Medineweb Forum/Huzur Adresi - 14. Haftanın Konuğu Seleme

1)Devletlerin Yönetimleri adaletsizliğin ve ahlaksızlığın kaynağıdırlar, dolayısıyla ister krallık, ister demokrasi, ister teokrasi hiç bir devlette hiç bir yönetim, ne adaletli nede ahlaklı bir hayat tesis edebilir dersek doğru söylemiş olurmuyuz. çünkü adaletsizlik ve ahlaksızlık yöneticilerden dolayı güçlüdür.
-Adeletsizlik ve ahlaksızlık yönetimden dolayı güçlüdür demek biraz ağır kaçıyor.Hangi ülkeyi yada hangi yönetim şeklini düşünürsek düşünelelim bu sıfatlar yönetime ait olsa da -size göre- bu genellemeyi halk için kullanamazsınız.Said Nursinin bu meseleye uygun olduğunu düşündüğüm güzel bir benzetmesini paylaşmak istiyorum.Kumandası elinizde olan bir gemi düşünün.İçindeki 100 kişiden 1'i ehli iman çizgisinde yaşamayan biri yanı münafık.Diğer 99 kişi ise ehli sünnet çizgisinde yaşayan insanlar.Sırf bir kişi için bu gemiyi batırırmısınız? Peki tam tersini düşünelim.99 kişi münafık bir kişi ise imanlı.Böyle bir durumda gemiyi batırırmısınız? Her iki durumda da cevap hayırdır.şimdi yönetim ahlaksız, kötü..vs halkta bunu yaşam felsefesi yapmış dersek çok yanlış bir genelleme olur.100'ün içindeki 1'leri unutmuş oluruz.
2)Dünyada mutluluk ve güzellik olamaz.çünkü dünyada insan vardır. bir yerde insan varsa o yerde sadece zulüm olabilir dersek doğru söylemiş olurmuyuz.
Bu sizin kuruntunuz:) mutluluk ve güzellik kavramları insanla var olmuştur.Felsefecinizi değiştirin sayın Bilge.
3)Hiyerarşinin olduğu yerde özgürlük yoktur, çünkü hiyerarşi düşünceleri köreltir ve insanı köleleştirir dersek doğru söylemiş olurmuyuz.
Evet doğru diyebiliriz.Fransa'nın ihtilalden önceki halini düşünürsek bu benzetmelere katılmak mümkün.
4)Halk devletten korksun ve çenesini kapatsın diye kanunlar ya okunamayacak kadar yükseğe asılır yada anlaşılamayacak kadar karışık yazılır dersek doğru söylemiş olurmuyuz.
Kesinlikle çok doğru söylemişsiniz yada bu konuda hangi felsefeci konuşmuşsa helal olsun:)
Elime anayasa kitabı alıpta baktığımda ilk 3 madde dışında direkt anladığım bir madde bulamıyorum.Amaç Türkçeyi etkin kullanıp direkt anlatılacak bir cümleyi kafa üzerinden kulak tutmak kadar çetrefilli hala getirmek mi yada dediğiniz gibi halkı ayakta uyutmak mı bilinmez ama anladığım tek şey var okunamayacak kadar yükseğe asılan bu yasalara henüz ulaşan olmadığı...
5)Sizce hayat geometridemi daha iyi anlaşılır sosyolojidemi?
Sizce?
Ben önce "sizceye" cevap vereyim hayat felsefede anlaşılır:)
Bence hayat kitaplardan anlaşılmaz; kainatı okuyarak anlaşılır.
6)Sizce milli eğitim müdürlüğümü daha önemlidir yoksa milli eğitim mahkemesimi?
Milli Eğitim mahkemesi???
7)Sizce halk kendi kendini yönetebilme kabiliyetine sahipmidir.?
Hayır değildir en azından ülkemizde bu böyle değil.Parayla oyların satıldığı tamamen menfi çıkarların hakim olduğu bir yerde halk demokrasının parçası sanır kendini hepsi bu.Ben doğrudan demokrasiden yanayım.
8) Sizce yönetici hangi meslekten olmalı, öğretmen, iktisatçı, mühendis, doktor, zanaatçı, çiftçi, filozof....vs
Saçma bir soru.Yöneticilik normları mesleklere göre değildir.Bu kabiliyet işidir.Kendi mesleğinizde bile görmüsünüzdür.Mesela ben öğretmenlik yaptığı halde bu vasfa sahip olmayan çok kişi gördüm.Yada başka alalarda.Her insanın kabiliyeti farklı alanlardadır.Aynı işi yaptığınız kişilerde o alanla ilgili eğitim almasına rağmen eksik gedik görmeniz mümkündür.Kaldı ki yöneticilik...
Ama bu soruya cevap olarak doktor demek isterdim sizi sinirlendirmek için:)
9)Sizce ilahi kavramları çözümlemeye çalışırken önce kaynağınımı anlamak gerekir yoksa yönteminimi?
-Önce anlamını bilmek gerek sonra kaynak sonda da yöntem.
10) sizce insanlar özlerinde iyimidirler. cevabınız evet ise en berrak sulara bile insan unsuru karıştığında su neden bulanır.?
Bu tarz genel çıkarımları yanlış buluyorum.Ben özümde iyi biri değilim ama siz yada A şahsı iyidir sularıda bulandırmaz.Şimdi bu soruyu cevaplarken kıstasım ne olacak?
11)Anarşistler hakkında ne düşünüyorsunuz.
-Artık kaldı mı sanmıyorum:) geçen gün sonbahar adlı bir film seyrettim.Orada bir koministin hayat trajedisi anlatılıyordu.Pişmnlıklar,geri gelmeyecek değerler ve uğruna herşeyin feda edildiği bir düşünceden elde kalan kocaman sıfır.

ve özel soru; bir gün öğretilerinizi sistemli hale getirirseniz ve öğretilerinizi işleyen bir okul kurarsanız, okulun kapısına ne yazarsınız.
"Felsefe kitaplarıyla giremezsiniz.Burada başkalarına ait felsefeler benimsenmez.Herkes felsefesini kendi yazar"