliğ, Allah’ın emir ve yasaklarını sözlü ve uygulamalı olarak anlatmak görevi verilmiştir.Aynı zamanda Tebliğ görevini üstlenmiş Muttaki kullara da bu şekilde görev yapmak düşer. ‘’İşte böyle, (ey Peygamber,) onlara öğüt ver; senin görevin yalnız öğüt vermektir:’’ ‘’sen onları (inanmaya) zorlayamazsın.’’ (Ğaşiye 21-22) Biz onların, (o yeniden dirilmeyi inkar edenlerin) ne söylediklerini iyi biliyoruz; ve sen onları hiçbir şekilde (inanmaya) zorlayamazsın. Ama sen yine de Benim uyarımdan korkabileceklere bu Kuran aracılığıyla hatırlatmada bulun. (Kaf 45) ‘’Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile yanlış, birbirinden ayrılmıştır: O halde, şeytani güçlere ve düzenlere (uymayı) reddedenler ve Allah'a inananlar, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam mesnede tutunmuşlardır: Zira Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.’’ (Bakara 256) Ayeti kerimelerde,Dine zorlamanın olmadığını,Zorlama ile olacak inanç sisteminde, Ne İman olur nede İbadet.Zorlama ile İman dayatılan kişi ’’Mümin’’ değil ‘’Münafık’’ olur, Çünkü İnanmadığı halde İman etmiş gibi gözükmek ‘’Münafıklıktır’’ Zorlama ile İbadet yaptırılmak istenen kişi ise ‘’Muhlis’’ ‘’Muttaki’’ değilde ‘’Mürai ‘’olur.Çünkü İman ve Kalp ile yapılmayan İbadet gösteriş,Riya olur.İman etmek ve İnanmak Kalp işidir zorlama ile yapılamaz. Allah İnsanları şu hususlarda İmtihana tabii tutmaktadır.Ayeti kerimeler de şöyle buyurmaktadır. O, hem ölümü, hem de hayatı yaratmıştır ki sizi sınamaya tabi tutsun (ve böylece) davranış yönünden hanginiz daha iyidir (onu göstersin) ve yalnız O(nun) kudret sahibi ve çok bağışlayıcı (olduğuna sizi inandırsın). (Mülk 2) Ve bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız sadece bir sınav ve bir ayartmadır ve (yine bilin ki,) Allah’tır, katında en büyük ecir bulunan! (Enfal 28) Her can ölümü tadacaktır; ne var ki, (hayatın) iyi ve kötü (tezahürleriyle) karşı karşıya getirerek sınıyoruz sizi; ve sonunda hepiniz Bize döneceksiniz. (Enbiya 35) Ve onları (ayrı topluluklar halinde yeryüzüne dağıttık; onlardan bazıları dürüst ve erdemli kimselerdi; bazılarıysa böyle değildi: bu sonrakileri hem bağış ve bolluk ile hem de darlık ve sıkıntı ile sınadık, ki belki doğru yola dönerler. (Araf 168) Evet, Andolsun ki, Biz kendilerinden öncekileri de sınadık; o halde (bugün yaşayanlar da sınanacak ve) elbette Allah, doğru davrananları ortaya çıkaracak ve yalancıların da kimler olduğunu gösterecektir. (Ankebut 3) Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele (Bakara 155) Bu böyledir, çünkü hakikati inkara şartlanmış olanlar, sahte ve yalanın arkasından gittikleri halde iman edenler (yalnızca) Rablerinden (gelen) hakikate uyarlar. Allah, onların gerçek durumu ile ilgili örnek olayları insanlara bu şekilde anlatmaktadır. (Muhammed 3) Daha bir çok Ayeti kerimede,Allah’ın İmtihana tabi tuttuğu ve İnsanları İman ve İbadet etmekte zorlama olmayacağını,ve İsteyenin istediği şekilde İnanmakta serbest olduğunu kimsenin kimseye İman ve İbadet için zorlama yapamayacağını buyurmaktadır.Düşünün Allah tüm İnsanları İman ve İbadet üzere kendi Emirlerine itaat eden kullar olarak, yaratmış olsa idi?İnsanların Meleklerden bir farkı kalmazdı. Bize düşen görev,Allah’ın Kuran’i Kerim’de bizden istemiş olduğu,Emir ve Yasaklara Hakkıyla uyabilmektir.Allah Kalplerimize İman Vicdanımıza Eğriyi doğruyu ayırabilecek anlayışlar nasip eylesin. Mevlüt Hönül |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ [QUOTE=Abdulmelik;175699] 1-Emanet nedir? emanete ihanet hainlik ve munafığın vasfı olarak geçmektedir.dağa taşa teklif edilen emanet istemenmedi korktular,insan yüklendi.kuran ve sünnette genel itibariyle emanet ve sorumluluğu nedir? Emanet Allah'ın bahşetmiş olduğu tüm nimetler olarak algılanmalı herhangi birisine ihanet insanın felaketidir. Allah bizlere bu kadar nimet ve sayısız yaradılanı bize hizmet etmek için sunmuştur bizden istediği ona ortak koşmamak ve daima şükretmektir, ona hakkı ile kulluk vazifesini yerine getirmektir. Bu kadar imkan ile Kulluk vazifesini yapanlara cennet vaat ederek çalışmasının karşılığını en iyi şekilde verecektir. Bunun aksi yaşam sergileyenlere de cehennem ile yapıp ettiklerinin hesabını soracaktır. Sayısız nimete karşın Allah hiç kimseyi zorlamamıştır, vermiş olduğu ‘’Akıl ve İrade’’ sayesinde seçme hakkını İnsana bırakmıştır. Düşünme, öğrenme ve anlama yeteneği ile donattığı insana, aklını kullanmasını düşünerek gerçeği bulmasını istemiştir. Lakin bu süreç içerisinde insanı kendi haline bırakmamıştır sadece Aklın yeterli gelmediğini en iyi bilen Rabbimiz insanlara doğru yolu bulmaları için, Kitaplar ve Peygamberler ile desteklemiştir. |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
esma nur hanım misafirlikten kaçışımı,derdimi anladınızmı şimdi :) ferdi hoca hoş sefa geldin.Allah kabul etsin. bu sorunu hayatımda işitmiş değilim.oğlum hastamısın sen gülümseyen000 mevlüt baba intihar et kurtul Allah kurtarsın Ağzı-Açık000 |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ F*E*R*D*İ İLMİN ÜÇ ÇEŞİT OLDUĞU SÖYLENMİŞTİR. 1-OLMUŞ YANMAMIŞ İLİM, Ogunlaşmamış ama pişmemiş ilim 2-OLMAMIŞ YANMAMIŞ İLİM, Hem olgunlaşmamış Hem Pişmemiş İlim 3-OLMUŞ YANMIŞ İLİM. Olgunlaşmış ve Pişmiş ilim Ferdi senin dilinden cevap verecem Açmaya kalkarsam aylar sürer sen anla kafidir.Hadis Usulü ile alakalı İlimler ... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ هَلْ اَتٰى عَلَى الْاِنْسَانِ حٖينٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْپًا مَذْكُورًا İnsan(ın tarih sahnesinde görünmesin)den önceki dönem, sonsuz bir zaman kesitinden ibaret (değil) midir; insanın henüz dikkate değer bir varlık olmadığı (bir zaman kesiti)? (Dehr-1) SUAL 2-KURANDA GEÇEN "EL-HİN" KELİMESİNDEN NE ANLIYORSUN ? El-Hin Uzunca Bir zaman anlamına gelir. |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ SUAL 1 - "İSNAD DİNDENDİR" SÖZÜ kİME AİTTİR ? Abdullah b Mübarek'e aittir. "İsnad dindendir, eğer isnad olmasaydı her rasgelen dilediği sözü söylerdi" demiştir (Müslim, Mukaddime, I, 12) |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ SUAL 3-TARİHU RUVAT KAVRAMININ İSLAMDA YERİ ÖNEMİ NEDİR? Ravilerin biyografilerini tabakalarını doğum ölüm tarihlerini kimlerden hadis aldıklarını yer ve zamanını seferlerini ve benzere incelemede kullanılan bir terimdir Hadis usulünde en önemli kollardan biridir…İlmu’r Rical’in bir bölümüdür ravileri inceleyen… |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ F*E*R*D*İ SUAL 4-CERH VE TADİR İLMİ NEDİR? "CERH DOĞRU İSE GIYBETTİR YALAN İSE İFTİRADIR" SÖZÜNÜN DOĞRULUK PAYI VARMIDIR ? Ey inananlar! Size fasık (yoldan çıkmış) bir adam bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeyerek bir topluluğa karşı kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz. (Hucurat-6) Sana kısaca Bir Ayet ile Cevap vereyim... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ SUAL 5-ES-SÜNEN ADLI BİR KAÇ ESER VARDIR.BUNLARIN MÜELLİFLERİ KİMLERDİR? İbni Mace Ebi Davud Tirmizi |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Ferdiciğim Cerh ve Tadil hususu bir iki kelime ile izah edilemeyeceği için sadece Haberin doğruluğunu araştırma bazında ayeti sundum yoksa Ayetin onla alakalı olmadığını biliyorum canım benim... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Ferdiciğim Hadis hususunda sizinle aynı düşünmediğim için çok fazlada kafa yormuyorum Muhsin hocanın sorusuna cevap verdiğimde Hadis hususunda ne düşündüğümü anlarsın o zaman anlaşırız Ta'dil Tadir yazmamda haklısın yazım hatası ...Klasik hadis usulünde metin tenkidinden ziyade isnad tenkidi önem verilmiştir . Bu elbette hiç metin tenkidi yapılmadığı anlamına gelmez ancak yapılan bu tür tenkidler son derece mevzii olup en azından isnad tenkdine eşdeğer bir öneme sahip olmamıştır... Daha Sünnetin en önemli kaynağının Kuran olduğunu kavrayamayanlar ne yazık ki Hadisler olduğu söylemekteler bu mevzulara cevabı Muhsin abinin sorularına vereceğim cevaplarda görürsün ferdiciğim... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Ferdiciğim sorularına detaylı cevap istedin bende sana detaylı cevapları verecem Sabır efelenme falan yok bilmediğim hususta bilmiyorum derim Allah bilmediğimi en iyi bilen ise Kula biliyorum demek Kendi kendini kandırmaktır Hadis usulü hakkında çok geniş bir bilgiye sahip değilim ama senin sorularına net cevap verecek kadarda az çok bilmekteyim Nöbetçi olduğum için detaylı cevap veremedim ama nasip olursa yarın akşam hepsine detaylıca cevap verecem Yanıldığım yanlış cevap verdiğim hususlarda ise düzeltmeni rica edecem İlmin her çeşidini biliyorum iddiasında değilim olamamda bunuda bil MİKROP ferdi... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Gece ile gündüzün birbirini izlemesinde ve Allah'ın göklerden indirip onunla cansız toprağa hayat verdiği rızık imkanlarında ve rüzgarların değişmesinde, (bütün bunlarda) akıllarını kullanan insanlar için mesajlar vardır. Hakikati ortaya koyan Allah'ın bu mesajlarını sana aktarıyoruz. Eğer Allah'ın (bu ibret dolu) mesajlarına değilse başka hangi habere inanacaklar? Vay haline kendi kendini aldatan günahkarın, o ki, kendisine iletilen Allah'ın mesajlarını duyar ama sanki onları duymamış gibi küstahça umursamazlığında devam eder! Bu sebeple ona acıklı bir azabı haber ver… (Casiye 5-6-7-8) Öncelikle Muhammed İkbalden şu dörtlü ile bakalım: Şu zavallı döndü dolaştı Din adına dinde yaralar açtı Sufi ve Mollanın tevillerine Cibril hayret etti Peygamber Şaştı. Muhsin Ve Ferdi Hocalarım Emin Olun Hadis hususunda kimsenin fikrine ve alışagelmiş yöntemlerine karışmak istemediğim için hep sessizliğe tercih ettim ve Kendi fikrimi beyan etmedim kimin bana nasıl bakacağına da bakmam Elimde Kur’an gibi bir rehber var iken asla çekinmem... Şimdi size Hadis hususunda gerçek fikrimi sunacam ister kızın ister kızmayın ama bu konuda fikrim nettir… Öncelikle Sünnet hususunu Hadisten ayıralım: Sünnet Allah resulünün Kur’ani kerimin rehberliği ile aktardığı uyguladığı yaşadığı İkinci kaynak olarak Mütevatir, Mütevaris veya Yaşayan sünnetler ya da ameli tevatür denilen İman edenlerin kitlesel rivayet yoluyla nesilden nesile aktardıkları uygulama ve bilgiler… Güvenirlik açısından İslam’ın ikinci kaynağıdır Hatta Kur’an/Sünnet Et ile tırnaktır birini birinden bağımsız ele almak Hataya düşmeye farklı anlayışlara yönelmeye sebebiyet verir bu sebebiyet ise insanın Felaketine sebep olur. Lâfzî Mütevatir olarak nakledilen Klasik hadis usulünde geçen en sağlam Hadis ile bakalım: ‘’Men kezebe aleyye müteammiden felyetebevve’ mak’adehu minen-nar’’ (Kim bana yalan yakıştırırsa ateştedir) Hadisleri dinin kaynağı olarak her konuda istedikleri gibi delil alan kesimlerin kendilerince en sağlam olarak gördükleri rivayeti ele alalım ve nasıl bir sonuç ile karışılacağız ona bakalım sonra devam ederiz Hadisin dinde ne tür yaralar açtığına… Bu rivayeti nakleden hadis âlimlerine göre bu rivayeti nakledenlerin sayısı kimisine göre 40 kimisine göre 62 kimisine göre 100 kimisine göre 200 kimisine göre 70 Öncelikli olarak Hadisin Tevatür düzeyinde olması için 70 Sahabenin nakletmesi yeterlimdir? Çünkü bazılarına göre bazılarının Mütevatir saydığı bazılarına göre değildir bu çelişki değilmidir? Düşünün bu rivayet tüm otoritelerce Sahih kabul edilmekte ama kendi belirledikleri kriterler ile İttifak olarak baktığımızda verilen sayı farkları Herkesin ittifak ettiğini göstermemekte ve göstermemesi ise ittifakın olmadığını ortaya koyar. Mütevatir olarak kabul edilen hadislerin teker-teker bize isnad ile ulaşmış olması ravilerinde teker-teker cerh ve ta’dilinin yapılabileceği anlamına gelmesine rağmen cerh ve Ta’dile tabi tutulmadan ‘’Mütevatir’ olarak çok rahat bir şekilde sunulabilmiştir. Kesin bilgi ifade etmesi beklenilen ‘’Mütevatir’’ tanımına baktığımızda birçok ihtilaf ile karşı karşıya kalıyoruz. Kaç kişinin haberinin Mütevatir sayılacağı başlı başına bir meseledir. El Bakıllaniye göre: 4 kişinin haberi mütevatir sayılmaz 5 Kişinin haberinde ise kararsızım. 5 Kişinin haberi mütevatir için yeterlidir (Li’ana Kıyasla) 7 Kişinin haberi Mütevatirdir. 10 Kişinin haberi Mütevatirdir (Bakara 196 kıyasla) 12 Kişinin haberi Mütevatirdir (İsrail oğullarının nakiplerinin sayısı 12 olduğu için) 20 Kişinin Haberi Mütevatirdir (Enfal 65’e kıyasla) Bu rakamlar 1500 e kadar çıkmakta eğer Mütevatir olduğuna delil alınması gereken bir rakam hususunda İttifak yok ise Aklen buna en mantıklı olarak delil alınması gereken sayıların 1400-1500 olması uygundur. Kendilerince haklı olma mantığı ile ele alınan sayıların Kur’anda geçiyor olması Mütevatir için gerekli sayı olarak alınması Hadis ilmi ile uğraşan ve çalışanların verecekleri hükümlerin ne kadar sağlıklı olacağına işaret edebilir. Gerçek manada ‘’Mütevatir’’ olan Namazın kılınış şekli, vakitleri, ezan, bayram namazı, haccın yapılış şekli gibi bilgiler daha ilk tabakada Allah resulünden sonra dönemlerde bile binlerce onbinlerce sahabe tarafından sonraki nesle aktarılmış ve daha sonra gelen nesiller sayıları arttıkça kendilerinden sonraki nesillere aktarmıştır İşte Mütevatir denilen bu olmalıdır. Sayı bakımından az olarak bizlere nakledilmiş haberlere Mütevatir demek zorlamadan başka bir şey değildir. Buhari’nin dahi kendi hesabına göre 600-700 bin hadisten 6-7 binini sahih sayması o asırda hadis uydurmanın ne kadar yaygın olduğuna delil değilmidir. Kur’anı bir kenara bırakan anlayışların geneline baktığımızda Dini hadisler üzere bina ettikleri o kadar bariz iken daha ne dememi bekliyorsunuz. Asla Dinimi Rivayetler üzere inşa etmem geçmişte etmiş isem de bu hatamdan döndüğümüm ispatı olsun bu yazı Hadisi İtikadi hususlarda delil olacak kadar delil alanların anlayışından beriyim dinimin Temel harcı Kur’an/Sünnettir Hadisler asla İnanç hususunda delilim değildir. Bugün İslam âleminde isteyen herkes istediği her hususta ister red ister kabul hususunda Hadis olarak nakledilen rivayetler ile kendine dayanak bulmakta hiçte zorlanmamakta En basitinden Şia ‘’Allah resulünün size iki emanet bırakıyorum onları sımsıkı sarıldıkça asla ayrılığa düşmezsiniz ‘’ Rivayetini Ehlibeytim olarak Sahih kabul ederken Karşı atağa geçen Sünni ise Ehli Sünneti kutsallaştırmakta şahsım adına iki sininde görüşüne değer vermediğim için Kur’an/Sünnet olarak kabul ederim. Siyasi ihtilaflar Başka dinlerden İslama geçen kitlelerin kendi inançlarında var olan bilgilerini kutsamak istemelerinde kullandıkları en rahat olay Allah resulüne iftira atmak ve bir söz bulup ona yamamak olmuştur İsteyen istediği usul ile baksın ben hadis adı altında sunulan sözlere çok ehemmiyet vermiyorum benim görüşüm beni bağlar sadece. |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Yukarda sorduğum soruya verdiğiniz cevap için teşekkürler yitiksevda.. Bi başka sorumda şudur, Sizce ben lat,menat,uzza gibi putlara [ki bunlar tarihin geçmişindeki çöplüklere atılmıştır] mı saygı göstermemem,red etmem,onlara bayram,kurban kesmemem ,onları övmem,övmeye layık görmemem lazım,yoksa günümüzdeki lat,menat, uzzalar ,nelerdir ve müslümanların onlara tavrı nasıl olmalıdır, örneklerle güncelleye bilirmisiniz,... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
zira şahsım adına ben bir ehli tarikim ve bu genelleme kategorisine girdigimize inanmıyorum. yanılmıyorsam sitede bir karar alındı, tekfir, suclama, hakaret icerikli sözler kullanılmayacaktı. yaptıgınızın yanında tekfir daha masum kaldı. siz nasıl olurda hakiki anlamda varolan yada varolmus seyhlere lat uzza menat diyebilirsiniz. kula kul olanlar ancak cahil tabakadır. benlik sevdasında bulunanlar ilim yüklü merkeplerdir. dogru ile yanlısı, gercek ile sahteyi ayırt edebilecek konumdasınız. günümüzde sahtekar ve egri diye niteledigimiz nice seyh ! görünümlü şarlatanlar var, bunu cümleten kabul ediyoruz lakin toplu katliama asla müsade etmeyiz. bu sekilde bir benzetmeyi kınıyorum. ilmi calısmalarınızı az cok takip ediyorum, gayret icindesiniz lakin haddinden fazla şaşkınlıga düstügünüz de aşikar. her kötülük her bela her bozukluk daimen seyhlere yüklenmez ki .)) siz akılcılıgı savunan birisiniz .) bu müslümanların aklı yok mu, aptal ve ahmak mı bunlar. kula kul olunmayacagını seker bebeleri de biliyor. suriyede kan gövdeyi götürsün, mücahid ve mücahideler namus kavgasında bulunsun, bizler de haaalaaa haaalaaa vay ibn arabi bunu dedi vay gazalinin şu görüşünü ibn teymiye şöyle karsıladı, bu nedir ya nedir. azıcıkta müslüman ülkelerdeki kardeslerimizin derdiyle dertlensek daha akıllıca olmaz mı. iyiki tarikatlar var, iyiki seyhler var yoksa biz kimleri günah kecisi yapacaktık .))) (daha ılımlı daha olumlu ve daha duyarlı calısmalarınızı bekliyoruz.) |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ size bi iki sorum olacak abim yahudi hristiyanlarda cennete girebilirmi? peygambere iman ve kadere iman şart degil midir? lailaheillallah demek iman için yeterlimidir? |
| SAAT: 07:08 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.